24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TIP ARAŞTIRMALARI Rahim ağzı kanseri: Aşı mı değil mi? 17 Mart tarihinde İstanbul’da düzenlenen"HPV Enfeksiyonları ve HPV Aşıları Sempozyum"unda, rahim ağzı kanserine yol açan HPV tiplerine (Human papilloma Virus) karşı geliştirilen aşı tanıtıldı. Kongreye katılan bazı uzmanlar, aşının yeni olmasından kaynaklanan bazı belirsizliklere ve serbest pazara yönelik olmasına bağlı olarak suistimale açık olduğuna dikkat çekti. Reyhan Oksay künse aşılanacak olanların henüz HPV ile karşılaşmamış olması tercih nedeni olmalı. • Aşı şu an 3 doz olarak önerilmekte olup 5 yıl süresince koruyucu etkisini sürdürür. • Aşı yapılanlarda şu ana kadar aşıya bağlı gelişmiş ciddi herhangi bir yan etki görülmedi. • Erkeklere yönelik bir aşı uygulaması yok. Sempozyumda "Dünya’da ve Türkiye’de Servikal Kanserin Durumu" başlığı altında bir sunum yapan Sağlık Bakanlığı kanserle Savaş Derneği’nden Prof. Dr. Murat Tuncer, ülkemizde rahim ağzı kanserinin dünya ortalamasında olduğu gibi 2.sırada yer almadığını meme, mide, deri, over ve kolon konserinden sonra geldiğine dikkat çekti. Sempozyumda söz alan konuşmacılar, aşı üzerindeki çalışmaların halen devam etmekte olduğuna dikkat çekerek, bazı konularda ihtiyatı elden bırakmamak gerektiğini ve bu bağlamda aşılanmış kız ve kadınların smear aldırmaya devam etmelerini, nasılsa aşı olduk diye hekim kontrolünden çıkmamalarını tavsiye ettiler. Konuşmacıların üzerinde durdukları bir diğer nokta da, aşının maliyetinin yüksek olması ve herkesin aşının ücretini kendisinin karşılaması gerektiği idi. Ancak uzmanlar bu maliyetlerin zaman içinde aşağı çekileceğini ve devletin bu sorumluluğu yüklenebileceğini ileri sürdüler. S on yıllarda serviks kanserine (rahim ağzı kanseri) cinsel yolla geçen genital siğillerin yol açtığı anlaşıldı. HPV (Human Papilloma Virus) denilen virüslerin neden olduğu bu siğiller, hem erkekte hem de kadında sağlık sorunları yaratıyor. Her bireyin bu enfeksiyon hakkında bilgi sahibi olması gerektiğini düşünen "Servikal Patolojiler ve Kolposkopi Derneği", İstanbul’da bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Derneğin Başkanı Prof. Dr. Kunter Yüce’ye göre bugün dünyada her yıl yaklaşık 500.000 kadın rahim ağzı kanserine yakalanıyor ve bunların 250.000 tanesi ne yazık ki kurtarılamıyor. Daha da kötüsü bu hastaların yüzde 80’inin gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor olması. Türkiye’de ise Sağlık Bakanlığı kayıtlarına göre 2002 yılında 708 rahim ağzı kanseri görülmüş. Bu yıl ise 1364 yeni vaka görüleceği ve bunların 726’sının öleceği hesaplanıyor. Görülme sıklığının ülkemizde 100.000 kadında 4.55 civarında seyretmekle birlikte genital siğil sayısının bunun kat kat üzerinde olduğunu belirtiyor. ğum uzmanları Op. Dr. Nurcan Armağan ve Op. Dr. Saniye Girit de bu aşının bu aşamada genital siğil hastalıklarında çok büyük yarar sağlayacağına inandıklarını belirttiler. Son yıllarda giderek artan genital siğil sıklığının bu aşı yardımıyla azalabileceğini söylediler. Kabak kadının başına patlıyor! Hacettepe Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Jinekolojik Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kunter Yüce HPV ve HPV aşısı ile ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı: HPV nedir ve nasıl bulaşır? Human papilloma virus (HPV) çok küçükçaplı, çok bulaşıcı ve çok dirençli bir virüstür.Tıpta DNA virüsü diye nitelendirilen cinsten bir virüstür, yani kabaca, bulaştığı hücrenin iç DNA yapısına girerek ana hücrede değişikliklere yol açabilmektedir (kanser etkisi dahil). Bugün bilinen 130 dan fazla tipi vardır, bu tiplerin hepsi insan vücudunun değişik yerlerinde yerleşme ve çoğalma eğilimindedir. Örneğin parmaklarda,veya ayak tabanında yerleşen, belki çoğu insanın geçirdiği siğilleri yapan da bu virüsün bir tipidir, ama bu tip vücudun başka bir yerinde yaşayamaz. Kadın üreme organlarında (genital organ) yaşayabilen ise 40 kadar tipi vardır. Bu 40 kadar tipin hepsi, kendi özelliklerine göre değişik hastalıklara sebep olurlar. Kimi sadece iyi huylu siğil denilen çıkıntılara sebep olur, kimi ise hastalığını kansere kadar götürebilir. HPV cinsel yolla bulaşan bir virüstür. Çok küçük bir virüs olduğu için olsa gerek, tam cinsel ilişki olmadan da, sürtünme yolu ile oluşan çok küçük deri çatlaklarından bile insan vücuduna girebilmektedir. HPV virüslü gebelerden doğum sırasında yeni doğan bebeğe de geçtiği gösterilmiştir, ama bunun oranı çok azdır. Bazılarının sandığı gibi havuzdan, banyo suyundan, havludan, tuvalet kâğıdından vs bulaşmaz. Bazen hiç cinsel deneyimi olmayan bakire kızlarda veya çocuklarda siğillerle karşılaşıyoruz, bunun izahı gerçekten zor. Nasıl belirti verir? Dış genital organlarda, NEDENLERİ Dr.Yüce bu kanserin oluşmasındaki en önemli risk faktörlerini şöyle sıraladı: • HPV enfeksiyonu geçirmek, • Sigara kullanımı, • Erken yaşta evlilik Human papilloma Virus ve cinsel yaşamın erken yaşta başlaması, • Partner sayısının çok olması, • Kötü hijyenik şartlar, • bağışıklık sisteminin zayıflaması Aşının piyasaya çıktığının öğrenilmesi herkeste büyük merak uyandırmakla birlikte, yanlış bilgilendirilmelerin olduğu ve bunun çok zararlı sonuçlar verebileceğine dikkat çeken Dr.Yüce şu bilgileri verdi. • Bu aşı HPV’ye karşı koruyucu bir aşı olup, tedavi edici bir özelliği yok. Bu nedenle kanser gelişenlerin aşıdan fayda görmesi mümkün değil. • Bu aşı HPV’nin 4 tipine karşı bağışıklık sağlar. HPV’nin 100’den fazla tipi var ve bu tiplerin hepsi kansere yol açmaz. Ancak bu aşının içerdiği 16 ve 18 tipi kanserden, 6 ve 11 tipi ise genital yolla oluşan siğillerden sorumlu. Şu anda ruhsat almış ve ruhsat bekleyen aşı da kansere yol açan tiplerin %70’ine karşı tam koruma sağlıyor. • ABD’de uygulamada önerilen yaş grubu 926 yaşlar arasındaki kız çocukları ve kadınlar.MümCBT 1044 / 8 23 Mart 2007 “KANSER AŞISI MI? Toplantıya katılanlardan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ergin Bengisu, ülkemizde böyle bir aşıya gerçekten ihtiyaç duyulup duyulmadığı yönündeki sorumuzu şöyle yanıtladı: "Bu aşı smear taramasının geliştirilmesi kadar önemli . Dünyada özellikle gelişmekte olan yoksul ülkelerde yüksek sıklıkta seyreden rahim ağzı kanserinin önlenmesinde çok önemli yararlar sağlayabilir. Ancak bizde, devlet, sağlık politikasının bir parçası olarak bu işe el atmadığı sürece belirgin bir yarar sağlamaz.. Şu anda aşının maliyeti çok yüksek. Zaman içinde HepatitB aşısındaki gibi aşı maliyetleri bir doların altına iner ise o zaman devlet bu aşıyı üstlenebilir. Ben bu aşının rahim ağzı kanseri aşısı olarak lanse edilmesini de doğru bulmuyorum. Vurucu ve çarpıcı olması Smear testinde için böyle söyleniyor. Bu, aynı kanser bulgusu zamanda HPV’nün yol açtığı sağlık sorunlarına karşı bir aşı. Zaman içinde yaygınlaşması bu açıdan yarar sağlayacak." Sempozyuma aşı hakkında bilgi edinmek amacıyla katılan Kadın Hastalıkları ve Do
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle