20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Metropollerde yaşayan çağımız insanının temel sorunlarından biri olan “gürültü”, İstanbul'da üç gün boyunca, Uluslararası Gürültü Kontrol Mühendisliği Kongresi'nde (InterNoise 2007) ele alınacak. Uluslararası Ses Kontrol Mühendisliği Enstitüsü (iince) ve Türk Akustik Derneği (TAKDER) işbirliği ile Lütfi Kırdar'da gerçekleştirilecek Kongrenin teması “Gürültü Kontrolünde Küresel Yaklaşımlar” olarak belirlendi. InterNoise 2007 Kongresi'nde, karayollarından eğlence merkezlerine, sanayiden otomotive, bina yalıtımından buzdolabı üretimine kadar geniş yelpazeyi kapsayan alanlarda gürültünün nasıl azaltılıp kontrol altına alınacağı tartışılacak. Üç çalıştayın gerçekleştireleceği Kongre'de 45 ülkeden bini aşkın kişi katılıp, 20'şer dakikalık 550 konuşma ve sunum yapacak, ayrıca iki kısa kurs da düzenlenecek. Çalıştaylardan birinin konusu “Sessiz GüçKamu Baskısı” olacak. InterNoise 2007 Organizasyon Komitesi Başkanı İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Temel Belek, Türkiye'de Avrupa Birliği'nin 'Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönergesi'nde öngördüğü biçimde yasal düzenleme çalışmalarının yürütüldüğünü anımsatıyor. Belek, üniversitelerimizde akustik ve gürültü konusunda uzun süredir bilimsel çalışmalar yapıldığına dikkat çekerek, “Bu noktada önemli olan gürültünün olumsuz etkilerinin yanı sıra, gürültü ile savaşım yöntemleri hakkında toplumsal bilinçlenmenin ve örgütlenmenin sağlanması. InterNoise 2007 Kongresi'nin toplumu ve tüm yetkilileri bu konularda bilinçlendirme çabalarına katkıda bulunacağına inanıyoruz” dedi. Gürültü Kongresi ÖSS Tercih Rehberliği: Dikkat edilecek konular ve basit hesaplamalar 2007 ÖSS puanlarını öğrenen adaylar; yerleştirme puanlarını, yüzdelik dilimlerini ve başarı sıralarını öğrendikten sonra, bu kez de tercih yapmak için çalışmaya başlayacaklar. Aşağıda adaylarımızın tercih yapmalarını kolaylaştıracak açıklamalara yer verilmiştir (Ayrıca, CBT'nin 802. sayısına bakınız). Ragıp Özyürek, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Adana Şubesi Başkanı; [email protected] DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN KONULAR 1 Yüzdelikler ve yıllık eğilimler: Size gönderilen ikinci kılavuza (ÖSYS) göre, tercih etmek istediğiniz yüksek öğretim programlarının yalnızca puanlarını değil, son üç yıldaki puan ve yüzdelik dilimlerindeki yıllık eğilimleri de inceleyiniz. Ancak 2006 yılında ÖSS puanları hesaplanırken önemli değişiklikler yapıldığı için, 2005 ve 2006 yıllarının puan ve yüzdelik dilimlerini karşılaştırmak zor olmaktadır. 2006 ve 2007 yıllarının karşılaştırılması ise biraz daha kolay olacaktır. 2 Puanı hesaplanan aday sayılarında ciddi bir değişiklik olup olmadığını incelememe: Birbirini izleyen iki yılda puanı hesaplanan aday sayılarında önemli bir artış ya da azalış olduğunu kontrol etmeden, yüzdelik dilim ya da başarı sıralarına göre tercih yapma önemli hatalara neden olabilir. Örneğin, 2007 YÖSS puanları hesaplanırken, SÖZ2, SAY2 ve EA2 puanı hesaplanan aday sayılarında 2006 yılına kıyasla bir artış yaşanabilir. Çünkü, örneğin, 2007 yılında SAY2 puanının hesaplanması için FEN2 veya MAT2 testlerinin ikisinden de 0,5 puan almak gerekmiyor. Oysa, 2006 yılında bu zorunluluk vardı ve bundan dolayı, puanı hesaplanan aday sayısında 2007 yılında bir artış olacağı düşünülebilir. Öyleyse, adaylar puanı hesaplanan aday sayısına bu yıl özellikle dikkat etmelidir. (Ayrıca, 2008 yılında sınava giren kişi sayısının azalacağını ve dolayısıyla, puanı hesaplanan aday sayısında önemli bir azalma olacağını anımsayınız.) 3 Hatalı sıralama ve hatalı kodlama: Tercih listenizde YÖP'leri sıralarken, önceki tercih(ler)den çok daha yüksek yüzdelik dilimi olan program(lar)ın kodlanmamasına dikkat ediniz (Örn., 15. yüzdelik dilimden sonra, aynı puan türünden 5. yüzdelik dilime uygun bir programın kodlanması hatalı bir sıralama nedeni olabilir). İkinci olarak, YÖP'lere ait yedi sayılı kodları yanlış ya da eksik biçimde tercih bildirim formlarına yazılmamalıdır. Bilgisayarda girilen tercihlerinizin, siz kontrol ettikten sonra ÖSYM Başkalığına gönderilmesi iyi olacaktır. YAPILABİLECEK HESAPLAMALAR Örneğin bir adayın Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliğini tercih etmek istediğini düşünelim. Aday ilk olarak puanının yanı sıra bu bölümün son 3 yıldaki puan ve yüzdeliklerini incelemesi CBT1061/21 20 Temmuz 2007 yüklük taslamaz, kendini üstün görmez, gerekirse ve eğer bilgisi istenirse bilgisini sunar. Dindar saygı görür, dinci kendini dindar olarak gösterebildiği kadar saygı göreceğini bildiği için sürekli dindarmış gibi davranır. Dinci, dindar ile dincinin iki farklı şey olduğuna inanmaz, inanmak istemez. Dindar ikisinin farklı olduğunu bilir ama dincilere gücenmez. Dinci dinden para kazanır, güç kazanır, mevki kazanır, bazen de oy kazanır. Dindar dini ile işini birbirine karıştırmaz. Etrafındaki kimse onun ne kadar dindar olduğunu bilmez, bilmeyebilir, o bundan gocunmaz. Dinci ise dinini bir marka gibi üstünde taşır, hava atar, caka satar, dindar dinini kendine öyle güzel giymiştir ki ona bir ten gibi oturmuştur, onunla bütünlenmiştir, onunla güzelleşir. Türk halkı dindardır, ve bu bizi halk olarak güzelleştiren zenginleştiren özelliğimizdir. Ama Türk politikasının içinde dinciler vardır. Türk halkı da bunun bilincindedir. Türk halkı her ne kadar iş ahlakının özünü ve gücünü dinden aldıysa da işine, iş ahlakına dini karıştırmaz. Yani sadece Müslüman diye biriyle iş yapmaz, Hıristiyan diye de müşterisine kötü davranmaz. Bir adam karşına geçip, “ya ağbi biz din kardeşiyiz ver bana bir oy” derse vermez, vermeyebilir. Vermeyince dinden çıkmayacağını bilir, dinin oya endekslenmeyeceğini bilir. Ama dindar dincinin haline üzülür. Ne de olsa din kardeşidir, onu destekler, ayağa kalksın, kendine gelsin olgunlaşsın, erenlerden olsun ister, ona ağbilik yapmak ister. Dinci de tüm planlarını işte bu dindarın ağbilik ve anlayış duygusunu sömürme üzerine yapar, nasıl olsa bana sahip çıkar, beni büyütür, bana oy verir diye düşünür, ve dindardan aldığı destekle kendi ajendasını işletme planı yapar. Ama Türk halkı bir kere anladı mı ajendanın içeriğini, ve Türk halkı bir kez “Yettin gari, seni düzenbaz” dedi mi içinden, işte o zaman, işte o zaman yollara düşülür, işte o zaman meydanlarda buluşulur, oy verilir ve değişir tarih.. gereklidir. Bunun için osym.gov.tr İnternet adresinden 2004, 2005 ve 2006 yıllarına ait ÖSYS Kılavuzlarındaki Tablo4'ler (merkezi yerleştirmeyle öğrenci alan yükseköğretim programları) incelenmelidir. Örneğin, son üç yılın puan 381.896, 318.238 ve 322.413 ile yüzdelik dilimleri 18.31, 19.42 ve 17.91 şeklindedir. Bu örnekte, puanlara göre eğilimin düşme ya da artma yönünde olduğunu söylemek zordur. Eğer sadece 2004 ve 2005 yüzdelik dilimlerini düşünürseniz, bu bölüme karşı olan talep eğiliminde biraz azalma olduğu sonucuna ulaşabilirsiniz. Tercih edilmek istenen bölümlerin puanlarında yükselme ya da düşme eğilimi olduğunu inceledikten sonra, ikinci olarak puanı hesaplanan aday sayısında önemli bir artış olup olmadığını inceleyebiliriz. Bunun için 2006 ve 2007 yıllarında YÖSSSAY2 puanı hesaplanan aday sayılarını karşılaştırmalısınız. Burada örnek olarak 2005 ve 2006 yıllarına ait sayılar karşılaştırılmıştır. Adaylar bu örneği kendi bölüm tercihlerine göre değiştirebilirler. 2005 yılında YÖSSSAY2 için puanı hesaplanan aday sayısı yaklaşık 280 bin ve 2006 yılı için yaklaşık olarak 105 bindir. Oran ise (280 000 / 105 000 =) 2.67 olarak bulundu. Yani, puanı hesaplanan aday sayısında önemli bir azalma oldu. Öyleyse, iki misliden daha fazla bir azalma oldu. AİBÜ Fen Bilgisi Öğretmenliğine son sırada yerleşen adayın 2005 YÖSSSAY2 puanına ilişkin yüzdelik dilim kılavuzdaki Tablo4'te 17,91 olarak belirtilmişti. Öyleyse, puanlardaki yıllık eğilimleri bir an için gözardı edersek, 2006 yılındaki dilimin tahminen (2.67 X 17.91=) 46.75 olabileceğini kestirebiliriz. Elbette tahmin yaparken, yıllık eğilimleri de düşünmek gerekir. 2006 YÖSSSAY2 puanına göre yüzdelik dilimi 30 olan bir adayın bu bölümü tercih etmesi ilk anda çok akılcı bulunmayabilirdi. Ancak bu hesaplama sonrasında fikrinin değişmesi gerekir. Öyleyse, yıllık eğilimleri de inceleyerek bu hesaplamalar yapılabilir. Unutulmaması gereken konu 2007 yılında bunun tersi bir durumun yaşanabilecek olmasıdır. Daha ayrıntılı bilgiye ulaşmak için şu İnternet adresinden de yararlanabilirsiniz: http://egitim.cukurova.edu.tr/wp.asp?61 Bütün adaylara ve ÖSS Tercih Rehberliği yapacak psikolojik danışmanlara başarılar diliyorum. (Not: Puanı hesaplanan aday sayısında önemli bir değişiklik olmadıysa, bu hesaplamanın yapılması çok gerekli değildir.) TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle