Katalog

GÜNDEM Seçim Sonuçları ve Anket Sorunları "Manevi Mirasım Akıl ve Bilimdir!" "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İÜ. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1063 3 Ağustos 2007 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Güray Öz GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No:2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.343 72 74 Faks: 0212. 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Tel: (0212) 251 98 74/ 343 72 74 Yerel Süreli Yayın BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna İstanbul www.cumhuriyet.com.tr CBT 1063/3 3 Ağustos 2007 Seçimlere yönelik anketler üzerinde yapılan tartışmalar, özellikle Tarhan Erdem'in Konda şirketi ve kestirimleri üzerinde yoğunlaştı. Erdem'in seçim bulguları şöyleydi: “Kararsız seçmenler dağıtılınca AKP yüzde 47.9, CHP yüzde 19.5, MHP yüzde 14.1'e yükseliyor Hata payı dikkate alındığında AKP'nin en az yüzde 44, en fazla yüzde 49, CHP'nin yüzde 1822, MHP'ninse yüzde 1116 arasında oy alması öngörülebilir.. Konda araştırmasına göre AKP 310340, CHP 100120, MHP 7090 ve bağımsızlar 2535 milletvekili çıkaracak”tı. Başka şirketler de AKP'nin yüksek oyunu kestirmişlerdi. Örneğin A&G Araştırma'ya göre “AKP yüzde 4851; CHP 21, MHP 14,5” alacaktı. Diyalog Araştırma: AKP 44,7; CHP 22,5, MHP 13,5... Verso: “MHP barajı küçük farkla geçer, CHP 2002'nin gerisinde kalmaz. AK Parti 45'e kadar çıkabilir. Bağımsızlar da 25'i bulur” diyordu. ANAR: AKP yüzde 43, CHP 23, MHP 11... Bunların yanı sına, AKP'nin oy oranını yüzde 40'ın üzerinde kestiren bir dizi şirket de vardı... Bir çoğu da yaya kaldı. *** Konuyu Gündem'e taşımamın bir kaç yönü var: 1) AKP'nin yüzde 4450 arası oy alacağı açıklamalarına büyük tepki gösterildi, tabii AKP karşıtı bir kısım yazarlarca. Bu arada bu satırların yazarı da, Cumhuriyet'teki yazılarında, AKP'nin eski oyunu korumasının bile zor olacağını belirtmişti. Yanılgıların, * AKP iktidarının icraatlerinin fotoğrafını nesnel olarak çekmemekten; * bu icraatları kendimizin ve halkın değerlendirmelerinin birbirinden çok farklı olmasından; * Petkim'in vb'nin satışını halkın çoğunluğunun belki de iyi görmesinden; * AKP'nin “halka verdikleri”nin anlamını iyi sorgulayamadan, daha ziyade bunların bize göre ve geleceğin Türkiye'sine göre olumsuz ve kötü yönlerini önplana çıkarmamızdan; * Yeşil Kart, yiyecek ve kömür yardımı, AKP belediyelerinin halkla ilişkileri; burs, kurs, büyük işçi alımları vb gibi doğrudan halka ve oya yansıyan politikaların anlamını ve seçimler üzerindeki etkilerini yorumlamaktan kaçınmaktan veya yeterince görememekten... * En önemlisi, küresel sermaye akışının beş yılda ekonomide yarattığı büyük devinimin oluşturduğu umudu görmezlikten gelmekten; * AKP ekonomi politikalarının Türkiye'yi giderek zayıflattığı, çöküşe götüreceği savlarının sadece bir beklenti olarak kaldığını ve felaket beklentilerin AKP'nin oy oranını düşürmekte etkisiz olabileceğini görmemekten kaynaklandığını söyleyebiliriz. Aslında, konu tamamen bilimsel, nesnel bir fotoğraf çekmek ve “duruma karşı objektif olma” konusuydu, bilimsellikle siyasi beklenti ve tutumlar örtüşemedi! Şüphesiz, AKP karşısında CHP'nin yaptığı muhalefetin niteliği de, AKP'nin işini kolaylaştırdı. Burada üst yapısal söylemler, halkın ekonomik beklentileriyle ve elde ettikleriyle uyuşmadı. CHP'nin şüphesiz ki çok özel ve ciddi programlar hazırlaması, bunları halka çok özel ve ciddi sunumlarla iletebilmesi gerekirdi. CHP'nin salt laiklik eksenli seçim programı sadece bir kesim için geçerliydi; her ne kadar bunun yanı sıra yolsuzluk, bakan çocuklarının gemileri, ekonomik zorluklar vb. gibi konular gündeme getirildiyse de... 2) Burada ikinci bir sorun, araştırma şirketlerinin anketlerine yönelik derin güvensizlikti. Tam bir komplo teorilerinin içinde yüzüldüğü bir ortam mı vardı, diye sormak gerekir! Yoksa böyle bir ortamı biz zihnimizde mi hazırladık? 3) Ayrıca seçim araştırma şirketlerinin, ciddi olanları, ana eğilimleri, yani üç partili artı bağımsızların gireceği bir Meclis'i, AKP'nin yükselişini ve tek parti hükümetini, CHP'nin oylarının yüzde 25'leri aşamayacağını hatta bulamayacağını kestirmelerine rağmen, onlarda da sorunlar var. Birincisi, kestirim marjları çok yüksek. Artıeksi yüzde 2 ve daha fazlası, yani sonuçlara ilişkin alt ve üst sınır yüzdeleri, aslında bazı zamanlarda seçimlerin kaderini değiştirebilecek oynaklıklar anlamına gelebilir. Örneğin AKP yüzde 44 oy alsaydı (KONDA'nın alt sınırı), kararsız seçmenlerin dağılımını çok etkileyebilir, yüzde 34 fazla oy CHP'ye kayabilirdi! O zaman da Meclis'in yapısı epey değişik olur, örneğin AKP bağımsızların desteğiyle bile Cumhurbaşkanını seçmekte problem yaşayabilirdi (Gerçi bence hâlâ problem yaşıyor; sayı bakımından değil, siyaset, istikrar ve gelecek bakımından..) *** Tablo onu gösteriyor ki, seçimlere, iktidarpartiseçmen algılaması konularına daha nesnel yaklaşımda bulunmakta ve anket şirketlerinin kestirimlerinde, ölçümlerindeki bilimselliklerinde... özetle herkeste bir sorun var! Gelecek cuma yeniden birlikte olmak umuduyla.. [email protected]