17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: Bildiklerimiz ve bilmediklerimiz Geçen haftadan devam zen büyük buz tabakalarına verilen isim) eritebilir. Son zamana kadar IPCC Antarktika’daki geniş buzul tabakalarının 21. yüzyılda daha da genişleyeceğini tahmin ediyordu. Çünkü küresel ısınmanın atmosferin su içeriğini arttıracağı ve bunun da kar yağışını körükleyeceği düşünülüyordu. Şimdi karada durumun çok farklı olduğu görülüyor. Uydu ölçümlerine göre hem Antarktika hem de Grönland şimdiden çok büyük miktarlarda buzul kaybına uğramış durumda. Ve daha da kötüsü buzul kaybı hızının giderek artıyor olması. Şu andaki trendin devam etmesi halinde –ki devam edip etmeyeceğini bilmiyoruz yalnızca bu tabakalardan kaynaklanan kayıp 2100 yılında su seviyesini 0.5 m yükseltebilir. Bu resmi tüm dünyaya uygularsak 2100 yılında deniz seviyelerindeki yükselişin bir metreyi bulacağını söyleyebiliriz. Bu, çok sayıda küçük ada devletleri, Londra, New York ve Şangay gibi kentler, Hollanda, Bangladeş ve Florida gibi deniz seviyesinin altındaki bölgeler için kötü bir haber. En kötü durum senaryosu, kötü olan resmi daha da korkutucu hale getiriyor. Erime bir kez başlarsa güçlü pozitif geribesleme devreye girebilir. Örneğin buzul tabakaları erirken yüzeyleri alçalır ve bu şekilde sıcak havaya maruz kalabilir. Bu durumda deniz seviyesindeki yükselme hızla ivme kazanır. Bilmek yetmez, harekete geçmek gerek! BİLİNEN DENİZ SEVİYESİ jiye ihtiyaç vardır. Su buharı yoğunlaşıp bulutları oluşturduğu zaman bu depolanmış enerji dışarı çıkar; çevredeki havayı ısıtır ve bu havanın yükselip soğumasına yol açar. Bu da daha fazla suyun yoğunlaşmasına neden olur ve bu böyle devam eder. Bu süreç fırtına gibi aşırı hava durumları körükleyen enerjiyi sağlar. İşte bu nedenle tropik siklonlar veya kasırgalar sıcak denizlerin üzerinde oluşur; yeterli miktarda nemli hava olmadan bu fırtınalar enerjilerini yitirir. Önümüzdeki on yıllarda atmosferin alt kısımları ısınır ve nemi artarken, şiddetli fırtınalar için gerekli enerji sağlanmış olacak. Peki bu enerji ne sıklıkla ateşlenecek? Kasırgalar görece olarak nadir görülürler, çünkü oluşmaları için koşulların tam “kıvamında” olması gerekir. Yüksek denizyüzeyi sıcaklıkları uygun zemin yaratsa bile, daha kuvvetli yüksekdüzey rüzgârları bunları parçalar. Sonuçta daha az sayıda kasırga oluşsa bile, oluşanların şiddeti çok fazladır. Kasırgaların yıkıcı etkisi, artan rüzgâr hızına göre logaritmik olarak yükselirken, az sayıda güçlü fırtına, çok sayıda zayıf fırtınadan daha yıkıcıdır. Kuzeydeki ılıman enlemlerde durum daha iyidir. Kış fırtınalarını, kutuplardan gelen soğuk hava ile tropiklerden gelen sıcak hava arasındaki sıcaklık farkı tetikler. Bu tip fırtınalar artık daha az görülüyor, çünkü Kuzey Kutbu’ndaki ısınma nedeniyle sıcaklık farkları azalıyor. Denizler ısındığı zaman genişler. Karalardaki buzlar eridiği veya denize doğru kaydığı zaman da seviye yükselir. Grönland ve Antarktika’nın tüm buzulları erirse, deniz seviyesindeki yükselme 60 metreyi bulur. Bugün, iki buzul çağı arasındaki sıcak dönemdeyiz. Yarım milyon yıl önce, bugünküne benzer iki buzul çağı arasındaki dönemde, sıcaklıklar bugünkünden 1 °C daha yüksekti ve deniz seviyesi bugünküne göre 5 metre yüksekti. Yaklaşık 3 milyon yıl önce, sıcaklıklar insanların Yeryüzü’nü ısıtmaya başlamasından birkaç bin yıl öncesinin ortalamasından 12°C daha yüksekti ve deniz seviyesi bugünkünden en az BİRKAÇ METRE YÜKSELECEK BİLİNEN SU TAŞKINLARI VE Sıcak hava daha fazla miktarda nem tutar. Her 1 °C’lik sıcaklık artışı için nem %5 oranında artar. Bu da daha fazla yağmur ve kar demektir. Bu trend şimdiden kendini hissettiriyor ve modellerin öngördüğünden daha güçlü bir şekilde seyrediyor. Daha yoğun yağış, sel anlamına geliyor. Herhangi su taşkınının iklim değişikliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığını bilemesek de modellemeler iklim değişikliğinin bu olayları sıklaştırdığını ve aşırı düzeylere çıkarttığını gösteriyor. Son bir iki yıldır yaşadığımız seller –Pakistan’dan ABD’ye dünyamız ısınmıyor olsaydı bu kadar vahim boyutlara ulaşmıyor olabilirdi. Dünyanın çoğu ortalama olarak daha fazla yağış alacak olsa da kuraklık da zaman zaman kendini gösterecek. Kuraklık baş gösterdiği zaman, yüksek sıcaklıklara bağlı olarak toprak daha çabuk kurur. Toprak bir kez kuruduğu zaman güneşin ısısı, suyu buharlaştırmaktan çok karaları ısıtmaya gider. Bu da sıcak dalgalarını tetikler. 2003 yılındaki sıcak dalgasının nedenlerinden biri de buydu. KURAKLIK ARTACAK BİLİNMEYEN KÜRESEL 25 metre daha yüksekti. Özet olarak, son birkaç milyon yıl öncesinin deniz seviyeleri ve sıcaklıkları incelendiğinde, dünya ortalama sıcaklığının her 1°C’lik artışının, deniz seviyesinde 20 metrelik bir yükselme yarattığı görülüyor. Dolayısıyla sıcaklıklarda 2 °C’lik artışın denizlerin yükselmesi açısından ne denli korkutucu sonuçlar doğuracağı açıktır. Sonuçların ne kadar korkutucu olacağı, devasa buzul tabakalarının sıcaklık artışına tepki olarak ne hızla eriyeceğine bağlıdır –ne yazık ki bu da bir başka bilinmeyendir . Devasa buz tabakalarının erimesinin binlerce yıl süren çok yavaş bir süreç olduğunu kabul edersek, deniz seviyesi birkaç metre yükselmeden önce gezegenin sıcaklığını eski haline düşürecek kadar zamanımız olabilir. Ancak buzul tabakaları ısınmaya çok çabuk tepki verirse, torunlarımız kıyı çizgisi dramatik olarak değişmiş bir dünyada yaşayacak. Manevra için ne kadar zamanımız olduğunu bilmiyoruz. Önceki erime olayları çok fazla ipucu vermiyor. Erime çok hızlı gerçekleşebilir: Son buzul çağı sona erdiğinde Kuzey Amerika’yı örten buzul tabakasının yok olması, deniz seviyesini her yüzyıl için bir metre yükseltmişti. Grönland’ın buzullarının bu denli hızlı eriyip erimeyeceğini bilmiyoruz. Deniz seviyesinin hangi hızda yükseleceği konusunda yakın bir tahminde bulunabilmek için ilk önce gezegenin ne kadar ısınacağını bilmemiz gerekiyor. Bu da yukarıda açıklandığı üzere tam olarak kestirilemiyor. İkinci olarak bu ekstra ısının ne kadarının buzul tabakalarına transfer olacağını da bilmek zorundayız. Yakın zamana kadar daha sıcak havanın erimenin temel nedeni olduğu düşünülüyordu. Şimdilerde ise okyanus sularının ısınmasının çok belirgin bir etkisi olduğu ortaya çıktı. Ne yazık ki bu kötü bir haber, çünkü sıcak su, buzulları sıcak havadan daha hızlı eritir. Sıcak akıntılar su üzerindeki buz şelflerini (buz dağlarından kopan ve deniz üzerinde yü DENİZ SEVİYESİ NE HIZDA YÜKSELECEK? BİLİNMEYEN BİLİNMEYEN KASIRGA VE BENZERİ ŞİDDETLİ FIRTINALAR ARTACAK MI? Suyun buhar haline gelmesi için çok fazla miktarda ener CBT 1288/8 25 Kasım 2011 Daha sıcak, daha nemli ve CO2 düzeyi daha yüksek bir Yeryüzü daha fazla yaşamı destekler ancak uyum süreci için yeterli zaman kalırsa . Bugün hayatta olan bitkiler, hayvanlar ve insanlar için sorun, son birkaç bin yıldır nadiren görülen istikrarlı hava koşullarına uyum sağlamış olmamızdır. Şimdi ise dünya hızla ısınıyor ve milyonlarca yıldır olmadığı kadar daha da ısınacağa benziyor. Bu durumda iklimin gelecekte istikrarlı bir rejim izlemesi düşünülemez. Bu da canlılar için ölümkalım mücadelesi anlamına geliyor. Pek çok türün dayanabilecekleri bir sıcaklık aralığı içinde barınabilecekleri yerlere göç etmesi gerekebilir. Hayvanlar üreme ve göç zamanlarını yiyecek kaynaklarına göre yeniden ayarlamak zorunda kalabilirler. Pek çoğu bunu başaramayacaktır; oldukça konservatif ısınma senaryolarına göre bugünkü hayvan türlerinin üçte biri bu mücadeleyi yitirecek ve soyları tükenecektir. Küresel ısınma ile ilgili gerçek yaşam araştırmaları bu sonuçları ne yazık ki destekliyor. Biz insanlar da bu spesifik iklim koşullarına uyum sağlamış durumdayız. Su baskınları ve kuraklıkların doğurduğu tehlikelerle birleşen ısınma, önümüze çok uzun bir hasar listesi çıkartıyor. Örneğin artan yiyecek fiyatları, kıtlık ve kitlesel göç zorunluluğu bunlardan yalnızca birkaçı. Bunun yansımalarının ne kadar yıkıcı olacağı şimdiden alacağımız tedbirlere bağlıdır. Zor iklim koşullarına dayanıklı ekinler yetiştirmek bunlardan biridir. Reyhan Oksay Kaynak: New Scientist, 22 Ekim 2011 ISINMA YAŞAM İÇİN NE KADAR CİDDİ BİR TEHDİT OLUŞTURUYOR?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle