16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu ([email protected]) Dinsel öte dünya inançlarından hiçbirinde cennet, ekonomik bir olgu olarak ifade edilmiyor. Çünkü cennette kaynak sıkıntısı yok; yetersiz arzdan kaynaklanacak bir dengesizlik yok. (En azından kutsal kitaplara göre.) Cihan Tarihinin Umumi Hatları ve evrim teorisi H. G. Wells’in, 1927’de Türkçeye çevrilerek Cihan Tarihinin Umumi Hatları adıyla yayımlanan eserinin birinci cildindeki “Doğal seçilim ve türlerin başkalaşımı” başlıklı bölüm, ülkemizde evrim teorisinin savunulduğu ilk resmi kitap bölümüdür. Osman Bahadır [email protected] de en kalın ve en beyaz tüylüleri hangileri ise, bunlar songiliz sosyalist düşünür, edebiyatçı, tarihçi ve bilim ğuktan o kadar az etkilenecekler, düşmanları tarafından kurgu yazarı Herbert George Wells’in (18661946) o kadar az görülebilecekler ve avlarını aramaya gittikle1920’de yayımlanan The Outline History adlı eseri rinde o kadar zor fark edilebilecekler. Bu türde her nesil Maarif Vekaleti tarafından 1927 ve 1928 yıllarında 5 cilt değiştikçe tüyler daha kalınlaşacak ve daha beyazlaşacak olarak Cihan Tarihinin Umumi Hatları adıyla yayımlandı. ve bu durum, artık daha kalın bir tüye sahip olmak bu hayKitabın kapağında, “Maarif Vekaleti’nin emir ve tensi vanlar için bir fayda sağlamayıncaya kadar devam edecek. bi (uygun bulması) ile müderris ve muallimlerden müŞimdi farz ediniz ki, iklimde bir değişme olsun ve bu teşekkil bir heyet tarafından Türkçe’ye nakledilmiştir” iba memleket daha çok sıcak olmaya başlasın. Karlar erisin, resi bulunmaktadır. yılın büyük bölümünde beyaz tüylü mahluklar derhal göBu kitabın ilk cildinde yer alan, “Doğal seçilim ve türze batacak bir şekil alsın ve kalın tüyler sıkıntılı bir yük lerin başkalaşımı” başlıklı bölüm (s. 1318), Cumhuriyet oluştursun. Bu durumda tüyleri esmer olan ve aynı zamanda döneminde evrim teorisinin açıklandığı ilk resmi kitap böen hafif bulunan her fert daha uygun bir vaziyette bululümü olma niteliğini taşımaktadır. nacak, oysa ağır ve gayet beyaz tüylü olanlar, bunlara göBu bölümde Wells, doğal seçilim, türlerin başkalaşıre pek aşağı vaziyette kalacaklar, sonuç olarak yavaş yamı ve türlerin farklılaşması gibi kavramları ele alarak evvaş beyaz tüylü hayvanlar yerlerini esmer tüylü olanlara rim teorisini açıklamaya çalışmaktadır. bırakacaklar. Eğer iklimin bu değişimi pek hızlı gerçekBu bölümde Wells’in başlıca açıklamalaleşirse, hiç şüphesiz türün tamamıyla yok olrı (bugünkü dilimizle) şu şekildedir: masına sebep olacak, fakat tedricen olursa, “ Bazı özel durumlarda rastlantı veya herbu tür her ne kadar sıkıntılı zamanlar geçihangi bir olay, işlerin gidişini değiştirebilecek recekse de, biçimini ve durumunu değiştirise de genellikle en zayıflar mağlup olurlarken meye ve yavaş yavaş kendini yeni şartlara uyen iyi hazırlanmış olan fertler yaşayacak, büdurmaya muvaffak olacak. şte bu değişmeyüyecek ve çoğalacaklar. Zayıflar gıdalarını sağye ve bu uyuma, türlerin başkalaşımı denir.” lamak ve düşmanlarıyla mücadele etmek için (Cilt 1, s. 1617). ötekiler kadar kabiliyet gösteremeyecekler. Şu H.G. Wells “ klimin değişmesi, hayvanın bulduğu gısuretle ki, her nesilde tür içinde adeta bir tas (18661946) daların türünde de bazı zıtlıklar yaratabilir ve fiye olacak, zayıf veya fena hazırlanmış olan unbu suretle dişlerde ve sindirim cihazlarında surlar, kuvvetli ve iyi hazırlanmış olanlara yerlerini bıdeğişiklikler olur. Daha sonra mesela tüylerin değişmerakacaklar. şte bu en ziyade ehil olanların yaşayabilmesinin sonucu olarak derinin bir tür yağ veya ter çıkaran si seyrine doğal seçilim denir. Bundan şu sonuç çıkar ki, canlı mahluklar büyür, ço guddelerinde de değişiklikler olabilir ve bunlar boşaltım ğalır ve ölürlerken her türlü hayat şartları aynı kaldığına organları üzerinde etki yaparak bütün iç kimyasal faaligöre, nesiller nesilleri izledikçe, türler bu şartlara daha iyi yeti değiştirebilir. Nihayet bir zaman gelir, evvelce bir olan bu türün iki kolu arasında o kadar büyük farklar görülür uyum sağlar. Fakat şimdi farz edelim ki, bu şartlar bir aralık değiş ki, bunları adeta ayrı ayrı iki tür gibi düşünmek gerekir. miş olsun. O zamana kadar hayatta pek iyi başarı kazan şte, birçok nesillerin izlenmesi sırasında, herhangi bir tümış ve neslini sürdürebilmiş olan bir tür, şimdi pek âlâ mağ rün böyle iki veya daha ziyade türlere ayrılması durumulup olabilir ve tam tersine daha önceki şartlar altında iler na da, türlerin farklılaşması denir.” (Cilt 1, s. 1718). Görüldüğü gibi, Wells türlerin farklılaşmasını açıkleyemeyen bir başka fert, bugün daha iyi gelişmek ihtilarken doğal seçilimi savunmakla birlikte belirli ölçüde malleriyle karşılaşabilir. Bu halde türler, her nesilde biçimlerini ve durumlarını değiştirecekler demektir. Evvelce Lamarckçı bir yaklaşımı da izlemektedir. Günümüzde evgalip gelen fertler artık dayanamayacaklar, ölecekler ve rim teorisini savunanların tamamına yakını, Lamarkçı fiyeni birtakım fertler, türün genel özellikleri sırası gelip de kirleri dikkate almamaktadır. Fakat 20. yüzyılın ilk üçte birlik bölümünde Darwincilerin önemli bir kısmının Ladeğişinceye kadar, türeyecekler. Mesela farz ediniz ki, daima karlarla örtülü bir buzlu marck’ın düşüncelerinden bazılarını savunduklarını bibölgede, vücutları beyaza çalan esmer renkte tüylerle ör liyoruz.Wells’in Cihan Tarihinin Umumi Hatları kitabında tülü birtakım küçük hayvanlar yaşıyor olsun. Bunların için da bu eğilimlerin bir yansımasını görüyoruz. Cennetin Bir Simülasyonu Olarak Sosyal Medya ABD’deki iş idaresi okullarından The Wharton School’un öğretim üyelerinden George Day diyor ki: “Her şey o kadar belirsiz ki medya için kim bir ekonomik model bulduğunu iddia ediyorsa, hiç dikkate almayın”. Yapı Kredi Yayınları’ndan Şubat 2011’de çıkan “Blogdan Al Haberi” kitabına göre (Zeynep Atikkan, Aslı Tunç), bugünün medyasını tek bir kelimede ifade etmek gerekirse, bu kelime “belirsizlik” olurdu. Görünen o ki bunun temelinde iki kritik soru var: “Eski medya nasıl yaşayacak? Yenisinin ekonomik modeli ne olacak?” (age, s164.) Belli ki dijital göçmenleri bu şekilde, yeni âdetleri eski köye nasıl adapte edeceğiz, diye düşündüren temel olgu şu: Yeni âdetlerin yeni bir ekosistem yarattığını ıskalamak! Bugün sosyal medya ismi altında birleştirilmiş olan, sosyal ağlar, bloglar, wikiler, web 2.0 modeliyle faaliyet gösteren dijital oluşumlarla ilgili temel sorun aslında bu muazzam potansiyelin ekonomik anlamda bir getiriye nasıl dönüştürüleceği konusunda kimsenin o sihirli formülü bulamamış olması. Bu şaşırtıcı gelmemeli. Çünkü dijital devrim, insan cennetten kovulduğundan beri belki de ilk kez, işin ekonomik boyutunu dikkate almayı gerektirmeyen bir hareket olarak yaşanıyor! Her türlü toplumsal devinimden bir ekonomi yaratma düşüncesi bir gereklilik değil, eski köyün bir âdetidir. Eski âdetlere göre yaşam, ekonomik bir değer yaratılmadığı sürece hiç bir anlam ifade etmez. Oysa birey ekonomik bir değer yaratmak için yaşamaz. Ekonomik değer birey için olsa olsa arzu ettiği hayatı yaşaması için gerekli olan bir araçtır. Dinsel öte dünya inançlarından hangisinde cennet, ekonomik bir olgu olarak ifade edilmekte? Hiçbirinde! Bunda bir çelişki yok. Çünkü cennette kaynak sıkıntısı yok; yetersiz arzdan kaynaklanacak bir dengesizlik yok. (En azından kutsal kitaplara göre.) Bugün sosyal medya unsurlarına baktığınızda benzer bir durum söz konusu. Bloglar öldü mü diye sorduğumda, bir okur, “Her birey kendisine bir blog açtığı gün öldü” yorumunu yapmıştı. Ekonominin varlığını değişmez bir unsur olarak formüle dahil ettiğinizde bu doğru bir yorumdur; ancak ekonomi ancak sonlu, sınırlı kaynak durumunda ortaya çıkan, çıkması gereken bir olgu. Arz sınırsızsa, örneğin arzu eden dilediği kadar blog açabiliyorsa, dilediği kadar sosyal ağlarda etkileşime giriyorsa, bu dünyayı ekonomi gözlüğü ile değerlendirmek doğru olmayacaktır. Bu paradigmada olanlar ne yazık ki bu net tablo karşısında geri adım atmıyorlar. (Tutarlı bir davranış.) Dolayısıyla burada bile bir ekonomi yaratmak, yapay sebepler üretmek üzere gece gündüz çalışıyorlar. İşte yukarıdaki “belirsizlik” tespitinin temelinde yatan şey bu. Henüz herhangi bir yapay sebep icat edilemedi. Sosyal medya dünyasında ekonomik getiri ancak ikincil düzeyde, türev ürünlerde elde edilebiliyor. Birisi çıkıp Farmville diye bir oyun icat ediyor Facebook üzerinde, bu oyun için sanal yan ürün icat edenler bir ekonomi yaratıyor. Wall Street’teki Olimpos tanrılarından bir yatırımcı bunu tespit edip, Farmville’e ya da Facebook’a yatırım yapıyor. Gelecekte bu ekonomik getiri türevden anaya doğru yayılır umuduyla! Acaba uzak yıldızlarda birileri de dünyanın küresel anlamda yıllık ürettiği trilyon dolarlar düzeyindeki ekonomiye bakarak, dünyayı satın alıyor mudur bir “Galaktik Ticaret Federasyonu’ndan”? Uluslararası köprü yarışması Blik köprü yarışması Design & Construct bu yıl ilk kez ulusoğaziçi Üniversitesi Yapı Kulubü’nün düzenlediği çelararası bir nitelik kazandı. 151617 Nisan tarihleri arasında, bu yıl beşincisi düzenlenen yarışmanın ilk gününde, köprüler kuruldu; akademisyenler, inşaat mühendisleri ve mimarlar köprüleri estetik açıdan değerlendirdi. Yarışmanın ikinci günü ise İzmir, Trabzon ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerinden, Hırvatistan ve Bosna Hersek’ten gelen inşaat mühendisliği ve mimarlık öğrencileri yaklaşık 7 metre genişliğindeki köprüleri ile işçisüre, ağırlık ve deplasman verimliliği kategorilerinde yarıştılar. Design & Construct’ın şampiyonu İstanbul Kültür Üniversitesi’nin Steel Fighters grubu oldu ve 5000 TL’lik ödülü aldı. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Haliç Grubu ikinci olarak 3000 TL ve Zagreb Üniversitesi’nden Team K 2000 ise üçüncü olarak 2000 TL’lik ödülü almaya hak kazandı. CBT 1259/ 12 6 Mayıs 2011
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle