Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Güneş erkesi uyduları “Erke (enerji) sorununu gelecekte nasıl çözeriz” sorusuna iki ilginç yanıt veriliyor. Bu yanıtlarda erke üretimi, öyle görünüyor ki, sonsuz olanaklara sahip: 1) Güneş erkesini uzaydan veya Ay'dan Yer'e gönderen Güneş Erke Uyduları (Solar Power Satellites SPS); 2) Yakıt olarak Ay'daki 3He izotopunu kullanan füzyon reaktörleri. Prof. Dr. Rennan Pekünlü (Ege Üniversitesi) B u iki seçenek de oldukça yüksek masraflar gerektiriyor, teknik olanakların gerçekleştirilebileceğine ilişkin kuşkular var ve bu işe girişecek olan kuruluşların uzun yıllar hiçbir geri ödeme olmaksızın yatırım yapması gerekecek. Bu aşamada, bu tür yatırımlara girişmenin yararlarını belirleyecek gelir/gider çözümlemesi yapılamıyor. Güneş erkesi uzayda veya Ay üzerinde elektrik erkesine dönüştürülebilir. Dönüştürülmüş olan bu erke Yer'e mikrodalga veya lazer ışınım demetleri biçiminde gönderilebilir. Bu düşünceyi ilk kez 1968 yılında Peter Glaser ileri sürdü. 1970 li yılların sonlarında üzerinde birçok çözümleme yapıldı ve daha sonra da ara ara bazı grup ve bireyler tarafından yeniden ele alındı. ÇEVREYE OLAN ETKİLERİ SPS’lerden çevreye birçok potansiyel tehlike saçılacaktır: 1) SPS çalışanlarına ve halkın üzerine mikrodalga ışınım etkileri; 2) uzayda çalışanlara iyonlaştırıcı ışınımın etkisi; 3) SPS uydularının fırlatılması sırasında atmosfere, hava koşullarına ve iklim üzerine etkileri; 4) SPS mikrodalga iletiminin haberleşme olanakları üzerine etkileri. Birçok NASA merkezinin, üniversitelerin diğer devlet laboratuvarlarının ve özel sektör temsilcilerinin katılımıyla SPS’lerin çevreye olan etkileri değerlendirilmiştir. Değerlendirme toplantılarında güzel sorular sorulmuş, yapıcı firmaların iş tamamlanıncaya dek geçecek olan sürede vergiden muaf olacakları belirtilmiş olmasına karşın çoğu sorular yanıtsız kalmıştır. Kısacası, SPS projesi üzerinde yanıtlanmamış bir dizi sorun bulunuyor. • GEO’ya kaç tane SPS’in güvenilir biçimde yerleştirilebileceği açık değil. • En büyük ekonomik ve teknik sorun, bu denli büyük bir SPS ordusunun GEO’ya taşınmasıdır. Sorun hem ekonomik hem de ardı ardına fırlatılacak olan bine yakın uydunun gönderilme programının belirlenmesidir. • SPS’in gereksinim duyduğu Güneş erkesi panellerinin boyutları, bugüne dek uzay misyonlarında kullanılanların 10100 katı denli olacaktır. • SPS’lerin yörüngede sıraya konması da büyük bir sorundur.Yörüngede yapım devasa boyutlarda yapı olanakları gerektiriyor. Burada çalışacak olan yüzlerce astronotun on yıllar boyunca sürekli olarak çalışması gerekecek. Projelerde SPS’lerin Yer'e daha yakın bir yörüngede (LEO) yapılıp sonra GEO’ya taşınması öneriliyor. Ancak, LEO da bulunan uydu kalıntıları (debris) ve radyasyon nedeniyle böylesi bir öneri gerçekçi değil. • SPS’lerin yapımını etkileyecek olan uluslararası yasal sorunlar olacaktır: a) GEO’ya uydu yerleştirmenin yasal hakları; b) Çevreye yapılacak olan tedirginliklerin engellenmesi yolunda alınacak yasal önlemler; c) Uzayın askeri amaçlı kullanımı. Güneş erkesinin Ay'dan Yer'e gönderilmesinin daha avantajlı olacağı savunuluyor. Güneş panelleri Ay üzerindeki materyellerden yapılabilir. Ancak, tıpkı GEO’daki SPS’lerin sunduğu sorunlar gibi Ay konuşlu Güneş panelleri de benzer sorunlar sunuyor. Dahası, Ay konuşlu Güneş erke panelleri, üzerinde daha çok çalışılması gerektiği için SPS’ler denli ilgi çekmiyor. Tüm bu olumsuzluklara karşın, öyle görünüyor ki, önümüzdeki yarım yüzyılda Güneş erkesinin mikrodalga veya lazer ışınlarıyla Yer'e gönderilmesi konusunda Ay konuşlu paneller öncelik kazanacak. Kaynak: Donald Rapp, Astropolitics, 5: 6386, 2007. Prof. Dr. Erdal İnönü Günü 21 Şubat 2008 Ülkemizin yetiştirdiği müstesna bilim insanı, devlet adamı ve yazar Prof. Dr. Erdal İnönü'ye, İstanbul Kültür Üniversite Senatosu kararı ile 21 Şubat 2007 günü, Onursal Doktora unvanı verilmişti. Bu unvan Üniversitenin verdiği ilk onur doktorası olup, kuruluşunun 10.yılı etkinlikleri içinde yer almıştır. 31 Ekim 2007 günü aramızdan ayrılan değerli hocamız için artık her 21 Şubat üniversitemizde, “Erdal İnönü Günü” olacaktır. Her yıl sevgili hocamızla birlikte olmak ona yakışır bir içerikte; bilim, siyaset, sanat, ... konularını ele alarak aileyi, çalışma arkadaşlarını, öğrencilerini, .... bir araya getirmeyi hedefliyoruz Bu yıl hocamızın üç yönünü üç ayrı konuşmacı ile anımsayacağız. 1) Bilim insanı Erdal İnönü: Yıllar önce yaptığı bir araştırma için Wigner Ödülüne layık görülen hocamızın bu çalışmasını Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Arık anlatacak, 2) Devlet adamı Erdal İnönü: Bu yönünü, siyaset yıllarında onunla birlikte olan en yakın çalışma arkadaşlarından Barolar Birliği Genel Sekreteri Güneş Gürseler anlatacak, 3) Yazar Erdal İNÖNÜ: Hocamızın bu yönünü de Cumhuriyet Gazetesi Yazarı ve Bilim ve Teknoloji Dergisi Yöneticisi Orhan Bursalı bizlere yansıtacaktır. Erdal İnönü gününün açılış konuşmalarını, hocamızın çalışma arkadaşları Prof. Dr. Tosun Terzioğlu (Sabancı Üniversitesi Rektörü) ve Prof. Dr. Atilla Aşkar (Koç Üniversitesi Rektörü), kapanışı ise hocamızın kardeşi Sayın Özden Toker hanımefendi yapacaklardır. Bu yılki etkinliği, kendilerinin kuruluşunu ve Mütevelli Heyeti Başkanlığı’nı da yaptığı “Zehra Yıldızı Kültür ve Sanat Vakfı” ile birlikte düzenliyoruz. Erdal İnönü günü, 21Şubat 2008 Perşembe, 14.0015.30 saatleri arasında, Üniversitemizin Ataköy Yerleşkesi'nde gerçekleştirilecek olup herkese açıktır. DURAĞAN YÖRÜNGEDEKİ SPS'LER Durağan yörüngede (Geostationary Earth Orbit GEO) konuşlanmış olan SPS'ler Güneş erkesini mikrodalga erkesine çevirecek ve bu erkeyi Yer'deki alıcılara gönderecek, alıcılar da elektrik erkesini elektrik ağıyla dağıtacak. Her bir uydu Yer'e 1 gigawatt (GW) ile 5 GW arasında elektrik erkesi gönderebilecek. Ancak, 2050 yılında insanlığın gereksinimi olan elektrik erkesini sağlayabilmek için bu tür uydulardan bin tanesini yörüngeye oturtmak gerekecek. GEO, Yer eşleğinin (ekvator) üzerinde deniz seviyesinden 35.786 km. yüksektedir. Bu noktanın dönemi 24 saattir. Böylesi bir yörüngede bulunan uydu eşlek üzerinde bir tek noktada bulunacak. Uydular, ekinoks çevresinde yaklaşık bir ay süreyle örtülme mevsimine girecekler. Her gün, yaklaşık gece yarısı civarında Güneş ile aralarına Yer gireceği için gölgede kalacaklar. Ancak, eğer yeterli sayıda SPS yörüngeye oturtulursa yalnızca örtülmede kalanlar Yer'e erke gönderemeyecek geri kalanlar göndermeye devam edecek. Birbiriyle ilişkili olan bir SPS ağı kurulursa bu sorunun üstesinden gelinebilir. CBT 1091/ 17 15 Şubat 2008