Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İKLİMSU Ağaç halkaları diyor ki: Bugüne benzer kuraklığı geçmişte çok yaşadık! Dendroklimatolojik (ağaçların yıllık halkalarından yararlanarak geçmiş dönemlerdeki kurak ve yağışlı yılları saptamaya yönelik) çalışmalara göre, içinde bulunduğumuz kurak yılların benzerleri son 900 yıllık dönem içerisinde defalarca yaşandı. Bu açıdan baktığımızda 2007 yılında yaşanan kuraklık, önceki yüzyıllarda yaşanan kurak yıllar gibi olağan görülmekte... Doç. Dr. Ünal Akkemik, İ. Ü. Orman Fakültesi, Orman Botaniği Anabilim Dalı, uakkemik@istanbul.edu.tr Ağaçlar her yıl bir halka oluşturur. Bu halkanın ilk kısmı ilkbahar da (açık olan bölüm) ikinci kısmı da yaz aylarında (koyu olan kısım) oluşur. Bu iki kısmın tamamı bir yıllık halkadır. Halkaların genişliği de genellikle yağış miktarına bağlı olarak yıldan yıla değişir. 2000 1987'den başlayıp etkileri 1995'e kadar süren kurak dönem 1990 1987 S on yıllarda yaşanan kuraklık, özellikle büyük kentlerde ve içme suyu kıtlığı yaşayan bölgelerde ciddi bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Ve bu kuraklığın süresi hakkında, önümüzdeki 6 ay, 1 yıl ya da daha mı uzun süreceği konusunda ne yazık ki kesin bir bilgi yok. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün, 1930 yılından bu yana kaydettiği iklim verilerine göre, son 77 yıllık dönem içerisinde 2007 yılının en kurak yıllardan biri olduğu belirtilmekte. Bu kuraklık ve susuzluk olağan mı? Yoksa suçlu küresel ısınma ve iklim değişikliği mi? Ya da yanlış politikalar mı? Yaklaşık 5 yıldan bu yana yapılmakta olan dendroklimatolojik (ağaçların yıllık halkalarından yararlanarak geçmiş dönemlerdeki kurak ve yağışlı yılları saptamaya yönelik) çalışmalara(17) göre, içinde bulunduğumuz kurak yılların benzerleri son 900 yıllık dönem içerisinde defalarca yaşandı. Bu açıdan baktığımızda 2007 yılında yaşanan kuraklık, önceki yüzyıllarda yaşanan kurak yıllar gibi olağan görülmektedir. 1980 AĞAÇ HALKALARI NE DİYOR? CBT 1066/10 24 Ağustos 2007 Dendroklimatolojik bulgulara göre, geçmişte şiddetli kuraklığın yaşandığı yılların bazıları 1567, 1595, 1660, 172526, 175657, 187374, 1887, 18901891, 18931894, 19081909, 19251928'dir. Anadolu'da yaşanan bu kurak yılların çoğuna ilişkin Osmanlı Arşivlerinde (8) tarımsal kıtlık kayıtları vardır: o Özellikle 18871895 yılları arasında 1887, 189091, 189394 şiddetli kuraklıkların yaşandığı yıllardı. Batı Kara 1971 deniz Bölümündeki Filyos nehrinin akımı son 350 yılın en düşük seviyesine inmişti. o 19251928 yılarında dört yıl süren bir kuraklık yaşandığı görülmektedir. Bu dört yıllık sürenin özellikle son 2 yılı (192728) bütün Anadolu'da çok kurak geçmişti. o Yakın tarihte, 19871995 yılları arasında da şiddetli bir şekilde kurak geçen yıllar yaşanmıştı ve kuraklık/susuzluk İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçim sonuçlarını etkilemişti. Bu dönem içerisinde 19901991 yılları yağışlı diğer yıllar kurak, 1994 yılı da aşırı kurak geçmişti. Türkiye Yıllık Yağış Dağılımı Grafiği'ne göre de(9) 19881995 dönemindeki yağış miktarı, ortalama yağış çizgisinin altında kalmaktadır. Bu düşük yağışlı dönemi İstanbul'da yetişen sahil çamı ağaçları belirgin şekilde yansıtmaktadır. Son yıllarda yaşanan kuraklığı ortaya koyan bir çam gövde kesiti. 1987 yılında başlayan ve etkileri 1996 yılına kadar süren bir kurak dönem görülmektedir. Unutulmamalıdır ki, bu gövde kesiti, ya