Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HUKUK BİLİM Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak Hukuk, toplumsal yaşamın gizil bir tehlike altında olduğu durum ve koşullarda, davranış kuralları öngörerek düzeni korumaya çalışır. Doğuştan özgür olan insanın davranışlarını, soyut kurallara bağlayarak düzeni korumak da kolay değildir. Bu bağlamda; sapmalara karşı; eğitim, denetim ve ceza yaptırımlarıyla “uyanık ve özenli toplum bilinci” yaratılarak amacın gerçekleştirilmesine yardımcı olunur. Çetin Aşçıoğlu Yargıtay Onursal Üyesi; cetina@smileadsl.com lı”dır. Bu nedenle “sürücünün dışa yansıyan davranışı” güçlü kanıt oluşturur. Kandaki 50 promil (1) üzerindeki alkolün dışa yansıyan görünümü güvenli biçimde araç kullanılamayacağını gündeme getirecektir. Ancak alkollü araç kullanmanın trafik güvenliğini etkilemesi suçunda, TCK 179/2'nin tersine, “kişilerin yaşam, sağlık ve malvarlığı açısından tehlike unsuru” aranmaz; yorumda kanıt olarak kullanılır. Dışa yansıyan bir davranış kanıtlanmasa bile; yüksek düzeydeki alkol oranı, “güvenli biçimde araç kullanılamayacağının” kanıtı olabilir (eylemli karine). Kanda ne oranda yüksek düzeyde alkolün, güvenli biçimde araç kullanmayı olumsuz etkileyeceği; adli tıp alanındaki bilimsel bilgileri gerekli kılabilir. Bu bağlamda Yargıtay, bilimsel bilgilere ulaşarak uygulamaya yön vermelidir. ncak; sapmalara karşı öngörülen yaptırımlar sağlıklı çalışmadığı sürece; davranış kurallarıyla toplumsal düzenin korunmayacağı da bir olgudur. Her yıl binlerce ölü ve on binlerce yaralıyla savaş alanına dönüştürdüğümüz trafik düzeni, çarpıcı bir örnektir. Motorlu araçlar, trafik düzenine katıldıkları anda nicelik ve nitelikçe yüksek düzeyde tehlike yaratan çağımızın olmazsa olmazıdır. Bu nedenle çağdaş hukuk, sağlıklı bir trafik düzeni için, davranış kuralları öngörürken; “bir zarar doğmasa bile” trafik güvenliğini tehlikeye sokan eylemleri ceza yaptırımlarına bağlayarak “testi kırılmadan” önlem almayı uygun görmüştür. Bu bağlamda; TCK'nun 179. maddesinde tehlike suçu diye anılan kasta dayalı suç tanımlarına yer verilmiştir. Buna göre: Ulaşım araçlarını “kişilerin yaşam, sağlık ya da malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek biçimde süren ve yöneten kişi” iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır (m.179/2). Suçun oluşması için öncelikle “trafik düzenine aykırı davranış” Dışa yansıyan bir davolmalı ve bu durum “kiranış kanıtlanmasa bişilerin yaşamı, sağlığı ve le; yüksek düzeydeki malvarlığı açısından alkol oranı, “güvenli tehlikeli durum yaratmalı”dır. T e h l i k e biçimde araç kullanıkavramından hem “bir lamayacağının” kanıtı zararı” hem de “bir zarar olabilir yol açabilme olasılığı” anlaşılmaktadır. Bu nedenle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için “bir zararın oluşması zorunlu değil”dir. A BAŞKA NEDENLER Yasa ( 179/3), alkol dışında “başka bir nedenle” açıklamasını da ekleyerek suç tanımının alanını genişletmiştir. Genel nitelikteki bu açıklamanın içi, somut olayın özelliği gözetilerek yorum yoluyla doldurulacaktır: “Uzun süre araç kullanma nedeniyle yorgun ve uykusuz olan kişinin araç kullanmaya devam etmesi(2)”, “cep telefonuyla konuşarak araç kullanma”, “sokak ve caddelerde yarış ve gösteri yapma” gibi durumlar: Kişiler için bir zarar oluşturmasa bile güvenli bir biçimde araç kullanmayı olumsuz etkileyerek yasada tanımlanan suçu oluşturabilir. Bu durumda “sürücünün dışa yansıyan davranışı” kanıt olarak değerlendirilmelidir. Karayolunda asıl olan trafik güvenliğiYasa koyucu, alnin sağlanmasında; kol ve uyuşturucu “sürücülerin trafik kukullanan kişilerin rallarına uyması” ve “denetim önemli unmotorlu araç sürsurdur. Diğer yandan melerini yasakla“trafik güvenliğini mamakla kalmatehlikeye sokan” ve mış; trafik güven“ölüm yaralanmayla sonuçlanan eylemlerliğini tehlikeye de öngörülen cezalasokması dururın” caydırıcı olması munda hapis ceda gerekir. Bu bağzası öngörmüştür. lamda ne trafik kurallarında ne de suç tanımlarında öngörülen cezalarda bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Sorun, “trafik denetiminin etkili biçimde ve amacına uygun olarak yapılmaması” ve “trafik güvenliğini tehlikeye sokan suçlarda caydırıcı cezaların verilmemesi”ndedir. Özellikle trafik düzeniyle ilgili birimlerde ve denetimde görev almış kamu görevlileri “trafik güvenliğinin denetimle sağlanacağının bilincinde olmaları” gerekir. Yargı orunları ise, “trafik güvenliğini tehlikeye sokan suç tanımlarının öngördüğü cezaların caydırıcı etkisinin bilincinde olarak”, soruna hoşgörüyle değil yasanın amacı ve toplumun çıkarlarını gözeterek cezaları belirlemede yüksek özen ve duyarlılık göstermelidirler. (1) Promil sözcüğü, 100 mililitre kandaki alkolün miligram cinsinden değerini anlatır. 5 promil alkol ölüm nedenidir. Bu nedenle kandaki alkolün 50 ... promil olarak açıklanması bilimsel bir hatadır ( Prof . Dr. Adli tıp Altunç Çaltı). (2) Yasa gerekçesinden maz. Kasti bir suç olduğundan bilincin bir istence (irade) dayanması da gerekir. Ancak trafik güvenliğini tehlikeye sokmayı istemi duygusu açık seçik ortaya çıkması gerekmez; yaklaşık olarak bu duygunun bulunması yeterlidir. Bu konuda önemli bir durumu da, okuyucularımın bilgisine sunmak isterim. Trafik kazası, yalnız nesnel yıkımla (hasar) sonuçlanmış ise, ilke olarak sürücü hakkında 179/2'den dava açılacaktır. Ancak zarar konusunda yanların anlaşmaları karşısında ceza davası açılmayacaktır. İKİ YIL HAPİS Diğer yandan; TCK'nun 179. maddenin üçüncü bendinde “a l k o l ve uyuşturucu madde etkisiyle ya da bir başka nedenle güvenli bir biçimde araç sevk ve idare edemeyecek durumda olmasına karşın araç kullanan kişi iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır” buyruğuyla bir başka trafiği güvenliği tehlikeye sokma suçu öngörülmüştür. Genel yaşam deneyimleri ve bilim; alkol ve uyuşturucu etkisinin güvenli araç kullanmayı olumsuz etkileyeceğini kanıtlamıştır: Araç kullanma yetisini fiziki olarak etkilediği gibi “korkunun azalması”, “aşırı güven ve yüreklendirme”, “dikkat azalması ve yorgunluk” güvenli biçimde araç kullanmayı etkilemesi kaçınılmazdır. Bu nedenle yasa koyucu, alkol ve uyuşturucu kullanan kişilerin motorlu araç sürmelerini yasaklamamakla kalmamış; trafik güvenliğini tehlikeye sokması durumunda hapis cezası öngörmüştür. Yasa, alkolün ve uyuşturucunun etkisinden söz etmiş, ancak kandaki oranları konusunda bir ölçü öngörmemiştir. Çünkü; alkolün etkisi kişiden kişiye ve somut olaya göre değişebilir. İzin verilen sınırda (50 promil) bile güvenli kullanmayı etkileyeceği gibi, daha yüksek oranlarda güvenli araç kullanmayı etkilememiş olabilir. Bu nedenle kandaki alkolün oranı değil e t k i s i önemlidir. Bir başka anlatımla alkolün etkisiyle “güvenli biçimde araç kullanmayacak durumda olma TEHLİKE DURUMLARI Yasa, “tehlikeli olabilecek biçimde” sözcükleriyle tehlike kavramının geniş yorumlanmasına olanak tanımıştır; buna göre: “uykusuz, uzun süre araç kullanmak”, “kırmızı ışıkta geçmek”, “okul geçitlerinde öğrencilerin arasından geçme”, “karayolu üzerinde yarış ve gösteri yapma”, “çok şeritli yolda giriş çıkış (zikzak) yaparak geçiş üstünlüğü sağlama”, “kabak lastikle ya da uygun olmayan donanımla trafiği çıkma”, “hız sınırlarını aşırı biçimde aşarak araç sürme” gibi durumlarda trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu gündeme gelebilir. Yinelemeliyim ki, bu durumlarda zarar olasılığı yeterlidir. Kuşkusuz zarar da gerçekleşmiş ise; suçun saptanmasında güçlü kanıt olur. Daha ağır bir cezayı gerektirin suç (taksirle adam öldürme ve yaralama) söz konusu değilse, TCK 179/2'den yargılama yapılacaktır. Sürücülerin; trafik düzeni, kuralları ile motorlu araçların karayolunda yarattığı tehlikenin bilgisine sahip oldukları varsayıldığından; trafik güvenliğinin bilinçli olarak tehlikeye sokulduğunda bir sorun çık CBT 1063 / 16 3 Ağustos 2007