24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KAPI ZİLİ İLE EV TELEFONU ARASINDA KABLOSUZ BAĞLANTI Bina kapılarına yerleştirilen bir “interkom ünitesi”, binada yaşayanların evlerindeki telefon ile kapıdaki ziyaretçilerle konuşabilmelerine olanak tanıyor. Siemens’in geliştirdiği Gigaset HC450, kapıdaki zilin yerini alıyor ve evdeki telefon sistemi ile iletişim kuruyor. Böylece ziyaretçiler geldiklerini yalnızca kapı zilini çalarak değil, evdeki kablosuz telefonu da çaldırarak bildirebiliyorlar. Ziyaretçisi olduğunu farklı tonda çalan ev telefonundan anlayan evsahibi, evin neresinde olursa olsun telefonu açarak ziyaretçi ile konuşabiliyor veya kapıyı açıyor. İnterkom sinyali ayrıca cep telefonuna da yönlendirilebiliyor. Yeni kabloların döşenmesine gerek bırakmadığı için bu sistem, özellikle eski evler için yararlı. Kullanıcılar Gigaset HC450 interkomu kapı zilinin kablosuna bağladıktan sonra varolan zil ile zil transformatörünün arasına bir kontrol ünitesi yerleştiriyor. Kapıdaki ışık sistemi de kontrol ünitesine bağlanabiliyor. Böylece telefon aracılığı ile kapıdaki ışığı uzaktan açıp kapatabiliyorlar. Sistemin tüm fonksiyonları uzaktan kontrol edilebildiği için özellikle çocukları okula giden annelere büyük kolaylık sağlıyor. Örneğin çocuk normalden erken bir saatte eve gelirse ve anne evde değilse, interkom annenin cep telefonuna bağlanıyor ve anne uzaktan kumanda ile kapıyı açabiliyor. azaltma çabalarının bir parçası. Şirket, Oslo’ya ayda iki adet vagon gönderecek ve toplamda 63 vagonu tamamlayacak. Raylı sistemin vagonları tümüyle alüminyumdan yapıldığı için trenler ağırlık açısından avantajlı. Kaldı ki vagonlar hafifledikçe hızlanmaları için ihtiyaç duyulan enerji de azalır. Metro sistemini işleten AS Oslo Sporveier, yeni vagonlar sayesinde işletme maliyetlerinde %33’lük bir tasarruf sağlayacak. Oslo’daki aşırı soğuk kış ayları nedeni ile Siemens mühendisleri trenlerin 25 derece (santigrat) sıcaklığa dayanacak şekilde tasarlıyor. DENİZLERDE ‘YAPIŞTIRILMIŞ GEMİLER’ DOLAŞIYOR Bremen kentinde merkezi bulunan İmalat Tekniği ve Uygulamalı Malzeme Araştırması için Alman Fraunhofer Kuruluşu (IFAM), endüstriyel yapıştırma tekniği konusunda Avrupa’nın en büyük, bağımsız, ArGe ve eğitim kuruluşu. Son yıllarda IFAM özellikle deniz ve demiryolu sektöründe yapıştırma teknolojisinin yaygınlaşması için çaba harcıyor. Deniz ve demiryolu taşımacılığında uzmanlar bir yandan kütleyi azaltıp, stabiliteyi artırırken, daha yüksek hıza, konfora ve güvenliğe zemin hazırlayan teknolojilere yatırım yapıyor. Bunun için yeni nesil hafif malzemelerin sağlam bir şekilde birbirine bağlanması gerekiyor. İşte IFAM’ın geliştirdiği yüksek yapıştırma teknolojisi bu noktada devreye giriyor. Yapıştırmanın, cıvata, perçin, kaynak veya lehim gibi birleştirme tekniklerine göre ek avantajları var. Bunlar: • Malzeme, deformasyon veya delinme gibi operasyonlara maruz kalmadığı için zarar görmez • Titreşim ve ses sönümlenmesini sağlar • Elektriksel yalıtım ve korozyon önleyici etkiler yaratır • Yapıştırma bağlantılarındaki yük etkisi cıvata, perçin ve punta kaynaklı bağlantılardaki gibi noktasal olmayıp, aksine yaygın, yüzeysel ve homojendir. Bilgi için: www.bremenbonding.com, ktinfo@ifam.fraunhofer.de lamadığınız veya takıldığınız bir noktada ne yaparsınız? Son yapılan araştırmalar insanların “help” tuşundan da yarar sağlamadığını gösteriyor. Bu kişilerin yollarına devam etmelerini sağlamak için Microsoft’un araştırmacıları “stres dedektörleri” geliştirdi. Bu dedektörler problem yaşayan insanları tespit ederek, takıldıkları yerden çalışmalarına devam etmelerini sağlıyor. (International Journal of HumanComputerStudies,DOI: 10.1016/j.ijhcs.2007.02.003). Redmond’daki Microsoft’tan Ashish Kapoor ve Massachusetts Institute of Tachnology’den Winslow Burleson ve Rosalind Picard bir insanın saçını başını yolma noktasına gelip gelmediğini anlamak için bir bilgisayar istasyonunu sensörlerle donattılar. Ayrıca kullanıcının sandalyesinin arkasına ve oturma yerlerine basınç sensörleri yerleştirdiler. Bu arada bir web kamerası kullanıcının kafa hareketlerini izledi. Mouse’a yerleştirilen sensörler kişinin kavrama şiddetini ölçtü.3D bilmecesini çözmeye çalışan 24 okul çocuğu üzerinde sürdürülen deneylerde bilim adamları yazılımın, kullanıcının stres düzeyini tanımasını sağladılar. Yazılımın %79 vakada kullanıcının kafasının karıştığını anladığı ve gerekli durumlarda müdahale ettiği görüldü. Bilim adamları bu sistemin özel olarak düzenlenmiş ofis ortamında değil de, normal PC’lerde çalışır hale getirildiğinde, insanların yaptıkları işi yarım bırakma olasılığının azalacağını düşünüyor. METRO İÇİN DOĞA DOSTU TRENLER S i emens, Oslo’nun metro sistemi için çevre dostu vagonlar geliştirdi. Bu vagonlar Norveç’in başkentinde seferde olan trenlerden %30 daha az enerji harcıyor. Dahası, vagonlarda kullanılan malzemenin %95’i hizmet ömrü 30 ile 35 yıl arası bittikten sonda geri dönüşüm yoluyla yeniden kullanılabilecek. “Pictures of the Future” isimli araştırma dergisinin son sayısında yer alan habere göre vagonları tasarlayan Siemens mühendisleri, şirketin Çevre Ödülleri’ne layık görüldüler. Oslo metro projesi, Siemens’in ulaşım sektöründe enerji tüketimini YİYECEKLERİN ETİK MALİYETİNİ İSPATLAMAK İ n giltere’deki Sheffield Hall a m Ünivers i t e si’nden A n n Light ve meslektaşları, Fair Tracing Project (Dürüst Ticaret projesi) ile tüketicilerin satın aldıkları ürünün içeriğini ve dürüstçe fiyatlandırılıp fiyatlandırılmadığını anlamalarını sağlıyor. CBT 1054/18 1 Haziran 2007 MİCROSOFT’TAN ZORLANAN KULLANICILARA DESTEK Etkileşimli web siteleri veya öğretici yazılımlar, kendi başlarına yeni bir beceri edinmek isteyenler için çok büyük kolaylık sağlar. Ancak an
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle