24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

YEN ZÜMRÜTTEN AK SLER A. M. Celal Şengör Ürünler Unutkanlara özel cep telefonu Türk Bircom firması dünyanın ilk cep telefonu ses kayıt cihazı Call Mynah’ı Türkiye’ye getirdi. 340 saatlik ses kaydını belleğinde saklayan cihaz, istendiğinde görüşme öncesinde telesekreter gibi karşı tarafa aramanın kaydedileceği uyarısını da yapabiliyor. Call Mynah, görüşmeleri tarih, saat, aranan numara gibi detaylarıyla arşivliyor. Telefon tüm aramaları otomatik olarak kaydettiği gibi yalnızca belli numaralarla yapılan görüşmeleri de kaydediyor. PC yazılımı sayesinde telefondaki kayıtlar PC’den de dinlenebiliyor. Şifre koruma özelliği sayesinde de hem cihaz hem de PC üzerindeki kayıtları yetkisiz kişilerin erişimine engelliyor. Bilgi için: emreu@contactplus.com.tr ve elifb@contactplus.com.tr çük olan projektör, 300 ANSIlümen ışık gücü sunuyor. Projektörün çözünürlüğü WXGA, içindeki LED lambalarının ömrü otuz bin saatten fazla. Cep projektörü akıllı cep telefonu ve PC olmadan da çalışabiliyor. Fotoğraf ve video gibi multimedya verileri USB çubuğu veya MicroSD kartıyla görüntülenebiliyor. PowerPoint, Word, PDF veya Excel gibi dokümanlar Office Viewer özelliği sayesinde orijinal formatta görüntülenmekte. Alet bir ila üç metre mesafeden 76228cm’lik görüntü veriyor. Fiyatı: 599 Avro. Bilgi için: http://www.techradar.com/news/gaming/vivitekqumiq23dpocketprojectorlaunches954491 Yaklaşan seçimler, benim gibilerde siyasetten çok bilim ve san’atın içine gömülme arzusunu kamçılıyor, zira bunlar insana güzel bir dünyaya kaçış sağlıyor. Bu dünyanın bizi çevreleyen çirkinliği cehaletin eseri olduğu için, bilim ve san’ata sığınmak insana zahirî bir cennet sunuyor ve yaratıcılığını kamçılıyor. La Fontaine ve Yaklaşan Seçimler En son internete geleceği söylenen sansürü okuduğum zaman, ilk kez acaba memleketimde miâdım doldu mu diye düşünmeye başladım. Bilgiye (pornografi dahil!) ulaşımın engellendiği bir toplumun ancak bir tımarhane olabileceği kesindir. Tımarhane akıl hastanesidir, ve aklen hasta olduğuna inanılan insanların kendilerine ve çevrelerine zarar vermelerine engel olmak için onların hareketlerine sınırlama getirilir. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) tarafından, «İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar» 22 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe girecekmiş. Yani bu kurul boynumuza bir tasma takarak bizi istediği yere çekecek. Kurul diyor ki, canım eskiden neyse gene öyle olacak. Tasmalandığımızı biliyordum da, kendi ağızlarından duymak da hoş oldu sağolsunlar. Şimdi bu kurul neyin nesidir onu bir öğrenelim kendi web sitlerinden (imlâ yanlışları kuruma aittir): «2813 sayılı Telsiz Kanununda değişiklik yapan 27.1.2000 tarihli ve 4502 sayılı Kanunla kurulan Telekomünikasyon Kurumu, 10.11.2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ile yeni bir düzenlemeye tabi olmuş ve adı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olarak değiştirilmiştir. 2813 sayılı Telsiz Kanunu yeni bir düzenleme ile Kanunun adı İBilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun Kuruluşuna İlişkin Kanunı olarak değiştirilmiştir. Kanunlarla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip özel bütçeli Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu ile Başkanlık teşkilatından oluşur. Kurul Başkanı Kurumun en üst idarî amiridir. Kurumun yönetim ve temsil yetkisi Başkana aittir. Başkan gerektiğinde temsil yetkisini yazılı olarak devredebilir. Kurum görevlerini yerine getirirken bağımsızdır. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi Kuruma emir ve talimat veremez.» Bu kurulun yasaya göre «ilişkili olduğu bakanlık» Ulaştırma Bakanlığıdır. Personeli sözleşmeli olarak alınır. İşte burası zurnanın zırt dediği yerdir, zira kurum içinin AKP’ce yeniden şekillendirildiği haberlerimizden eksik olmadı. AKP’nin şekillendirdiği iddia edilen kurum, bizim neyi bilip neyi bilemeyeceğimize karar veriyor1. Buradan itibaren AKP’nin sözümona iyi ekonomik yöntemini öne sürüp, karşısında rakîbi olmadığı gafletini ifade ederek onu tercih ettiklerini söyleyenler için sözü La Fontaine’e bırakıyorum: Bir gün kurt arkadaşı köpekle konuşurken köpeğe, nasıl olup da bu kadar bakımlı olduğunu, sağlıklı göründüğünü sormuş ve kendisini her gün tehdit eden açlık tehlikesini anlatmış. Bir lokma için her gün hayatımı tehlikeye atıyorum demiş. Köpek de bir yerde iş sahibi olduğunu, işverenin çocuklarıyla oynamak, kırk yılda bir hırsız korkutmak, işverenini görünce kuyruğunu sallamak gibi pek basit görevler karşısında kendisinin beslendiğini, kalacak bir yer temin edildiğini ve iyi bakıldığını söylemiş. Bu iş kurtun pek hoşuna gitmiş. Bana da böyle bir iş bulabilir misin, diye sormuş. Köpek de tabii hemen diye karşılık vermiş. Kurt mutlulukla arkadaşı köpekle iş aramaya giderken, birden köpeğin boynunda bir çizik izi görmüş. Geçmiş olsun, bu ne zaman oldu diye sormuş. Köpek de önemsiz demiş, sahibim beni arada bir bağlar da, tasmanın izi olacak. Kurt bunu duyar duymaz yerinde çakılmış kalmış ve köpeğe hitaben, ah dostum demiş, bunu keşke daha önce söyleseydin. Beni bağlatacak bir rahatlık sahibi olmaktansa, hür olarak aç kalmayı ve her gün hayatımı tehlikeye atmayı yeğlerim. Kusura bakma, hoşçakal. 12 Haziranda oy verecek eşrefi mahlukat, acaba diğer mahlukattan kurda mı yoksa köpeğe mi benzemek istemektedir, bunu öğreneceğiz. 22 Ağustos günü boynumuza yeni bir tasmanın takılıp takılmayacağını da işte o isteğin istikâmeti kararlaştıracak. Köpeğe benzemek istemeyenleri geçenlerde bir vekil hazretleri (!) şer cephesi diye betimlemiş: Şerrin ete kemiğe bürünmüş şeklini merak ederse, medeni memleketlerdeki basında, ülkemizdeki hürriyet gaspeden şerrin tasvirini yapan haberleri okuması kifayet edecektir (o da, tabiî dil biliyorsa; ama Başbakanınki gibi değil). 1 Egemen Bağış Beyefendi sınırlama değil, alternatif opsiyonlar (muhtelif tercihler demek istemiş yani) var demiş! Bu «alternatif opsiyonların» hepsinin aynı «liberte» derecesine sahip oldukları garantisini veriyor mu «minister» hazretleri? ADATA firmasının Türkiye temsilcisi olan DataStar, dünyanın ilk darbeye ve suya dayanıklı diski olan ADAT SH93 modelini satışa sundu. Ürün, Amerikan Ordusu’nun darbeye ve suya dayanıklılık testlerinden geçerek sertifika almış. SH93 su altında bozulmadan otuz dakikadan fazla kalabiliyor. Diskin diğer bir özelliğiyse, USB kablosunun ürünün çevresini sarar şekilde, bütünleşik olarak tasarlanmış olması. Böylece kablo taşıma veya kaybetme sorunu ortadan kalkıyor. Disk çalışırken üzerindeki mavi LED lamba yanıyor. Aletin 320GB, 500GB, 640GB ve 750GB seçenekleri mevcut. Windows 2000, XP, Vista 7, Mac OS X 10.4 ve Linux KERNELL 2.4 işletme sistemleri ile uyumlu. Fiyatı: 69109 Dolar arasında değişiyor. Bilgi için: www.datastar.com.tr Düşünce kırılmıyor, suya girince bozulmuyor İster iPad, ister yeni Android aletler olsun tablet PC’ler şu sıralar çok moda. Tabii bunu aksesuar üreticileri de fark etti. Logitech firması da bunlardan biri. Firma tablet kullanıcısının ihtiyaçlarına uygun yepyeni aksesuarlar geliştirdi. Özellikle de iPad 2 için üretilen klavye kılıfı ilginç. Yolculukta müzik keyfi içinse Logitech kablosuz ve kablolu hoparlörler sunuyor. Fiyatlar 50 ve 100 Avro arasında değişiyor. Bilgi için: http://www.logitech.com/enus/home Logitech firmasının yeni tablet aksesuvarları Küçük ama çok güçlü Vivitek firması Qumi HD mini projektörünü tanıttı. 16cm’lik uzunluğuyla ele avuca sığacak kadar kü CBT 1263/ 5 3 Haziran 2011 Dizüstü bilgisayarı kullanıcıları bilir, bir süre kullanıldıktan sonra alet pırıl pırıl görüntüsünü kaybeder. Bu da yetmezmiş gibi akü de zayıflar. Leyden Enerji firması şimdi en azından ikinci soruna bir çözüm getirdi. Firmanın yeni lityum iyon aküleri litre başına 440 vat saat depolayabiliyor. Bildik aküler 18 ay sonra iyice zayıflarken, yeni aküler üç yıl dayanıyor. Firma ürünü için üç yıl garanti veriyor. Yeni aküler kısa bir sonra Kanada’da satışa sunulacak. Bilgi için: http://www.leydenenergy.com/index.php?page=news, http://gigaom.com/cleantech/lithiumionbatterybabystepsa3yearwarrantylaptopbattery/ Yeni dizüstü aküleri üç yıl dayanıyor Üçboyutlu yazıcılar genelde dev makinelerdir. Viyana Teknik Üniversitesi’nde geliştirilen mikro yazıcı sıradan insanlar için düşünülmüş. Topu topu 1,5kg ağırlığındaki yazıcı hemen hemen büyük yazıcılar gibi çalışıyor. 0,05mm inceliğindeki sıvı yapay reçine ışıkla sertleştirilmekte. Işık LED ampullerle üretiliyor. Mikro yazıcıyla ayrıntılı parçalar da basılıyor. Ürünün prototipi 1200 Avroya mal olmuş. http://www.tuwien.ac.at/news/newsdetail/article/7009//EN/ Dünyanın en küçük üçboyutlu yazıcısı iRobot Scooba 230, Scooba ailesinin paspas yapan yeni modeli. 16,5cm çapındaki robotun yüksekliği 9cm kadar. Robotun haznesine su doldurulduktan sonra CLEAN tuşuna basılıyor ve yeni Scooba daha önceki modellerin ulaşamadığı yerleri bile siliyor. Robot dolu bir hazneyle 14m²’lik bir alanı temizliyor. Alet yerleri kirli suyla silmemek için temiz ve kirli suyu ayırıyor. Yeni paspas robot Kasım ayından itibaren 300 Dolardan satışa sunulacak. Bilgi için: http://store.irobot.com/product/index.jsp?productId=11033986 Nilgün Özbaşaran Dede Paspas yapan minik robot
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle