Katalog

GÜNDEM Hüsamettin Cindoruk ve Bilim "Manevi Mirasım Akıl ve Bilimdir!" "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1044 23 Mart 2007 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Güray Öz GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No:2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.343 72 74 Faks: 0212. 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Tel: (0212) 251 98 74/ 343 72 74 Yerel Süreli Yayın BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna İstanbul Pazartesi günü Türkiye Bilimler Akademisi İstanbul Ofisinde, eski Meclis Başkanı hukukçu Hüsamettin Cindoruk’tan Bilim ve Politika üzerine konferans dinledik. Böylece geçmiş Meclis’te bilim dostu, bilimin ülke ekonomisi için önemini kavramış bir politikacının varlığını da öğrenmiş olduk! Cindoruk, bir kaç önemli noktaya değindi. En önemlisi, ekonominin ve piyasanın, ihtiyacı olan bilimi ve teknolojiyi hep dışarıdan satın almak durumunda kaldığını; Türkiye ekonomisi bilim ve teknoloji üretemediği için, her geçen gün dışarıya daha çok bağımlı hale geldiğini; ekonominin büyümesiyle birlikte açıkların da büyüdüğünü; ekonominin yıllardır bugün 200 milyar dolara ulaşan büyük borçlarla ancak yönetilebildiğini, bu durumun da Osmanlı’nın Düyunu Umumiye’sini anımsattığını vurguladı... Daha doğrusu tehlikeye dikkat çekti! Buraya kadar bu söylediklerinde yeni bir yön yok. Bilim dünyasında sürekli tartışılan bakış açısı. Fakat bunu Cindoruk gibi bir politikacının görmesi önemli. Bilim ve teknolojide stratejik bir plan ve programın geliştirilmesinin şart olduğu görüşünü dile getiren Cindoruk ile ortak düşünceler paylaşıyoruz. *** Cindoruk: Meclis’te bir bilim ve Hüsamettin Cindoruk, Meclis Başkanlığı döneminde iki olayı gerçekleştirmeye çalışmış. İlki Meclis’te bir bilim ve teknoloji komisyonu kurma ve teknoloji komisyonu kurulması, ikincisi de Bilim ve TeknoloBilim ve Teknoloji Şurası toplaji Şurasının toplanması. ma girişimi engellendi. Bir strateAncak bütün çabalarına rağmen, ikisi de gerçekleşejik bilim programı şart, siyasiler memiş. Komisyon kuruluşunu, acaba, hem Boğaziçinin eski anlı şanlı profesörü hem eski başbakan ve Parti Başkanı bunu da ancak Anayasa hükmü Tansu Çiller engellemiş olabilir mi?! olduğunda gerçekleştirebilir! Bir Meclis düşünün ki, ülkemiz, ekonomi ve geleceğimiz için böyle iki önemli girişime destek verecek minicik bir bilinç kıpırtısı gösteremiyor! Meclis’teki bu siyasi vurdumduymazlık; Siyasi görüş, fikir ve bilinç yeknesaklığı ile ülkemizin bilim ve teknoloji düzeyi ve ekonominin dışa bağımlı yapısı arasında ilişkiler apaçık ortada! Nitekim Cindoruk’un işaret ettiği bir bilim ve teknoloji bakanlığının kurulamaması da, siyasi partilerin bilime bakışı ile yakından ilgili bir konu. Cindoruk, politika ve devlet kurumlarına ve aynı zamanda yargıya emredici olması bakımından, bilim ve teknoloji stratejik planlama görüşünün Anayasa maddesine dönüşmesinden yana. Zaten öteden beri yeni bir Anayasa isteğini biliyoruz. Ancak böyle bir amir hükümle, konunun halledilebileceğini savunuyor. Oysa, bilim ve teknolojide stratejik planlama yapmak ve bunu partilerüstü, bir ülke ve devlet politikası olarak yürürlüğe koymak için Anayasal zorlama hiç de gerekmiyor! Sadece siyasi bir bilinç gerekiyor! Nitekim, AB ülkeleri, hatta AB; ve Çin ve Kore dahil Uzakdoğu ülkeleri, ekonomik atılımları için bilim ve teknoloji stratejik planlarını uygulamaya koyuyorlar. Çünkü, gelişmiş ekonomilerin hemen hepsi, bilimsel ve teknolojik temelde tamamen yeniden yapılanıyor. Cindoruk siyasetin bu konuya ilgisinden o kadar umudunu kesmiş ki, Anayasal zorlamaya bel bağlıyor! Tabii, Anayasa’nın yenilenmesi ülkemizde deveye hendek atlatmak kadar zor olacağı için de, umut Kaf Dağı’nın ardında demek! Konunun esas sahibi olması gereken mesela TÜBİTAK’ı yönetenler de, Vizyon23 stratejik belgesini çöpe attıkları gibi, yıllardır aynı kulvarda, büyük çoğunluğu "bilim adamı yetiştirme" amaçlı projeleri destekleyerek, Türkiye’yi kırda gezdiriyorlar! Oysa, stratejik alanlarda büyük projeler oluşturmaları ve bu projeler içinde bilim insanlarının çalıştırılmasına yönelmeleri gerekirken!... *** Ülkenin öncelikli olarak bir stratejik programa ihtiyacı var ve Cindoruk ve benzer siyasetçilerin oluşturacağı bir "bilimsiyaset" grubu, bu konuda bir siyasal bilinç uyanmasına büyük yardımcı olabilir. Konunun önemini kavrayan siyasetçiler, durmamalı! Gelecek cuma yeniden buluşmak dileğiyle... [email protected] TÜBA ve kadın Bilimciler CBT 1044/3 23 Mart 2007 www.cumhuriyet.com.tr Türkiye Bilimler Akademisi, dergimizde yayımlanan Nilgün Okay’ın kadın bilimcilerle ilgili makalesine bir açıklama gönderdi. "Cumhuriyet Bilim ve Teknik ekindeki yazınız (09.03.2007) Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanlığı tarafından incelenmiştir. TÜBA'daki kadın üye sayısı son üye seçimleri itibarıyla % 13 'tür. Geçmişte % 16 idi. Bu oranlar da az gözükebilir ancak dünya akademilerinde kadın üye oranı % 3 cıvarındadır ve TÜBA'nın kadın üye oranı Avrupa için bile çok yüksektir. Ayrıca TÜBA GEBİP ödüllerinde kadın araştırmacıların oranı %27'dir."