02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu celik görüntüsünden yararlanmalarını sağlıyor. Aracın önüne, kenarlarına ve arkasına monte edilen dört adet geniş açılı, yüksek çözünürlüklü kamera, çevrenin resmini çekiyor. Bu görüntüler bir yazılım yardımıyla birbirine ekleniyor ve gösterge panosunda gösteriliyor. Bu sisteme sahip araçlar Japonya ve ABD'de piyasaya çıkacak. [email protected] Kendisi de Yahudi olan Fisher'in öteden beri Yahudi karşıtı ve son dönemde de ABD karşıtı beyanlarda bulunduğu kaydedilmiştir. Öyle ki 11 Eylül olayları üzerinden 24 saat geçmeden, bir Filipin radyosuna “iyi olmuş” mealinde beyanatta bulunduğu bilinmekte. Sıradışı Şampiyon Fisher Öldü! Satranç dünyasının sıradışı eski dünya şampiyonu Amerikalı Bobby Fisher 17 Ocak Perşembe günü böbrek yetmezliğinden, 2005 yılında vatandaşı olduğu ülkede; İzlanda'da 64 yaşında öldü. Sanırım bugün ellili yaşlarını idrak edenlerden daha genç olanlar Fisher'i pek anımsamayacaktır. Fisher 1972 yılında, yine İzlanda'da yapılan dünya satranç şampiyonluğu ünvan maçında zamanın dünya şampiyonu Rus Spassky'i 12,5'a 8,5 ile yenerek dünya şampiyonu olduğunda konu sadece satranç ile sınırlı değildi. ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki soğuk savaşın en yoğun yaşandığı o dönemde bir Amerikalı'nın bir Rus'u dünya çapında bir organizasyonda yenmesi spordan çok içerdiği politik mesajlar açısından çok daha önemliydi. Fisher bir yanda Amerika'da satrancın patlama yapmasına neden olmuş diğer yanda ise sıradışı bir hayata da adım atmıştı. Örneğin şampiyon olduktan üç sene sonra 1975 yılında yapılacak yeni ünvan maçına çıkmadı ve hükmen mağlup sayıldı. Böylece şampiyonluk yeniden Ruslara geçmiş oldu. Yeni dünya şampiyonu Karpov olmuştu. Hem de maç yapmadan. Asrın maçı denilen, 1972'deki şampiyonluk maçı da ilginç gelişmeler yaşanmıştı. Örneğin ilk oyunu kaybeden Fisher, ikinci oyundan önce organizasyondan bazı taleplerde bulunmuş ve bunların yerine getirilmemesi nedeniyle ikinci oyuna çıkmayarak hükmen mağlup ilan edilmişti. Böylece Fisher, 20 geriye düşmüştü. Daha sonra bazı yorumlarda Fisher'in bunu rakibinin motivasyonunu dağıtmak için bilinçli yaptığı belirtilmiştir. Bunu destekleyen bir tavır üçüncü oyun öncesinde de gözlendi. Üçüncü oyun için salona geldiğinde rakibi Spassky masanın başında yerini almış Fisher'i bekliyordu. Fisher doğruca gidip yerini alacağına odadaki kamerayla, mikrofonla oynamaya başlamış ve ancak uyarılar sonucunda yerini alarak oyuna başlamıştı. 1975'teki ünvan maçına çıkmadan önce de Fisher, bu kez 64 maddelik bir talep listesini organizasyondan sorumlu uluslararası satranç federasyonuna göndermişti. Talepleri karşılanmayınca da federasyona çektiği bir telgrafla maça çıkmayacağını ve unvanı iade ettiğini bildirdi. Bundan sonra Fisher karanlığa gömüldü. Hatta seksenli yılların ortalarındaki ünlü KarpovKasparov ünvan maçı sebebiyle gündeme gelen satranca konsantre olduğumuzda, Fisher'in sağ mı ölü mü olduğunu bile bilmiyorduk (anımsatma: o zaman internet yoktu!) Fisher ilginç bir şekilde 1992 yılında yeniden dünya kamuoyunun önüne çıktı. Hem de ABD'ye kafa tutacak şekilde. Yugoslavya'nın parçalanmasına neden olan savaş sürecinde, ülkeye uluslararası ambargo uygulanırken, Fisher eski rakibi Spassky ile Belgrad'da bir gösteri maçı yapacağını açıkladı. ABD'nin uyarılarına aldırmayan Fisher Yugoslavya'ya gitti, maçı yaptı, 105 kazandı ve bir daha da ABD'ye dönemedi. Çünkü ABD hakkında tutuklama kararı çıkartmıştı. Doksanlı ve ikibinli yıllarda Fisher Macaristan, Filipinler, Japonya gibi ülkelerde yaşadı. Sonunda bir Filipinler Japonya seyahatinde Japonya'ya girerken pasaportuna el kondu ve göz altına alındı. Yakın dostlarının düzenlediği kampanya sayesinde 2005 yılında İzlanda Fisher'e vatandaşlık hakkı tanıdı ve Japonya da Fisheri İzlanda'ya gitmek üzere sınırdışı etti. Kendisi de Yahudi olan Fisher'in öteden beri Yahudi karşıtı ve son dönemde de ABD karşıtı beyanlarda bulunduğu kaydedilmiştir. Öyle ki 11 Eylül olayları üzerinden 24 saat geçmeden, bir Filipin radyosuna “iyi olmuş” mealinde beyanatta bulunduğu bilinmekte. Belki de bu nedenle böbrek yetmezliğinden öldüğü halde dünya medyasında yayınlanan ölüm haberlerinde “ölüm nedeninin bilinmediği” yönünde ibareler yer almakta. “Belirsiz ölüm nedeni” ibaresi bugün genelde kamuoyunun aklına AIDS hastalığını getirmekte. Belki de bu medya maymunu olmaktan özenle kaçındığı anlaşılan Fisher'i dünya medyasının ince bir aşağılama şekli. Güvenilir internet kaynaklarına göre eski şampiyonun son sözü şu olmuş: “Acıyı dindirmede hiçbir şey bir insan dokunuşu kadar etkili olmuyor”. BİLGİSAYARINIZI KORUMA ALTINA ALIN! Kesintisiz güç kaynağı (KGK) konusunda faaliyet gösteren Tunçmatik, ürün yelpazesine bir yenisini daha ekledi. Ailenin en yeni üyesi, bilgisayarlarınızı elektrik kesintilerinden korumayı hedeflerken en yeni teknolojilerle veri kaybınızı sıfıra indiriyor. LineInteractive özelliğiyle dikkat çeken Lite 600 VA,12V/7Ah'lık aküsüyle bir PC için yaklaşık 10 dakika destek süresi sağlıyor. Geniş giriş voltaj aralığı ve CPU kontrolü sayesinde, güvenilir bir teknoloji sunan ürün, sizi iyi elektrikle besliyor. Özellikleri arasında Cold Start fonksiyonu ve akıllı akü şarj sistemi bulunan Lite 600 VA, kapalı konumda şarj özelliği ve uyku modu seçenekleri sayesinde akü ömrünü de uzatıyor. Ayrıntılı bilgi için www.tuncmatik.com KOBİLER İÇİR EKONOMİK IP TELEFON Nortel, KOBİ'ler için özel olarak geliştirdiği ekonomik IP telefon ve gelişmiş konferans servisleri sağlayan ürün versiyonunu, EMEA genelinde pazara sundu. Yeni ürün geliştirmeleri; Nortel'in birçok ödül kazanan, tümleşik ses ve veri hizmetleri platformu Kurumsal İletişim Yöneticisi 50 (BCM50) ile otomatik arama, konferans ve mesajlaşma gibi KOBİ'ler tarafından en çok kullanılan özelliklere sahip yenilikçi telefon setlerini içeriyor. EMEA müşterileri için getirilen bir diğer yenilik de BCM IP Telefon özelliklerinin tamamını sunan yeni Nortel KOBİ IP 1200 telefon serisi. 1200 serisi tüm IP telefonlar, yüksek ses kalitesi teknolojisiyle ahizesiz net konuşma (handsfree) yapılmasını ve kulaklık kullanımını destekliyor. IP 1210, 1220 ve 1230 olmak üzere üç yeni modeli bulunan bu seri, gelişmiş kullanım esnekliği sağlamak amacıyla 12 Tuşlu ve 18 Tuşlu Tuş Takımı Genişletme Modüllerini destekliyor. www.nortel.com, son haberler için www.nortel.com/news KENDİ ORKESTRANIZI YÖNETİN! Artık herkes orkestra şefi olarak sanal bir orkestrayı yönetebilecek. Almanya, Münih'teki Ludwig Maximillian Üniversitesi'nden Dominik Schmidt, “Oturduğunuz yerde, pasif bir şekilde CD çalmak yerine performansı tümüyle değiştirebileceksiniz” diyor. Schmidt, bir yıl önce Münih Teknik Üniversitesi'nden Bernd Brügge ile birlekte Bavyera Radyo Senfoni Orkestrası'nın ses ve görüntü kayıtlarından yararlanarak sanal bir orkestra geliştirdi. Gerçek bir orkestranın 3 boyutlu bir modeli olan sanal orkestra, daha hızlı, daha yavaş, daha güçlü veya daha yumuşak çalabiliyor. Schmidt aynı zamanda çubuğunu sallayan bir kişinin video görüntülerini analiz eden bir yazılım da geliştirdi. Bu yazılım spesifik hareketleri tespit edebiliyor, tempoda değişiklikler yapabiliyor. Orijinal yazılımda tespit ettiği eksiklikleri bugün gidermiş olan Schmidt, artık sözde şefin orkastrayı çubuk ile değil, bir eWatch ile yönetmesini sağlıyor. Bu eWatch iri bir kolsaati görünümde bilgisayar; içinde bir hız ölçer ve eğim sensörleri bulunuyor. eWatch kullanıcının el hareketlerini kaydediyor ve Bluetooth yardımıyla bir bilgisayara gönderiyor. Daha sonra yazılım bu hareketleri tempo kulandaları şekline dönüştürüyor ve bunu Brügge'ün sanal orkastrasına gönderiyor. Derleyen: Reyhan Oksay CBT 1090/19 8 Şubat 2008
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle