Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ilginç SORULAR 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 SOLDAN SAĞA 1. Newton’un çekim yasasının yardımıyla 1531, 1607 ve 1682 yıllarında görünen kuyrukluyıldızların aynı kuyrukluyıldız olduğu kanısına varan ve haklı olarak 1758’yılında döneceğini söyleyen bilimadamı (resimdeki) – Evren. 2. “Joseph …” (1927’de ilk kalıcı fotoğrafı çeken Fransız fizikçi) – “Leo …” (Bakalit adını verdiği plastiği bulan, ABD’de çalışan Belçika asıllı kimyacı) – “Stanislaw …” (bilimkurgu yazarı). 3. Tahta perde – Boğa güreşçisi – Tibetli Buddha rahibi. 4. Ağız yoluyla alınan – Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek – Kurşunun simgesi – Düz baskı yöntemi. 5. Tabut – Mahal – Baryum oksit ya da baryum hidroksit – Letonya’nın başkenti. 6. Kıdemli (kısa) – Deve yavrusu – Hekimlerin, akciğeri dinlerken duyduğu patolojik ses – Tolkien’in Orta Dünya’sında bir ırk – Ateş. 7. “Evcilik …” (Adalet Ağaoğlu’nun bir oyunu) – Matrix’teki temel tip – Patolojik torba – İsviçre’de bir kanton. 8. And dağlarında yetişen, 6070 yılda bir en görklü tek çiçeğini veren bitki – Bizmutun simgesi – Deprembilim – Kenar süsü. 9. Mendelevyumun simgesi – Plütonyumun simgesi – Okyanusya halklarının baş tanrısı – Bir bağlaç – Pakistan’ın en uzun nehri. 10. Kuyruksokumu kemiği – Sert ve ve geçici bir yel – “… Pencere” (Hitchcock filmi). 11. Bir kan grubu – “Cahit …” (matematikçi) – Zeytin küspesi. 12. Çiçeğin dıştan ikinci halkasında buluna yaprakların hepsi – Potasyum bileşiklerine verilen genel ad – Ayrıntı. 13. Akdeniz’de yaşayan bir balık türü – Alıcı, fotoğraf makinesi. 14. Ağ torba – Sanayi – Türk müziğinde bir makam adı. 15. Kraliçe – Eski bir Mısır firavunu – Sahip. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. İnsan vücudunun herhangi bir boşluğunu, muayeneyi kolaylaştırmak için aydınlatıp görünür hale getiren alet – Saniyede bir julluk iş yapan bir motorun güç birimi – Demirin simgesi. 2. “İki” anamında önek – Marie Curie’nin bulduğu radyoaktif element – 1960’larda icat edilen yüksek düzey bir programlama dili. 3. Maden – Peyk – Yay kirişi. 4. Değerli bir taş – Kalıtımın maddi temeli olan asit türü – Kalsiyumun simgesi – Bir soru sözü. 5. Merkezi Dayton, Ohio olan bilişim firması – “Hey …” (Pink Floyd’un bir şarkısı) – Kalkan balığının yavrusu. 6. Bir borsa görevlisi – Koku – Tartışma alanı. 7. “El …” (Dünyaca ünlü İslam bilgini) – Kısa çizgi. 8. Sayıboncuğu – Kuzu sesi – Bir kavun türü. 9. Lantanın simgsi – Su – Eski Mısır inanışında baştanrı – Bir tür Japon tiyatrosu. 10. Voleybol ve teniste fileye verilen ad – Bir yüzey ölçüsü – Walter Baade tarafından keşfedilen küçük gezegen. 11. Başkasının yaptığı hareket ve davranışları anlamsız olarak tekrarlama, yansıca – Yönetsel. 12. Jeoloji – İstanbul surlarındaki eski Bizans zindanı. 13. “… Corbusier” (mimar) – Eski Yunan felsefesinin kurucularından olan, Platon’un da hocası olan filozof. 14. Betondan dört köşe döşeme taşı – Et konulan buzdolabı bölümü – Pozitif. 15. Sıtma aşılayan sivrisink türü – Uskumrugillerden büyük bir balık. 16. İlkel benlik – Japonya’nın en yüksek dağı. 17. Bir çoğul eki – Japonya’nın küçük para birimi. 18. İkinci Abdülhamit’in, Selanik’e sürgüne gönderildiği köşkün adı. 19. Sanat eseri konusu – Galyumun simgesi – Asker. 20. “Joannes …” (1676’de, açıları karşılaştırma yoluyla, bir nesnenin ne kadar uzakta olduğunu belirleyen, süslü daire çevresi ölçeğini yapan mimar). Hazırlayan: İlker Mumcuoğlu 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 1 C 2 A 3 P 4 R 5 İ 6 C 7 O 8 R 9 N 10 U 11 S 12 13 M 14 E 15 T Dünyada canlı nüfusun ölülere oranı Soru: Dünyada hayatta olan insanların sayısı, bugüne dek yaşamış ve ölmüş insanların sayısından fazla olabilir mi? Yanıt: Yıllardır ortalıkta dolaşan, yaygın bir söylenceye göre bugün yaşamakta olan insanların sayısı bugüne dek yaşamış olanların sayısından fazla. Bu varsayımın kaynağı 1970’lerdeki bir iddiaya dayanıyor. Söz konusu iddia o güne kadar doğmuş olan insanların %75’inin o yıllarda hayatta olan insanların sayısına eşit olduğu yönündeydi. 1995 yılında ise Nüfus Referansı Bürosu’ndan nüfus uzmanı Carl Haub, o güne dek dünya üzerinde yaşamış insanların sayısını hesapladı. Ve bu sayıyı 2002 yılında güncelledi. 2002’deki rakamı hesaplamak için insanın ne zaman ortaya çıktığını belirledikten sonra farklı dönemlerdeki nüfus artış hızından yararlandı. Haub, 1973 yılında Birleşmiş Milletler raporunda popülasyon trendlerine ilişkin tahminlere dayanarak ilk Homo sapien’in yaklaşık 50.000 yıl önce ortaya çıktığını ve bunların yalnızca iki kişi olduğunu varsaydı. Bu kadar eski bir dönemlerde yaşamın nasıl olduğu bilinmiyordu. Fakat BM’in ve diğer kaynakların verilerinden yararlanan Haub, MÖ.8000’ninci yıllarda –Ortadoğu’da tarım devriminin başladığı yıllar dünyada 5 milyon insanın yaşıyor olabileceğini hesaplamıştı. Tarımın gelişmesi ve Roma İmparatorluğu’nun ortaya çıkışına kadar nüfus artışı çok yavaştı. Bir iddiaya göre nüfus artışı yılda % 10’un altındaydı. MS.1. yılda nüfus 300 milyon civarında seyrediyordu. Bu rakam daha sonra doğal afetler ve hastalıklar nedeniyle epey düştü. 14. yüzyıldaki Kara Ölüm denilen vebanın en az 75 milyonu öldürdüğü sanılıyor. Sonuçta 1650 yılında dünya nüfusu yalnızca 500 milyondu. Fakat 1850 yılında bu rakam ikiye katlanarak tarımın ve sağlık koşullarının iyileşmesiyle bir milyara ulaştı. 2002 yılında insan popülasyonu patlama yaparak 6.2 milyarı buldu. Bütün bu rakamlar göz önünde bulundurulduğunda, bugüne dek 106 milyar insanın doğmuş olduğu varsayılıyor. 2002 yılında hayatta olanlar bu sayının yalnızca %6’sını oluşturuyordu. (Haub’un matematiğinin ayrıntıları için bakınız: www.prb.org/Articles/2002/HowManyPeopleHaveEverLivedonEarth.aspx.) BM’e göre bugün gezegenimizde 6.5 milyardan fazla insan yaşıyor. Columbia ve Rockefeller Üniversiteleri’nden nüfus uzmanı profesör Joel E.Cohen, “Bugün hayatta olan insanlar, dünyaya gelmiş geçmiş tüm insanların yalnızca küçük bir kısmıdır” diyor. Dolayısıyla yazının başında yer verdiğimiz söylencenin doğru olması için 100 milyardan fazla insanın hayatta olması gerekir. BUGÜN SÖYLENCE, YARIN GERÇEK Mİ? Ancak gelecekte bu söylence gerçek olabilir mi? Son yıllarda nüfusun her yıl %1.2 oranında arttığı söyleniyor. Bu oran 1960’lı yıllarda %2’lerde seyrediyordu. Japonya gibi bazı sanayileşmiş ülkelerde doğum oranları çok düşük ve popülasyonları giderek azalıyor. Oysa gelişmekte olan ülkelerde popülasyon büyümeye devam ediyor. Neyse ki Hindistan gibi bazı ülkelerde bu artışın hızı biraz yavaşlamış bulunuyor. , dünya nüfusunun bugünkünün iki katına çıkıp 13 milyara ulaşacağına pek ihtimal vermiyor. Dolayısıyla 100 milyara çıkması söz konusu bile değil. BM’in en yüksek nüfus tahmini bile bu rakamların yakınından bile geçmiyor. Uzmanlar 2050 yılı için tahmin yapan uzmanlar nüfusun 7.3 ile 10.7 milyar aralığında değişeceğini tahmin ediyor. Olasılığı en yüksek olan ortalama rakam 8.9 olarak belirtiliyor. Bu da büyüme oranlarının düşmesi anlamına geliyor. BM, 2200 yılında dünyada 10 milyar insanın yaşayacağını tahmin ediyor. Bu hızda, hayattaki insanların ölülerden daha fazla olması mümkün değil. Kaynak: www.SciAm.com/factorfiction HARL KPAS AKD OTA T İ MA E T L L S İ İ YAZ KEPE KDE Ü L İ RAL AK İ N SE A ONOZ ES A İ K NE T AF NA İ Y Y E T A BL E KK A C L E V E R E G Ü L A T Ö R ROS S F EN E L OMOR F N MAD ER MA L A Z E R İ KA AME AK İ KA E L İ T İ NAK ANT ER İ T ÜRE RAKU V NEON ES T İ E Z ER TÖZ SE T L E Y NOBE L AGON İ T K A B O T A J R DA A İ N S İ AL L EM ENA T İ K N N İ S d ü ş ü n SORULAR DÖRT DAİRE ÜÇ AY Düzenleyen: Necah Büyükdura (necah26@gmail.com) Aşağıdaki şekilde yarıçapları birer tam sayı olan dört dairenin üçü diğerlerine içten teğet olunca, 3 tane hilal (ay) şekli oluşuyor. Hilal şekillerinin her birinin alanı, kendinden küçük olan hilalin alanının iki katıdır. Soru: Böyle bir düzenlemede, en büyük dairenin yarıçapı olan r4, sahip olabileceği en küçük boyutta olduğuna göre dairelerin r1, r2, r3 ve r4 yarıçapları ne kadardır? 1098.sayıdaki “Değişik Bir Üçgen” isimli bilmecenin yanıtı: 90 derece Bilmeceyi doğru çözen okuyucularımız: Süleyman Çevikerİstanbul, Ahsen Canatİzmir, Ender Aktulgaİstanbul, Güngör Bingölİstanbul, Nesrin Gönülİstanbul, Sebahattin BektaşSamsun 1100/23 18 Nisan 2008