Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM TARİHİ Genç Cumhuriyet biliminin yüz akı: Veterinerlik Cumhuriyetin ilk on yılındaki büyük hayvan sağlığı mücadelesi, yaklaşık 350 kişiden oluşan fedakâr ve ehliyetli veteriner kadrosunun çalışmalarıyla başarıya ulaştırıldı. 1923’ten önce hayvancılık ıslahı alanında hemen hiçbir şey yapılmadı. Damızlık hayvan yetiştirme kurumlarının hepsi 1923’ten sonra kuruldu. Merinos koyunu tamamen Cumhuriyet dönemi ürünüdür. Suni tohumlama 1926 yılında başladı. Osman Bahadır katkısının yıllık 1520 milyon lira değerinde olduğunu söylemektedir ki, bu o günün ölçüleri içinde son derecede yüksek bir meblağdır. Veteriner Süreyya Tahsin (Aygün) Bey de sığır vebasına ve şarbona karşı iki aşı geliştirmeyi başarmıştır. Alman bilimci Dr. Ostertag, Süreyya Tahsin Aygün ile ilgili olarak şunları söylemiştir; "Süreyya Aygün bilim tarihinde pek ender olmak üzere iki büyük keşfe muvaffak olmuştur. Birincisi sığır vebası savaşında uygulanan ve uzun zaman dayanabilen koruyucu aşıyı hazırlamış olması, ikincisi de şarbona karşı tehlikesiz ve etkili ve tüm hayvan türlerine uygulanabilen aşı metodunu bulmuş olmasıdır." Genç Cumhuriyetin veterinerleri, hastalıklarla savaş sırasında sadece tıbbi problemlerle uğraşmamışlar, halkın önyargıları, batıl inançları ve kendilerine karşı direnmeleriyle de savaşmışlardır. Halkın hastalıklı hayvanlarını gizlemesinin çeşitli nedenleri vardı. Öncelikle hayvanlarının itlaf edilecek olmasından korkuyorlardı. Karantina altına alınmaları bile onlar için bir yıkım demekti. Çünkü karantina uygulaması, yaylaya çıkılmasını önlüyordu. Ayrıca hastalık sebebiyle ilgili olarak hurafe niteliğindeki inanışlar da hastalıklı hayvan sahiplerinin veterinere olumlu yaklaşmasını ve yardımcı olmasını önlüyordu. İşte az sayıdaki veterinerler, yardımcılarıyla birlikte bu tutumların üstesinden gelmek için de büyük bir fedakârlık gösterdiler. Son dereceSüreyya Aygün de akılcı ve bilimsel bir planlama ve kahramanca diyebileceğimiz görkemli bir mücadelenin sonucunda, ülkemiz için büyük bir afet niteliğindeki sığır vebası 1932 yılında kesinlikle ortadan kaldırıldı. Alman bilimci Dr. Gerlach 1932 yılında Viyana radyosunda yaptığı bir konuşmada şunları söylemiştir: "Türkiye Cumhuriyeti’nin medeniyet dünyasına yaptığı en büyük hizmet sığır vebasını imha etmiş olmasıdır. Bunu şükranla anar ve bu millete minnetlerimizi sunarız." Veteriner hekimliği alanında erken cumhuriyet döneminde iki veterinerlik dergisi birden yayınlanıyordu. Baytari Mecmua ve Askeri Tıbbı Baytari Mecmuası. Baytari Mecmua’da toplam 669, Askeri Tıbbı Baytari Mecmuası’nda ise toplam 1891 bilimsel makale yayınlanmıştır. (Toplam 2560 makale). Yurtdışında görev yapan ilk Türk bilim insanı da bir veterinerdir. Askeri veteriner doktor İlyas Bey, 1926 yılında Estonya’da Dorpat Üniversitesi’nde çalışmaya başlamıştır. Veteriner hekimlik, genç Cumhuriyet biliminin yüz akıdır. CBT 1043 / 11 16 Mart 2007 Kaynaklar; 1 Dinçer, Ferruh; "Türkiye Cumhuriyeti’nin 75 Yılında Veteriner Hekimliğinin Bilimsel Bilançosu", Türkiye Cumhuriyeti’nin 75. Yılında Bilim (Bilanço 19231998) Ulusal Toplantısı, I. Kitap, I. Cilt, Ankara, Eylül 1999. 2 Erk, Nihal Akkerman, Naki Cevat; Türkiye’de Sığır Vebası Salgınları ve Eradikasyonu Tarihi, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Yayınları: 242, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1969. 3 Erk, Nihal; Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk 50 Yılında (19231973) Veteriner Hekimlik Öğretiminin Gösterdiği Gelişmeler, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1973. 4Ulaş, Hanefi; Pendik Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü: 56. Yıl (19141970), İstanbul, 1970. 5 18 Nisan 1925, 20 Mart 1925 ve 13 Nisan 1926 tarihli Cumhuriyet gazeteleri. 1 tüsü açıldı. Cumhuriyet döneminde bu enstitüde 920’li yıllarda ülkemizdeki hayvan varlığı, sosüretilen sığır vebası serumunun yeterli olmaması yal ve ekonomik hayatımızın en önemli dayanaüzerine Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde de yeni seğını oluşturuyordu. Sadece beslenme ve giyim rum üretme merkezleri kuruldu. olanakları yaratmaları bakımından değil, fakat aynı Osmanlı Devleti döneminde 1893’te ilk yönetzamanda ulaşımda ve tarımda bir güç olarak kullamelik olan Zabıtai Hayvaniyye Talimatnamesi ve nılmaları ve ihraç edilerek geçim aracı olmaları ne1913’de de ilk kanun olan Geçici Zabıtai Sıhhiyei deniyle de genel hayatın başlıca dayanağı ve bu yüzHayvaniyye Kanunu çıkartılmıştı. Ancak bunlar den de halkın en önemli servet kaynağıydı. hem ülke gerçeklerine uymuyor, hem de hayvan haBu denli büyük ve temel önemine rağmen Cumreketlerini kontrol etmeye yönelik maddeler içermihuriyet’in başlangıcındaki hayvan varlığımız çok büyordu. yük ölçekli bulaşıcı hastalıkların pençesinde kıvra1928 yılında çıkarılan Hayvanların Sağlık Zabınıyordu. Özellikle sığır vebası, büyükbaş hayvan vartası Kanunu, ülkenin tüm ihtiyaçlarına karşılık gelığını tehdit eden en büyük afet durumundaydı. Dalen gerçek anlamda bir kanundu. Bu kanun veteriha savaş sırasında ülkeyi sarmış bulunerlerin hastalıkla mücadelesinin başanan bu korkunç salgının yarattığı korrıya ulaşmasında büyük bir rol oynamışAlman bilimci Dr. tır. ku ve endişeyi, İsmet (İnönü) Paşa’nın Garp Cephesi Kumandanı olaGerlach 1932 yılın1923’ten önce hayvancılık ıslahı rak 17 Aralık 1921 tarihinde Bakanlar alanında hemen hiçbir şey yapılmış deda Viyana radyoKurulu’na çekmiş olduğu şu telgraf ğildir. Damızlık hayvan yetiştirme kusunda yaptığı bir metninde çok açık olarak görebiliyorumlarının hepsi 1923’ten sonra oluştukonuşmada şunları rulmuştur. Karacabey Harası 1924’te, ruz. "Yaptığım incelemelere göre sığır söyledi: "Türkiye Sultansuyu Harası 1929’da, Çifteler vebası salgını Sivas’tan gelmiş ve orCumhuriyeti’nin Harası 1934’te kuruldu. Çukurova Haduyu tehlikeli bir surette istila eylemedeniyet dünyası rası Osmanlı Devleti döneminde ordumiştir. Milli Savunma’nın köylerde ne nun at ihtiyacını karşılamak için na yaptığı en büyük 1896’da kurulmuş bir çiftlikti. 1929’dan gibi tedbirler aldığını bilemiyorum. Ancak Sivas’tan itibaren bu salgının hizmet sığır vebası itibaren yüksek verimli at, sığır ve kogetirilip orduya bulaşmasına engel olnı imha etmiş ol yun yetiştiriciliği yapılan bir hara halimak Garp Cephesi’nin değil, İktisat masıdır. Bunu şük ne getirildi. 1934’te Konya Harası kuVekaleti’nin vazifesidir. İlgililerin varanla anar ve bu ruldu. Merinos koyunu tamamen Cumzifesini yapmadığından şikâyetçiyim. huriyet dönemi ürünüdür. Hayvan ırkmillete minnetleri larının ıslahında en önemli araç olan Şikayetimi ve alınması gerekli tedbirleri Bakanlar Kurulu’nda görüşmenizi mizi sunarız." suni tohumlama ülkemizde ilk defa rica ederim. Orduyu sarmış afetin ne 1926 yılında başlamıştır. sonuçlar vereceğini tayin etme kudreti insanlık dahilinde değildir." AYGÜN’ÜN İKİ BÜYÜK KEŞFİ 19221930 yıllarında ülkemizde 5774 köyde sığır 1918’de ülke hizmetinde 176 veteriner bulunuvebası hastalığı görülmüştür. Ancak bu köylerin üçyordu. Bu veterinerlerin bir kısmı kurtuluş savaşında te birinden fazlası hastalığı hükümetten gizlemiştir. yitirildi. Bu nedenle savaştan sonra aktif durumdaki Türkiye’de 19241930 yılları arasında sığır vebasının veteriner sayısı daha da azalmıştı. 19231933 arasıngizlenme oranı %38’dir. Gizleme oranının yükseklida Baytar Yüksek Mektebi’nden 231 öğrenci mezun ği, salgın düzeyinin ve sonuçlarının daha da yüksek oldu. İşte Cumhuriyet’in ilk on yılındaki büyük hayve yıkıcı olmasına yol açmıştır. van sağlığı mücadelesi, yaklaşık 350 kişiden oluşan Cumhuriyet’in ilanından sonra bir yandan vetebu fedakar ve ehliyetli veteriner kadrosunun çalışriner hekim yetiştirilmesine önem verilerek Baytar malarıyla yürütüldü ve başarıya ulaştırıldı. Yüksek Mektebi, Batı okulları düzeyinde bir duruma On yıl süren mücadelede bir milyondan fazla sıgetirilmiş, diğer yandan da ciddi bir planlama ve ğırın hastalandığı saptanmış, bunların 100 bin kadamevcut veterinerlerin fedakârca çalışmalarıyla hayrı ölmüş ya da öldürülmüş, 900 bin sığıra da serum van hastalıklarına karşı mücadele başlatılmıştır. verilerek kurtarılmıştır. Ayrıca kelebek hastalığı denilen ve küçükbaş hayvanlarda görülen çok yaygın HAYVANCILIĞIN ISLAHI bir hastalık da , baytar Mehmet Halit Bey’in geliştir1901’de İstanbul’da kurulmuş olan Bakteriyolojidiği bir serum sayesinde önlenmiştir. Yüzbinlerce hanei Baytariye’de sığır vebası serumu elde ediliyorhayvanın ölümüne yol açan bu hastalık, bu serum du. Bakteriyolojihane daha sonra araştırma ve aşı, sayesinde 24 saat içinde iyileştirilmeye başlanmıştır. serum ve biyolojik madde üretmek amacıyla 1914’te Yunus Nadi Bey, Cumhuriyet gazetesinde yazdığı bir Pendik’e nakledildi ve burada Pendik Seroloji Enstiyazıda Mehmet Halit Bey’in bu keşfinin ekonomiye