Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM DÜNYASINDAN K I S A GENLERİN İŞLEYİŞİ BİYOLOJİK SAATE BAĞLI Amerikalı bilim insanları, neredeyse tüm genlerin bedenimizdeki iç saat tarafından kontrol edildiğini buldu. Yaklaşık 24 saatlik bir dolaşımı izleyen bu iç saat, aydınlık ve karanlığa göre ayarlanmakta. Bu yüzden de çok işlevli süreçler üzerindeki etkisi değişmekte. Bilim insanları şimdiye dek genlerden sadece 1014'nün zamandan etkilendiğini sanıyordu. Colorado Üniversitesi'nde Andrey Ptitsyn yönetiminde çalışan araştırmacılar, farelerdeki 20.000'i aşkın genin etkinlik motifiyle ilgili araştırmaların verilerini bir bilgisayar programıyla inceledi. Sonuçlara göre, memelilerdeki genlerin %9899'u zamandan etkilenmekte. H A B E R L E R sak kanseri hastası ve kontrol grubunda bağırsak kontrolünden geçen 107 kişinin kanını incelemişler. Kontrol grubundaki hastaların on dördünde ilerlemiş safhada bağırsak polipleri saptanmış. Ancak kolonoskopi ile 18 kişide polip teşhis edilmiş. Araştırmacılara göre kan testi 46 olaydan 42'sinde doğru işlemekte. Bu nedenle kolonoskopiye alternatif bir tanı yöntemi geliştirebilmeyi umuyorlar. CÜCE GEZEGEN, PLÜTON’DAN DAHA BÜYÜK Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü astronomlarından Michael Brown'a oluştuğunu da saptadı. Eris, Güneşin çevresini 560 yılda tamamlıyor. Gezegen şu sıralar güneşe en uzak noktada, ama elips biçimindeki yörüngesi sayesinde Güneşe, Plüton'dan daha yakın. HAWKİNG, ÇOCUK KİTABI YAZIYOR İngiliz astrofizikçi Stephen Hawking, çocuklar için bilim kurgu romanı yazıyor. “George's Secret Key of the Universe” isimli kitabın sonbaharda yayımlanması bekleniyor. Romanın kahramanı, fizik, evren ve bilgisayarla ilgilenen genç bir erkek. Hawking'in kızı Lucy'de romanda yardımcı olacak. New York’lu yayımcı Rubin Pfeffer, fizikçinin “Zamanın Kısa Tarihi” adlı romanıyla nasıl yetişkinleri büyülediyse, yeni bilim kurgu romanıyla da karmaşık konuları basitleştirerek, genç okurların ilgisini çekmeyi hedeflediğini söyledi. STRESLİ KADINLARA MASAJ İYİ GELİYOR İsviçreli araştırmacılar eşlerin dokunuşlarıyla ilgili olumlu bir etki keşfetti. Rahatlatıcı bir boyunomuz masajı kadınlardaki stres hormonu seviyesiyle birlikte nabzı düşürüyor. Stresli erkeklerin rahatlaması içinse eşleriyle konuşmak yeterli. Stres yaratan konuyu eşiyle paylaşan erkek kendisini iyi hissediyor ve tipik stres faktörleri azalıyor diye açıklıyor Zürich Üniversitesi Psikoloji Enstitüsü'nden Beate Ditzen ve Markus Heinrichs. Oysa kadınlar için konuşmak işe yaramıyor. Kadınların stresli anlarda dokunuşlara hem de rahatlatıcı dokunuşlara ihtiyaçları var diyor uzmanlar. göre cüce gezegen Eris, Plüton'dan %27 daha ağır ve büyük çaplı. Böylece Eris'in güneş sistemimizdeki küçük gezegenler arasında en büyüğü olduğu anlaşıldı (Science). Eris'in 2005 yılında bulunmasıyla, bilim insanları gezegen sözcüğünü yeniden tanımlamak zorunda kaldılar. 2003 yılında ilk önce UB313 veya Xena olarak adlandırılan gökcisminin, Plüton'dan büyük olduğu saptanmıştı. Uluslararası Astronomi Birliği bunun üzerine Plüton'un gezegen sınıfından çıkarılmasını kararlaştırmıştı. Astronomlar 2005 yılında Eris'in uydusunu da (Dysnomia) buldu. Bunun üzerine Brown ve ekibi uydu verilerinden devir süresinin 16 gün olduğunu hesapladı ve bu şekilde gezegenin Plüton'dan %27 daha ağır olduğu ortaya çıktı. Gözlemler ayrıca Dysnomia'nın, Eris'in diğer gökcisimlerle çarpışması sonucunda Araştırmacılar ayrıca, hayvanların sürekli aydınlıkta ya da karanlıkta bulunmaları halinde genetik etkinlikte daha az oynamanın yaşandığını görmüşler. Çeşitli dokulardaki genler görevlerine göre farklı zamanlarda daha kuvvetli veya daha zayıf etkinleşmekte. Yani tüm genler aynı uyarı motifini izlemiyor. Zamana bağlı etkinlik farklılıklarının bilinmesi, genlerin birlikte nasıl çalıştığının anlaşılmasında önemli bir araç... MADAGASKAR’DA İKİ YENİ PRİMAT TÜRÜ Biyologlar, Madagaskar adasında iki yeni primat türü keşfettiler. Geceleri etkin olan kedi büyüklüğündeki hayvanlar lepilemur familyasından ve sadece Afrika'nın doğusunda yer alan adada yaşıyorlar. Hannover Veterinerlik Yüksekokulu zoologu Mathias Craul, doktora çalışması için Madagaskar'ın kuzeybatısında ıslak burunlu maymunları incelerken, bazı hayvanlardan de DNA örnekleri almış. Biyoloji BAĞIRSAK KANSERİNİN ERKEN TANISI Baltimore JohnHopkins Üniversitesi ve arkadaşları, bağırsak kanseri ve öncü evreleri için bir kan testi geliştirdi. Araştırmacılar kandaki iki karakteristik proteinle kanser hastalıklarını %91'lik doğruluk payıyla teşhis edebiliyorlar. Ancak testin klinik olarak test edilmesi henüz zaman alacak. Araştırma çerçevesinde bağırsak kanseri hastalarının kanlarında özel protein gibi karakteristik içerikler aranırken, CCSA3 ve CCSA4 proteinleri saptanmış. Bu iki protein tümör ve öncü oluşumlar olan bağırsak poliplerin gelişiminde etkilidir ve kanser hücrelerinin ölümünden sonra kana karışır. Getzenberg ve ekibi 28 bağır DÜŞMANLARINDAN KORUNMAK İÇİN ŞEKİL DEĞİŞTİRİYOR Tek hücreli Phaeocystis globosa yosunun iki tür düşmanı var: 1Yosunun hücrelerini yiyen kirpiksiler 2 Yosun kolonilerini aynı anda yiyen kopepodlar. Georgia Teknoloji Enstitüsü'nde Jeremy D.Long ile çalışan araştırmacılar, komşu hayvanlardan yayılan kimyasal sinyallerin önemli bir rol oynadığını buldu. Komşu hayvanlardan birinden kopepod saldırısı sinyali verildiğinde koloni sayısı %6090 oranında azalmakta. Kirpiksi hayvan saldırısı için sinyal verildiğinde ise koloni oluşumu %25 artıyor. Yosunun uyarılara karşı reaksiyonu üç ila altı gün sürüyor ama değişikliğin boyutuna bakıldığında bu müthiş bir gelişme. Bu hücrelerden birinin bir koloni oluşturması bir sivrisineğin 75 mavi balina veya 3000 file dönüşmesine benzer diye açıklıyor biyoloji profesörü Mark E. Hay. Bu biçim değişikliği %100'lük bir değişim sağlamakta. Proceedings of the National Academy of Sciences dergisindeki yazıya göre, tek hücreli yosunlarda ilk kez böylesine karmaşık bir davranış biçimi gözlemlenmiş. CBT1061/4 20 Temmuz 2007 Yirmi dört lepilemur türünün birçoğu avcılık yüzünden tehdit altında. Lepilemur manasamody adı, hayvanın bulunduğu bölgeye göre verilmiş. Konuyla ilgili araştırma yazısı “BMC Evolutionary Biology” dergisinde, “Unexpected species diversity of Malagasy primates in the same biogeographical zone” başlığıyla yayımlandı.