Katalog

kitap 99 SAYFADA ALERJİ 99 Sayfada Alerji başlıklı kitapta, solunum yolları hastalıklarıyla ilgili çok sayıda kitabı ve makalesi yayımlanan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, alerji konusundaki bilgilerini okurla paylaşıyor. Söyleşi biçiminde yazılan kitabı, yirmi yıllık gazetecilik hayatında sağlık haberleri konusunda uzmanlaşan Dilek Kaykılar kaleme aldı. 7 lira. 99 Sayfada Alerji, konuyla ilgili bilinmesi gerekenlere ışık tutuyor, ağrı konusunda ilk elden bilgi sağlarken ağrısız yaşam için neler yapılması gerektiğini anlatıyor. Kitap, alerji konusunda aşağıdaki sorular dahil birçok soruya cevap veriyor. 99 Sayfada Alerji, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın yeni hazırladığı 99 Sayfada dizisinin 18. kitabı. Kamuoyunun ilgisini çekebilecek çeşitli konuları, o alanın önde gelen bir uzmanıyla söyleşi formatında işleyen 99 Sayfada dizisi, ele aldığı konuyu basit ve kolay anlaşılır biçimde okura iletmeyi hedef ediniyor. GÜNCEL TIP Dr. Mustafa Çetiner BİLİM VE ÜTOPYA Aylık dergi, mart sayısında "yeni hastalıkları kim belirliyor" konusunu kapak yaptı. Tıp dünyasında, insanların çeşitli hastalıklarına yönelik olarak giderek gelişen tedavi yöntemlerine paralel, ilaçlar da üretiliyor. Öyle ki bir kısım ilaçlara da çeşitli hastalıklar icad ediliyor. Dosya çeşitli açılardan bu konuyu gündeme getirmekte. Ayrıca dergide yer alan diğer konular arasında, Türkiye’nin su politikası ve güncel sorunları, Hint Okyanusu'nda bir Türk amirali: Seydî Ali Reîs ve Kitâb elMuhît fî 'İlm elEflâk ve elEbhur, Mirî'nin düşünce sisteminde felsefe ve felsefî bilimlerin meşruluğu sorunu da var... cetiner.m@superonline.com 4–5 Mayıs’ta İstanbul’da yapılacak Akılcı İlaç Kullanımı ve Farmakoekonomi Sempozyumu Türkiye’de konuyla ilgili tüm tarafların temsil edildiği ve konuyla ilgili her kesimin onayını almış ortak ve ulusal stratejilerin geliştirilmesine katkı sağlamayı amaçlayan bir uzlaşı sempozyumu olacak. Akılcı İlaç Kullanımı Ve Farmakoekonomi Sempozyumu Dünya Sağlık Örgütü, ülkelerin gayri safi milli hasılalarının en az %5’ini sağlığa harcamalarını önermektedir. Ülkemizde bu oran %4.9’dur ve Dünya Sağlık Örgütü önerisine uygundur. Buna karşın ülkemizin neredeyse yarısına yakını (%4450) gereksinim duyduğu halde sağlık hizmetlerine tam anlamıyla ulaşamıyor. Bunun bir nedeni zaten bütçemizin fakir oluşu, bir nedeni ise kaynaklarımızı etkin ve verimli kullanamayışımızdır. Örneğin, ülkemizde hasta yatağı doluluk oranı %58.8 iken lösemi hastaları, kemik iliği nakli hastaları yatacak yatak bulamıyor ve hastane kapılarında perişan oluyorlar. Hızla artan ilaç harcamaları da, temel sağlık hizmetlerine harcanan paranın azalmasına neden olmaktadır. Türkiye’nin 2006 yılında ilaca harcadığı para tam olarak 9.853.792.682 YTL’dir. Ülkemizin 2002 yılındaki kişi başına düşen yıllık antibiyotik harcaması İngiltere’den daha fazladır. Bu sütunun düzenli okuyucuları akılcı ilaç kullanımı konusunda yazdığım yazıları bilirler. Biz hekimler elbette ki, hastalarımızı tedavi ederken maliyet analizine dikkat etmiyoruz. Bizim için esas olan tedavilerinden sorumlu olduğumuz hastalarımızdır. Dolayısıyla yasal sınırları içinde tüm olanakları, onları tedavi etmek için kullanmak isteriz. Ama kabul etmeliyiz ki, makro planlamada tedavilerin maliyet/etkinlik analizleri önemlidir ve ilaç kullanımının rasyonel anlamda sınırlanması ancak merkezi bir otorite tarafından bilimsel ve adil biçimde planlanarak yapılabilir. Bu planlama, tedavilerin maliyet/etkinliğinin birçok bilimsel belirteç ile ele alındığı analitik modeller geliştirerek gerçekleştirilebilir. Konusu akılcı ilaç kullanımı olan son yazımda ülkemizde "akılcı ilaç kullanımı ve farmakoekonomi" konulu bir çalıştay gerçekleştirilmelidir diye yazmış ve bu çalıştayın akılcı ilaç kullanımı konusunda etkin modeller geliştirebilmenin ilk adımı olabileceğinden söz etmiştim. Bu çağrıma birçok kesimden çok büyük destek geldi. Sonunda İstanbul Tabip Odası’nın ve onun oda başkanı Sayın Profesör Dr. Özdemir Aktan’ın sayesinde 4–5 Mayıs 2007 tarihleri arasında İstanbul’da Marmara Üniversitesi Sultanahmet binasında bir sempozyum gerçekleştirmek için tüm hazırlıkları tamamladık. Bu toplantı için bize kapılarını açan Marmara Üniversitesi’nin değerli rektörü Sayın Profesör Dr. Necla Pur’a öncelikli olarak teşekkür etmek isterim. Bunun yanı sıra Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer’in, Sağlık Bakanlığı İlaç Eczacılık Genel Müdürü Sayın Mahmut Tokaç’ın da bu sürece son derece destek olduğunu ve beni bu konuda yüreklendirdiğini belirtmeliyim. Türk Farmakoloji Derneği’nin ve derneğin değerli Başkanı Prof. Dr. Mehmet Melli’nin de bu noktaya gelmemizde büyük desteği olmuştur. Toplantıyı İstanbul Tabip Odası düzenleyecek, Türk Tabipleri Birliği, Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, Cumhuriyet Gazetesi Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji Dergisi, Türk Farmakoloji Derneği, Türk Hematoloji Derneği, Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği, İlaç İşverenleri Sendikası, Türkiye İlaç Sanayi Derneği, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı, Sosyal Güvenlik Kurumu İstanbul Sağlık İşleri İl Müdürlüğü katkı sağlayacaktır. Toplantıda Rene Descartes Üniversitesi Öğretim Üyesi, Avrupa Komisyonu, Dünya Sağlık Örgütü, Fransız ve Çin Hükümetleri Farmakoekonomi Danışmanı Profesör Dr. Jean Jacques Zambrowski’yi dinleme şansına da sahip olacağız. Toplantı sırasında İngilizceTürkçe anında çeviri yapılacaktır. Program ayrıntılarını www.farmakoekonomi.org adresinden öğrenebilirsiniz. Salonun kapasitesi sınırlı olduğundan konuya ilgi duyanların bu web sitesine girerek kayıt yaptırmaları gerekmektedir. Katılım ücretsizdir. Akılcı İlaç Kullanımı ve Farmakoekonomi Sempozyumu Türkiye’de konuyla ilgili tüm tarafların temsil edildiği ve konuyla ilgili her kesimin onayını almış ortak ve ulusal stratejilerin geliştirilmesine katkı sağlamayı amaçlayan bir uzlaşı sempozyumu olacaktır. Sempozyumun işlevselliği, katılım ve katkılar ile doğru orantılıdır. Şimdiden konuyla ilgili herkesin 4–5 Mayıs günlerini bize ayırmasını diliyoruz. Bu sempozyumda ilgili herkesi aramızda görmekten mutluluk duyacağız. TURKEY’S MODERNİZASYON Refugees from Nazism and Atatürk’s Vision(Türkiye’nin Modernleşmesi Nazizmden kaçan mülteciler ve Atatürk’ün Vizyonu) Arnold Reısman, New Academia Publishing, Washington 2006 Arnold Reisman’ın bu kitabının öykülerinde çok az bilinen birçok şey var. Bunlardan biri, Atatürk ve İnönü’nün Alman ve Avusturyalı Yahudileri ülkelerine almak ve ırkçı önyargı ve zulümlerin kurbanı olmuş bu insanların yeteneklerinden Türkiye Cumhuriyeti’nin akademik, bilimsel ve tıbbi çalışmalarında yararlanmak konusunda göstermiş oldukları istekliliktir. Bu kitap bu konuda ayrıntılı bilgiler veriyor ve bu girişimin sonuçlarından kimlerin kazançlı çıktığını ortaya koyuyor. Bu kitap İkinci Dünya Savaşı ve hemen öncesindeki dönem hakkında yazılmış kitaplar arasında mutlaka okunması gerekenlerden biri. Yazar kitabında global bir perspektifle kişisel öyküler sunuyor ve bu öyküler kitabı çok daha önemli ve çekici hale getiriyor. Arnold Reısman bu kitabıyla gelecek için bize çok değerli dersler sunarak ve tarihsel olguları belgeleyerek büyük bir hizmette bulunmuştur. 19992003 yılları arasında Sabancı Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak görev yapan yazar Arnold Reısman’ın yayımlanmış 14 kitabı ve 200’ün üzerinde makalesi vardır. BİLİM VE GELECEK Hint, Ege Ve Çin’de İlk Materyalistler Bilim ve Gelecek Mart sayısında okurlarına, özgün bir "İlk Materyalistler" dosyası sunuyor. Dergi yaygın bir bakış açısını daha sorguluyor; materyalist düşüncenin başlangıcını Antik Yunan Uygarlığı’ndan isimlerle sınırlayan Batımerkezli yaklaşım yerine, bu düşünce akımının Hint, Çin gibi kadim uygarlıklardaki köklerinin de izini sürüyor. Dosyada Prof. Dr. Korhan Kaya Antik Hint düşüncesindeki materyalist izlerin peşine düşerken, Ruken Kızıler Antik Egeli materyalistleri kaleme alıyor. Efe Can Gürcan’ın iki makalesi, Eski Çin’in iki büyük materyalist filozofu Hsun Tzu ve Wang Chung’u tanıtıyor. Ali Küçükler ise, Hint ve Yunan atomcularını karşılaştırıyor ve öncüllük sorusuna yanıt arıyor. Yılmaz Öner’in "Maddeci diyalektiğin babası: Herakleitos. Tarihsel maddeciliğin babası: Nagarjuna" başlıklı makalesi de dosyaya önemli bir katkı niteliğinde. CBT 1045/14 30 Mart 2007