17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlık Checkup neden yaptırılır? Checkup, en kısa anlatımla sağlık durumumuzun ne durumda olduğunu anlamak için yaptırılan muayene ve testler grubuna verilen isimdir. Şikâyeti olanlarda nedenleri araştırılırken, herhangi bir şikâyeti olmayan birisinin de farkında olmadığı, henüz bir belirti vermeye başlamamış olan hastalıkların erken dönemde, yani daha kolay tedavi edilebilir dönemde yakalanmalarını temin eder. Ayrıca bugün için olmasa da ileride bazı hastalıkların çıkma riskleri hakkında bizi uyarır, buna göre önlemlerimizi alıp, hayatımızda yapmamız gereken değişiklikleri yapma fırsatı verir. Dr. Hayri Aydın, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi CheckUp Bölüm Başkanı, İç Hastalıkları Uzmanı H epimiz doğuştan genetik olarak ailemizden aldığımız özelliklerle belli hastalıklara daha meyilli oluruz. Bazen yaşam tarzımız bizi bazı noktalara sürükler. Burada önemli olan bu eğilimlerin erken dönemde bilinmesi ve bunları önleyecek veya geciktirecek en kıymetli stratejilerin belirlenip uygulamaya konulmasıdır. Kalpdamar veya şeker hastalıkları, hayatın daha ileri dönemlerinde ortaya çıkabilir, ancak ipuçları 20’li yaşlarda, hatta bazen 10’lu yaşlarda bile görülebilir. Bu ipuçlarının erken dönemde bazı yaşam tarzı değişiklikleri ile önüne geçilebilinir veya ötelenebilinir. Özellikle herkesin korkulu rüyası olan kanserlerde erken tanı tedavi edilebilirliği açısından büyük avantaj sağlar. sonucu tamamen normal çıktıysa aralar biraz açılabilir. Jinekolojik kontroller dışında kadınlar da tabii ki diğer hastalıkları açısından en az erkekler kadar risk taşır. Hatta kadınlarda da ölüm sebeplerinde 1. sırada yine kalp hastalıkları vardır. Kanser açısından meme kanseri ön plana çıksa da erkekler gibi onlarda da 2., 3.sırayı sigara içme durumuna bağlı olarak akciğer ve kalın bağırsak kanserleri alır. Yine aynı şekilde yüksek tansiyon, diyabet kadınlarda da benzer sıklıklarda görülen hastalıklardır. Bunun dışında erkeklerden daha fazla olarak osteoporoz görülür. O yüzden kadınlarda da yine yukarıda belirtildiği gibi yaşla beraber giderek sıklaşan asgari checkup uygulamalarının imkânlar el verdiğince yaptırılması, mümkün olursa daha sık yaptırılması önerilir. 20’li, 30’lu yaşlar arasında: Özellikle kadınlarda jinekolojik kontroller önem kazanır. Ama bunun dışında genel bir kontrol, kolesterol, şeker, tiroid fonksiyonlarını içermeli. Kansızlık çok sık rastlandığı için kan sayımı, hatta demir testleri olabilir. Bunun dışında aile özellikleri, sigara, alkol kullanımı ve beslenme uygulamaları açısından yine kişiselleştirilmesi gereken ek testler ve kontroller de yapılmalı. 30’lu yaşlarda: Yine jinekolojik kontroller devam edecektir. Bunların yanı sıra periyodik olarak yine kolesterol, şeker takipleri yapılmalı. Bu yaş grubunda da yine nispeten diğer hastalıklara göre daha sık rastlanabilecek olan tiroid hastalıkları açısından tiroid ultrasonu ve tiroid fonksiyon testleri yaptırılması uygun olur. 20’li ve 30’lu yaşlarda Hepatit B açısından bir tarama yapılması, eğer bağışıklık yoksa aşılamanın yaptırılmasını öneririm. 30’lu yaşlarda eğer ailede yüksek bir meme kanseri riski varsa o zaman taramalar başlayabilir. Bu ultrason veya mamografi + ultrason ile olabilir. Bunun dışında diğer testlerin muayene sırasındaki soru cevap ve fizik muayene bölümünden çıkacak sonuçlara göre beklenmesi uygun olur. 40’lı yaşlarda: Kontroller biraz daha sıklaşmalı. 40’lı yaşlarda düzenli olarak mamografik takip düşünülmeli. 20’li ve 30’lu yaşlarda yapılan tetkiklere ek olarak 45 yaş civarında bir kemik yoğunluğu ölçümü yapılabilir. Karaciğer, böbrek fonksiyonlarının kontrol edilmesi doğru olur. Yine aralıklı olarak bir kalp elektrosu çekilmesi, bir veya birden fazla kere batın ultrasonu yaptırılması yardımcı olacaktır. Her dönem checkup buluşmasında olduğu gibi bu dönemde de muhakkak bes D r . H ay r i A y dı n lenme, egzersiz, gerekiyorsa alınması gereken vitamin ve destek ürünleri konuşulmalı. 50’lili ve daha ileriki yaşlar: En yoğun kontrollerin yapılacağı yıllardır. Burada artık mamografinin her yıl yapılması uygun olur. Menopoz dönemi olduğu düşünülecek olunursa osteoporoz açısından taranmak ve tedavisinin yapılması ön planda düşünülmeli. Yine kanser taramaları açısından meme, rahim ağzı kanserleri dışında bağırsak kanseri açısından da bir kolonoskopik tarama önemlidir. Hayatın bu dönemlerinde şikâyetler biraz daha fazla olduğu için bu şikâyetlere yönelik de özel testler eklenmesi gerekecek. Bu dönemlerdeki hormonal değişikliklere bağlı olarak kolesterol ve şekerle ilgili oynamalar görülebilir. Kilo artışı ortaya çıkabilir. O açıdan detaylı bir şeker ve kolesterol taraması tahlili uygun olacaktır. Eğer ailede riskler varsa diğer kalp damar hastalıkları risklerini gösteren testler de eklenebilir. Özellikle Uygun durumlarda sanal anjiyo gibi damar sertliği seviyesi hakkında oldukça doğru ve detaylı bilgi verebilecek ileri tanı uygulamaları devreye sokulabilir. Karaciğer, böbrek fonksiyonlarına bakmak uygun olacaktır. Yine tiroid fonksiyonları ve vitamin seviyeleri konuşulan, danışılan konular arasına girecektir. Genellikle checkup, kişilerin farkında olmamış olabileceği sağlık riskleri ve sorunları ile ilgili olarak, bilgi almak üzere de yapılabilir. Ancak sıklıkla birçoğumuzun uzun süreden beri devam etmekte olan şikâyetleri de olabilir. Bunun yanı sıra, geçmişten gelen hastalıklarımız ya da ailede çok sık rastlanan hastalıklar olabilir. Bunlar tabii ki özel risk gruplarını oluşturabilir. Ailede bir meme kanseri sıklığı varsa daha erken yaşta taramalar başlatılır. Ailede yine bir kolon kanseri vakası varsa taramaya başlama zamanı bir 10 yıl geriye çekilir. Bunun gibi diyabet ve kalpdamar hastalıkları riskleri varsa yine tansiyon ve diğer riskler için taramalar daha sık yapılmalı, önlemler daha erken alınmalıdır. Tıp, son yıllarda hastalıkların ortaya çıkması ve ondan sonra uygulanan tedavi boyutundan çıkmış, hastalıkların önlenmesi boyutuna gelmiştir. Eskiden bu yönde o kadar bilgi birikimi yoktu; oysa bugünlerde bu konuda çok daha güçlüyüz ve gün geçtikçe bu bilgiler de artıyor. Kimin hangi aralıklarla genel kontroller yaptırması gerektiği, biraz kişisel sağlık özelliklerine bağlıdır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte çok genel bir sınıflama yapacak olursak, 20’li yaşlarda 2 kez, 30’lu yaşlarda 3 kez, 40’lı yaşlarda 4 kez veya kabaca 2 yılda bir, 50’lili yaşlardan itibaren de her yıl yaptırmak asgari ihtiyaçtır. Bu aralıkların daha sıklaşmasını gerektirecek faktörler arasında ailevi hastalıklar, geçmişte geçirilmiş olan hastalıklar ve varsa herhangi bir şikâyetimiz sayılabilir. Bunun dışında özellikle kadın hastalar açısından jinekolojik muayeneler ve sıklıkları yaşamsal önem taşır. Aslında checkup’ı doktorla hastanın birbirini tanımasına yol açan bir ortam olarak düşünürsek, muayene sonrasında ortaya çıkacak bulgular bir anlamda bundan sonraki kontrollerin sıklığını da belirleyecektir. HANG ARALIKLARLA YAPTIRILMALI? YAŞ GRUPLARINA GÖRE R SK VARSA CHECKUP Aslında genel kontroller kadınlar açısından erkeklerde olduğu gibidir. Hastalıklar her 2 cinste de ileri yaşlarda yığılma gösterir. 20’li, 30’lu yaşlarda hastalıkların sıklıkları oldukça düşüktür. Bir sportif yaralanma, kaza veya enfeksiyon hastalığı dışında diğer hastalıkların sıklıkları bu yaşlarda oldukça düşüktür. O yüzden de zaten checkup aralıkları buna göre daha seyrek olabilir ama giderek sıklaşmalıdır. Erkeklerden farklı olarak kadınların tabii ki jinekolojik muayeneleri ve papsmear’leri ihmal edilmemelidir. Bu kişiye göre değişiklik gösterebilir. Genellikle her yıl bir smear yaptırmak 20’li yaşlardan sonra doğru bir yaklaşımdır, ama bu herkesin jinekoloğu ile yaptığı takipler sonrasında birlikte verilecek bir karardır. Özel bir risk yoksa ve önceki son 3 smear KADINLAR VE CHECKUP’ İstanbul – İmparatorluk Başkentinden Megakente Editör Yavuz Köse, Çeviri Ayşe Dağlı, KitapYayınevi 2005’de Münih’te, İstanbul Üniversitesi ile Münih Ludvig Maximilian Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen İstanbul Sempozyumu’nda sunulan bildiriler, daha genişletilmiş haliyle kitaplaştırıldı. 2006’de Almanca basılan kitap, şimdi Türkçe olarak okurla buluşuyor. Kitaptaki bildiriler dört bölüm içinde derlenmiş: Bilimsel araştırmalarda ve genelekte İstanbul imgesi; İstanbul ve İnsanları: Yerliler, azınlıklar, gezginler; İstanbul’un klasik ve modern devlet kurumları, kuruluşları; İstanbul’un modernden postmoderne geçişi.. Kitabın önsüzünü yaşayan Suraia Faroqhi’den: CBT 1263/17 3 Haziran 2011 “İstanbul, 1453 yılına dek Bizans İmparatorluğu’nun merkeziydi. Bir yandan Haçlı ordularının ve Osmanlıların saldırıları, öte yandan birbirine rakip hanedanların bitip tükenmeyen taht kavgaları yüzünden sürekli hırpalanan bu küçük devlet, Doğu Roma imparatorları tarafından yönetilmekteydi. İstanbul 1453’ten, 1923’te Türkiye Cumhuriyeti kuruluncaya kadar Osmanlı sultanlarının payitahtı olarak üstün konumunu korumuştur... Türkiye Cumhuriyeti kurulunca, başkentin hemen Ankara’ya nakledilmesiyle, kent için zor bir dönem başlamıştır. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sırasında, ordunun seferberliği pek çok kaynağı tükettiğinden, kent halkının gereksinimlerinin tam olarak karşılanamaması büyük sorunlar yaratmıştır... Fakat savaşın ve savaş sonrası dönemin bitmesiyle.. İstanbul Türkiye’nin ticaret ve kültür merkezi olarak kendini yeniden kabul ettirmiştir. Kent yarım yüzyıldan beri Türkiye’deki tüm etkinliklerin kaynağı haline gelmiştir ve burada doğan esinler tüm ülkeye yayılmaktadır. En gözde yayınevleri ve kitapçılar burada bulunur ve her yıl gerçekleştirilen İstanbul Festivali, ilgililere film ve müzik alanında dünyadaki tüm yenilikleri tanıtır. Bankalar ve diğer ticaret kurumları tarafından desteklenen kültür vakıfları çok sayıda sergi ve konferanslar düzenlerler. Ülke endüstrisinin büyük bir bölümü İstanbul’un geniş çevresinde yer almaktadır. Kentin içinde ise büyük endüstriyel birliklerin yönetim merkezleri bulunur. 1980’den bu yana Boğaz’ın kuzeyinde, kıyıdan içeri doğru tümüyle yepyeni bir kent bölgesi ortaya çıkmıştır. Burada yükselen gökdelenler, ülke ile ilgili önemli kararların alındığı yerlerdir. Eski İstanbul fotoğraflarını gözden geçiren herkesin, Ayasofya ve Sultan Ahmet Camii çevresinin, ya da bir başka anlamda Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi’nin böylesi bir değişimden yararlanıp yararlanmadığını kendi kendine sorması gerekir.” www.kitapyayinevi.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle