Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sağlık Alerjik konjonktivit Atopi, alerjik hastalıklara karşı genetik yatkınlığı olan bireylerde gözlenen aşırı duyarlılık (“hipersensitivite”) olarak tanımlanır. Atopi gelişiminde genetik ve çevresel faktörler etkilidir. Gözü etkileyen atopik hastalıklar göz kapağının içini örten zarda (konjonktiva) meydana gelir. Alerji konjonktivada meydana geldiği için tıp dilinde “alerjik konjonktivit” olarak adlandırılır. Toplumda sık gözlenen bir göz hastalığıdır. Gelişmiş toplumlarda popülasyonun %1520’sini etkiler. Doç. Dr. Sumru Önal, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi, Göz Hastalıkları Bölümü Gözü etkileyen atopik hastalıklar aşağıdaki gibidir. yerine Th2 yanıt yönünde daha ağırlıklı olarak geliştiği gösAlerjik konjonktivit: terilmiştir. Mevsimsel alerjik konjonktivit b) Yıl boyu gözlenen (peAlerjik konjonktivitte gözlenen belirtiler arasında gözde reniyal) alerjik konjonktivit kızarıklık, kaşıntı ve yaşarma yer alır. Kaşıntı en önemli beVernal keratokonjonktivit lirtidir. Alerjik nezle de eşlik ediyor ise hapşırma ve burun akınAtopik keratokonjonktivit tısı da gözlenir. Kaşıntı en önemli belirtidir ve kaşıntı olmaksızın Bu hastalıklar içinde en sık gözlenen mevsimsel veya yıl alerjiden bahsetmek mümkün değildir. Kaşıntının ne zaman boyu devam eden alerjik konjonktivittir. Mevsimsel kon olduğunun sorgulanması önemlidir. lkbaharda ve doğaya çıjonktivitten ev dışında karşılaşılan alerjenler (alerjiye neden kınca oluyor olması, mevsimsel alerjik konjonktivit tanısının olan etkenler) sorumludur ve bunlar arasında ağaç, çim ve ça konulmasında önemlidir. yır otu polenleri yer alır. Bu tip alerji sıklıkla alerjik nezle (riAlerjik konjonktivitte gözlenen bulgular arasında ise nit) ile birliktelik gösterdiğinden “saman nezlesi” veya “bahar konjonktivada kızarıklık, kapak konjonktivasında papilla nezlesi” olarak da adlandırılır. Yıl boyu gözlenen alerjik kon adı verilen yapıların gözlenmesi, konjonktivada ödem ve kajonktivitten sorumlu tutulan alerjenler ise hayvan tüyü, küf pak ödemi yer alır. Kaşıntı en önemli belirti olsa da bazen hastayı doktora götüren neden gözde kızarıkve ev tozu akarıdır. Mevsimsel konjonktilık ve kapak ödemi de olabilmektedir. BuYıl boyu gözlenen alerji, mevsimsel olarada diğer göz hastalıklarının ayırt edilmena göre daha nadir gözlenir ve daha hafif seyvit, sıklıkla alerjik nezsi önemlidir. Bunlar arasında yanma ve batreder. Alerjenler çevremizde yoğun olarak le (rinit) ile birliktelik ma ile birlikte kızarıklık yapabilecek kuru bulunur ve kişinin bu alerjenlere karşı yagösterdiğinden “sagöz ve çapaklanma ile birlikte kırmızı göz nıtını belirleyen kişinin spesifik antijenleyapabilecek bakteriyel konjonktivitin ayırt re karşı olan duyarlılığıdır. m a n n e z l e s i ” ve y a edilmesi önemlidir. Alerjik konjonktivitte duyarlılık göz “bahar nezlesi” olarak yüzeyinde yer alan ve alerjiden sorumlu hücda adlandırılır. G Ö Z D E G EL Ş EN A TO P K relerin alerjenler ile karşılaşması sonucu başHASTALIKLAR lar. Alerjenlerin göz yüzeyi ile teması sonYine gözde gelişen atopik hastalıklar arasında daha nadir rası immunglobülin E (IgE) adı verilen ve alerji gelişiminde büyük öneme sahip antikor oluşur. Oluşan IgE mast hücre olarak gözlenen vernal ve atopik keratokonjonktivit de bulunur. leri adı verilen ve tip 1 aşırı duyarlılık reaksiyonundan sorumlu Bu hastalıklar alerjik konjonktivite göre daha ağır hastalıkhücrelerin yüzeyine bağlanır. Böylece birey alerjene karşı du lardır ve adından (“kerato”“konjonktivit”) da anlaşıldığı üzeyarlı hale gelir. Alerjen ile tekrar karşılaşma durumunda, aler re bu hastalıklarda kornea adı verilen ve gözün en önde yer jen IgE’ye bağlanır ve mast hücrelerinden alerjik yanıta ne alan saydam tabakasında da tutulum ve hastalık söz konusuden olan maddelerin salgılanmasına neden olur. Bu madde dur. Vernal keratokonjonktivit özellikle erkek çocukları etlerden en önemlisi histamindir. Histaminin mast hücrelerin kiler ve genellikle hayatın ilk on yılında (ortalama yaş 7) gözden salınması sonrası, histamin sinir uçlarını uyararak kaşın lenir. Bu hastaların %95’inde hastalık ergenlik döneminde getıya ve damar geçirgenliğini arttırarak kızarıklık ve ödeme ne riler ve kaybolur. Vernal keratokonjonktivit özellikle sıcak ve den olur. nemli iklimli ülkelerde (Akdeniz ülkeleri ve Afrika kıtası) önemli bir toplumsal sağlık sorunudur. Hastaların dörtte üçünGENET K VE ÇEVRESEL ETMENLER de başka atopik hastalık (atopik dermatit/egzema, astım, alerAlerjik konjonktivit gelişiminde genetik ve çevresel fak jik rinit gibi) eşlik eder ve üçte ikisinde ailede atopi hikayetörler etkilidir. Yani alerjik bir anne babanın çocuğunda aler si vardır. ji gelişme ihtimali daha yüksektir. Hava kirliliği, hayvan besVernal keratokonjonktivitte de mevsimsel bir artış olur leme, şehir veya kırsal bölgede yaşam gibi faktörler alerji ge ve hastalık geç ilkbahar ve yazın alevlenme gösterir. Hastalişiminde rol oynayan çevresel faktörlerdir. da şiddetli kaşıntı, yaşarma, ışık hassasiyeti, göz kapağında düSon yıllarda bağışıklık sisteminin iki kolu olan Th1 ve Th2 şüklük, blefarospasm, yabancı cisim hissi, yanma ve kauçuyanıtlarında dengesizliğin alerjide büyük öneme sahip oldu kumsugri beyaz (mukoid) akıntı gözlenir. Hastalık bulgulağu gösterilmiştir. Th1 yanıtı bağışıklığın enfeksiyon ile mü rına göre iki tipe ayrılır. Birinci tipte (tarsal) üst göz kapağı cadele kolunda yer alırken, Th2 yanıtı bağışıklığın alerjik ya altında dev papiller oluşumlar gözlenir, ikinci tipinde (limbal) nıtlar kısmından sorumludur. Alerjik bireylerde kişinin bağı ise gözün beyaz ve saydam tapakasının birleştiği bölgede jeşıklık sisteminde Th2 yönünde bir kayma olduğu ortaya ko latinimsi bir yapı ile birlikte “Tranta noktaları” gözlenir. ki nulmuştur. Özellikle ge tip bir arada da olabilir. Hastalığın daha şiddetli olması dulişmiş olan ülkelerde rumunda kornea tabakası da etkilenebilir. alerji sıklığında önemli Atopik keratokonjonktivit ise ergenlik döneminde başlar Özellikle gelişmiş bir artış gözleniyor. Bu ve 3050 yaş arasında zirve yapar. Hastaların %5’inde çocukülkelerde alerji sıklırada suçlanan neden lukta vernal keratokonjonktivit öyküsü vardır. Hastalık atoğında önemli bir artış lerden en önemlisi hij pik dermatit ve egzema, astım ve ürtiker ile sıklıkla birlikteyen teorisidir. Özellikle lik gösterir. Yani bireyde atopi vardır. Hastalık kronik ve keng ö zl e n i y o r . B u r a d a çocukluk döneminde di kendine düzelme ihtimali az olan ağır bir hastalıktır ve görsu ç l a n a n n e d e n l e r bakteriler ve enfeksiyon me ile ilgili ciddi sonuçlara neden olabilir. Hastalar birçok çevden en önemlisi hijyen ile daha az karşılaşılma resel hava kaynaklı alerjene hassastır. Belirti ve bulguları versı sebebi ile bağışıklık nal keratokonjonktivitte benzer ve hatta daha da ağırdır. Şidteorisidir. sisteminin Th1 yanıt detli kornea tutulumu da gözlenir. Katarakt da gelişebilir. Doç. Dr. Sumru Önal CBT 1262/17 27 Mayıs 2011 Alerjik konjonktivitin tedavisinde göz damlaları kullanılır. Ancak alerjenden kaçınma, soğutma ve göz yüzeyindeki alerjenlerin seyreltilmesi gibi tedbirler de alınabilir. Alerjenden kaçınma pratik gibi gözükmese de evde hayvan besleme, ev içinde ev tozu akarının azaltılması (halıkilimden kaçınma, döşeklerin alerjik yapıda olmayan materyallerden seçilmesi gibi) vb. ile ilgili tedbirlerinin alınması faydalıdır. Göz çevresine soğuk kompres yapılması kaşıntıyı azaltabilir. Suni göz yaşı damlaları ise alerjenin göz yüzeyinden temizlenmesi ve seyreltilmesinde etkili olabilmektedir. Tedavide kullanılan göz damlaları dört ana gruba ayrılır. Mast hücre stabilizatörleri (sodyum kromoglikat, nedokromil sodyum ve lodoksamid): Histaminin mast hücresinden çıkışını etkisini önleyen maddelerdir. Daha hasÇağımızda, modernleşme talık belirti vermeden ile birlikte alerjik hastalıklahastalığın gelişmesinin rın sıklığında artış olması engellenmesinde uzun dönem kullanımı için bekleniyor. Bu nedenle diuygundur. ğer hastalıklarda olduğu giAn tih is tam in ikl er bi alerjik göz hastalıklarının (levokabastine, epinastine ve emadastine): Hisda erken teşhis ve tedavisi taminin etkisini önlebüyük öneme sahiptir. yen ilaçlardır, dolayısı ile hastada histamin salınımı gelişmiş ve belirtiler ortaya çıkmış ise etkilidirler. Kombine antihistaminik ve mast hücre stabilizatörleri (olapatadine, ketotifen ve azelastin): Yukarıdaki iki etkiyi birleştirirler ve bu nedenle hem hastalığın gelişmesini hem de belirtiler mevcut ise bunların kontrolünü sağlamada etkilidirler. Uzun dönem kullanıma uygundurlar. Kortikosteroidler: Çok etkilidirler, ancak uzun dönem kullanımı kortizon içeren damlaların katarakt ve göz tansiyonu yapabilme potansiyelleri nedeni ile uygun değildir. Steroidden kaçınma amacı ile son yıllarda siklosporin içeren damlalar kullanılmaya başlanmıştır. Çağımızda, modernleşme ile birlikte alerjik hastalıkların sıklığında artış olması bekleniyor. Bu nedenle diğer hastalıklarda olduğu gibi alerjik göz hastalıklarının da erken teşhis ve tedavisi büyük öneme sahiptir. Özellikle mevsimsel alerjik konjonktivit ve mevsimsel alevlenme gösteren vernal keratokonjonktivitte daha hastalık başlamadan, ilkbahar mevsiminde kombine antihistaminik ve mast hücre stabilizatörleri grubunda yer alan damlaların kullanılmaya başlanması ve sonbaharda kesilmesi son derece etkili gözükmektedir. TEDAV DE GÖZ DAMLALARI