25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CBT 1045/17 30 Mart 2007 lerinin temelini de oluşturacak.. herkes hangi iletinin kimden geldiğini ve iletinin diBirçok iletişim aracı daha şimdiden farklı amaçğer bir kişi ya da bir "şey" tarafından okunup okunmalar için kullanılmakta. Mesela Amerikalıların %11’i dığını fark edebilecek. cep telefonuyla haberleri izliyor. 2010 yılından sonra Hareketlilik ve dünya çapındaki iletişim sayecep telefonları ve iPod’lar birbirinden ayırt edilemesinde jargonlar ve benzer diller oluştu ama, insanlık yecek bile. tarihindeki farklı yaşam biçimleri dil çeşitliliğini koHarvard Üniversitesi medya araştırmacısı Dorudu hatta artırdı da. Bu nedenle tek bir dünya dilinin oluşacağını düşünenler, ortak bir dünya kültürüuglas Ahlers’ın bir araştırmasına göre, deneyimli İnnün de gelişmesi gerektiğini bilmeliler diyen uzmanlar ternet kullanıcılarının %47’si çevirimiçi olduğu zailginç bir noktaya değiniyorlar. manlarda radyo dinliyor, üçte biri televizyon izliyor. İnternet yaygınlaştıkça dil çeşitliliği de artıyor. Ve %44’ü de telefonda konuşuyor. Global Reach İnternet firmasının araştırmasına göre Sonuçlar, yeni iletişim araçlarıyla kullanıcıların 2001 yılında web sayfalarının %45’i İngilizce iken yaliletişim alışkanlıklarının da değiştiğini göstermekte. nıza üç yıl sonra bu oran %35’e düşmüş. İkinci sırada Bu açıdan baktığımızda, geleceğin iletişimini bir paşimdi %14’lük oranla Çince var. Weblogların çoğu zaryerindeki alışverişe benzetebiliriz. Ancak burada İngilizce ikinci sırada ise Farsça yer alıyor. pazarcıların bağırışları yerine yazılı, görsel ve akustik sinyallerle etrafımızı saran ve bizi alışveriş yapmaya, çalışmaya veya eğlenceye davet eden sanal bir dünya BEYİNDE YENİ BÖLGELER söz konusu. Medya kuruluşları bugün bile varlıklarını Yeni görüntüleme teknikleri sayesinde, düşünsadece sanal olarak sürdüren gazete ve "Second Life" düğümüz zaman hangi beyin bölgelerimizin etkinleşti(üçboyutlu sanal dünya) işlevini göreğini artık bilim insanları görebiliyor. cek sanal dünyalar yaratıyorlar. Bu gelişmelerle ilgili yeni araştırmalar Deneyimli İnternet Bunlar şimdilik sadece görsel ve yayımlandıkça zaman zaman yöntekullanıcılarının akustik sinyallerle düzenlemekte ama min etik yönü de tartışılmakta. Kimi %47’si çevirimiçi birçok laboratuvarda şu sıralar gerçek insanlar düşünce okumanın, gizliliği ve sanal dünya arasındaki farkı kaldıraortadan kaldıracağı konusunda kaygıolduğu zamanlarda cak düzenlemeler getirmek için çalışılılılar. Alman psikolog Peter Falkay’a radyo dinliyor, üçte yor. bakacak olursak bu endişe boşuna. biri televizyon izliVe İngiliz medya araştırmacısı Falkay şöyle diyor: "Bu teknikler sayeyor. Ve %44’ü de teSue Thomas, "The Internet of Things" sinde gerçi bir konuşmanın oluşturullefonda konuşuyor. (bilgi ve iletişim tekniğinin, mikrosisduğu ya da korkunun yaşandığı görütem tekniği ve logistik ile birleşerek lebiliyor ama içerikleri çözmek mümYeni iletişim araçobjelerin internet üzerinden birbirlekün değil. Günümüzdekilerden çok larıyla kullanıcılariyle iletişim kurması) düşüncesinin daha yüksek çözünürlüklü teknikler rın iletişim alışkan2030 yılında gerçekleşmesini bekliyor. ve düşünce süreçlerine uygun matelıkları da değişiyor. Bu fikir 2006 yılında gelecek matiksel modeller geliştirilse bile içearaştırmacısı Alex Pang tarafından rikleri göremezsiniz." "The End of Cyberspace" weblog yazısında ortaya atılÇünkü bunlar bilincin farklı bölgelerine dağılmıştı. Pang, örneğin çaydanlığın çay bardaklarıyla ilemış ve kaynakları kısmen kalıtsal, kısmen doğumdan tişim kurarak nerede olduklarını öğreneceğini ya da önce oluşmuş ve kısmen de doğumdan sonra edinilNietzsche’ye ait bir kitabın, konuyla ilgili diğer kaymiştir. Bunlar belli başlı bir düşünce için bir araya genakları bulacağını söylüyordu. Ambient Intelligence tirildiklerindeyse tüm beyin etkinleşir üstelik de her (Kapsayan Zekâ) olarak adlandırılan yepyeni bir dijiinsanda farklı olarak. Böylesine karmaşık bir süreci tal yaşam konsepti bu. İngiliz Telecom’da çalışan geaçıklayacak teknik düşünce okuyucu için gerekli billecek araştırmacısı Ian Person’un bu konuda ilginç gilerin hiçbirine ulaşılamadı henüz. bir düşüncesi var: "Her insan, etrafına görünmez ve Küreselleşme ve bilgi toplumuna geçiş kuşkusuz sadece giriş koduyla ulaşılabilen bir "dijital balon" kuiletişim bilgilerinde bir patlamaya da yol açacaktır. rup burada mektuplarını, önerilerini, vergi belgeleri İnternet bu soruna ilk çözümü arama motorlarıyla geya da sipariş makbuzlarını saklayabilir tabii eğer buntirdi. Tahminlere göre ikinci çözüm "semantik web" ları günün birinde silecekse." olacak.. Bu yöntem, internet’teki içerikleri yalnızca yazılışlarına göre değil anlamlarına göre de düzenlemekte. Bilgisayarlar bu şekilde kullanıcının aramasına BİLİMKURGU DEĞİL gerek kalmadan bilgileri önceden sınıflandırabilir. Bu tür fikirler bize bilimkurgu gibi gelebilir ama İkincisi görselleştirme yöntemi olabilir. uzmanlar ancak bu şekilde 2050’nin iletişim dünyasıGünümüzde örneğin deprem veya moda gibi dona ulaşabiliyorlar. Amerikan Temple Üniversitesi bilğal ve toplumsal süreçler grafiklerle gösterilmekte, gisayar sosyologu Shangyang Zhao, kısa bir süre önce hatta tartışmalar ve diyaloglar bile. Kim bilir belki geleceğin iletişim dünyasını tasarlamıştı. Bu dünyada makineler insan yardımı olmadan da bu tür bilgileri "insansı sosyal robotların" önemli bir rolü bulunmakgörselleştirmeye öğrenebilir ve böylece 2050 yılında ta. Yüzyılın ortalarında robot teknolojisi gelişecek ve önemli bilgileri görüntü olarak gösterebilir. her insan yapay bir hizmetkâra sahip olacak.. Bunların dışında önümüzdeki on yıllarda bilgilePeki "yapaylıklarla" dolu bir dünyada hangi ileri sınıflandıran ve değerlendiren kurumların bulunatilerin gerçek hangilerinin sahte olduğu hâlâanlaşılacağı ve bunların sadece medya kuruluşları olmayacağı bilecek mi? Moore Yasası’nın sürekliliğini sağlaması tahmin edilmekte. Ve o zaman bilgilerimizi isteğe gödüşünülen kuantum fiziği bu soruna bazı basit çözümre kâğıt ve dijital folyo üzerinde ya da hologramlar ler getiriyor. Nitekim küçük efektler dünyasında bir şeklinde hazırlayabileceğiz. işlemin en ufak gözetimi bile iz bırakmakta. Bu neNilgün Özbaşaran Dede denle 2050 yılında da insan ve makinenin aynı şekilKAYNAK: ZEIT Wissen 1/2007 de iletişim dünyasına katılacağı varsayılabilir, ama Sevgili Hocamız Prof. Dr. Münir Ülgür’ü kaybettik. İ stanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektrik Elektronik Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof Dr. Münir Ülgür’ü , 22 Mart 2007 günü kaybettik. Prof. Dr. Ülgür’ün cenazesi, 23 Mart 2007 günü İstanbul Teknik Üniversitesi Taşkışla binasında yapılan törenin ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Tören’de İTÜ Rektörü, Ülgür’ün meslektaşları ve öğrencisi Bedrettin Dalan konuşmalar yaparak onun nasıl gerçek bir bilim insanı ve insansever olduğunu anlattılar. Türkiye bilim dünyası, büyük bir değerini kaybetti. Onun hizmetleri, ülkemiz bilim ve teknolojisine yaptığı katkılar her zaman hatırlanacaktır. Onun aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz. Münir Ülgür, 24 Aralık 1917’de İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’nin fen bölümünden birincilikle mezun oldu. Parasız yatılı sınavını kazanarak Yüksek Mühendis Mektebi’nin (bugünkü İTÜ) Elektrik Bölümü’ne girdi ve 1941’de bu bölümden mezun oldu. Elektrik Fakültesi’nin kurucusu Prof. Dr. Burhaneddin Sezerar’ın asistanı oldu. 1946 yılında doçent oldu. 1948’de General Electric’te eğitim çalışması yapmak üzere İTÜ tarafından ABD’ye gönderildi. 2.5 yıl ABD’de kaldı. Yurda dönüşünden sonra 1951’de profesör oldu ve 1952 yılında da İTÜ Elektrik Fakültesi dekanlığına seçildi. 1985 yılında emekli oldu. Prof. Dr. Münir Ülgür, ülkemizde ve İTÜ Elektrik Fakültesi’nde otomatik kontrol disiplinini yaratmış ve bu disiplinin kürsüsünü kurmuştur. Yıllarca bu konuda eğitim vermiş ve laboratuar çalışmalarını yönetmiştir. Ayrıca otomatik kontrol laboratuarlarını fakültede kuran da odur. Onun açtığı servomekanizm dersi, MIT ve Stanford Üniversitesi’nden sonra dünyada üçüncü olarak açılmıştır. Bu anlamda elektrik teorisi ve endüstrisinin daha sonraki yıllardaki gelişimine en büyük etkide bulunmuş bilim insanlarımızdan biridir. O ayrıca Elektrik Fakültesi dekanlığı döneminde fakültenin bir bölümü olarak ülkemizin ilk meteoroloji mühendisliği bölümünü kurmuştur. BİLİMPORTRE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle