27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BT1096Orta sayfa 18/3/08 16:48 Page 1 (1,1) KÜLTÜRGELENEK KUTSALLAŞTIRILMIŞ SAÇ: Hıristiyanlıkta ve Anadolu uygarlıklarında başlıklar Bu çalışma, ülke gündemini yoğun bir şekilde meşgul eden türban konusuna farklı bir pencereden bakabilmenin mümkün olduğunu göstermeyi hedefliyor. Tarih boyunca erkek egemen zihniyet ile tek tanrılı dinler eliyle kadınlar üzerinde kurulan toplumsal baskıların ve yaratılan gerginliklerin, gelişmiş coğrafyalarda ne şekilde aşıldığını gösteren sayısız kaynak müzeler, galeriler, kütüphane ve arşivlerde yer alıyor. Bu belgelerden yararlanılarak derlenmiş olan elinizdeki bu özet metin Anadolu Medeniyetleri, Doğu ve Batı Roma, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıkları dönemini kapsamaktadır. Sözü edilen uygarlıklarda yaşanan sosyal, dinsel, politik, ekonomik ve kültürel değişimlerin giyim kuşam akımlarına etkisi içinde ağırlıklı olarak baş örtme tarzlarını ele alacağız. Azer Araslı, azerarasli@ YAHOO.COM Yüksek Mimar, Ev Arkeolojisi ve Tarihi Yapı Araştırma Uzmanı on antropolojik ve etholojik verilere göre insanın öncüleri sayılan Homo sapiens yaklaşık 600.000 yıl önce örtünmeye başladı. Sert doğa koşullarına alışmış bu kıllı gövdeyi süs amaçlı, kötü ruhları ürkütmek veya bir şeyleri etkilemek amacıyla olduğu tahmin edilen yaprak ve otlarla örtmüşlerdir. Giyim tarihinin ilk giysisi ince kemik ve kılçık parçalarıyla birbirine tutturulan hayvan postlarıydı. Kimi kaynaklara göre erkekler kadınlardan daha önce bedenlerini boyayarak veya çeşitli malzemeler kullanarak süslendi. Öte yandan doğurganlığı ve hormonları nedeniyle yaşadığı aylık Homer uçuşan kanamalar sebebiyle ve ısınma amaçlı miğferlerden olarak kadınların erkeklerden önce söz eder. giyindiği de varsayılmaktadır. Uygarlık tarihi boyunca süren Taranmamış örtünme serüveni incelendiğinde baş dağınık saçlar ve saçın örtünmesinin ayrı bir önem sadakati, taşıdığı görülmektedir. İ.Ö. 20 bin yıl önceki mağara resimlerinde insan matemi; uzun figürlerinin başında çeşitli formlarda saç ise başlıklara benzer şekiller olduğu bilgeliği görülebilmektedir. Resim 2 Gezgin Charles Texer’in 19.yy’da Çorum yakınlarında Hitit başlıklarının benzerlerini kullanmış köylü kadınların resmi Resim 3 15.yy. Hörnerhaube (boynuzlu başlık) zarif kadınların severek kullandığı bu başlık şeklini kilise çok sert tepkiler vermiştir. S simgelerdi. SAÇ VE SİMGELER BATI AVRUPA'DA KUTSALLAŞTIRILMIŞ SAÇSAKAL VE KIL Ortaçağdaki toplumsal yaşam kurallarına göre saça veya sakala dokunan, çeken kişiler ağır işkence ve para cezası ile cezalandırılırdı. Barselona şehir hukuku yasası (1058) uyarınca, bir derebeyine dayak atmanın veya CBT 1096 / 13 21 Mart 20008 CBT 1096 / 12 21 Mart 2008 Saç, dışarıdan herhangi bir yabancı malzeme kullanmadan insanın kendi keyfine ve zevkine göre şekillendirebileceği bir parçasıdır. Büyülü, sosyal ve erotik güzelliği hiçbir şeyle karşılaştırılamaz. Saç pek çok esrarengiz efsanenin merkezine yerleşmiş bir tema, bir fetiş öznesidir. Ayrıca, erken Taş Devrinde bile insan saçının, kulübelerinin rüzgardan dağılmasını önlemek amacıyla ve balık ağları yapımında da kullandığı biliniyor. Afrikalılar, saçlarına çamur ve krem gibi maddelerle tarayıp çeşitli boncuk ve ipliklerle örerek veya farklı biçimler vererek süslenirler. Erkeklerde ise saç güç unsuru olarak görüldüğünden eski çağlarda saç kesimi erkeğin hadım edilmesi ve kişiliğini aşağılama ile bir tutulurdu. Dalila, Samson'un saçını keserek onu güçsüz bıraktı. Osmanlı saray geleneğinde harem ağalarının saçlarının tıraş edilmesi bu nedene bağlıdır. Afrika'daki kabile reislerinin kesilen saçları güvenli ve kutsal ortamlarda saklanırdı. Budistler baş yıkamayı ve saç kesimini eğlenceli bir törenle yerine getirirler. Antik çağda başarılı savaşçılar, başlarındaki miğferleri at kuyruğu ve saç parçaları ile süslerlerdi. Homer uçuşan miğferlerden söz eder. Taranmamış dağınık saçlar sadakati, matemi; uzun saç ise bilgeliği simgelerdi. Antik çağda da saç, insan varlığının en değerli parçası olarak kabul edilirdi. Bölgesel nehir tanrıçalarına saç kurban edilerek sel ve kuraklığın önlenebileceğine inanılırdı. Hıristiyan inancında yine saç ve bıyık bilgelik ve Tanrının iyiliği olarak sembolize edildi. İsa ve havarileri uzun saçlarıyla, saçları kısa kesilmiş Romalıların terbiye ve düzenini protesto ediyorlardı. Bir çok dinde ve mitolojide saçın kurban edilmesi geleneği vardır. Hıristiyan kilisesine bağlı rahip ve rahibelerin kısa saçları dünyevi yaşam tarzından ve çiftleşmekten (ZölibatsCaelebs) yasaklı olduklarını simgeler. Kimi kültürlerde kadına uzun ve bakımlı taranmış saçı ile erotik, hoş ve çekici görünümünden dolayı saygı gösterilirdi. Bu nedenle kilise, başını saçını örtmeden gelen genç kızlara ve evli kadınlara kiliseye girme yasağı koymuştu. (bknz.Haube) Ortaçağda kocasını aldatan kadın saçları tıraş edilerek cezalandırılırdı. Cadıların uzun, karışık, dağınık saçlarının düzensiz, bozuk ruh halinin belirtisi olduğuna inanılıyordu. Uzun ve dağınık saçlar denizdeki yosunlara benzetildiğinden kabul görmez. Saç örgüsü, düzgün görüntüsü nedeniyle kültürler boyunca, önem verilerek kullanılmış bir saç şeklidir. Eski çağlarda örgü, Çin'de olduğu gibi, erkeğin güç simgesi ve aynı zamanda koyu dinsel yaşamının sembolüydü. Her devirde saç kesiminin politik bir simge olarak kullanıldığını söylemek mümkündür. Örneğin: • 1642 yılında İngiltere'deki iç savaşta parlamentoya bağlılık duyanların saç şekli yuvarlak kesimliydi. Bu Resim 1 Orta Avrupa’da çeşitli kadın başlıkları (1214 yy) 1 gugelhaube (1360), 2 gugelhaube üstüne şal çevrelenmiş, 3’den 8’e kadar başörtüsü başı kundaklanmış göğüs ve çene bezleri ile, 9 ve 10 matem başlıkları nedenle bu insanlara Round Head dendi. İlerici olan bu adamların saç şekli politik duruşlarının simgesiydi. • Fransız İhtilali sırasında örgü ve kese biçimdeki saç şekli muhafazakârlar tarafından, • Yağlı ve düz yanlardan sarkık, köpek kulağı formundaki saç şekli genç devrimciler tarafından kullanılıyordu. Genellikle erkeklerin saç biçimleri onların liberal düşünce tarzlarını, din veya tarikat bağlantılarını veya bohem yaşam biçimleri simgeler. Yakın zamanda, Hippiler ve sokak serserileri için uzun saç serbestliğin, özgürce karar verebilmenin sembolü olmuştur. Hatta bu akım, dünyada barış temasını işleyen Hair müzikalinin adıyla somutlaşmıştır. Vietnam savaşına karşı uzun saçlıların özgürlük ve barış mücadelesi bütün dünyanın belleğine yerleştirdiği gibi, 68 Kuşağı da tüm Batı dünyasının politik düşünce tarzını değiştirdi. Buna karşılık, halen Dazlaklar (Skin Heads), şiddet eğilimli güç gösterisi, saldırganlık ve hatta mazohist davranışlarıyla olumsuz iz bırakmaktadır. İsveç ve Danimarka'da II. Dünya Savaşı sonrasında Alman askerleriyle ilişki kuran kadınların saçları, ibret alınması amacıyla sokak ortasında düzensiz, kirpi gibi kesilmişti. Bu da saça kültürler boyunca nasıl anlam ve önem verildiğini gösteriyor. saçından çekmenin cezası ölümdü. Çünkü bu, derebeyine yapılmış büyük bir hakaret sayılır, namus ve şerefinin zedelenmiş olduğu kabul edilirdi. Aynı yasada “kadın ve erkeğin saçına kimse el süremez, kişi saygınlığına kimse dokunamaz” denilmektedir. Bu yasa maddesi, Allemanlar (bugünkü İsviçre), Saksonyalılar ve Frenkler tarafından da kullanılmıştır. Kaynaklarda görüldüğü gibi, özellikle kadın giyim ve örtünmesine ilişkin Ortaçağ kurallarına bakıldığında, giyim talimatnamelerinin hemen hepsinin ortak sorununun kadının ev dışına nasıl bir saç biçimiyle çıkacağı ile ilgili olduğu görülür. Kabullenilmiş genel kurala göre saygın ve evli kadınların başlarını kapatma zorunluluğunun temeli Aziz Paulus'a (St. Paul) dayanır. “Eğer örtünmek istemezse saçı dibinden kesilir. O zaman herkes onun kesilmiş saçına bakıp, aşağılayacaktır. O halde saçını örtmelidir.” Ev dışındaki hayatta kadının kapanmasına kocası karar verir. Kadını başı açık görmek yalnızca kocanın hakkıdır. AZİZ PAULUS KİMDİR? Yahudi asıllı olup, asıl ismi Saulus'dur. Hıristiyan olduktan sonra Paulus adını almıştır. Hıristiyanlığın en önemli havarilerinden biridir. Tarsus'da doğmuş, Suriye'nin kuzeyinde Romalı memur olarak çalışmış, Hıristiyanlığın yasak olduğu dönemde birçok Hıristiyanın yakalanarak yakılmasına sebep olmuştur. Daha sonra Hıristiyanlığı seçmiş ve misyoner olarak bu dini yaymak için İ.S. 5256 yılları arasında Efes'de, Bulgaristan'da ve Roma'da yaşamıştır. Hıristiyanlığa inanmış olması nedeniyle İ.S. 60'larda Roma'da hançerlenerek öldürülmüştür. (Roma kanunlarına göre Roma vatandaşla rı kılıçtan geçirilerek, diğerleri yakılarak cezalandırılırdı.) Aziz Paul'un bıraktığı mektuplar dü Resim 4 15. yy. sonlarında orta ve kuzey Avrupa’da şehirli zengin halk tabakasının (tacirşüncelerinin yayılmasını sağla ler, imtiyazlı politik sınıflar) kadınların kilise baskısı ile oluşan bu mecburi örtünmeye karşı mış olmanın yanı sıra İncil'de fantazilerini geliştirdikleri değişik modeller. 7. ve 9. Hennin Belçika ve Hollanda’da 12 ve 16. Albrecth Rürer, Nümberg’li kadınların kilise başlığı) (Yeni Ahit) de (Kanones:kilise kurallarının esaslarını teşkil lazım” diyerek dini gerekçe göstererek savaşa katıldı ve eden, inanılırlığı kabul edilmiş hadisler) yer almıştır. kazandı. Bu savaşı, HıristiyanMüslüman düşmanlığının ilk örneği olarak tanımlayan kimi tarihçilere rastlarız. DOĞU ROMA BİZANS (SAKALLI Kilise kadınların, İncil'de 1. Mektup Bölüm 11, 5. KRAL, ÇARŞAFLI KADINLAR) ve 6. Başlıkta yazıldığı gibi kapanması ve örtünmesi, örf Bizans'da İmparator, Tanrının seçkin kulu olarak ve adetlere göre giyinmesi yönünde baskı yapıyordu. görüldüğünden, Monarşi mutlak bir tanrısal haktı. Kilise Bugünkü İtalya'nın dışında hemen bütün Batı dili eski Yunanca'dır yani ayinler bu dilde yapılmakAvrupa'da evli kadınların evin dışına çıkması halinde taydı. İncili ise anadillerinde okurlardı. Ortodoks başlarını çarşaf, şal veya büyükçe bir bezle veya paltoKilisesi, halkı Batı Roma Katolik kiliseleri gibi din dışı larının kapişonlarıyla kapatmaları zorunluydu. Etek boyhurafelerle kandırıp, halk üstünde baskı (despotizm) ları bileğe kadar uzundu. Kızlar açık saçla sokağa uygulamamıştı. çıkabilirlerdi ancak kiliseye gittikleri zaman evli kadın Justinyen'den itibaren sakal vardı. Sakal, bedenin veya kız fark etmeksizin saygınlık uyandıran, en hassas parçasıydı. Sakala küfür hepsinin başının mutlaka Kabullenilmiş genel kuraetmek ve tek bir kıl çekmek, Batı Roma'da olduğu gibi, örtülmüş olması gerekirdi. çok büyük hakaretti. Kral Herakliyos (610641) büyük la göre saygın ve evli ka11. yüzyıl ortalarına sakal modası ile Pogonatos (sakallı) takma adı ile kadar kadınlar başlarını dınların başlarını anılırdı. Sakal Bizans'da “dünyaya hükmeden'in semdaha çok beyaz keten kapatma zorunluluğunun bolüydü. bezlerle veya biraz daha temeli Aziz Paulus'a (St. 8. yüzyılda Avrupa Katoliklerinin kısa saç modası fantezi karıştırarak, Paul) dayanır. “Eğer ördaha sonra Bizansı da etkiler. Örneğin Kral III. kenarları kıvrımlı örtülerle Nikeporos (10781081) yuvarlak kısa sakallı ve saçları tünmek istemezse saçı digevşekçe örterlerdi. 12. da omuz hizasına kadardır. Karısı Maria'nın ise kraliyet yüzyılda daha katı örtünme binden kesilir. O zaman tacının altından geçen bir bantla birlikte saçları arkaya şekli kilise tarafından tariherkes onun kesilmiş sadoğru örülmüştü. Bizans'da da Avrupa'da olduğu gibi flenecekti. çına bakıp, aşağılayacakkadınların başı açık dolaşması ayıp sayıldığından başlarını palla (paltonun arkasındaki kapişon gibi bir tır. O halde saçını örtmeliHAUBE DİNİ parça) ile veya çarşafla örterlerdi. Papazlar ve rahiplerin EMİRLERE dir.” Ev dışındaki hayatta her zaman sakalları vardı. “Saçını ve sakalını bozup UYGUN kadının kapanmasına kokesmeyeceksin. Sakalınla övünmelisin” derlerdi. İsa ve ÖRTÜNME cası karar verir. Kadını havarileri uzun saçlı ve sakallı olduklarından Ortodoks Eski Almancada Hube, başı açık görmek yalnızca din adamları da onlar gibi görünmek isterlerdi. eski İngilizcede Hufe, kocanın hakkıdır. Fransızcada Heute, İngilizAVRUPADA GİYİM KUŞAM VE cede Bonnet, Hollandaca KATOLİSİZM KADINLAR VE Huif olarak adlandırılır. Tek bir saç telini göstermeyecek şekilde başı ve yüzün ÖRTÜNME KURALLARI bir kısmını kapatan örtüdür. Üç parçadan oluşur: 1/ Hıristiyanlığın yayılmasıyla birlikte Avrupa'da kılık Alınlık: saç diplerini tamamen gizler. Bu uzun bezin yekıyafette hızlı bir değişiklik olmamıştır. Avrupa'da rine namaz takkesine benzer bir başlık da giyilir. 2/ Çeyaşayan çeşitli halk grupları kendi örf ve gelenekleriyle ne bezi: boynun altından geçerek boynu, gerdanı, kulakbirlikte yaptıkları iş, iklim koşulları, sosyal konumları, ları ve ağzı kapatacak şekilde bağlanır 3/ Üst bezi: başın parasal güçleri gibi etmenlere göre giyinirlerdi. Bu tamamını kapatır. dönemde kadınlarda baş örtme adetinin olmadığını ve Saçlar örgülüyse ve arkadan veya yanlardan gözükübaşın sadece soğuk, yağmur, rüzgar gibi etkilerden koruyorsa kadın dışarı çıktığında örgüleri de örtecek daha büma amaçlı örtüldüğünü görüyoruz. Bu kıyafet serbestliği yük bir şal kullanırdı. (Resim 1) I.Karl'a kadar (768814) devam eder. Kadın elbiselerinin modeli 10. 12. yüzyıllar arası Kutsal Hıristiyan Roma Birliği'nin kurucusu I.Karl, değişiklik gösterir. Bu yüzyıllarda biraz vücuda oturan 808'de giyim kurallarıyla ilgili “uyulması zorunlu yasa” hatta beli de ortaya çıkaran ama tabii ki ayak bilekleriçıkarttı. Büyük Karl (742814) (Charlemagne: Carolus ne kadar uzun giysiler giyilirdi. Magnus) 785 yılında Pireneler'in güneyinde Müslüman Emevi ordusunu yendi. “Gece rüyamda Aziz Yakup'u Yazının devamı arka sayfada gördüm, Hıristiyanlığı bu Müslümanlardan korumamız KÜLTÜRGELENEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle