24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İNTERNET SAHTEKÂRLIĞINA KARŞI ID KART Siemens, internetteki sahtekârlıklarla baş etmek için ATM kartı boyutlarında bir internet ID kartı geliştirdi. Bu kart sayesinde kullanıcılar parmak izi ve entegre bir anahtar yardımıyla banka işlemlerinden önce kimlik denetimini gerçekleştirebiliyor. Bu ID kart herhangi bir yazılım veya donanıma gereksinim duymuyor. Dolayısıyla saldırılara karşı korunmuş olduğu gibi herhangi bir bilgisayarda da kullanılabiliyor. Bu çözümün en erken 2008 yazında devreye sokulması planlanıyor. Siemens IT Solutions and Services ile İsviçre’nin AXSionics şirketinin birlikte geliştirdiği banka kartı büyüklüğündeki internet ID kartı, kullanıcıların banka hesap bilgilerine erişimin önünü kesiyor. Kart bir parmak izi tarayıcı ve altı optik sensör içeriyor. Kullanıcı, önce parmak izini kullanarak kendini tanıtır. Bankanın web sitesi daha sonra kendisine “yanıp sönen” bir kod gönderir. Kartın üzerindeki sensörler bunu kaydedip, deşifre eder. Bu süreç sırasında ekranda, birbiri ardına yanıp sönen siyah ile beyaz renklerde, altı adet alan belirir. Yanıp sönen kod, daha önce bankaya yapılmış para havaleleri ve ilgili işlemlerin numaralarının (TAN) ayrıntılarını içerir. ID kart, şifreli anahtarı kullanarak kodu çözer ve şifreli bilgiyi küçük ekranında gösterir. Kullanıcı işlem verilerinin doğruluğunu kontrol ettikten sonra ekranda gösterilmekte olan TAN’ı girerek havalenin yapılmasına onay verir. İki katmanlı sistem süper gaz türbinlerinin dayanıklılığını artırıyor. Burada, seramik katman ısı yalıtımı sağlıyor. Başka bir deyişle 1.400 santigrat derecenin üzerindeki yanma sıcaklığına dayanıklı türbinler devreye giriyor. Bunun altındaki yapışkan tabaka –seramik kaplama ile türbin kanatlarının metali arasındaki kullanım ömrünü uzatırken, metali oksidasyona karşı koruyor. Son dönemlerde Siemens uzmanları yapışkan tabakaya %1 veya 2 oranında renyum ilave etmeyi uygun gördüler. Daha önce bu tabaka, kobalt, nikel, krom, alüminyum ve yttrium içeriyordu. Renyum, kanatların mekanik özelliklerini yükselttiği gibi, toplam ömrünü de 25.000 saate çıkartıyor. Oysa saf metalin ömrü, sıcak yanma gazlarının etkisi altında bunun altıda biri kadardır. PARTİLERDE MÜZİK İŞKENCESİNE SON Herkesin, ev sahibinin müzik zevki yüzünden berbat olduğunu düşündüğü bir partiye katılmışlığı vardır. Buna çözüm olarak Los Angeles’taki Kaliforniya Üniversitesi’nden bilim insanları Smart Party adını verdikleri bir sistem geliştirdi. Bu sistem partiye katılanların WiFi özelliğine sahip müzik çalabilen cep telefonlarına sahip olması koşuluna dayanıyor. Her telefon kullanıcısı müzik listesini yakınlardaki bir bilgisayara gönderiyor. Bu bilgisayar kısa bir sayım yaparak en popüler parçaların isimlerinden bir liste çıkartıyor. Bir amplifikatöre ve hoparlörlere bağlanan bilgisayar bu listedeki parçaları çalmaya başlıyor. Bilgisayar ayrıca telefonlardan müzik de kopyalayabiliyor. dan alınmış kan damarı ve kalp kası hücreleri ektiler. Bu arada iskele şeklindeki yapı kas besleyici maddelerden oluşan bir sıvı içinde korunuyordu. Ekilen hücreler iskele içinde göç ederek kas ve kan damarlarını oluşturdular. Ekip daha sonra kalbin atmasını tetiklemek için az miktarda elektrik akımı verdi. Dört gün içinde dokuda kasılmalar başladı; sekiz gün sonra yeni kalbin verimi, yetişkin bir sıçan kalbinin randımanının %2’sine ulaştı (Nature Medicine, DOI:10.1038/nm1684). Imperial College London’ın Doku Mühendisliği Merkezi’nden Julia Polak, bu çalışmayı “Müthiş bir buluş” olarak nitelendiriyor. Polak hücre ekiminin, alıcının kendi hücreleriyle yapılabileceğine dikkat çekerek, böylece organ naklini zorlaştıran bağışıklık tepkisinin önlenebileceğini ileri sürüyor. Polak, “Bu yöntem kadavralardan alınan herhangi bir organa uygulanabilir. Böylece yaşam kurtaran yeni bir olasılığın yolu açılmış oldu” diyor. İLAÇ ZERK EDEN PROTEZ DİŞ Münih’teki Fraunhofer Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden bilim adamları ilaçzerk eden protez bir diş geliştirdiler. Protez, ilaç dolu bir depo, supap, iki sensör ve bazı elektronik parçalardan oluşuyor. Tükürük bir zar üzerinden ilaç dolu depoya giriyor, katı haldeki ilacın bir kısmını eritiyor ve küçük bir kanaldan ağız boşluğuna akıyor. İlaç burada hastanın yanaklarındaki mukoza tarafından emiliyor. Kanala bağlı olan iki sensör vücuda salınan ilacın miktarını kontrol ediyor. Hasta her iki haftada bir depoyu doldurmak zorunda. Kablosuz bir kumanda cihazı kanalın içindeki supabı ayarlayarak dönemsel olarak dozajı dengeliyor; ilaç bittiği zaman da kullanıcıyı uyarıyor. TÜRBİNLERİ AŞIRI SICAĞA KARŞI KORUYAN KALKAN Siemens’in Mülheim ve Münih’teki araştırma merkezlerindeki uzmanlar tarafından geliştirilen mikrometre kalınlığındaki tabakalar, konvansiyonel enerji santrallerindeki ileri teknoloji ürünü kanatların ömrünü ve ısı direncini artırıyor. Bu tesislerde yüksek yanma sıcaklığı daha yüksek performans anlamına geliyor. Bu koruyucu tabakalar ayrıca dünyanın en büyük gaz türbininin bulunduğu Almanya’nın Irsching bölgesinde de deneme amacıyla kullanılıyor. Buhar türbinlerinde hedef randıman %60 ve üzeri olarak belirlenmiş. Bundan bir önceki en verimli santral ile bir karşılaştırma yapıldığında, bu yılda 40.000 ton daha az CO2 anlamına geliyor. KALBİ SIFIRDAN ÜRETMEK! Laboratuvarlarda kalp dokusu üretilebiliyor, ancak tüm organı sıfırdan üretmek karmaşık kan damar ağından dolayı şimdilik mümkün görünmüyor. Dolayısıyla bir organı tümüyle üretme çabaları şimdilik mesane ve deri gibi ince yapılarla sınırlı. Minneapolis’teki Minnesota Üniversitesi’nden Doris Taylor ve meslektaşları sıçanlar üzerinde yürüttükleri çalışmalarda hücreleri parçalayan kimyasal bir maddeden yararlanarak sıçan kalbindeki tüm hücreleri ortadan kaldırmayı ve geride yalnızca bağ dokularını bırakmayı başardılar. Bağ dokularının en önemli özelliği bağışıklık tepkisini tetikleyen moleküllerden hiçbirini içermemesi. İskele vazifesi gören bu yapı kalbin karmaşık üç boyutlu şeklini korurken, kan damarlarının tümü için boşluklar da içeriyordu. Bilim ekibi bu iskeleye yeni doğan bir sıçan CBT 1100/ 18 18 Nisan 2008 PATLAYICILARI TESPİT EDEN YAPAY BURUN Tek bir DNA iplikçiğinden yapılmış yapay bir burun çok düşük yoğunlukta bile olsa bazı kimyasal maddeleri tespit edebiliyor. Boston’daki Tufts Üniversitesi’nden Joel
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle