Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ZÜMRÜTTEN AKİSLER A.M. Celal Şengör bu tahmini destekleniyor. Suda yaşayan timsahların gözleri kafalarının üzerinde yer alıyor. Öğle uykusuna yatan katılımcılar sözel testlerde daha başarılı olmalarına rağmen, görüntülere dayalı testlerde iki grup arasında herhangi bir farklılık görülmemiş. Bilim insanlarının tahminlerine göre soyut hatırlama yetisindeki güçlenme, anıları kalıcı kılan öyle uykusuyla ilgili. MAVİ GÖZLÜLERİN SOYU TEK BİR ATAYA DAYANIYOR Danimarkalı bilim insanları tüm mavi gözlü insanlarda özel bir genetik işaretin bulunduğunu saptadılar. Tüm mavi gözlü insanların soyu olasılıkla tek bir ataya uzanıyor. İnsanın görünüşüyle ilgili nitelikler normalde çok sayı AKP hükümeti yeni bir genel müdür yardımcısı atadı TPAO'ya. Bilin bakalım kimi? Ocak 2005 tarihli bir Cumhuriyet Bilim Teknik dergisindeki Zümrütten Akisler köşemde ben adını vermeden kendisini şu sözlerle tanıtmıştım: İNSANIN YAŞI GÖZLERİNDEN OKUNUYOR Göz merceğinin saydamlık özelliğinden kristalin olarak adlandırılan proteinler sorumludur. Bunlar embriyonik evreden başlayarak, doğumdan sonraki bir yıl içinde gelişiyorlar. İşte bu nedenle kristalinler insanla aynı yaştadır. Kopenhag Üniversitesi'nde Niels Lynnerup ile çalışan araştırmacılar bu sayede yaklaşık bir buçuk yıllık bir hata payıyla bir insanın yaşını belirleyebiliyorlar. Bu yöntemle kimliği bilinmeyen ölülerin yaşları bile saptanabiliyor. Metabolizmaya katılımları nedeniyle diğer hücre dokuları sürekli değişirken, göz merceğindeki kristalinler özgün atomsal yapılarını koruyorlar. Ben Bilin Bakalım TPAO Yeni Genel Müdür Yardımcısı Kim? «Pek çok petrol şirketi ve üniversite mensubunun Paleozoyik'ten Kuaterner'e kadar değişen zaman aralıklarını kapsayan çalışmalarını dinledik, posterlerini gördük. Bu tür çalışmaların bilime olduğu kadar karşılıklı teknik ve ticari ilişkilere de yaptığı katkılar büyüktür. Bunlar şirketlerin bilimsel becerilerinin ve güçlerinin reklâmını yaptıkları fırsatlardır. Ne hikmetse TPAO, Libya'da bir yan kuruluşu olduğu halde tebliğ veren veya poster sunan kuruluşlar arasında temsil edilmiyordu. Sebebini de oradaki şirketimizin jeolojik istikşaf müdürünü tanıyınca anladım. Bu zat sorumlu olduğu Libya'nın jeolojisi hakkında hemen hiçbirşey bilmediği gibi, genel jeoloji bilgisi de beni şoke edecek derecede zayıftı (kratonla orojen farkını bilmemek derecesinde! Hani bir tabibin kafayla midenin farkını bilmemesi gibi). Sayın Başbakanımızı hapisteyken ziyaret etmiş olduğunu anlatması, oradaki mevkiinin de sebebini anlamama yardımcı oldu. Eh, bakanı Mehmet Ali Şahin Bey'in 26 Aralık akşamı Endonezya'daki deprem hakkında televizyonda konuşurken uluorta "Bu Maldiv Adaları nerededir?" diye soracak derecede cehalet sergilediği bir hükümetin Libya'ya da daha bilgili bir jeologu jeolojik keşif müdürü olarak atatması beklenemez ya! » İsmi Yurdal Öztaş olan bu zatı AKP, şimdi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının hem de çok sağlam bir jeoloji bilgisi gerektiren Arama ve Araştırma işlerinden mesul genel müdür yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi yaptı! Bu şirket bir kamu kuruluşu olup bizlerin vergileriyle çalışır ve her kamu kuruluşu gibi herşeyden önce vergi mükelleflerine karşı sorumludur. Bu arada hükumetin de kendisine oy veren ve devletine vergi veren vatandaşlarına karşı tüm yaptıklarından sorumlu olduğu açıktır. Görevleri bizler ve ülkemiz için en iyisini yapmaktır, kendi yandaşlarını, maharetlerine hiç bakmadan en tepe mevkiyere atayıp yüksek maaşlarla ödüllendirmek değil. Şimdi, jeoloji olan kendi konusunda uluslararası hatırı sayılır bir şöhretin sahibi olacak derecede marifetli ve konusu gereği petrol şirketlerinin faaliyetini yakından izleyen birisi olarak Bay Öztaş'ın bu mevkiye atanmasının çok ciddî bir soruşturma gerektirecek düzeyde bir bir hatâ olduğunu sanıyor ve TPAO'nun bağlı olduğu Sayın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından ve Sayın Başbakandan şunu öğrenmek istiyorum: Mesleği jeolog olan Yurdal Öztaş Bey hangi jeolojik veya genelde arama konusundaki marifeti nedeniyle bulunduğu mevkiye gelmiştir? Libya'daki TPAO veya diğer TC kaynaklı yatırımlar kendisinin istikşaf sorumlusu olduğu dönemde hangi yeni kaynakları bulmuşlar veya hangi verimli kaynaklara ortak olmuşlardır? Libya'daki TPAO veya diğer TC kaynaklı yatırımların son üç yıldaki kârları ne olmuştur? Bay Öztaş'ın meslek yaşamının geri kalan süresinde mesleğine ve TPAO'nın arama faaliyetine yaptığı katkılar nelerdir ve bunlardan şirket ne neticeler almıştır? Bu soruları, Sayın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı ve Sayın Başbakan ARŞİV BELGELİ olarak cevaplandırmak zorundalar, yoksa Tayyip Bey'in âdet haline getirdiği gibi «vatana ve millete hayırlı bir kişidir» gibi tamamen temelsiz ve kontrolu mümkün olmayan lâflarla değil. Sayın Bakan ve Sayın Başbakan her önüne gelenin sorusuna cevap vermek zorunda değiliz diyebilir. Ümid ederim ki bu yazımı okuyan TBMM üyelerinden en az biri bu soruları meclis genel kuruluna götürür ve aldığı cevabı bizlerle, cevabın tatminkârlığını kontrol etmek amacıyla paylaşır. En büyük arzum, aldığım cevapların beni mahcub etmesi, beni hem Sayın meslekdaşımdan, hem Sayın Bakandan hem de Sayın Başbakandan herkesin önünde, bu sütunda özür dilemek zorunda bırakmasıdır. Bunu temin edecek olan kendileridir. Tüm vatandaşlarımla birlikte beklemekteyim! Eğer yukarıda söylediğim doğru ise, herhalde Sayın Bakanın bakanlık koltuğunda daha fazla oturmaması ve tüm AKP atamalarının bağımsız kişi ve kurumlar tarafından benzer kıstaslarla gözden geçirilmesi gerekir. da kalıtsal özelliklerle biçimlenir ancak Kopenhag Üniversitesi'nde Hans Eiberg yönetiminde çalışan araştırmacılar, göz rengiyle ilgili başlıca işaretin tek bir gende bulunduğu saptadılar. Danimarkalı büyük bir ailenin genetik benzerliklerinin incelenmesi sonucunda bulunan mavi göz işareti, güney Avrupa'daki mavi gözlü insanlarda da bulunmakta. Göz rengimizin baş sorumlusu melanindir. Bedende ne kadar çok melanin varsa, gözler, saçlar ve ten rengi o kadar koyu oluyor. Araştırma sonucuna göre 600010.000 yıl öncesine kadar tüm insanlar kahverengi gözlüydü. Bu tarihten sonra melanin üretimini iyice düşüren bir mutasyon meydana gelmiş. Eiberg, tüm mavi gözlüler bu çok özel işareti DNA'nın aynı yerinde taşıyorlar. Bu da ortak bir ataya işaret etmekte diyor. Mavi gözlülerin ortak atası tahminlere göre Karadeniz'in kuzeybatısında yaşıyordu. Çünkü bu bölgeden en çok mavi gözlü insanın yaşadığı Kuzey Avrupa'ya doğru bir göç yaşanmıştı. DAHA İYİ BELLEK İÇİN ÖĞLE UYKUSU Harvard Üniversitesi'nden Matthew Tucker ve William Fishbein'ın son araştırmasına göre kırk beş dakikalık bir öğle uykusu bellek yetisini güçlendiriyor. Araştırma sırasında öğle uykusuna yatan katılımcıların bellek testlerinde, televizyon karşısında oturanlara kıyasla daha başarılı oldukları görülmüş. Öğle uykusuna yatan katılımcılar derin uyku evresine ulaşmalarına rağmen, bir ila bir buçuk saat sonraki REMuyku evresine dalmadan uyanmışlar. CBT 1091/5 15 Şubat 2008 zer bir durum sadece diş minesi için geçerlidir. On üç cesedin göz merceğinden doku analizleri alan araştırmacılar, kristalindeki karbon on dört miktarını ölçmüşler. Bu karbon izotopunun atom çekirdeğinde, en çok görülen karbon türü olan karbon on ikinin aksine fazladan iki nötron bulunur. Karbon izotopu karbon on dört radyoaktiftir ve 19551963 yılları arasındaki atom bombası deneyleri sırasında yoğun olarak atmosfere yayılmıştır. Havadaki karbondioksit içindeki karbon on dört o zamandan bu yana durmadan artmaya devam ediyor ve beslenme yoluyla da insana geçiyor. Son araştırmada, kristalinler içindeki karbon on dört miktarının atmosferdeki karbon on dört seviyesiyle paralel olarak arttığı görülmüş. Ancak bununla birlikte karbon on dört atomunun atmosferden insan gözüne yerleşmesi için aşağı yukarı bir yıl gerekmekte. Göz merceğine göre yaş tespitinde bu nedenle bir buçuk yıllık bir hata payı söz konusu. Cesedin yaş tespiti için doku örneklerinin ölümden sonraki üç gün içinde yani indirgeme sürecinin başlamasından önce alınması gerekiyor. Nilgün Özbaşaran Dede