24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNDEM Özgürlük Nedir? "Manevi Mirasım Akıl ve Bilimdir!" "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İÜ. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1091 15 Şubat 2008 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Güray Öz GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No:2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.343 72 74 Faks: 0212. 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Tel: (0212) 251 98 74/ 343 72 74 Yerel Süreli Yayın BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna İstanbul obursali@cumhuriyet.com.tr www.cumhuriyet.com.tr CBT 1091/3 15 Şubat 2008 Türban takmak özgürlükmüş! Tarihsel gelişimin hiç bir aşamasında, türbanın kadını özgürleştirici bir görevi yerine getirdiğini kimseye yutturamazsınız; “modern mahrem” gibi, türbanın kadınların sokağa çıkmasına ve hayata karışmasına yaradığına ilişkin ilericiliği ve bilimselliği kendinden menkul tezler dahil! Bu “tezler”, sadece, kadının, erkeğin yanında ikinci sınıf yurttaşlığını tescil etmeye, pekiştirmeye ve ebedileştirmeye yarayacaktır! Ne diyor Prof. Çiğdem Kağıtçıbaşı? “Örtünmenin en açık seçik anlamı kadının cinsel kimliğini yok etmektir. Niçin? Çünkü kadın aslında cinsel bir objedir, dolayısıyla kadın tehlikeli bir varlıktır ve kapatılması gerekir. Kim için? Erkekleri korumak için. Şimdi bu aslında kadını bir nesne haline getiriyor. Yani burada artık kadının kendi kendisi için değil, bir başkası için konumu önemli… Kadına erkekle eşit bir insan değil, bir nesne muamelesi yapılması birincisi insan haklarına aykırı. İkincisi kadınerkek eşitliğine aykırı, çünkü erkeğin ne yapacağı kendi vicdanına kalmış, ama kadına emir veriliyor. "Sen kapan" deniyor ve kadının statüsü düşürülüyor. En önemlisi de erkeğe "Sen kendini kontrol edemeyen bir varlıksın"; kadına da "Sen sadece cinsel bir objesin" deniyor… Kadınerkek arasında cinsellik dışında iki insan, meslektaş, arkadaş ya da herhangi bir sosyal ilişki de kurulabileceği anlayışı yok….” (Devrim Sevimay'ın görüşmesi, 11 Şubat 08, Milliyet) AKP'nin türbanla ilgili ahlaki tavrı, bütün toplumu türbanlaştırmaya yönelmekle, nasıl bir toplumda yaşayacağımızla ilgili temel bir sorunu gündeme getirdi! Türbanın, din temelli bir toplumsal yönetim biçimi kurmaya yönelik temel politikalardan başlıcası olması olgusunu, tamamen bir kenara bırakarak söylüyorum: Benim açımdan, kadınların başlarını kapatmaya ve onları ikinci sınıf yurttaş konumuna itmeye teşvik edici bütün politikalar, söylemler, insana ve topluma karşı çok temel bir ahlaksızlıktır! Bazı akademisyenlerin, AKP yanaşmalarının, şu yıllarda geçerli din tüccarlığından para kazanmayı fırsat bilenlerin, bu ahlaksızlığa ortak ve destek olmaları ve ileri sürdükleri bütün gerekçeler, gelecekte araştırmacılar için iyi bir malzeme olacaktır... Şüphesiz, bu sonsuz desteğin toplumda yolaçacağı gelişmelerden ve sonuçlarından, omuzlarına yüklenecek toplumsal suçlar konusunda da söyleyecekleri çok şey olacaktır! *** Türban, kör bir erkekpolitik inancın arkaik simgesidir. Bugün 21.yy Türkiye'sinde kadınları türbanlamaya yönelik bütün politikaların, ülkeyi “daha çoğulcu”, “daha demokratik” yapacağına ve dahası “ileriye” götüreceğine ilişkin bütün iddialar, iktidarın daha bağnaz bir topluma dönüştürmek için açtığı yelkenlere rüzgâr basmaktadır. Özgürlüğün, geleceğin, daha çok demokrasinin, daha çok insan temel hak ve özgürlüklerinin, daha çok barışın, daha çoğulcu bir toplumun, daha çok çeşitli düşüncenin, daha zengin bir insan varlığının, daha farklı fikirlerin, daha büyük zenginliklerin tek bir garantisi vardır: Başta çocuklar ve kızlarkadınlar olmak üzere, bütün insanlar üzerindeki her türlü düşünce bağnazlığını ve tek yanlılığı önlemek! Devlet ve toplum kökenli bütün dogmatik dayatmalara son vermek! Devlet aygıtının laikliği bütünüyle ve tavizsiz savunması, koruyup kollaması, büyütüp serpilmesi için durmadan yeni önlemler alması! İnsanı özgürlük kılacak tek yol budur! Yoksa, bilim ve düşünce şarlatanlarının, türbanın yayılmasını, liselere de taşınmasını, kamusal alanda temsil ve teşvik edilmesini, hatta küçük çocukların bile türbanla şartlanmasını ailenin doğal hakkı olarak savunması, bizi tektip ve üstüne üstlük dinsel doğmatik bir topluma ve giderek uçuruma götürür! *** Hele hele türbanı üniversitelerde inanç özgürlüğü adına savunmak, üniversiteleri, gençlere bazı bilgilerin aktarıldığı yerler düzeyine düşürmektir! Bunun için üniversiteye gerek mi var! İsteyen kitapları alır ve bilgileri edinir! Üniversiteler salt bilgi aktarılan yerler değil, araştırma yapılan, eleştirel düşüncenin öğretildiği, disinlinli bir şekilde bilimsel kafaların oluşturulmasına yardımcı olunduğu evrensel mekânlardır ve buraları insanlığımızın, uygarlığımızın geleceğidir! Türbanı özgürleşme aracı olarak savunmak, üniversiteleri tarihsel özvarlığından ve görevinden de soyutlamaktır! Türkiye'ye büyük bir kötülük yapılıyor! Bu kötülüğü, düşünce ve bilim namusu, ve yurtseverliğin hiç bir derecesi kabul edemez! ***
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle