26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNDEM Duyarsızlığın Toplumsal Yıkımı ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İÜ. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1124 3 Ekim 2008 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Miyase İlknur GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.3437274 Faks: 0212.3437264 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul CBT 1124 / 3 3 Ekim 2008 Çoğumuz o kadar kendi işimize odaklanmış durumdayız ki, ya siyaseti ya üniversiteleri konuşuyoruz ya günlük işlerimize gömülmüş ve dışımızda sandığımız olaylara vurdumduymaz duruyoruz. Aslında, olaylar doğrudan bizi ilgilendiriyor; işimizi, düşüncemizi, varlığımızı, nasıl bir çevrede ve toplumda yaşamaya başladığımızı... Örneğin bunlardan biri Sulukule’de yaşananlar, diğeri Haydarpaşa ve çevresinde değişen, yıkılan, yokedilen yaşam ve kurulmak istenen başka bir dünya... Bilim, bunlar uzak konular değil. Bilim toplumla iç içe yaşamak zorunda. Bilim, her zaman laboratuvar, ofis, mesleki konferanslar ve seminerler değil. Bilim topluma bakabildiği sürece bilim olabilir. Hele demokrasinin içerik olarak giderek farklı çerçeveler edindiği günümüz dünyasında, bilimi demokrasinin ve toplumun dışında düşünmek giderek zorlanıyor. Bugün Sulukule konusunu Gündem’e taşıyalım. Çünkü okurların kaçının bu olay üzerinde bilgi sahibi olduğu, bir düşünce geliştirdiği bilinmiyor. *** AKP’nin elindeki Fatih Belediyesi, Sulukule’de binlerce yıllık bir yaşamı, kültürü yok etme kararı aldı. İktidar, elindeki “kentsel dönüşüm” şablonunu Sulukule’ye uygulama peşinde. Aslında AKP, Sulukule’den “ideolojik” olarak da rahatsız. Oradaki kültürle bir ilişki kurmak istemiyor. “Hijyenik” bir toplum arayışı içinde. “Din eksenli” politika ve uygulamalarında bunu net olarak görüyoruz. Politikalarla “hijyenik” dönüşüm, toplumsal başkalaşım için ilerlerken, öte yandan da “korumasız” azınlıklara karşı “yık, dağıt, yok et” politikası izliyor. Örnek, Sulukule... Bir mahalleyi ve binlerce yıllık kültürünü fiziksel olarak dağıtırken, sözde onlara yer de gösteriyor ve onlarca kilometre uzaklıktaki “sosyal konut”lara dağıtıyor. Aslında bölük pörçük, kopuk ve “modern!” yaşamak, Romanların ruhuna aykırı! Onlar büyük bir dayanışma ve birliktelikle, kültürlerini ve varlıklarını ayakta tutuyor.. Belediyenin sosyal konutlarını değil, yerlerinde kalmak istiyorlar. Bunun için AKP’ye de Fatih Belediyesi’ne de gereksinimleri yok. Mahallenin bir kısmı buldozerlerle yıkıldı... Bu bir “kültürel soykırım” dır. AKP’nin bu soykırımına karşı önce ulusal sonra uluslararası ciddi bir sivil cephe ve Sulukule Platformu oluştu (http://sulukulegunlugu.blogspot.com/ ) (*) UNESCO karar aldı, Kadir Topbaş bu karar dikkate alınacaktır dedi, ama büyük protestolar ve direnişler bir yarar sağlamadı, yıkıma bir set çekilemedi! *** Yukarıdaki adreste bütün gelişmeleri izleyebilirsiniz (Lütfen destek verin, katkıda bulunun!) Bu nedenle son gelinen noktayı duyurmak istiyorum: Platform “Başka bir çözüm hâlâ mümkün” sloganıyla, bu kültürel yokedişi durdurmak için alternatif bir proje sundu: “Alternatif proje, yerel halkı ve kültürü koruma ana ekseni etrafında, mahallelilerin ekonomik sosyal ihtiyaçlarına çözüm getiriyor; UNESCO'nun ikaz ettiği gibi: Tarihi dokuya zarar vermiyor, sur bandını belediyenin projesindeki gibi daraltmıyor ve yine belediyenin iddia ettiği gibi yoğunluğu fazlalaştırmıyor... Her şey yerli yerinde, tam olması gerektiği gibi.. yüzyıllardır mahallenin sahipleri olanlar dört bir yana dağıtılmak istenmiyor, dünyaya örnek olacak şekilde Roman kültürünü yaşatma kaygısı güdülüyor ve buranın yerli ve yabancı turistlerin akacağı, kendi imkânları üzerinde kalkınan bir bölge haline gelmesi isteniyorsa..” Alternatif plan, Türkiye’den akademisyenlerin yönetiminde, sivil toplum kuruluşları ve mahalle halkının katkılarıyla hazırlandı. London College University Planlama Bölümü Başkanı ve Birleşmiş Milletler Habitat Zorla Yerinden Edilmeler Danışmanlar Kurulu (UNHabitat AGFE) Başkanı Pof. Yves Cabannes da dahil “Sınır Tanımayan Otonom Plancılar –STOP) projeyi bir toplantı düzenleyerek Fatih Belediyesine sundu. İlginçtir ki Fatih Belediye Başkanı da toplantıya katıldı ve bu planı tartışabileceklerini açıkladı.. Bu olumlu bir gelişme… Plan “çağdaş planlama ve koruma zihniyetinin hâkim olduğu, insanı eksen alan katılımcı ve sosyal sorunları çözümleyici Yerel Gelişim Planı anlayışlarını karşılaştırmak için bütün taraflara önemli bir fırsat sunuyor: “Mahalleyi tümden yıkıp yeniden yapma yaklaşımı yerine sağlıklılaştırmayı,; mahalle sakinlerini başka bir yere göndermek yerine, yerinde iskân etmeyi ve kültürel dokuyu korumayı öneriyor, mahalledeki geleneksel sektörleri destekleyen ve yerel istihdamı geliştiren bir yaklaşımı savunuyor. Bölgenin kültürel ve turistik potansiyelini harekete geçirmeyi hedefliyor. Bölgede işsizliği yok ederken, işgücünü daha donanımlı hale getirecek destek mekanizmaları geliştiriyor.” (destek imza için: www.baskabircozummumkun.blogspot.com/ Sulukule Platformu’na başarılar... İyi bayramlar... (*)Platform kendini açıklıyor: “Platform, 2005 yılından itibaren bugüne kadar Sulukule'nin yok olmasına,mahallelilerin yer değiştirmek zorunda kalmasına karşı yapılan bütün çalışmaları, bu konuda düşünen, çalışan herkesi kapsıyor ve bunlara bir zemin oluşturuyor. Platformun mahalleye dayatılan dönüşüm sürecini sorgulayan, alternatif yaklaşımları araştıran, güncel acil sorunlara çözüm üretmeye çalışan bir yapısı var. Merkezsiz ve sınırsız bir oluşum. Herkes konuyu kendi öncelik ve uzmanlık alanında, kendi olanakları elverdiğince ele alıp, o noktadan platforma katılabiliyor. Kimimiz mahallede, kimimiz masabaşında çalışıyoruz. Bazılarımız ilgili ve yetkili mecralara sesimizi duyurabilmek için şehirde oradan oraya koşturuyoruz. Email aracılığı ile koordinasyon ve haberleşmeyi sağlıyor, bazen insiyatif kullanarak bireysel, bazen de katılımcı kararlar alıyoruz. Gücümüz yetmediği zamanlarda arkadaşlarımızdan, ailemizden, herkesten yardım bekliyoruz.” [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle