Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM DÜNYASINDAN K I S A SATÜRN HALKALARI SANILANDAN DAHA ESKİ ÇIKTI Satürn gezegeninin halkaları, edinilen son bilgilere göre tahmin edilenden daha eski. Uluslararası uzay sondası “Cassini”nin verilerini değerlendiren astronomlar, gaz gezegeninin ekvatorunu çevreleyen halka sisteminin 4.5 milyar yıl önce yani aşağı yukarı tüm gezegen sistemiyle aynı tarihte oluştuğu sonucuna vardılar. Colorado Üniversitesi astronomları yeni sonuçları kısa bir süre önce Amerikan Jeofizik Birliği'nin San Francisco'daki konferansında açıkladılar. Bilim insanları bugüne kadar H A B E R L E R dirdiği gibi, vadinin iki yanında kilometrelerce uzunluğunda yüzlerce sıradağı da oluşturmuştu. Bilindiği gibi aşağı yukarı yedi ila dört milyon yıl önce de öncü insan hominidin soyağacı maymunlardan ayrılmıştı. Bunun ilk kanıtı 4.4 milyon yıl önce yaşamış olan Ardipithecus ramidus'tur. Homo soyundan ilk insan ise ancak 2.5 milyon yıl önce gelişmiştir. Buradaki soru şu: Doğu Afrika'daki doğal çevre değişimi ilk öncü insanın gelişimiyle aynı tarihte mi yaşanmıştı? Utah Üniversitesi'nden Royhan ve Nahid Gani bu soruyu yanıtlayabilmek için, Doğu Afrika çukurluğuna paralel olarak kabaca kuzeygüney yönünde uzanan 6000 km. uzunluğundaki dağ silsilesini inceleyerek jeolojik verilerin yardımıyla da “büyük Afrika duvarının” tam olarak ne zaman yükselmeye başladığını saptadı ve bu tarihi öncü insanların gelişim tarihiyle karşılaştırdı. Araştırmacılar ilk olarak “Afrika duvarının” en dikkat çekici bölümü olan 480 km. genişliğindeki Etiyopya platosunu analiz etti. Daha önceki araştırmalardan, bu platonun günümüzdeki 2500 m. ortalama yüksekliğine yaklaşık 25 milyon yıl önce kavuştuğu biliniyordu. Bugün platonun derin kanyonlarından geçen Mavi Nil'in yardımıyla araştırmacılar, nehrin kayaları ne hızda oyduğunu hesapladı. Anlaşıldığı üzere çok az erozyonun yaşandığı uzun dönemler ve magma püskürtüsüne bağlı çok yavaş kadoğru esen muson rüzgârlarındaki nemi çekiyordu. Sıradağ nemli hava kütleleri için bir engel oluşturarak, yağışların azalmasına yol açmış. Kuraklığın baş sorumlusu olarak küresel iklim sistemindeki değişimleri gören meslektaşlarının aksine Gani böylece bölgesel bir açıklama getirmiş oldu. Ona göre Doğu Afrika'daki iklimsel değişimlerden o tarihte topografideki değişimler sorumluydu. Bu değişimler sayesinde sık ormanlar, savanlara dönüşmüş ve bölgede yaşayan tüm canlıların çevre koşulları tamamen değişmişti. AYÇİÇEĞİ İLE TOPRAK TEMİZLİĞİ Alman bilim insanları ayçiçeği gibi enerji bitkileri ve toprak bakterileriyle ağır metal içerikli toprakları daha hızlı ve etkili bir şekilde temizlemek istiyorlar. Gera'daki eski bir uranyum ocağındaki modeller geliştirilerek, dünya genelinde uygulanabilir hale getirilmeye çalışılacak. Jena Üniversitesi'nden Georg Büchel'in başlıca amacı, ağır metallerin bitkileri ve yer altı sularına karışmasını önlemek. Bilim insanları bu yüzden bu tür süreçlerin bugüne kadar ne şekilde işlediklerini araştırıyorlar. Toprak kirlenmesine yol açan mekanizmalar genelde hep aynıdır. Maden arama/çıkarma çalışmaları yüzünden kayaçlar yukarı çekiliyor ve burada okside oluyorlar. Bu süreçte maden filizi içinde bulunan kükürt bileşimleri ve sülfürler açığa çıkıyor ve sülfat olarak okside oluyorlar. Bu şekilde oluşan asit, toprakta doğal olarak bulunan ağır metalleri çözüyor ve çevreyi zehirlemekte. Hareketli ağır metal içeriği yüzünden toprak uzun bir süre için zehirlenir ve doğal yenilenme süreci yüzlerce yıl sürer. SICAK SONBAHAR, DOĞAL İKLİM FİLTRELERİNİ ZAYIFLATIYOR Ormanlar ve diğer bitki örtüleri, karbondioksit soludukları için bir tür iklim filtresi görevini görürler. Nature dergisinde yayımlanan son bir araştırma, özellikle de sonbahar aylarında havaların ısınması yüzünden kuzey yarımkürede bu filtre sisteminin zayıfladığını ortaya koydu. Bitkiler karbondioksiti soluyarak organik bileşimler olarak işliyorlar. Ancak alınan karbondioksit miktarı mevsimlere göre değişmekte. Ekosistemler özellikle de ilk ve sonbahardaki iklim değişimlerine re Satürn halkalarının yaklaşık olarak 100 milyon yıl önce olası bir meteorit çarpışmasıyla oluştuğunu sanıyorlardı. Bu tez 1980 ve 1981 yıllarında gezegeni inceleyen “Voyager” sondalarının verilerine dayanıyordu. 2004 yılından bu yana bilgi toplayan “Cassini” verilerini değerlendirilen astronomlar, halkalardan yansıyan ışığı farklı dalga boylarına göre analiz edince yeni yaş tahminine ulaştılar. Sağlık araştırma İNSAN İÇİN UYGUN YAŞAM ALANLARI LEVHA TEKTONİĞİ İLE GELİŞMİŞ Bilim insanları uzun bir süredir, Afrika'daki atalarımızın gelişiminde etkili olan iklim ve bitki örtüsünü araştırıyorlar. Amerikalı jeologlar şimdi dünyadaki hareketlilikle birlikte ortaya çıkan vadilerin ve sıradağların yeni doğal çevreleri ve bunlarla birlikte öncü insanlara uygun koşullar yarattığını buldular. Afrika, iki farklı tektonik levha üzerinde yer almakta. Doğu Afrika'daki Rift Vadisi'nin batısında Afrika levhası, doğusunda ise Arap Levhası yer alır. Bu iki levha yaklaşık olarak 45 milyon yıldır birbirinden uzaklaşarak hareket ediyor. Bu gelişimi tetikleyen, sınırın tam altındaki kızgın magmadır. Süper magma püskürtüsü (superplume), Etiyopya platosundan Güney Afrika'daki Karoo platosuna kadar uzanan Rift Vadisi’ni biçimlen AZ UYUYAN ÇOCUKLAR ŞİŞMANLAMAYA DAHA YATKIN Auckland Üniversitesi'nden Ed Mitchell'in Yeni Zelanda'da gerçekleştirdiği bir araştırma, yeterli uyku almayan çocukların daha kolay şişmanladıklarını gösterdi. Mitchell ile birlikte çalışan araştırmacılar bu amaçla yedi yaşında 591 çocuğun uyku süresini kontrol etmişler. Bu çocuklar ortalama olarak 10,1 saat uyuyorlar. Araştırma sonucuna göre dokuz saatten az uyuyan çocuklar ya aşırı kilolu ya da şişman. Yetersiz uyku şişmanlık riskini üç misli arttırmakta. Bu etki hareket yetersizliği ve televizyon karşısında geçirilen zamandan bağımsız olarak ortaya çıkmakta. Çocukların uyku süreleri doğumdan hemen sonra, bir yaşından ve üç buçuk yaşından sonra ve son olarak da yedi yaşına geldiklerinde takip edilmiş. Araştırma çerçevesinde uyku süresinin genelde hafta sonları, yaz aylarında ve tek çocukta daha kısa olduğu görülmüş. Yetersiz uyuyan çocuğun davranışları da daha dikkat çekici. Bilim insanları yeterli uykunun çocuklar için çok önemli olduğunu vurguluyorlar. Okul öncesi çocukları için 1113 saat, okul çocukları içinse 1011 saat uyku önerilmekte. Daha önceki araştırmalar da yetişkinlerde yetersiz uyku ve şişmanlık arasındaki ilişkiyi ortaya koymuştu. CBT1087/4 18 Ocak 2008 barmalar söz konusu. En hızlı yükselme periyodu günümüzden altı ila üç milyon yıl önce yani ilk öncü insanların geliştiği dönemde meydana gelmiş. Bu arada bitişik dağlık bölgelerin incelenmesiyle de benzer sonuçlar elde edildi. Malavi ve Tanganyika'daki dağların tarihlendirilmesiyle bunların beş ila iki milyon yıl önce, “Afrika duvarının “Kenya'daki bölümünün de yedi ila iki milyon yıl önce oluştuğu anlaşıldı. Royhan Gani, Afrika duvarı son yedi milyon yıl içinde dikkat çekici bir şekilde yükselmiş diyor. Bu gelişme Doğu Afrika'nın kuraklaşmasında da önemli bir rol oynamış. Çünkü bu bölge doğudan kıtaya