02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

YEN ZÜMRÜTTEN AK SLER A. M. Celal Şengör Ürünler Dünyanın ilk WİFİ faresi HewlettPackard firmasının yeni faresi doğrudan WİFİ aracılığıyla çalıştığı için USB cihazına gerek duymuyor. Yeni WİFİ farenin diğer önemli bir özelliği ise pilin tek şarjla dokuz ay kadar dayanıyor olması. Menzili on metre kadar olan farenin beş programlanabilir tuşu var. Diğer özellikler arasında dört yönlü kaydırma tekeri ve lazer sensor (1600 CPI) yer almakta. Fiyatı: 50 dolar. Bilgi için: http://h20435.www2.hp.com/t5/TheNextBenchBlog/HPtodebutWiFiConnectedMouseinSpring2011/bap/60559 aletin ağırlığı 1.1kg. 25.6cm ekranın çözünürlüğü 1024x600 piksel. Alet, firmanın “TouchTypeTastatur” olarak isimlendirdiği yeni bir klavyeye sahip. Intel Atom Z670 işlemciyle çalışan bilgisayarın 1GB DDR2 RAM, 120GB sabit disk ve altı saat dayanan aküsü var. Veri alışverişi WLAN 802.11b/2/ ve Bluetooth 3.0 ile gerçekleşiyor. Alet ayrıca çok sayıda USB girişi ve SD bellek kartı girişine sahip. Fiyatı: 990 dolar. Bilgi için: http://www.productreviews.net/2011/05/13/fujitsulifebookth40dtablettonetbookslider/ Türkiye’de bir gözlemci olarak yaşamak o kadar eğlenceli ki! Ancak insan kendisi de Türkiye’deki toplumun bir üyesi olduğunu hatırladığı zaman eğlence yerini karamsarlık ve ümitsizliğe terk ediyor. Bir İdeal Yaratamayan Millet Türkiye’de modern konserveciliğin ve meşrubat sanayiinin yaratıcısı olan rahmetli dayım Semih Sipahioğlu «Parasını kaybeden bir insan çok şey kaybetmiş demektir; onurunu kaybeden bir insan çok daha büyük bir şey kaybetmiş demektir. Ama ümidini kaybeden, her şeyini kaybeder» derdi. Dayımın bahsettiği ümit bireyin tüm yaşantısı hakkındaki ümitti. Benim ise kaybolan ümidim, yalnızca içinde yaşadığım toplumun geleceği ile ilgili olan ümidimdir. Milletvekili listeleri açıklandı ve kaçınılmaz olarak televizyonlar bu «önemli» habere kilitlendi. Efendim listelerin açıklanmasından sonra CHP’de ilk toplu istifa yaşanmış ve CHP’nin Şanlıurfa il ve ilçe teşkilatları topluca istifa etmişler. Muhterem başkanları bir süre önce genel merkezin kendilerinden görüş istediğini ancak listeler açıklanınca görüşlerine yer verilmediğini görerek üzülmüşler! Bir sayın başkan diyor ki «Biz karşılaştığımız durumu güvensizlik olarak algıladık ve böyle bir karar aldık. Bize düşen tek yol istifaydı ve gerekeni yaptık.» Böyle bir haberi okuyunca insanın tepine tepine gülesi veya bu toplumda kendisinin de yaşadığını hatırlayınca hıçkırarak ağlayası geliyor. Düşününüz ki Türkiye’nin 81 ili ve bir ton da ilçesi var. Genel merkez bunların hepsinden doğal olarak görüş isteyecek ve şimdi diyelim ki hepsinin dediğini yapacak! O zaman (bunun mümkün olmadığını bir yana bırakalım) genel merkeze ne gerek kalır diye sormak lazım. Her fikir bildirdiğinizde sizin istediğinizi aynen yapması halinde karşınızdakinin ne görevi ne gereği kalır. Ortak akıl üretmek (veya daha bilimsel bir terimle, karmaşık kararlar almak) diye bir şey vardır ve bu ortak akıl her zaman ortakların akıllarının tam bir vektörel bileşkesi olmak zorunda değildir; hatta bazan olmaması çok faydalıdır. Bu konuda siyasete soyunanların ciddi bir karar kuramı dersi (hatta dersleri) görmeleri son derece yararlı olacaktır (Ama bunun için epey matematik bilmek gerek; bu maalesef ekseri politikacılarımızın entelektüel kapasitesini aşan bir iştir). Okurlarım, askeri sistemlerin kriz durumlarında karar alma ve uygulama konusunda sivil sistemlere genellikle daha üstün bulduğumu bilirler. Bu üstünlüğün bir kısmı eğitimle ilgilidir. Asker olarak yetişen kimsenin bazı durumlarda uğruna yaşamını dahi feda etmeye hazır olduğu amaçları vardır; her asker normal olarak bunu bilir ve kabullenir. (Kabullenmeyen iyi bir asker olamaz ve bu tür tipler genellikle birliklerinin başına bela olurlar; cepheden kaçanı vurmanın akılcılığının altında bu yatar.) Bu durumda benliğin ortadan kalktığı söylenir. Bu doğru değildir. Yaşamın feda edilmesinin temelinde bireyin yaşamından daha değerli şeyler olduğunu kabullenmesi yatar. Türkiye’de politikada benim yıllardır gözlediğim, bırakın yaşamı, politikacının politikadan şahsı için beklediği menfaattan bile, ülke menfati için fedakârlık yapmaya hazır olmamasıdır. Gerçi bu ülkemize özgü değildir: Büyük jeolog ve liberal politikacı Eduard Suess (18311914) vatan, millet ve insanlık aşkının meslekten politikacılar için birer tiksinti ve nefret unsuru olduğunu yazar. Otuz yılını Avusturya parlamentosunda geçirmiş bu büyük bilim insanı ve hümanist sonunda ülkesinin meclisini tiksinti ile terk etmiş, kendini sadece bilimsel çalışmalarına vermiştir. Suess’ün parlamentoyu terk etmesine neden olan sebepler sadece çeyrek yüzyıl sonra AvusturyaMacaristan İmparatorluğunun da sonunu getirmiştir. (Şanslıydı ki Suess o tarihten dört sene evvel yaşama gözlerini yummuştu). Ama bu sırf politikacılarımıza özgü müdür? Üniversitede yönetim görevi kapabilmek için her seviyede oynanan iğrenç oyunlar beni otuz senedir iğrendirmektedir. Türkiye’de aile şirketlerinin yaşayamaması veya uzun ömürlü kurumlarımızın olmayışının nedeni, herkesin önce kendi kısır menfaatlerini düşünerek sonunda hem kurumunu hem de kendisini mahvetmesidir. Akılcı ideallerin kişisel hırsların önüne geçebildiği yerlerde kurumlar ve toplumlar yücelir. İdealizmin devri geçti sanan salaklar, kendi salaklıkları altında ezilmeye mahkumdurl. Bu seçim arifesinde de kendilerini, partilerini ve belki sonunda ülkelerini dahi mahva sürükleyecek meslekten politikacıları ilgiyle seyretmeye ve onları izlemeye devam edeceğim. Bu zavallılardan (ve onlara özenenlerden) insanımızın öğreneceği çok şey vardır. Yeter ki öğrenecek göz, akıl ve niyetle baksınlar. HDMI girişli video projektörü Vazoya yerleştirilen güzelim çiçekler bir iki gün sonra soluverirler. Flora teknolojisiyle artık çiçekler yıllarca dayanacak. Daha doğrusu vazo elektrik enerjisiyle beslendiği sürece çiçekler hep canlı kalacak. Dekoratif oda süsü aslında üçboyutlu tarayıcılı 360 derecelik bir ekran. Vazoya bir çiçek yerleştirildiğinde istasyon görüntüyü tüm yönlerden hafızaya alıyor ve çiçeği özgün haliyle görüntülüyor. Ne var ki Flora henüz bir tasarım ürünü. Tasarımcısı Flora ile FUJİTSU Tasarım Yarışması 2011 ödülünü kazandı. Bilgi için: http://www.designboom.com/weblog/cat/8/view/14538/floradigitalflowervasebyyoshikimatsuyamafujitsudesignaward2011shortlistedentry.html Vazoda hiç solmayan çiçekler BenQ firmasının yeni MX660P XGA DLP video projektörü içerikleri XGA ( 1024x768 piksel) çözünürlükte veriyor. İçerikler isteğe göre 4:3 veya 16:9 formatında izlenebilmekte. Projektörün, bileşik video, Svideo, USB, Audio ve HDMI1.3 girişleri var. Aletin hoparlörü 1.2 vat gücünde. Fiyatı: 619 dolar. Bilgi için: http://www.focusedtechnology.com/benqmx660pprojector.html Pioneer WWSDT 101: Dokunmatik ekranlı masa Ortus Technology firması sadece 12.2cm büyüklüünde olmasına rağmen FullHD (1920x1080 piksel) çözünürlükte görüntü veren LCD ekranını tanıttı. Dünyanın en küçük FullHD ekranı, ayrıca üçboyutlu gözlüğe gerek kalmadan üçboyutlu görüntü de veriyor. Üçboyutlu ayarda çözünürlük 1920x540 piksele düşüyor. Bilgi için: http://www.electronista.com/articles/11/05/13/ortus.shows.48.inch.1080p.3d.screen/ FullHD çözünürlüklü ve üçboyutlu minik ekran Pioneer firması yeni WWSDT101, dokunmatik 132cm ekranlı masasını tanıttı. Ekranlı masa TransferJet teknolojisi ve verileri 560Mps hızında aktarabilen yeni Wireless teknolojisine sahip. Ürün Scan Snap S1100 tarayıcısıyla birlikte satışa sunulacak. Yeni ekranlı masanın yaz sonunda piyasaya verilmesi bekleniyor. Ekran Windows 7 64Bit işletme sistemiyle çalışıyor. Çok sayıda girişi bulunan ekran masa örneğin USB veya iPhone gibi aletlerle bağlanabiliyor. Bilgi için: http://www.trendhunter.com/trends/pioneerwwsdt101 75 vatlık ilk LED ampul LED ampuller pek fazla ışık vermiyorlar. Fakat Philips firması yakında 17 vatlık gücüyle, 75 vatlık normal ampul kadar aydınlatan ya da 1.100 lümen parlaklığa sahip ilk LED ampulünü satışa sunacak. EnduralLED A21 ampulünün ömrü 25.000 saat. Yeni ampulün bu yılın sonunda piyasaya verilmesi bekleniyor. Fiyatı 25 Avro’nun biraz üzerinde olacak. Bilgi için: http://news.cnet.com/83011112832006316954.html?part=rss&subj=news&tag=254713020 Nilgün Özbaşaran Dede Netbook ve tablet PC’yi birleştiren Fujitsu Lifebook TH40/D ince gövdesiyle dikkat çekiyor. 17.4mm’lik CBT 1262/ 5 27 Mayıs 2011 Netbook ve tablet PC bir arada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle