22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİŞİM POLİTİK BİLİM Aykut Göker http://www.ınovasyon.org; hagoker@ttnet.net.tr Eğer, sanayide bir atılım yapacaksak, köklü bir dönüşüm yapacaksak; sanayimizi gelişmiş ekonomiler ve Asya'nın yükselen ekonomileri karşısında gerçekten ayakta tutmaya niyetliysek, konumuzla doğrudan ilgili diğer bütün alanlardaki strateji ve politikalarımızın da bu niyetimizi destekler yönde değişmesi gerekir. Kamuda Stratejik Bakış Açısı Son iki yazımda, TÜSİAD Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Ümit İzmen'in Sabancı ÜniversitesiTÜSİAD Rekabet Forumu'nun yayımladığı Rekabet Postası'nda (21 Ağustos 2007, sayı 11) yer alan makalesine dayanarak, artık sanayicilerimizin de bir sanayi stratejisi hazırlanmasını istediklerinden söz etmiştim. Bu son derece olumlu bir istekti. Ne var ki, hükumet edenler bu istek doğrultusunda bir sanayi stratejisi hazırlanması fikrini benimseyip başta sanayinin ve üniversitenin temsilcileri olmak üzere, ulusal inovasyon sisteminde kilit role sahip bütün kurumların temsilcilerini katarak bu stratejiyi hazırlayıp yürürlüğe koysalar bile, sanayimizin kilit noktalarındaki yabancı sermaye ortaklıkları nedeniyle uygulamada belli güçlüklerle karşılaşılabilirdi. Bu noktaya önemle parmak basma gereğini duymuştum. Burada üzerinde durulması gereken bir sorun daha var. Bilindiği gibi, ulusal ölçekte bir sanayi stratejisi hazırlamanın ve bu stratejiyi uygulayabilmenin olmazsa olmaz koşulu kamunun her iki süreçteki rolünü iyi oynayabilmesidir. Kamu, gerek stratejiyi hazırlama gerekse uygulama sürecinin aslî unsurudur ve başarı, kamunun geniş görüşlülüğüne, göstereceği kararlılığa ve öngörülen stratejik hedeflere ulaşmak için kamu eliyle yürürlüğe konacak politikalar arasındaki tutarlılığa bağlıdır. Zâten, kamunun, böylesi bir stratejinin belirlenmesi ve uygulanmasında bir gerekliliği, kaçınılmaz bir rolü olmasaydı, sanayicilerimizin, iş adamlarımızın örgütleri oturur, kendi aralarında bir strateji belirler ve sonra da onu uygularlardı. Kamunun gerekliliği nereden geliyor? Sanayi stratejisi ve bu strateji çerçevesinde uygulamaya konacak politikalar sadece sanayie özgü terimlerden oluşmaz. Bu strateji ve politikalar başka pek çok strateji ve politika ile iç içe yürür. Örneğin, ülkenin bilim, teknoloji ve inovasyon strateji ve politikalarını sanayi strateji ve politikalarından ayıramazsınız. Sanayide öngöreceğiniz herhangi bir atılım ya da açılımı destekleyecek bir bilim, teknoloji ve inovasyon politikanız yoksa ya da yürürlüğe koyamayacaksanız, hazırlayacağınız sanayi stratejisi su üzerine yazılmış yazıya benzer. Sanayinizde yeni bir açılım öngörmüşseniz yükseköğretim politika ve programlarınızda da mutlaka bu açılımı destekleyecek düzenlemeler yapmak zorundasınızdır. Sanayinizde nihayet ARGE'ye ve inovasyona doğru bir atılım yapmayı mı öngördünüz; eğer üniversiteleriniz, teknoloji yönetimi konusunda Türkiye'ye özgü koşulları da dikkate alarak o yeterlilikte eğitim veremiyorsa, işiniz var demektir. Sâde bu kadar mı? Hemen her gün gazetelerde okuyorsunuz; carî açığımız giderek artıyor ve bu açığın bu denli büyümesinin nedeni de dış ticaretteki açığımız. Geçenlerde Eylül sonu itibariyle 12 aylık ihracatta 100 milyar Dolar'ı geçtik diye bayram ettik. Çok güzel; ama aynı dönemde ithalâtımız da 156 milyar Dolar'ı geçti! Döviz ucuzladıkça sanayicimiz yerli imalât yerine ithal girdi kullanmaya yöneliyor; ithalât patlama yapıyor. İthal girdi kullanmaya yönelmek yurtiçinde sınaî üretim ve yatırımların azalması, dolayısıyla da istihdamın giderek gerilemesi demek. Peki, şimdi oturup bir sanayi stratejisi hazırladığımızı ve bu strateji ile bir yandan ihracatı artırırken öte yandan da ithalâtı azaltmayı ve yerli üretimi artırmayı öngördüğümüzü düşünelim. Ülkenin para politikalarına, ekonomi politikalarına dokunmadan bu nasıl mümkün olacak? Eğer, sanayide bir atılım yapacaksak, köklü bir dönüşüm yapacaksak; sanayimizi gelişmiş ekonomiler ve Asya'nın yükselen ekonomileri karşısında gerçekten ayakta tutmaya niyetliysek, konumuzla doğrudan ilgili diğer bütün alanlardaki strateji ve politikalarımızın da bu niyetimizi destekler yönde değişmesi gerekir. İşte kamunun sanayi stratejisindeki rolü de buradan geliyor. Peki, şimdi soralım; kamunun ardındaki siyasî güç, bugün bu rolü oynayabilir mi? Konuyu bu genişlikte kavrayacak bir stratejik bakış açısına sahip mi? Bilişimde “geri” ülkeler, devleri geçmeye başladı! Bilişim liderliğinde çıta yükseliyor. En son yayımlanan, Nisan 2007, EIU (Economist Intelligence Unit) edüzeyi sıralamasına göre, Asya'nın öncülük ettiği gelişen ülkeler, bilişim dünyasının geleneksel liderleri ile arayı kapatıyorlar. Devletin desteklediği ülkelerde bilişim öne fırlıyor... Türkiye ise desteksizlikten geri ülkeler arasında! Müfit Akyos, Endüstri Mühendisi, Teknoloji Yönetimi Danışmanı, mufita@ttnet.net.tr 2 000 yılında uygulamaya konulan EIU edüzeyi sıralamasında kullanılan model IBM Institute for Business Value ile birlikte geliştirildi. Sıralamada bir ülkenin eiş dünyası ve pazarın internet esaslı fırsatlara ne kadar uygun olduğu değerlendirilmektedir. Değerlendirmede kullanılan bütün ölçütler yalnızca pazarla ilgili değildir. Örneğin, Asya ülkelerinin gösterdiği etkileyici başarımın esas nedeni olan, “hükümetlerin ICT'nin uyarlanması ve özendirilmesindeki rolü” ilk kez bu yıl sıralamada kullanılan faktörler arasında 69 ülkenin bilişim ortamını yer aldı. Yeni teknolojilerin ve özellikle dadeğerlendiren edüzeyi sıraha karmaşık mobil telefon ve çevrimilamasında, geçen yıla göre çi (online) hizmetlerinin sürekli gelişsıralamada en düşük ve en mesi, yeni ülkelerin bilişim alanında sıçrayarak öne geçmelerini sağlıyor. yüksek olarak değerlendiriMobil cihazların ve uygulamalarının len ülkeler arasındaki fark gelişen kullanımları teknoloji “kaldırakapanıyor. Özellikle Asya'da cı” işlevi görmektedir. yer alan bazı ülkeler sıralaAtılımlar hükümet desteklerinin güçlü olduğu durumlarda özellikle bamada hızla öne çıkmakta. Bu şarılı olmakta. Bu durum Asya'nın yılki sıralamada dördüncü ve ICT alanında en gelişmiş iki ülkesi altıncı sırayı alan Honkong Honkong ve Singapur ile, alt sıralarda olsalar da bu yıl sırasıyla iki ve dört bave Singapur geçen yılki samak yukarı çıkan Letonya ve Roonuncu ve onüçüncü sıraya manya için geçerlidir. göre en hızlı ilerleme sağlaHonkong ve Singapur'un bilişim yan ülkeler. Güney Kore, başarı öyküsünde, bir kısmının teşviklerle desteklendiği ehizmetleri güçlü Tayvan ve Japonya da yükbir biçimde benimsemeleri ve desteksek puanlarla ve ilk yirmide lemeleri anahtar rol oynamakta. Sinyeraldı. gapur dünyanın ilk ulusal düzeyde genişbant ağı (SingaporeONE) ile övünüyor. 2006 yılında ülke ekonomisinin 2015 yılına kadar ICT endüstrilerince güçlendirilmesini amaçlayan “Intelligent Nation” programı yürürlüğe konuldu. Singapur, yabancı firmaların araştırma ve geliştirme faaliyetleri için de güvenli bir çekim noktası olma yolunda. Giderek daha fazla sayıda Hintli firmanın destek ofislerini bu küçük ülkeye taşımaları dikkate değer bir gelişme. Bunun tersi bir durum olarak, birçoğu Batı Avrupa ülkesi olmak üzere, daha düşük düzeyde hükümet desteği uygulayan geleneksel lider konumundaki ülkeler, sıralamada aşağılara kayıyor. En dikkat çekici düşüş, onikinci sıradan ondokuzunculuğa Tablo3 EIU edüzeyi bölge sıralaması, 2006 2007 (M.A) CBT 1074/6 19 Ekim 2007
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle