17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ZÜMRÜTTEN AKİSLER A. M. Celal Şengör 800 girişi bulunuyor. Ayrıca 256 Bit AES veri şifreleme sistemi ve diski iki metre yükseklikten düşmeye karşı dayanıklı kılan Drop Guart koruyucu kılıfı da var. Yedekleme, QuickProtect Backup yazılım programıyla gerçekleştiriliyor. 500GB’lık modelin fiyatı 179.99 Dolar, 1TB’lık modelin fiyatı ise 229.99 Dolar. Bilgi için: Bilgi için: http://go.iomega.com/enus/products/externalharddriveportable/egoportableseriesmacedition/egoblackmac/?partner=4760 Yeni nesil BlackBerry: London Blackberry’nin yeni nesil akıllı telefonu London, kısa bir süre önce tanıtılan Porsche tasarımlı Blackberry P99981’i andırıyor. Texas Instruments tarafından üretilen, 1.5GHz’de çalışan ARM CortexA9 tabanlı çift çekirdek işlemciye sahip telefonun, 1GB RAM ve 16GB yerleşik depolama kapasitesi var. 1080p video kaydı yapan 8 megapiskel çözünürlükte kamera dışında, aletin ön yüzünde de 2 megapiksel çözünürlükte ikinci bir kamera yer almakta. iPhone 4’ten biraz daha ince olan London’un büyüklüğü aşağı yukarı Galaxy S II kadar. http://www.theverge.com/2011/11/14/2561438/bl ackberrylondonqnxpictureleakexclusive Philips’in Android cihazlar için geliştirdiği hoparlörlü kenetleme istasyonu diğer üreticilerin Android aletleriyle de kullanılabiliyor. Fidelio serisinde üç farklı model bulunuyor “AS851” 30 vatlık hoparlörlere, ayarlanabilir mikro USB bağlantısı, beş bant ekolayzır ve bir de uzaktan kumandaya sahip. Mikro USB bağlantısı, hemen hemen diğer tüm üreticilerin Android cihazlarına uyacak şekilde ayarlanabiliyor. Müziğin Bluetooth ile kenetleme istasyonuna aktarılması için Philips Fidelio uygulaması kullanılıyor. http://www.p4c.philips.com/cgibin/dcbint/cpindex.pl?slg=en&scy=at&ctn=AS851/10 Philips’ten evrensel kenetleme istasyonu İdam cezası, yani, suçlu ilan edilen kişinin adalet dağıtıcı tarafından öldürülmesi, insani bir tutum değildir. Bunun tek nedeni, bu cezanın, her hükmün şüpheden ârî olduğunu varsaymasıdır. İdamlar Hayvanlar Âlemine Özgüdür Halbuki her düşünce ürününde olduğu gibi, cezaya yol açan suçun tespitinde de her zaman şüphe payı bulunur. Hiçbir insan kararı muhakkak doğru sayılamaz. Bu doğa bilimlerinin bizlere son dört yüzyıldır öğrettiği çok, ama çok önemli bir derstir. Bu nedenle diktatörlük ilkede iyi bir yönetim tarzı değildir; aynı nedenle, dinlerin tespit ve buyruklarının tamamen doğru kabul edilmesi mümkün değildir; bu sebeple bilim hiçbir zaman bulgularını nihai bulgular olarak sunmaz, bu nedenle bilim sürekli gelişir, ilerler. Ancak hayvanlar âleminde, yani eleştirel düşüncenin gelişmemiş olduğu canlılar arasında kararlar katiidir. Bu nedenle, mesela şempanzelerin aralarındaki bazı «suçluları» grup halinde linç ettikleri gözlendi. Tanzanya’da yapılan arazi gözlemleri, bir gruptan ayrılan küçük bir grup şempanzenin diğerlerince katledildiğini gösterdi. Benzer davranış diğer bazı maymun grupları arasında da saptandı. Ta Dame Jane Goodall’dan beri, şempanze araştırıcıları, insanlardaki kendi cinsini öldürme içgüdüsünün kaynaklarının, evrimin henüz bugünkü türlerin gelişmediği dönemlerden kaynaklandığı konusunda anlaşmış durumdalar. Dame Jane Goodall’ın daha altmışlı yıllarda gösterdiği gibi, insanı hayvanlardan ayıran ne düşünebilmesi, ne alet yapabilmesi, ne de bu becerilerini kendinden sonra gelecek nesillere öğretebilmesidir. Kuşlar alet kullanmakta, şempanzelerin alet yapmayı yavrularına öğrettikleri sık sık gözlenmektedir. İnsanı hayavandan ayıran tek kesin çizgi eleştirel düşünmeyi yaşamının her safhasına yaymış olması, bu davranış tarzının takdir edilecek bir davranış olduğunu benimsemiş olmasıdır. Buradan şu çıkıyor: Ya, Louis Leakey’nin Jane Goodall’a dediği gibi «insan/hayvan ayırımını, en azından şempanzeleri de insan cemiyetine kabul edecek bir yerden çizeceğiz», veya bu sınırı, insan cemiyetinin kendi içinde daha yukarılarda bir yerlerde arayacağız. İlkel insan topluluklarının adetleriyle bazı şempanze gruplarının toplumsal yaşamları gerçekten çok yakın benzerlikler sunmaktadır. İnsan, sürekli eleştirel düşünerek ve her yaptığının daha iyisini arzulayarak bugünkü uygarlık düzeyine ulaştı. Değişik kültürlerin değişik uygarlık düzeylerinde bulundukları kesindir (son zamanlarda moda olan her kültürü aynı değerde görme hastalığı karşısında University of California at Los Angeles’in [UCLA] meşhur toplumsal psikologu Prof. Robert B. Edgerton’un 1992’de Free Press tarafından New York’ta neşredilen Sick Societies [Hasta Toplumlar] adlı kitabını herkese öneririm. Bu kitaba Culture Watch’da yazılan bir tanıtma yazısının son cümlesi «bu kitap kültürel rölativizmin tabutuna son çiviyi çakmalıdır» şeklindeydi ki ben tamamen aynı fikirdeyim). Alt düzeydeki kültürlerin davranışları şempanzelerinkine daha yakın, üst düzeydekilerin ise eleştirel düşüncenin ürünlerinin daha çok (asla tamamen değil) görüldüğü toplumlardır. Eleştirel düşünce, her ifadenin dayandığı gözlem ve mantık temelini sorgulamaya dayanır. İnsan duyuları ve aklı mükemmel olmadığı için, gerek gözlem yapma, gerek bunları kaydetme, gerek bunları derleme ve gerekse de değerlendirme aşamalarında pek çok hata kaçınılmaz olarak yapılır. Bu nedenle böyle bir faaliyetin sonucunda ortaya çıkan ifade herkes tarafından ve her zaman eleştiriye açıktır.Bugün idam cezasının bilime karşı olduğunu savunanların dayandıkları temel tez de budur. Kaldı ki en hunhar cinayetleri işleyenlerin pek çoğu yardıma muhtaç hasta insanlardır. Deliler nasıl daha pek yakın bir zamana kadar olduğu gibi dövülerek, işkence edilerek, veya bağlanarak tedavi edilmezlerse, hasta insanları öldürmenin insanlığa sığar bir tarafı olamaz. İdam cezasını uygulayan ülkelere bir bakalım: ABD, Afganistan, Bangladeş, Birleşik Arap Emirlikleri, Botswana, Brunei Sultanlığı, Çin Halk Cumhuriyeti, Endonezya, Irak, İran, Japonya, Kuzey Kore, Kuveyt, Laos, Libya, Malezya, Mısır, Milliyetçi Çin (Tayvan) Pakistan, Singapur, Sudan, Suriye, Suudi Arabistan, Tayland, Umman, Vietnam, Yemen, Zimbabwe. Bu saydığım ülkelerin uygarlık düzeyindeki yerleri malumdur (ABD’de en az 39 idamın yanlış yere yapıldığı iddia edilir). Beni burada şaşırtan tek ülke Japonya’dır ki, onun da kısa zamanda İkinci Dünya Savaşı’nda da pek korkunç bir şekilde ortaya çıktığını gördüğümüz olumsuz bazı kültürel köklerinden gelen bu ayıptan kurtulacağını sanmaktayım. ABD’deki durumun kökleri dinseldir ve Tevrat’taki göze göz (ayin takhat ayin: ör. Levililier 24:1921) kaidesini temel alır. Türkiye’yi tekrar bu düşük kültürlü ülkeler sınıfına sokmaya kimse kalkışmamalı. Bunu isteyecek kültür düzeyinde insanların ve ne acıdır ki yöneticilere karşı milletçe sesimizi yükseltmeli, bizi tekrar hayvanlara yakınlaştıracak bir adım attırmalarına izin vermemeliyiz. Şişirilebilir lamba ile ışık bağışı LuminAID şişirilebilir bir kamp lambası ve birbirinden ilginç özelliklere sahip. Lamba katlanabiliyor, su geçirmiyor ve güneş enerjisiyle çalışıyor. Her LuminAid satışıyla, elektriği bulunmayan bir yerdeki ihtiyaç sahibine aynı modelden bağışlanıyor. Yani bir lamba aldığınızda karanlıkta kalan birini aydınlatmış oluyorsunuz. İlginç ürün kamp lambası olarak satılıyorsa da bizim gibi elektrik kesintilerinin hâlâ devam ettiği ülkelerde evlerde de işe yarayabilir. Ayrıca deprem gibi doğal afetlerden sonra da geçici konaklama yerlerinde de. Fiyatı: 25 Dolar. Bilgi için: http://www.luminaidlab.com/ Taş gibi sırt çantası Şık görünümlü bu sırt çantası ne kumaş ne de deriden üretilmiş. Polipropilenden yekpare olarak biçimlendirilen ilginç çanta son derece dayanıklı. Kullanılan malzeme o kadar sağlam ki bir milyon kez katlansa bile ne kırılıyor ne de yırtılıyor. Solid iPhone sehpası her hareketi izliyor CBT 1288/ 7 25 Kasım 2011 Gray olarak isimlendirilen çantada kullanılan malzeme bugüne kadar sadece endüstriyel alanda kullanılıyordu. Bu ürünle ilk kez tüketicinin karşısına çıkıyor. Sırt çantasının kayışları, 15.6 inçlik bir dizüstünü taşıyabiliyor. Tabii ki tahmin edebileceğiniz gibi sırt çantası tamamen su geçirmez. Fiyatı: 162 Dolar. Bilgi için: http://solidgray.com/index.php Telefonlardan sonra sehpalar da akıllanmaya başladı. Kaliforniya’daki Satari firması tarafından iPhone 4S, iPhone4 ve dördüncü nesil iPod Touch için geliştirilen Swivi, video kaydı yaparken hareket ediyor ve objektifi daima kişiye doğru yönlendiriyor. Böylece bir arkadaşınızla görüntülü görüşme yaparken aynı yerde durmanız gerekmiyor, mesela mutfakta işlerinizi yaparken de konuşabiliyorsunuz. Sehpa iPhone’u iki eksen üzerinde hareket ettirerek her seferinde hedefe doğru yönlendirmekte. Kullanıcı bunun için elektronik bir belirteci cebinde veya elinde taşımak zorunda. Swivi’nin içindeki bir sensor böylece bu belirtece göre ayarlanıyor. Fiyatı: 159 Dolar. Bilgi için: http://www.tuaw.com/2011/11/10/swivliphonemountfollowsyourmovements/ Nilgün Özbaşaran Dede
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle