Katalog

ABD’DE TÜRK BİLİMCİLERİN TOPLANTISI Türk biliminin gelişmesi için yasal düzenlemeler şart Boston kentinde toplanan Türk Amerikan Bilim İnsanları ve Akademisyenleri Derneği’nin (TASSA) yıllık 4. konferansında kalkınmada yenilikçiliğin rolü tartışıldı. Bu çerçevede görüşlerini dile getiren Türkiye ve ABD’de çalışan bilim insanları, Türkiye’de ARGE’nin gelişmesi için özel sektör, akademisyenler ve siyasi iktidarın işbirliği yapması ve yasal düzenlemelerin gerekliği konusunda görüş birliğinde. Reyhan Oksay şullarının uygun olmasının önemine değindi. İstanbul Ticaret Odası Genel Sekreteri Cengiz Ersun da yenilikçilik konusunda odaların önemi ile ilgili konuştu. TEK ÇARE ARGE YAPMAK Harvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölümü’nden metabolizma ve genetik uzmanı Gökhan Hotamışlıgil, gazetemize yaptığı açıklamada, ülkemizin kalkınması ve içinde bulunduğu dar boğazı aşabilmesi için tek çarenin ARGE olduğunu söyledi. ARGE konusunda geri kalmışlığının tek nedeninin parasal kaynak yetersizliği olmadığını vurgulayarak, ARGE yasasının bu yönde atılmış önemli bir adımolduğunu belirtti. Türkiye’de ülke yöneticilerinin, özel sektörün ve akademisyenlerin ARGE’ye çok sıcak baktıklarını ancak bu üç unsuru birleştirecek lider ve örgüt eksikliğinden kaynaklanan bir boşluğun olduğunu ileri süren Hotamışlıgil, yabancı şirketlerin Türkiye’de araştırma yapması için uygun yasal koşulların yaratılmasının aciliyet kazandığını belirtti. İlaç sanayi gibi lokomotif bir alanda dünyada 2007 yılında ARGE yatırımlarının 80 milyar doları bulduğunu, ancak ülkemizde bu rakamın aynı yıl için 30 milyon dolarlarda seyrettiğini belirten Hotamışlıgil, özellikle klinik çalışmalarda gönüllü denek bulmakta zorlandıklarını, oysa aynı insanların eczaneye gidip doğru dürüst bilgi sahibi olmadıkları ilaçları reçetesiz olarak büyük bir gönül rahatlığı ile kullandıklarını söyledi. Bu durumda önce insanların kilinik deneylerle ilgili görüşlerinin değişmesi gerektiğine vurgu yaptı. ARGE konusunda başbakanlık danışmanı AKP milletvekili Reha Denemeç de Hotamışlıgil’in bu görüşlerine katılıyor. A BD ve Türkiye arasında sürdürülebilir bir bilim köprüsü kurma vizyonuyla faaliyet gösteren Türk Amerikan Bilim İnsanları ve Akademisyenleri Derneği (Turkish American Scientist and Scholars AssociationTASSA), ABD’deki Türk bilim insanlarının çatı örgütü olarak hizmet veriyor. 2004 yılında kurulan TASSA her yıl düzenlediği konferanslarının 4.cüsünü 1113 Nisan tarihlerinde Harvard Üniversitesi’nde gerçekleştirdi. Konferansın bu yılki teması “Sosyal Dönüşüm ve Ekonomik büyümenin Lokomotifi olarak Yenilikçilik (İnovasyon) idi. Konferansa ABD’den önde gelen üniversitelerinden gelen Türk bilim insanlarının yanı sıra çok sayıda genç akademisyen katıldı. Türkiye’den ise devlet ve vakıf üniversite rektörleri, öğretim görevlileri ve işadamları Amerika’daki meslektaşlarıyla buluşma fırsatı buldu. Konferans kapsamında konuşmalar, interaktif paneller, sergi ve fuarlar yer aldı. Yoğun ilgi gösterilen toplantıya beklenilenin üzerinde kişinin katıldığı gözlemlendi. Yaman Yener de beyin göçünün yerine beyin dolaşımı demenin daha doğru olduğunu belirterek, “Bu bir köprü. İki yöne akış var. ABD’de çalışan Türk bilim insanlarının en büyük arzusu Türkiye’ye dönüp, çalışmalarına orada devam etmek” diye konuştu. ARGE YATIRIMLARINDA %50 ARTIŞ Türkiye’de Teknoloji ve Yenilikçilik Ortamı konusunda konuşma yapan TÜBİTAK Başkan Vekili Prof. Nüket Yetiş, Türkiye’de bilimsel araştırmaların çok büyük bir ivme kazandığını açıkladı. 20032005 yılında bilimsel araştırmalara ayrılan fonların %50 artış gösterdiğini ve ilk kez hükümetin ARGE’ye bu kadar çok yatırım yaptığını ileri sürerek, Avrupa Birliği’ne bağlı ülkelerdeki ARGE yatırımlarının aynı dönemde ortalama %9 oranında arttığına dikkat çekti. Prof.Yetiş yine aynı dönemde tam gün çalışan bilim insanı sayısında %29 artış olduğunu, AB ülke ortalamasının %2 olduğunu söyledi. Bu arada AB 6. ve 7. Çerçeve Programları çerçevesinde Türk hükümetinin ödediği miktarın geri alınmış olduğunu belirten Prof. Yetiş, yurtdışında çalışan Türk bilim insanlarıyla işbirliğinin gerekliliğine dikkat çekti. “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkındaki" 5746 sayılı yasaya değinen Prof. Yetiş, 1 Nisan 2008’de yürürlüğe giren bu yasa ile ARGE şirketlerine ve kurumlarına vergi indirimi ve çeşitli teşvikler uygulanacağını haber verdi. Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil Profesör Dr.Erdal İnönü’nün anılmasıyla başlayan konferansın açılış konuşmasını yapan TASSA başkanı Banu Onural, özellikle beyin göçü kavramı üzerinde durdu. Ters beyin göçünün başlamaması için ortada hiçbir engelin kalmadığını, Türkiye’nin sağlam ARGE projeleriyle uluslararası sermayeyi ve bilim insanlarını çekeceğini söyledi. ABD’de genç ve parlayan Türk akademisyenlerin ve doktora öğrencilerinin gerçekten dünya çapında çalışmalar yaptıklarını söyleyen Onuralp, TASSA toplantıların bundan sonra Türkiye’de de yapılacağını, ilkini Aralık 2008 tarihi için planladıklarını belirtti. Konferansın başkanlığını yürüten Harvard Tıp Fakültesi’nden Mehmet Toner, beyin göçü kavramının artık geçerliliğini yitiren bir kavram olduğunu, aslında daha fazla insanın ABD’ye eğitim için gönderilmesi gerektiğini savunarak şöyle konuştu: “Buralardaki bağlantılarımızı güçlendirmemiz gerek. Buraya gelen insanlardan dolayı ben Türkiye’de eksilmiş bir beyin göremiyorum.” Toplantıya katılan Northeastern Üniversitesi’nden TERS BEYİN GÖÇÜNÜN ÖNÜN İZLEYEN DEĞİL, ÜRETEN DE ENGEL YOK ÜLKE CBT 1100/ 14 18 Nisan 2008 Moderatörlüğünü Gökhan Hotamışlıgil’in yaptığı yenilikçilik konusunda düzenlenen panelde söz alan Hexagon A.Ş.’nin CEO’su Jan Nahum, katma değeri olan ürün geliştirme konusunda yeterince yenilikçi olmadığımıza dikkat çekti. Türk insanın bireysel olarak yenilikçi olmadığını söyleyen Naum, “eski köye yeni adet getirme” konusundaki isteksizliğimize dayanarak artık artı değer yaratan ürünlere yatırım yapma zamanının geldiğini, izleyici olmak yerine, öncü ol Jan Nahum manın gerekliliğine değindi. Bu çerçevede uzun vadeli plan yapmanın, geleceği daha iyi değerlendirmenin ve üreten ülke olmanın zamanının geldiğini vurguladı. Ayrıca inovasyondan çok uygulamanın ve yürütmenin daha önemli olduğunu ileri sürdü. Borusan CEO’su Agah Uğur ise yenilikçiliğin önemini göz ardı etmememiz gerektiğini söyleyerek yenilikçi olmak için sosyal normların, kültürel davranışların, yenilikçiliği teşvik eden politikaların ve piyasa ko Prof. Dr. Nüket Yetiş Denemeç, hükümet olarak katma değeri yüksek, piyasası hazır ürünlere öncelik vereceklerini, bunun için de öncelikle ARGE yasanını 1 Nisan tarihi itibarıyle çıkarttıklarını belirtti. Halihazırda 0.67 olan ARGE payının önce %1’ye daha sonra da %2’ye çıkartmayı planladıklarına dikkat çekti. Şu anda kamuda olan ağırlığın yavaş yavaş özel sektöre aktarılması gerektiğini söyleyen Denemeç, yatay entegrasyonu sağlamak için siyası yapılanmanın şart olduğuna dikkat çekti.