20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A RENK DEĞİŞTİREN GÖZLÜK CAMLARI Washington Üniversitesi bilim insanları tarafından geliştirilen yeni bir gözlük camının tonu, değişen ışık gücüne uyumlu olarak koyulaşıyor veya açılıyor. İlginç malzeme iki tabakadan oluşmakta. Bu iki tabakanın içinde elektrik ileten jel var. Pille çalışan gözlük çerçevesinin kenarındaki minik bir düğmeye basıldığında jele elektrik akımı iletilmekte ve bu şekilde malzemenin özellikleri değişmekte. Kullanıcı istediği renk tonunu H A B E R L E R insanlarla birlikte ilk önce Asya’da buradan da Avrupa’ya yayılmış. Caufield ve ekibi tarafından incelenen altmış bakteri kökü, Çin, Japonya, Afrika, ABD, İsveç, Avustralya, Brezilya ve Guyana’da yaşayan insanların tükürük veya diş taşı örneklerinden ayıklanmış. Genetik parmak izi ve özel genetik işaretlerin karşılaştırılması sayesinde de bakterilerin geçmişi ayrıntılı bir şekilde aydınlatılabilmiş. Bilimadamları bakteri soyunun tıpkı insanoğlu gibi Afrika’ya uzandığını söylüyorlar. Streptococcus mutans bakterisinin evrimini açıklamak, bakterinin basit bir hücre bölünmesiyle çoğalması nedeniyle pek zor olmamış. Bilimadamları bundan sonraki araştırmalarında soyağacına, Amerika ve Avustralya’daki dalları ilave edecekler. Soyağacı bu haliyle bile insan ve karies mikrobunun ortak evrimini gösteriyor diyor araştırmacılar. Araştırma sonucu öte yandan insanın Afrika’dan Asya’ya göç ettiğini kanıtlaması açısından da önem taşımakta. kan örneklerine aşılanmış. Dergideki yazıya göre bir saat sonra moleküller tamamen yok olmuş. AĞIR İZOTOPLARLA UZUN YAŞAM UMUDU halinde, hastalara "uyumsuz" kan nakli de yapılabilecek. Mesela kan grubu A olan bir hastaya B grubu kan verilebilecek. ZymeQuest (Massachusetts) Biyoteknik Kuruluşu araştırmacısı Qiyong Liu tarafından geliştirilen yeni teknik, Nature Biotechnology dergisinde yayımlandı. Kan hücrelerinin üzerinde bulunan farklı protein moleküllerine göre kan, A, B ve 0 olarak gruplara ayrılır. A grubuna ait kan örneğin B grubu kana sahip bir kişiye aktarılamaz. Hastanın bağışıklık sistemi farklı gruptan olan kanı "kabul etmez". 0 kan grubunda söz konusu yüzey molekülleri bulunmadığından A ve B kan gruplarına aktarılabiliyor. Liu ile çalışan araştırmacılar şimdi A ve B grubu üzerindeki yüzey moleküllerini yok eden bir yöntem buldular. Araştırmacılar çok sayıda bakteri içinde, A ve B hücrelerinin yüzey moleküllerini yok eden enzimleri ararken bunları Elizabethkingia meningosepticum ve Bacteroides fragilis bakterilerinde bulmuşlar. Bu enzimler laboratuvarda yapay olarak çoğaltıldıktan sonra 200 mililitrelik Yaşlılığı önleyen ve yaşamı uzatan bir reçete bulduğuna inanan bir İngiliz araştırmacı, gıda ürünlerini, doğal azot, karbon veya hidrojen atomlarıyla (izotop) zenginleştirmek istiyor. Bu izotoplar bedendeki proteinlere, yağlara ve kalıtım moleküllerine yerleştiklerinde, daha dayanıklı hale gelerek örneğin serbest radikaller gibi zararlı etkenlerden çok fazla etkilenmeyecek, diyor Oxford Üniversitesi bilimadamı. Mikhail Shchpinov bu şekilde ipliksi solucanların ömrünü %10 uzatmaya başarmış. İzotop takviyesi insanlara uygulandığında insan yaşamı on yıl uzayabilir. Yaygın olarak kabul gören ayarlayabiliyor ve gözlük bir ay istenilen tonda kalıyor. Daha sonra jelin pil yardımıyla yeniden etkinleştirilmesi gerekmekte. Chao Ma yönetiminde çalışan araştırmacılara göre tek bir pille gözlüğü en az bin kez yeniden ayarlamak mümkün. Akıllı gözlüğün prototipindeki camlar koyu ve açık mavi arasında değişiyor. Fakat araştırmacılar kırmızı ve sarı camlar da geliştirmişler ve bu gelişme camların renk değiştirmesine de izin verecek. Ayarlanabilir gözlüklerin iki ila üç yıl içinde piyasaya çıkması bekleniyor. A VE B KAN GRUPLARINI O GRUBUNA ÇEVİREN YÖNTEM GELİŞTİRİLDİ Bir kan grubu içindeki uyumsuz içerikleri yok eden bir yöntem geliştirildi. Klinik testlerin başarılı olması Tıpsağlık İNSANLIĞIN EN ESKİ HASTALIKLARINDAN BİRİ: DİŞ ÇÜRÜMESİ İnsanoğlunun, karies (diş çürüğü) mikrobunu yaklaşık 100.000 yıl önce Afrika’yı terk etmesinden bu yana taşıdığı ortaya çıktı. New York Üniversitesi’nden Page Caufield ve arkadaşları, Streptococcus mutans bakterisinin altmış farklı kökünü beş kıtada saptamışlar. Sonuç, günümüzde yaşayan karies mikroplarının Afrika’daki ortak bir ataya uzandığını göstermekte. Diş çürüğünden sorumlu mikrop, KARIN BOŞLUĞUNDA BİRİKEN YAĞLAR DAHA TEHLİKELİ Karın boşluğundaki yağ dokusunun, iltihap maddeleri üretmesi nedeniyle sağlığa daha zararlı olduğu anlaşıldı. Damar sertliğinden (arteriyoskleroz) sorumlu tutulan iltihap maddeleri inme ve kalp enfarktüsü için büyük bir risk oluşturmakta. Şişman insanlar bu yüzden daha büyük risk altındadır. Karın boşluğu yağ dokusu yaklaşık olarak yüz çeşit madde üretmektedir. ve bunlardan çoğu iltihap hormonlarıdır. Son araştırmalarla karın boşluğu yağ dokusunda yalnızca iltihap maddelerinin üretilmediği, yağ dokusunun üzerindeki proteinlerin de bu maddeleri kendilerine doğru çektikleri anlaşıldı. Bu açıdan bakıldığında yağ dokusu, iltihap maddeleri için gerçek bir üreme zemini oluşturmakta. Eskiden sitokin olarak adlandırılan iltihap maddeleri, adipoz dokuda (yağ dokusu) geliştiklerinin öğrenilmesinden sonra adipokinler olarak isimlendirilmeye başlandı. Son bilgilere göre adipokinler damarlardaki iltihapları da tetikledikleri için arteriyoskleroz riskini yükseltiyorlar. Bu iltihap riskinden kurtulmanın tek yolu zayıflamak diyor uzmanlar. CBT1047/4 13 Nisan 2007 bir teoriye göre serbest radikaller olarak bilinen saldırgan oksijen ve azot bileşimleri, bedendeki yaşlılık sürecinin baş sorumlusudur. Serbest radikaller metabolizmanın yan ürünleri olarak oluşur ve yağ asitleri, protein molekülleri ve kalıtım malzemesi DNA ile reaksiyona girerek beden dokusuna zarar verirler. Bu bileşimlerdeki atomların yerini ağır izotoplar aldığında radikallerin etkisi zayıflıyor. Doğada ender bulunan bu tür ağır izotopların atom çekirdeklerinde daha fazla nötron bulunduğu için, hafif türlerine göre daha yavaş tepkirler. Shchepinovs’un sonuçları, bu izotopların besinlerle alınabileceğini ve beden dokusuna yerleşebileceğini göstermekte. Bu şekilde değişime uğrayan hücre bileşimleri, zararlı etkenlere daha dayanıklı olacağı için yaşlanma sürecini de zayıflatabilirler diyor araştırmacı. Ağır izotopların doğrudan doğruya alınması gerekmiyor. Mesela büyükbaş hayvan yemlerine karıştırıldıklarında, insanlar et yiyerek izotoplardan yararlanabilecek. Şimdiye kadar gerçekleştirilen deneylerde yan etkiler görülmemiş ama Chemistry & Industry dergisindeki yazıda, konu yeni araştırmalarla kanıtlanması gerek, deniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle