20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DENİZ BİYOLOJİSİ Marmara’daki “salya”, karışık alg patlaması! Marmara Denizi'nde, kaldırabileceği yükün üzerine çıkmış olan kirlilik olgusu, tür çeşitliliğinin hızla azalmasına ve dolayısı ile de mevcut türlerin fert adetlerinde patlamalar şeklinde ifade edilebilecek anormalliklere yol açıyor: Denizde görülen Salya'nın temel nedeni bu! Levent Artüz’ün raporundan özet... * Başlarda birikim alanlarındaki örneklemelerde mukus içersinde hapsolmuş çok sayıda zooplanktere rastlanmışken, 15 Eylül 2007 tarihi ve sonrasında yapılan örneklemelerde hiç bir zooplanktere rastlanmadı. * Söz konusu olgu, ağırlıkla termoklin üzerindeki su kütlesinde (025m.) etkili olduğu, ancak özellikle Marmara Denizi'nin batı kesimi ile, Birikim alanlarında yığışmış yapıdan örnek (12.10. 2007 Burgazada) Kapıdağ Yarımadasının rinlikler arasında 49.3% kadar ulaştı. kuzey kesiminde çökerek tüm su kütlesini etkilediği Söz konusu canlıların suda erimiş oksijen yetersizgözlendi. liği ve yoğunluk sebebi ile ölmeleri, canlıların parça* Birikim alanlarından alınan örneklerde yapılan lanarak sümüksü bir yapının oluşmasına sebep oldu. oşinografik ölçümlerde; Alg patlaması sırasında karakBu olgunun olası sonuçları konusunda da şu görüşlere teristik olarak Düşük pH ve DO değerleri gözlendi. yer verildi: 09.09.2007 11.10.2007 tarihleri arasında Mar1) Tüm su kütlesinde suda erimiş oksijen değerlemara Denizi'nde meydana gelen booming'in mikro ölrinin kritik seviyenin altına düşmesi. çekte bir simülasyonu şu şeklinde gerçekleştirildi: 2) İçerdikleri biotoksin (biyolojik zehir) dolayısı * Oluşumda gözlenen yoğun Mukus yapısı, tümü ile diğer denizel canlılarda kütlesel ölüm vakaları oluşile R. calcaravis in parçalanma sürecinde, büyük bir ma olasılığı, ihtimalle de hücre çeperinin parçalanarak hücre içi sı3) İritasyon ve diğer uyaranlar dolayısı ile kimi pevının ortama karışması sonucunda oluştu. 250cc. Kalajik türlerin olağandışı yer değiştirmeleri (su ürünleri vanozlara konulan, yoğun R. calcaravis içeren planküretimini etkiler), ton örneklerinde, kapağı kapalı olarak 24 saat bekle4) Yoğun mukus yapısı dolayısı ile diğer balık yume sonucunda şişe muhteviyatının viskozitesinin bemurta, larva ve besin olarak değerlendirilen türlere dilirgin bir biçimde arttığı ve tekdüze bir kütle oluşturrekt letal etkisi, duğu gözlendi. 5) Besin zinciri yolu ile insana kadar uzanan bir * Şişedeki viskoz muhteviyatın çalkalanmasını taçizgide sağlık problemleri, kip eden 10 dak. sonunda çalkalanan sıvının durağan6) Av araçlarına verdiği zarar dolayısı ile göreceli laştığı ve su yüzeyinde mukus maddesinin içine hapsu ürünleri istihsal düşüşü.. settiği kabarcıklar sayesinde yüzen bir tabakalaşmanın olduğu gözlendi. ÖNLEM ALINMALI azırlanan raporda şu görüşlere yer verildi: “Marmara Denizi genelinde araştırılan 20 adet istasyonun hepsinde söz konusu olguya rastlandı. Marmara Denizi genelinde özellikle deniz trafiğinin yoğun olduğu kesimlerde yüzeye yakın olarak oluşan blooming'in (patlama) gemilerin dümen suları yardımı ile oluşan karışımda mikroskobik Hidrobiyolog M. Levent Arhava kabarcıklarını vistüz, Sevinç Erdal İnönü koz yapı sayesinde hapVakfı desteğiyle yaptığı settikleri ve bunun sonucunda da, dümen suaraştırmalar sonucu, yu boyunca su yüzeyinde 09.09.2007 11.10.2007 tarihiz yol şeklinde oluşumleri arasında Marmara Delara sebep oldukları gözlendi. nizi genelinde meydana ge“Söz konusu oluşumlen ve balıkçılar tarafından lar akıntılar ve veya rüz“salya”, basın tarafından da garlar ile sürüklenip, birleşerek daha büyük “deniz yüzeyinde görülen ve ada şekilli oluşumları beyaz sıvı tabaka” olarak oluşturdukları ve sürüknitelendirilen olgunun gerlenerek liman, balıkçı çekte karışık bir alg patlabarınağı ve/veya sahil şeritlerinde birikti. Niması olduğunu saptadıklarıhai birikme yerleri olan nı açıkladı. Olguyu yaratan liman, balıkçı barınağı alg türleri ise Rhizosolenia ve/veya sahil şeritlerine sürüklenme ve/veya bucalcaravis ve Dinophysis rada bulunmaları sıracaudata, Dinophysis tripos. sında temas ettikleri diğer yüzer her türlü madde ile karışarak, yeşilimsibeyaz renklerini kaybettiler ve keçemsi bir görünüme büründüler. H BİYOLOJİK KÜTLEDE DÜŞÜŞ İstasyonlarda ve bulguların desteklenmesi amaçlı olarak birikim alanlarından alınan örneklerde yapılan mikroskobik analizlerde, alglerde saptanan özellikler sıralandı ve blooming öncesi yapılan taramalarda elde edilen değerler baz alındığında, normal düzeylerde olan Zooplankton biyolojik kütlesinin, blooming ile birlikte hızlı bir şekilde düşüş gösterdiği belirtildi. * Blooming başlangıcı olarak kabul edilebilecek 9 Eylül 2007 tarihinden itibaren hızlı bir şekilde Zooplankton biomasında azalmalar gözlendi, 13 Eylül 2007 tarihinden sonra ise yapılan örneklemelerde neredeyse hiç zooplanktere rastlanmadı. SONUÇ CBT 1076 / 2 2 Kasım 2007 Marmara Denizi'nde, kaldırabileceği yükün üzerine çıkmış olan kirlilik olgusu, tür çeşitliliğinin hızla azalmasına ve dolayısı ile de mevcut türlerin fert adetlerinde patlamalar şeklinde ifade edilebilecek anormalliklere yol açmakta. Balıkçıların 'salya' ismini verdikleri ve balıkçılık ekonomisini sarsacak boyutlardaki bu oluşumun da sebebi budur. Bu oluşum kirliliğin direkt bir göstergesi olduğu kadar, sonuçları ile de kirliliği arttırıcı bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaptığımız ölçümlerde, Marmara Denizi genelinde söz konusu olgu, biyolojik kütle (biomass) ortalama değerleri Parçalanmış Rhizosolenia calceravis ve parçalanıp hücre içi sıvısını ortama bırakmış bireylerin 0.515m. deçeperleri. Bulanık yapı ışığın mukus ortamında kırılmasını göstermektedir. Uzunca bir süredir Marmara Denizi genelinde yaşanan, farklı türlere ait fertlerin sayısal anomalilerine (Noctiluca miliaris “kızıl suları”, Ceratium türlerine bağlı “yeşil su” olgusu, Cnidaria türlerindeki artışlar gibi anomalilere ek olarak ilk defa bu sene kamuoyunun da ilgisine çekecek boyutlarda Rhizosolenia calcaravis ve Dinophysis caudata, Dinophysis tripos türlerinde yaşandı. Bu yoğun sümüksü olgunun ancak bir karışım ile hava kabarcıklarını içine hapseden bölümünün su üzerinde gözlenebildiği, esas kütlenin tüm su kütlesine yayılmış olarak bulunduğu ve parçalanma ile birlikte çökerek çok daha derin katmanları da etkileyeceği düşünülecek olursa, durumun vahameti daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Bu tip anomaliler Marmara Denizi'nde, özellikle tür çeşitliliğine bağlı hassas dengenin kopmak üzere olduğunun ciddi birer göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle de Dinophysis türleri gibi biotoksin içeren canlılardaki artış ciddi sonuçlar doğurabilecek niteliktedir. Acil olarak kalıcı önlemlerin hayata geçirilmesi gerekiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle