24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİMDE NELER OLACAK? 2008’de bilimde neler olacak? 2008'de, dünyanın dört bir yanında küresel ısınmanın olası sonuçlarını hafifletmeye yönelik önlemler, genom elementlerinin rolünü belirleme çalışmaları ve gezegenlerarası keşifler gibi, başlangıcı önceki yıllara dayanan bilimsel faaliyetlere devam edilecek. Ancak Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın mayıs ayında çalışmaya başlayacak olması yıla damgasını vuracak. Teorik olarak varlığı öngörülen, ama henüz keşfedilememiş Higgs bozonu adı verilen parçacıkların ilk kez üretilmesini sağlayacak olan bu uluslararası proje, gözlemlenen maddeyi oluşturan, temel parçacıklar ile ilk kez tanışma fırsatı verecek. 1) İKLİME UYUM SAĞLAMA ÇABALARI Küresel ısınmayı durdurmanın mümkün olmadığı artık biliniyor. Şimdi iklim değişikliklerinin yol açacağı olumsuzlukların etkisini en aza indirme maları ekonomik açıdan olası olmadığı için Bangladeş örneğinde olduğu gibi milyonlarca insan sular altında kalabilir. Böyle bir durumda iç kısımlarda yaşayan insanların “uyum” çabaları, ancak kıyılardan göç eden insanlar için barınaklar inşa etmekten öteye geçmeyebilir. Halihazırda New York, ve Seattle gibi kentlerin, Kaliforniya, Alaska ve Oregon gibi eyaletlerin uyum planları hazır. Alaska, su baskınlarından zarar görecek yerleşim alanlarını daha güvenli kısımlara nakletmeyi düşünürken, Kaliforniya'da orman yangınlarıyla mücadelede daha etkili yöntemlerin geliştirilmesi için çalışmalar yapılıyor. Ayrıca sıcak dalgalarına karşı uyarı sistemlerinin kurulması ve yaşlı ve çocukların daha serin bölgelere taşınması için çözümler üretiliyor. Uzmanlar uyum ürecinde, küresel ısınmayı önleme sürecindekinden daha kararlı ve hızlı davranılması gerektiğine özellikle vurgu yapıyorlar. ortaya çıkartarak, insan biyolojisini daha iyi anlamayı, hastalıklarda ve sağlıkta genom elementlerinin rolünü belirlemeyi umuyoruz. Örneğin DNA'nın bir zamanlar 'çöp' olarak nitelendirilen uzantılarının şimdi çok önemli bir rol üstlenmiş olduklarını anlıyoruz” diyor. Bilim insanları, genom çalışmalarında en büyük desteği teknolojik gelişmelerden sağlıyor. İnsandan insana fark gösteren genom sapmaları için çok büyük çaplı örnekleme gerekir. Sanger Enstitüsü'nde bulunan DNA dizilimlerini çözen 30 makine, örneğin 6 milyon dolara mal olmuş. Hubbard, “Şu alda elimizin altında bulunan makinelerle daha önce yaptığımız işi 100 misli hızda yapabiliyoruz” diyor. d) İlave boyutlar (Bulunma şansı 25'te 1): Bilinen üç uzamsal boyutun dışındaki boyutlar evrenimizdeki kütleçekim kuvvetini “seyreltiyor” olabilir. e) Mini kara delikler: (Bulunma şansı 1.000'de 1): LHC zararsız kara delikler üretebilir. Bu deliklerin her biri bir tuz tanesi kütlesinin milyarda biri kadardır ve o kadar çabuk buharlaşırlar ki herhangi bir maddeyi tüketecek vakit bulamazlar. f) Paralel evrenler (Bulunma şansı 10 milyonda 1): Bazı kuramcılar kozmik görüntü üzerinde bizimki ile birlikte çok sayıda evrenin yan yana varolabileceğini düşünüyor. Bu evrenlerin her birinin kendi fizik yasaları ve doğal sabitleri vardır. g) İçeri doğru kozmik patlama (implosion): (Bulunma şansı 10 üzeri 100'de 1'dir): Evrenin temel vakum durumu tam anlamıyla istikrarlı değildir. LHC bunun bozunmasına yol açabilir. sunun gezegen avına tahsis edilmiş ilk uzay teleskopuuzayın uzak kısımlarında bulunduğu tahmin edilen 250 gezegenin varlığı hakkında bilgi toplaması bekleniyor. Ayrıca Kanarya Adaları'ndaki Gran Telescopio Canarias, uzak yıldızların çevresinde dönüp duran toz disklerini yeni gezegen sistemlerinin bir kanıtı olup olmadığını inceleyecek. 6) DENİZANALARININ SALDIRISI Japonya kıyılarında bugünlerde ancak korku filmlerinde görülebilecek bir kabus yaşanıyor. Çamaşır makinesi boyutlarında, 200 kilo ağırlığında, jelatin görünümünde, binlerce uzantısı olan milyonlarca dev denizanası 2006 yılından bu yana bu kıyıları istila etmiş durumda. Dünyanın başka yerlerinde de benzer görüntüler yaşanıyor. Temmuz ayında Latince adı Mnemiopsis olan deniz yaratıkları İsveç kıyılarında görüldü. Bu saldırgan türün tankerler aracılığı ile kuzey denizlerine taşındığı sanılıyor. Ve eylül ayında Pelagia noctiluca adı verilen milyonlarca mor denizanası İtalya kıyılarını istila etti. Bu beklenmedik ziyaretçilerin balıkçılığı engellediği ve tatilcileri kaçırttığı görülüyor. Tasmanya'dan Namibya'ya, Meksika Körfezi'ni de içine alan çok geniş bir alanda bu denizanası istilası yerel ekonomileri olumsuz etkiliyor. Plajların kullanılamaz hale gelmesi bu olumsuzlukların en hafifi. Çiftlik balıkçılığı, balıkçı tekneleriyle yapılan avcılık ve nükleer santraların su alma borularındaki supapların tıkanması diğer sorunların başında geliyor. Okyanuslarda yaşayan türlerin içinde denizanaları, bilim insanlarının en az inceledikleri hayvanlardan biri. Bunun nedeni, insanların bunlardan yararlanıyor olmaması ve tehlikeli oldukları gerekçesiyle uzak durulması Bu omurgasız yaratıkları tutmak çok zordur; balık ağlarıyla tutulduklarında parçalanırlar. Dolayısıyla bilim insanları yakalamakta ve doğal halinde tutmakta zorlandıkları bu türü, gerektiği kadar incelememiş . Denizanalarının en iyi bilinen özelliği fırsatçı olmaları ve değişken koşullara uyum sağlayıp, hızla çoğalabilmeleri. Çoğalmalarını tetikleyen en önemli değişiklik, yiyecek miktarındaki artış. Son günlerdeki popülasyon patlamasının nedenleri ise deniz sıcaklığındaki artış, asit düzeyinde yükselme, tarımsal kirlilik, aşırı avlanmaya bağlı olarak denizanası düşmanlarının azalması. Bu koşulların 2008 yılında ve sonrasında düzelmesi söz konusu olmadığı için denizanası istilasının denizlere kıyısı olan tüm ülkeleri etkilemesi bekleniyor. Bazı kurnaz insanlar bu olumsuzluktan yarar sağlamanın yollarını bulmuş.. Japon aşçılar denizanasından yeni mönüler üretirken, araştırmacılar hayvanın mukusunun kozmetik sanayinde kullanılabileceğini ileri sürüyor. Yazının devamı arka sayfada 3) BÜYÜK HADRON ÇARPIŞTIRICISI MAYISTA ÇALIŞMAYA BAŞLIYOR Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın (Large Hadron ColliderLHC) mayıs ayında protonları parçalamaya başlaması planlanıyor. Bilim adamları, devasa cihazın çalışmasıyla birlikte Higgs boson'ları adı verilen parçacıkların üretileceğinden eminler. “Tanrı'nın parçacığı” olarak bilinen Higgs bozonları kuramsal olarak evrendeki her şeye kütle kazandırıyor. Bunun dışında, bilim adamları cihazın üretebileceklerini yalnızca tahmin edebiliyorlar. İtalya'daki Padua Üniversitesi'nden Tommaso Dorigo, Higgs'in dışında hiçbir şey bulama 2) İNSAN GENETİĞİNDE DEV ADIMLAR Cambridgeshire'daki Sanger Enstitüsü'nden genom bilimcisi Tim Hubbard ve ekibi, şu anda genomun çalışan tüm parçalarının ve bunların üstlendiği rollerin dökümünü çıkartmakla meşgul. ENCODE adı verilen projenin nihai amacı, Alzheimer ve kanser gibi yaygın hastalıkların genetik kaynaklarına ilişkin ipuçları elde etmek. Hubbard, “Genomun pek çok özelliğini daha yacağımızı iddia ediyor. Hadron Çarpıştırıcısı projesinde çalışanlar ise cihazın çalışmasıyla birlikte şu maddelerin bulunacağından umutlular: a) Higgs Bozonları: (Bulunma şansı 10'da 9): Bunların varlığı kütlenin kökenine açıklama getirecek. Higgs bozonlarının yarattığı alanda diğer tüm parçacıklar yol alıyor. Bu hareketlere karşı Higgs alan direnci parçacıklara kütle kazandırıyor. b) Kara madde (Bulunma şansı 5'te 3): Bilim insanları orada olduğunu biliyor, ancak ne olduğunu bilmiyor. Bunu bulmak LHC'nin işi. Bu cisim evrendeki maddenin %80'ini oluşturuyor. Ancak ışık yaymadığı için tümüyle görülemez halde. c) Süpersimetri (Bulunma şansı 7'de 3): Bazı fizikçiler evrendeki tüm parçacıkların birbirine uyumlu çiftler olarak varolduğunu düşünüyor. Bunların yarısı tanıdıktır elektronlar, kuarklar ve nötrinolar fakat bunların kuramsal eşleri henüz keşfedilmiş değil. 5) DİĞER DÜNYALARI DAHA YAKINDAN TANIYACAĞIZ 4) MOBİL İLETİŞİMDE YENİ DÖNEM Mobil iletişimde yeni bir dönem başlıyor. Son on yıl içinde ilk kez internette yapılacak olan önemli bir açık artırma bu dönemin başlangıcı dolacak. 24 Ocak tarihinde telekom devleri radyo spektrumu içindeki son kalan yer için teklif vermeye başladı. Bu son yer bir gün kıtadan kıtaya mobil iletişimin, yüksek hızda ses ve veri şebekesinin gerçekleşmesini sağlayacak olan bir bant genişliği. Yıllardır bu 700 megahertz frekanslar, lisanslı olarak televizyonlarda bazı kanallara tahsis edilmişti. Yayıncılar nihayet dijitalleşmeye karar verince, bu yeri kapan herkimse kablosuz internetin geleceğini belirleyecek. Bu yeni şebeke, özellikle uzak bölgelerde yayınları daha iyi alacak, çünkü 700Mhz sinyalleri ormanların içinden hiç güç kaybına uğramadan geçebildiği gibi, bodrum katlarına ve metro istasyonlarına daha kolay işleyebiliyor. 1.800Mhz şebeke ile bir ülkeyi kapsama alanı içine alabilmek için 30.000 cep telefonu istasyonu gerekirken, 700Mhz ile bunun yarısı kadar istasyon yeterli olabilir. Bu yeni şebekenin tek avantajı kurulum kolaylığı ve ucuzluğu değil. Açık artırma kurallarına göre bu spektrumun büyük bir kısmı “açık erişime” tahsis edilecek. Bu da kilitli telefon döneminin son erdiği anlamına geliyor. Kısaca şebeke üzerinde istediğiniz yazılım ve cihazı kullanabileceksiniz. nin yollarını arama zamanı. Bilim adamları ve siyasetçiler küresel ısınmadan etkilenmemek için ne gibi değişikliklerin yapılması gerektiğini tartışadursun, okyanusların karalara saldırısını durdurmak için devasa duvarlar, susuzluğa karşı binlerce tonluk su depoları, ısıya ve susuzluğa dayanıklı ekinler, sıcak dalgalarına karşı soğuk odalar gibi çözümler için gerekli adımlar atılıyor. Küresel ısınma ile baş edebilmek için gerekli olan bütün bu yaygın, pahalı değişikliklere artık “uyum” adı veriliyor. Uzmanlara göre uyum çabaları, küresel ısınmanın kendini ilk hissettirdiği 1988 yılında başlamış olsaydı, bugün bu yönde çok yol almış ve çok kıymetli zamanı boşuna harcamamış olabilirdik. Bu arada bazı ulusların bu kadar pahalı önlemleri al CBT 1091/12 15 Şubat 2008 CBT 1091/13 15 Şubat 2008 Gezegenlerarası keşifler açısından hızlı bir döneme girmiş bulunuyoruz. Ocak ayının sonlarına doğru NASA'nın Messenger uzay aracı 3.5 yıllık bir yolculuğun ardından güneşe en yakın gezegen olan Merkür'ün üç kez yakınlarından geçecek. Merkür, şu ana kadar güneş sistemi içinde hakkında en az bilgi edinebildiğimiz gezegen niteliğinde. Üçüncü geçişten sonra Messenger 2011yılına kadar gezegenin yörüngesine dönecek. Bu keşif ne yazık ki çok büyük miktarlarda enerji, büyük bir titizlikle saptanmış bir rota ve radyasyon/sıcaklık kalkanı gerektiriyor. Messenger'ın göndereceği bilgiler sayesinde Merkür'ün güneş sistemindeki en yoğun kütleye sahip olmasının nedeni anlaşılabilecek. Bu yanıt, güneş sisteminin nasıl oluştuğuna ve evrildiğine ışık tutacak. Bu yıl Mars'ta yaşam olup olmadığı sorusu yine sorgulanacak. Mayıs ayında Mars yüzeyine inmesi beklenen Phoenix Lander isimli araç bu konuda ipuçları verecek. Phoenix robot kolları ile toprağın ve buzun üst kısımlarını kazarak, yüzeyden aldığı örnekleri analiz edecek. Bilim insanları bu yıl nihayet Mars'ta yaşam olup olmadığı sorusunun kesin olarak yanıtlanabileceğini umuyor. Uzay keşifleri çerçevesinde ayrıca Dünya'ya benzer gezegenlerin de peşine düşülecek. Bu yıl Fransız uzay araştırmaları merkezine bağlı Corot uydu BİLİMDE NELER OLACAK?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle