Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ODTÜ’den antibakteriyel uygulamalar için yeni malzemeler ODTÜ Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr.Nesrin Hasırcı, Kimya Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr.Nurcan Baç ve Merkezi Laboratuvar görevlileri Dr.Burcu Akala Kurç, Eda Ayşe Aksoy ve Kimya Müh.Bölümü araştırma görevlisi Kübra Kamışoğlu’nun oluşturduğu araştırma grubu, zeolitpoliüretan nanokompozit malzemelerinin üretimini gerçekleştirdi. Nanometre boyutunda gözenekli yapıdaki zeolitler ile elastomerik yapıdaki polimerlerin birleştirilmesi ve bu yolla yeni malzemelerin tasarlanması son 15 yıldır gündemde olmakla birlikte, ODTÜ grubu zeolitlerin çok çeşitli polimerlerle kompozit haline getirilmelerini ve uyumlu şekilde bir arada kullanılmalarını sağladı. Zeolitlerin toz halinde bulunmaları yaygın şekilde kullanımlarını engelleyen bir faktör olduğu için bunların çeşitli polimerlerle kompozit haline getirilmeleri bu engeli ortadan kaldırmış oldu. Poliüretanlar doku ve kan ile mükemmel uyumluluk sağlayan ve biyomedikal alanda yaygın kullanılan polimerlerdir. Zeolitlerin poliüretan içinde kullanılması ile bir yandan polimerin yapısı güçlenirken, diğer yandan toz halinde bir malzemeyi kullanmanın zorlukları da ortadan kalkmış oldu. Kompozit malzemenin çeşitli formlarının kullanılabileceği alanlara örnek olarak, biyomedikal malzemeler, kişisel bakım ve temizlik ürünleri, çeşitli yüzey kaplamaları, dolgu ve ambalaj malzemeleri gösterilebilir. nokristalleri yarattılar. Ayrıca bu parçacıklar 800 derece sıcaklıkta stabilitelerini koruyabiliyorlar. Bu da, yüksek sıcaklıkların gerektiği yakıt hücresi uygulamalarında kullanılabilmeleri anlamına geliyor. Radyasyondan koruyan giysi Radiation Shield Technologies (RST) isimli şirketin nanoteknolojiden yararlanarak geliştiği Demron adını verdikleri dokuma, hafif, zehirli madde barındırmayan, kurşun içermeyen bir kumaştır. Bu malzemeden üretilen koruyucu giysi, insan vücudunu iyonize edici radyasyondan korurken, hareketlerini kısıtlamaz. Kullandığı nanoteknolojiye patent alan Demron, şu anda bu malzemeyi koruyucu giysi, battaniye ve çadır üretiminde kullanılıyor. Demron’un en önemli özelliği, ısıyı diğer koruyucu kumaşlardan daha iyi dağıtması ve çok yüksek sıcaklığın hüküm sürdüğü ortamlarda rahatça çalışabilmesini sağlamaktır Bilgi için: www.radshieldstrore.com/storedetailfullbodysuit.htm Hazırlayan Reyhan Oksay Elektron mikroskopları ile küçük cihazlar üretmek ABD’de Pennsylvania Üniversitesi’ndeki fizikçiler nano ölçekte, karmaşık yapıların üretiminde yepyeni bir teknik geliştirdiler. Michael Fischbein ve marja Drndic transmisyon elektron mikroskobu’ndan (TEM) yararlanarak, farklı şekillerde metalik nano cihazlar ürettiler. Halihazırdaki seri üretim yöntemlerinden daha yüksek çözünürlükte sonuçların elde edilmesini sağlayan bu teknik, nanoelektronik, nanoakışkanlar, plazmanik (fotonik ve elektroniğin nano ölçekte birleşmesi) ve çip üzerinde parçacık manipülasyonu gibi konularda kullanılabilecek. si’nden meslektaşları bu zorluğun üstesinden gelerek yüksek derecede saflaştırılmış, 24 yüzlü Pt na Elektronik cihazlarda yepyeni bir malzeme: KARBON NANOAĞ Karbon nanotüplerden oluşan ve gelişigüzel bir düzen içinde kafes oluşturan nanoağlar, elektron akışı için alternatif yollar oluşturuyor. Karbon nanoağlar “elektronik kâğıt” ve güneş panelleri gibi esnek ve düşük maliyetli cihazların üretiminde kullanılacak. Klasik bilim kurgu öykülerinin pek çoğuna göre, uzayda yaşamın temel hammaddesi karbon değil, silikondur. Oysa Dünya’da yaşamın yapı taşları karbondur. Bilim adamları bir gün gelip, silikondan canlı yaratabileceklerini düşünürken bunun tam tersi oldu. Karbon, elektronik cihazların temel malzemesi olmaya başladı. Sonuçta ortaya çok amaçlı, ucuz, esnek ürünler çıktı. Bütün bu gelişmeler, fizik dersinde karbonun elektriği iyi iletmediğini öğrenen bizler için bir sürpriz oluşturuyor. Ne var ki son 15 yıldır bilim adamları yeni bir Nanoağ Elektrot karbon şekli üzerinde çalışıyorlar. Bu, elektronların içinde kolayca yol aldığı, birkaç yüz ile bin atomdan oluşan küçük bir yapıdır. Karbon nanotüplerin gelişigüzel bir düzen içinde dizildiği ağlara nanoağ adını veren bilim adamları, bunların temel elektronik işlevlerde kullanılabileceğini keşfetti. Kimya alanındaki son gelişmelerin Elektrot yardımıyla bu ağların, bakır gibi iletkenlerin iletkenlikleriKarbon nanotüp Akım yolu ni veya silikon gibi yarıiletkenlerin daha kısıtlı iletme özelKarbon tabaka (grafit) liklerini taklit etmesi sağlandı. Son inovasyonlar, bu malzemenin tek başına elektronik cihazlarda farklı roller üstlenmesinin yolunu açtı. Nanotüplerden nanoağlara Karbon nanotüp veya nanoağlardan oluşan bir Dahası, bu karbon tabanlı cihazlar artık seri olarak da şebeke, elektronik cihazların yerini alıyor. Her bir naüretilebiliyor. Üretim aşamasında tüpler bir sıvı içinde notüp, grafit denilen ve bir atom kalınlığında karbon tabakasıdır. Bu tabaka bir nanometre çapında silindir eritiliyor ve ortaya çıkan eriyik, esnek plastik tabakaların şeklinde bükülüp tomar haline getirilir. Elektrik akımı, üzerine püskürtülerek ince tabakalar oluşturabiliyor. Dabir elektrottan diğerine, birbirine bağlı tüpler üzerinha sonra bu malzeme, farklı elektronik işlevleri olan diğer den geçer tabakaların üzerine yayılıyor veya baskı yoluyla işlenebiliyor. Örneğin elektrik akımı verildiğinde ışık saçan malzemeler gibi.. Bu sistem çeşitli, ucuz fakat pratik kullanımı olan ürünlere dönüştürebiliyor. Bunlar: • Elektronik kâğıt • Kimyasal sensörler • Giyilebilir elektronik cihazlar • Güneş hücreleri • Radyofrekansı kimlik bildirme sensörleri (RFID) Bütün bu uygulamalarda Intel’in Pentium işlemcisi gibi entegre çiplerine veya Samsung’un video ekranları gibi pahalı parçalara ihtiyaç yoktur. ArGe şirketleri bunların yerine düşük maliyetli yeni teknolojilerin geliştirilmesi için çalışıyor. Rekor kıran katalistler ABD’li ve Çinli bilim adamları, şu anda ticari olarak kullanılmakta olan platin katalistlerden % 400 oranında daha reaktif olan platin nanokatalistleri üretmek için yeni bir yöntem geliştirdi. Bu yeni nanokristallerin bu kadar reaktif olmalarının nedeni 24 (tetraheksahedral) yüzlü olmalarından kaynaklanıyor. Bu kristaller yakıthücresi oksidasyonunu katalize etmek gibi kimyasal süreçlerin etkinliğini artırmak ve yakıt hücreleri için hidrojen üretmek için kullanılacak. Platin bugün yakıt hücreleri ve diğer uygulamalar için en önemli katalisttir. Bugüne dek, yüksek enerji yüzeyleri olan Pt nanokristallerini dengede tutmak çok zordu. Ancak Georgia Institute of Technology’den Zhong Lin Wang ve Xiamen Üniversite CBT1053/8 25 Mayıs 2007