24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM İNSANLARI GÜNCEL TIP Dr. Mustafa Çetiner Mehlike Hanım’ı kaybettik Türkiye’nin ilk kadın petrol jeologu, ulusal petrol tarihimizin ilk dönemlerinde önemli şekilde yer alan, Türkiye Petrol Jeologları Derneği Başkanlarından, Cumhuriyet kızı Mehlike Taşman Ribnikar’u kaybettik. cetiner.m@superonline.com Ülkemizde bir süredir yan dal uzmanlık eğitimi yapılamıyor. Lösemili hastalar, kanser hastaları, kemik iliği nakli gereken hastalar çaresizlik içinde, önemli bir bölümü yatacak bir hastane bile bulamadan perişan olurken onlara bu hizmeti sağlayacak olan yeni onkolog ve hematologların ülkemizde eğitimi mümkün olamamaktadır. M ehlike Taşman Ribnikar, 1912 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Jön Türk’lerden Kuvayi Milliyeci, Kurtuluş Savaşı gazisi askeri doktor Mustafa Fahri İzgi, annesi Türkçe öğretmeni Emine Nebile’dir. Babasının görevi nedeniyle çocukluk yılları ve ilk eğitimini değişik illerde yaptıktan sonra yine babasının özellikle İngilizce öğrenmesi isteği doğrultusunda girdiği Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nden 1935 yılında mezun olur. Mesleki yaşamına MTA’da İngilizce raporları Türkçe’ye çevirmekle başlar, kısa sürede tüm çalışanlarca sevilir. İngilizce bir kelimenin birden fazla Türkçe karşılığı olduğu ve de kendisi jeoloji eğitimi almadığından tercümede zorlanmaktadır. Sevilen kişiliği ve güçlü iletişim kabiliyeti sayesinde yazarlarla bizzat muhatap olarak takıldığı kısımları irdeler ve tercümeleri yapar, bu esnada jeolojiye olan alakası iyiden iyiye artar. Jeolojiye merakı onu geç saatlere kadar numunelerin nasıl hazırlandığını öğrenmeye, hatta eve çoğu zaman laboratuvarda numune hazırlamaktan üstü sırılsıklam olmuş vaziyette gitmesine neden olurdu. Gayretli çalışmalarını izleyen ve takdir eden o zamanın Umum Müdürü Abdullah Hüsrev Bey odasına çağırır ve “İşte bu mahluku gönderiyoruz” der. Mehlika Hanım şaşırmış ne olduğunu anlamaya çalışırken sözlerine devam eder “Kızım seni evvela Allah’a sonra kendine emanet ediyorum, Amerika’da eğitime gidiyorsun” der. Devlet, 1938 yılında Meklika Taşman Ribnikar’ı sınavsız olarak ABD’ye jeoloji eğitimine gönderir. Eğitimini yazları da ek dersler alarak kısa zamanda başarıyla tamamlar. İkinci Dünya Savaşı’nın şiddetle devam ettiği günlerde maceralı bir şekilde aylarca süren bir yolculuk sonunda Pasifik Okyanusu, Hindistan ve Süveyş kanalı üzerinden Türkiye’ye döner ve Ulusal petrol tarihimizdeki onurlu yerini alır. Mehlika Hanım dönüş yolculuğunu şu şekilde anlatıyor: “İkinci Dünya Savaş’ı çıkmıştı, Türkiye’den para gelmiyordu ama telgraf geliyordu, bana gelen telgraflarda memleket sevgisi her sevginin üstündedir, işe dön gel diyorlardı. Döneceğim ama para yok, para nerede? O sırada bizim maaşların geldiği Amerikan bankası fark itti durumu, beni çağırdı ve ödünç para verdiler. O şekilde Türkiye’ye yola çıktım. O dönemde MTA’da çalışan Amerikalı sondörler vardı, onlarla 22 Aralık’ta yola koyulduk. Pearl Harbour’dan ayrıldık, bir süre sonra orası bombalandı. Sondörler gemide kumar oynarlardı, kaybettiklerinde o günü aç geçirirdik. Mart 1941 ortasında trenle Sivas’a gelebildiğimde aileme telefonla geliyorum diyebilmiştim. 24 Mart 1941 de Ankara’ya gelebildim.” İç Hastalıkları Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Üzerine Bu çok inanılmaz gibi görünen durum uzunca bir süredir devam etmekte ve üniversiteler yan dal eğitimi için yeni adaylar alamıyorlar. Aşağıda tamamına yer verdiğim ve Türk Hematoloji Derneği Başkanı Sayın Prof. Dr. Muhit Özcan’ın yazdığı mektup durumun ciddiyetini açıkça ortaya koymaktadır. “Ülkemizde tıpta yan dal uzmanlık sınavlarının yapılamıyor olması geleceğimiz açısından büyük tehlike oluşturmaktadır. Hematoloji eğitimi verecek kurumlara uzunca bir süredir yan dal araştırma görevlisi kabul edilememektedir. Bunun yanı sıra “zorunlu hizmet” olarak bilinen uygulamanın tekrar başlatılmış olması yaşanan sorunları daha da derinleştirmiştir. Yetişen iç hastalıkları uzmanları, yan dala başlayamadıkları gibi yürüttükleri proje ve çalışmaları yarıda keserek zorunlu hizmete gönderilmişlerdir. Ülkemizde hematoloji uzmanı sayısı zaten yetersizken, bu eksikliği giderecek yeni hekimlerin yetişmesi sekteye uğramış ve yeni aday bulunması da güçleşmiştir. Yetişmiş hematologlar ile bugün için bu durum katlanılabilir gibi görünse de, uygulamanın olumsuz sonuçları birkaç yıl içinde kendini gösterecektir. Hematoloji sonrası özel bir deneyim gerektiren kök hücre (veya kemik iliği) nakli alanında çalışan “özel yetişmiş eleman” sayısı da olması gerekenden çok azdır. Ülkemizde yıllık 600–800 civarı kök hücre nakli yapılmakta olup, bu sayı benzer nüfuslu ülkelerde çok daha fazladır. Bunun anlamı ülkemizde bu hizmeti alması gereken tüm hastalara bu tedavinin henüz yeterince sunulamadığıdır. Kemik iliği nakli gibi “zamana karşı yarış” olgusunun yaşamsal önemli olduğu bir alanda, gelişmiş ülkelerde bir ayın altında bekleme sürelerine karşın, ülkemizde nakil listesinde bekleme süresi ayları bulabilmektedir. Aktif merkezlerin sayısının artırılması çözüm yollarından birisi olmakla birlikte, buralarda çalışacak deneyimli elemanların da yetiştirilmesi gerekmektedir. Aksi halde hasta yararına düşünüldüğünde bu hastaların bekleme sırasında ölmelerini engellemenin yolu, onları yurt dışı merkezlere göndermek olacaktır. Bu da ülke çıkarları ile bağdaşmaz bir durumdur. Anılan nedenlerle Hematolojide yan dallarda araştırma görevlilerinin eğitime başlayabilmesi için gereken düzenlemelerin bir an önce yapılmasının acil önem taşıdığının altını çiziyoruz. Yan dal uzmanlık sınavı yapılırken dünyadaki uygulamaların göz önüne alınmasında yarar bulunmaktadır. Yan dal uzmanlık sınavı, TUS benzeri tek aşamalı bir yerleştirme sınavı şeklinde yapılmamalıdır. Yan dal araştırma görevliliği akademisyenliğinin kapısıdır. Bu nedenle bu aşamada eğitim veren kurumlar sadece bilgi düzeyine değil, akademisyenlik ve o özel alan için gereken özelliklere bakabilmelidir. Ayrıca İç Hastalıkları uzmanlık eğitimi sırasında araştırma görevlileri özel alanlara (yan dal) yönlenmekte ve çalışmalarını bu alanlarda yoğunlaştırmaktadırlar. Bu durumda da kısmen deneyim kazanmaktadırlar. Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de eğitimi verecek olan kurumlar “karşılıklı görüşmemülakat” yaparak aday seçebilmelidirler. Sadece bilgi düzeyi değil, bir araştırmacı da bulunması gereken diğer özellikler ancak bu şekilde değerlendirilebilecektir. Yapılacak merkezi bir sınav nesnel değerlendirmeye temel oluşturabilir. Bu sınava göre merkezi bir eşik veya kurumsal ayrı eşikler seçilebilir. Bu tür iki aşaması olmayan test tabanlı merkezi bir sınav TUS sınavının şu anda düştüğü açmazlardan olan TUS dershaneleri gerçeğine bir yenisini eklemekten öteye geçemeyecektir. Hedef ülke biliminin daha iyiye gitmesi ise, bu hedefe iyi hekimlerle gidilebileceği unutulmaksızın, düzenleme yapılmalıdır. Türk Hematoloji Derneği, sorumluluğunun bilincinde olarak konunun tüm paydaşlarına durumu aktarmaktadır.” Bu önemli mektubu kamuoyunun dikkatine sunuyorum. VER ELİNİ RAMAN Gelir gelmez izin kullanmaksızın bir hafta içerisinde Raman dağına yola koyulur. Beraber çalıştığı ve daima hayranlık duyduğu Cevat Eyüp Taşman ile 1941 yılında evlenir. 1956 yılında Cevat Eyüp Taşman’ın vefatı sonrası MTA’daki görevinden ayrılır ve kendi özel laborartuvarını kurar, ESSO gibi bir çok özel sektör şirketlerine buradan hizmet verir. 2 Ağustos 1958 yılında kurulan Türkiye Petrol Jeologları Derneği’nin ilk üyeleri arasına girer ve derneğe büyük hizmetler sunar. 196668 yılları arasında Derneğin ilk bayan başkanı olarak yerini alır. Daha sonra Amerikalı hava pilot Albay ile Ankara’da tanışır, onunla evlenerek Ribnikar soyadını alır. Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı, LÖSEV, Türk Silahlı Kuvvetleri Elele Vakfı ve Daruşşafaka gibi vakıflara bir çok defa bağışta bulunan Sayın Taşman’ın İzmir’de yaptırdığı Mehlika Ribnikar Çocuk ve Gençlik Merkezi 2002 yılında hizmete açıldı. Ülkemizin ilk kadın Petrol Jeologu olan Sayın Mehlika Taşman Ribnikar’ın ulusal petrol tarihimize olan önemli katkıları yadsınamaz. Mehlika Hanım, 21 Mart 2007 tarihinde ebediyete intikal etti ve Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’nda eşi, annesi ve babasının yer aldığı aile mezarlığına defin edildi. Yaklaşık bir asırlık ömründe gönül ve emek verdiği bu toprakların bağrında nur içinde yatsın... Türkiye Petrol Jeologları Derneği Yönetim Kurulu CBT1047/15 13 Nisan 2007
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle