Katalog

Tekno Haber HAREKET HALİNDEKİ ARAÇLARI İZLEYEN SİSTEM Siemens, iki şeritte yol alan araçların plakalarını aynı anda okuyabilen bir kamera sistemi geliştirdi. Sicore sistemi, saatte 200 km. hızla yol alan otomobillerin plakalarını 35 metre mesafeden okuyabiliyor. Şirket bu projenin geliştirilmesinde postanelerde kullanılan mektup ayırma teknolojisinden yararlandı. Bu teknoloji 40 ayrı dilde, elle yazılmış zarfların üzerindeki yazıyı çok yüksek bir doğruluk payı ile okuyabiliyor. Bu teknolojinin geliştirilerek Sicore adını alan yeni versiyonu, ters yönde ilerleyen iki şeritteki araçların plakalarını okuyabilecek beceriye sahip. Siemens bu teknolojiyi Mart ayının sonlarına doğru Amsterdam’da düzenlenecek “Intertraffic” fuarında sergileyecek. Sicore adı verilen sistemde dijital bir kamera araçların fotoğrafını çekerken, entegre bir görüntü işleme yazılımı plakaları okuyor. Aracın görüntüsünü ve plakasını kontrol merkezine göndermek için bir arayüzden yararlanılıyor. Cihazlar ayrıca, gece veya gündüz olmasına bakılmaksızın net bir görüntü sağlamak için kızılötesi ışık kaynağı kullanıyor. Sicore’nin er can alıcı parçası “Tanımlama algoritması”. Bu algoritma, araçlar yüksek bir hızda seyrederken bile net sonuç alınmasını sağlıyor. Öyle ki merkez kendisine gönderilen görüntüleri bir daha işlemden geçirmeye gerek kalmadan okuyabiliyor. POSTA PULU BOYUTUNDA LABORATUVARLAR Harvard Üniversitesi’nden kimya profesörü George Whitesides, bazı ölümcül hastalıklara teşhis koyabilecek yetenekte laboratuvarı bir küçük kâğıt parçasına sığdırıyor. Ayrıca bu laboratuarın maliyeti neredeyse sıfır. Whitesides’ın halihazırda prototip olarak ürettiği kâğıt çip teknolojisi, gelişmekte olan ülkelerde çok ucuza HIV, sıtma, verem, sarılık, bazı midebağırsak hastalıkları gibi ölümcül hastalıkların teşhisini kolaylaştıracak. Whitesides ürünü bir yıl içinde piyasaya çıkartmayı planlıyor. Bu ürün şaşırtıcı derecede ucuza mal ediliyor ve düşük teknolojiyle üretiliyor. Hastalar küçük bir kan damlasını kâğıdın bir yüzüne damlattıkları zaman, kâğıdın diğer yüzünde ağaç şeklindeki renkli bir şekil ortaya çıkıyor. Doktor bu görüntüye bakarak, hastalığın var olup olmadığını ve hangi evrede olduğunu anlayabilecek. Whitesides, bu çipin evlerde kullanılan gebelik testlerine benzediğini, ancak bazı farklılıkların da bulunduğunu söylüyor: “Bu çipler gebelik testlerinden hem daha küçük hem de daha ucuz. Aynı anda birden fazla hastalığın bulunup bulunmadığını da gösterebiliyor. Ayrıca hastalığın varlığını negatifpozitif göstergelere bakarak ortaya koymasından başka, hastalığın şiddeti hakkında da bilgi veriyor.” Kâğıt çipler cep telefonları ile birlikte kullanılabilecek. Afrika ve Asya’nın uzak bölgelerinde yaşayan insanlar bir tıp merkezine ulaşmak için ya toplu taşıma araçlarını kullanmak, ya da yaya gitmek zorundadır. Bu da uzun zaman aldığı için hastalar çiplerin üzerinde beliren görüntülerin fotoğrafını çekip daha donanımlı tıbbi merkezlere gönderebilirler. Şimdi Whitesides ve ekibi cep telefonu üreticileri ile işbirliği yaparak, doktorların bulunmadığı ortamlarda test sonuçlarını anında değerlendirebilecek cep telefonu uygulamaları üzerinde çalışıyorlar. bir “fan komitesi” kurulmuş. 1.400 radyoloğun üye olduğu bu topluluk, elde ettikleri başarılı görüntüleri Facebook’ta sergiliyorlar. İNCE TELEVİZYONLAR İÇİN ASKI APARATLARI Artelon’un plazma veya LCD televizyonlar için geliştirdiği Gizmo adlı duvar askı aparatları, televizyonu yukarıaşağı hareket ettirirken, aynı zamanda sağa ve sola da döndürebiliyor. Böylece izleyici TV’nin konumuna bağlı olarak oturmak zorunda kalmıyor; TV’yi oturduğu yere göre ayarlama özgürlüğüne kavuşuyor. Kayanayarlanabilir çarklı bir sistem TV’yi istenilen açıya ayarlayabiliyor. Artelon Gizmo, özel kablo toparlama sistemiyle mekânlarda görüntü kirliliğini ortadan kaldırıyor. Ayrıca montajı da son derece kolay. Siyahbeyaz renk seçenekleriyle, 17 inch’ten 42 inch’e kadar TV ölçülerini destekleyen Artelon Gizmo duvar askı aparatlarının 25 kg. taşıma kapasitesi bulunuyor. Bilgi için: www.artelon.com.tr Bircom tarafından pazarlanan DW Office telefon kulaklığı, işyerinde telefon görüşmelerinin çevreyi rahatsız etmemesini ve görüşme sırasında kullanıcının çevresindeki kişilerden kopmamasını sağlıyor. BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİDE OLASI EN DÜŞÜK DOZ Siemens Healthcare ünitesi bilgisayarlı tomografi (CT) görüntüleme taramalarında hastanın olabildiğince az miktarda radyasyona tabi tutulması için radyologlar arasında bir görüntü yarışması düzenledi. Yarışmanın hedefi Somatom Definition ailesinden bir Siemens CT tarayıcısı kullanarak, olabilecek en temiz görüntüyü en düşük doz ile elde etmekti. Yaklaşık 30 ülkeden 300 görüntü yarışmaya katıldı ve bunlar uluslararası üne sahip üniversite hocaları tarafından değerlendirildi. Kazanan görüntüler Viyana’daki ECR’de (European Congress of Radiology) sergilendi. Başarılı bir CT için en önemli gösterge görüntü kalitesidir. Bunun yanı sıra hastanın radyasyona maruz kalma süresinin de minimumda tutulması gerekir. Kaldı ki bilimsel literatürde son yıllarda radyasyondan korunma ve doz azaltılması konularına öncelik tanınıyor. Siemens Healthcare bölümünün CT Görüntü Yarışması’nı düzenlemelerinin amacı radyologları olabildiğince düşük doz kullanmaya teşvik etmek. Bunun için de doktorların bu amaca yönelik donanım ve yazılımlara yönelmeleri gerek. Ayrıca doktorların deneyimlerini paylaşarak daha sağlıklı sonuçlar almaları için de geleneksel telefon hatlarının yanı sıra internet üzerinden yapılan görüşmelerde de yararlanılabiliyor. Tek bir dokunuşla bir telefondan diğerine geçiş yapmak mümkün. DW Office, ActiveGard teknolojisiyle kullanıcıları yüksek ses şoklarından koruyor. Doğrudan kulağa takılabildiği gibi istenirse taçlı olarak da kullanılabiliyor. DW Office’in gürültü filtreleme (noise cancelling) teknolojisi istenmeyen tüm ortam seslerini keserek yalnızca görüşmeye odaklanmayı kolaylaştırıyor. Üstelik konuşmanız, “duyamadım”, “anlayamadım”, “lütfen tekrar eder misin” gibi ifadelerle bölünmek zorunda kalmıyor. DW Office’in arabirimi sayesinde tek bir dokunuşla mikrofonu kapatabildiğiniz gibi ses seviyesini de ihtiyacınıza göre kolayca ayarlayabiliyorsunuz. Bilgi için: www.bircom.com ISIYI DEMİRDEN DAHA VERİMLİ İLETEN PLASTİK Isıyı polietilen mi daha iyi iletir, yoksa demir mi? Bu sorunun yanıtı plastiği ne kadar esnetebildiğinize göre değişir. Polietilen normal olarak ısı yalıtımında kullanılır. Özetle termal olarak yalıtkandır. Ancak daha önce yapılmış çalışmalar plastiğin esnetildiği zaman ısıyı iletme yeteneğine kavuştuğunu gösteriyor. Plastik esnetildiği zaman ortaya çıkan uzun, düz polimer zincirleri üzerinden ısı rahatlıkla yol alabiliyor. Son günlerde Massachusetts Institute of Technology’den (MIT) Gang Chen ve ekibi polietilenin ne kadar ısı ilettiğini araştırmaya başladı. Araştırmanın sonucunda kalınlığı nanometre ölçeğine gelinceye kadar esnetilmiş polietilenin termal iletkenliğinin her kelvin ve her metre için 104 vat olduğu ve her kelvin ve her metre için iletkenliği 80 vat olan demirden daha iletken olduğu anlaşıldı. (Nature Nanotechnology, DOI:10.1038/nnano.2010.27). Chen ısı ileten plastiklerin radyatörleri hafifletmek için otomotiv sektöründe kullanılabileceğini bildiriyor. AÇIK OFİSLERDE GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİNİ ÖNLEYEN KULAKLIK Sennheiser Communications’ın teknolojisiyle üretilen DW Office tüm masa telefonları ve softphone’lar (internet telefonu) ile tam uyumlu olarak çalışıyor. Böylece kulaklıktan Reyhan Oksay CBT 1201 / 15 26 Mart 2010