Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
NOBEL ÖDÜLLERİ TEKNOLOJİ=YAŞAM Edip Emil Öymen eoymen@bilgi.edu.tr 2007 Nobel Ekonomi Ödülü piyasa mekanizmalarının tasarımcılarına obel Jürisi bu üç bilim adamına ödülün, Mekanizma Tasarım Kuramı konusundaki çalışmalarından dolayı verildiğini söyledi. Ekonominin bir alt dalı olan Mekanizma Tasarım Kuramı, istenilen sonucun elde edilmesi için kaynakların en verimli şekilde nasıl kullanılması gerektiğini gösterir. Hurwicz'in öncülüğünde kurulan, daha sonra Maskin ve Myerson tarafından geliştirilen kuramı jüri şöyle değerlendiriyor: “Bu kuram ekonomistlerin etkili ticari mekanizmaları, düzenleme kurallarını ve oylama süreçlerini belirlemesine yardımcı olur.” Örneğin bu kuram ticaretten en fazla kârı elde etmek veya satıcının beklentisini en üst düzeye çıkartmak için hangi mekanizmaların kullanılması gerektiğini gösterir. SORU: Karbondan iz mi bırakıyoruz? YANIT: Hayır. Karbonda ayakizi... Karbon Atığınız Kaç Kilo? Medyamız, küresel ısınmayı nihayet öğrendi. Çağdaş uygar ülkelerde epeydir konuşuluyordu. Ama, bizdeki kuraklık falan olmasa, daha fark edeceğimiz yoktu. Zaten yöneticilerimiz, Kyoto'ya hayır dedikleri için “bu iş”in bizi değil, başkalarını ilgilendirdiğine emin. Oysa, “dışarda” küresel ısınma konusu dünya gündemine oturduğundan beri, herkesin ve her şeyin “karbondioksit üretim miktarı”nı ölçme merakı var. CO üretim hesabınızda ana girdi: Üretim/tüketim amacıyla yaptığınız bütün her işte açığa çıkan fosil yakıt kökenli zararlı gazlar... Bu işlerde sizin hiçbir kişisel payınız olmayabilir. Örneğin, uçağa/trene bindiniz. Oluşan zararlı gaz sizin eseriniz değil. Ama otomobil kullanıyorsanız, çevreye zarardan kişisel olarak sorumlusunuz. “Kaç kilo/ton karbondiosit üretiyorsunuz” sorusu bizde henüz bilinmiyor. Yakında burada da moda oluverir. Anglosakson ülkelerinde, kişisel CO üretimini “azaltarak” çevreye duyarlı olmaya çalışanlar çok. İngiltere'de Prens Charles, özel jet uçağının üreteceği CO miktarından “dolayı”, bu kış kayak yapmaya İsviçre'ye gitmedi. Eh, gitse bile, kayak yapacak kar bulamazdı belki ya, neyse... Tesco: Türkiye'de Ege Bölgesi'nde süpermarket işleten, İngiltere'nin en büyük süpermarket zinciri Tesco: Sattığı 70 bin çeşit ürünün her birinin üretimi sırasında ortaya ne kadar CO çıkarttığının hesabını halka açıklamaya hazırlanıyor. Bu iş için dünyaca anlaşılacak ve kabul edilecek bir ölçüm sistemi gerek. Şimdilik, Environmental Resources Management (Çevre Kaynakları Yönetimi) adlı bir özel kuruluşun hesabı kullanılıyor. İlk hesaplara göre Tesco'nun Şubat 2007 itibarıyla bütün grup CO üretimi 4.13 milyon ton... 2004 yılında bütün İngiltere'nin üretimi (atığı demek daha doğru) 659 milyon ton. Sadece gıda sanayinin atığı 111 milyon ton. Bu atığa, İngilizcede “Karbon Ayakizi” deniliyor. Timberland: Ünlü ayakkabı üreticisi Timberland da aşağı kalmadı. Bir adet ayakkabı üreteceğim diye kaç kilo CO yarattığının hesabını, ayakkabı kutularına yazmaya başladı. Tıpkı, gıda maddeleri ne kadar şeker, yağ, katkı maddesi içerir, bunu anlatan etiketler gibi. Timberland ayrıca, ayakkabıların içine “Siz ne tür bir ayakizi bırakıyorsunuz?” diye müşteriye soran etiketler koyuyor. Demek istiyor ki: Ey tüketici! Biz sorumluluk yüklenip çevreye verdiğimiz zararı açıkladık. Ya sende durum ne? Walkers: Karbon kervanına katılanlardan biri de Walkers bisküvi ve cips üreticisi. Sitesinde, her bir cips paketinin üretiminde ortaya ne kadar CO atık çıktığını gösteriyor. Ham madde (patates, ayçiçeği, baharat) + üretim + paketleme + dağıtım + atık paketleri toplama aşamasında üreyen CO miktarı (her pakette) 75 gram. Topluma bilgi: Bilgi toplumu, bilgi istiyor. Bu sadece ansiklopedik, eğitimsel bilgi değil. Böyle çevreyle doğrudan bağlantılı bilgi de. Öyle ki, bu tür toplumlarda uçakla seyahat yerine trenle seyahatin önemini ve gerekliliğini vurgulayan görüşlere “oradaki” medyada çok sık rastlanır oldu. Bunda elbette Avrupa'nın “demirağlarla örülü” hale gelmesi ve trenle seyahatin (bırakın zararlı atık gazları falan) daha ucuz, daha kolay, daha yalın hale de gelmesi ana faktör. Elbette.. N 2007 Nobel Ekonomi Ödülü, piyasalarda istenilen sonuca erişilmesinde, kısıtlı kaynakların en verimli şekilde paylaşımı konusundaki öncü çalışmalarından ötürü Amerikalı Leonid Hurwicz, Eric S.Maskin ve Roger B.Myerson arasında paylaştırıldı. Leonid Hurwicz: ABD vatandaşı. 1917 yılında Moscova'da doğdu. Minneapolis'teki Minnesota Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde öğretim görevlisi. www.econ.umn.edu/faculty/hurwicz EKONOMİK KURULUŞLARIN TASARIMI Adam Smith'in “Görünmeyen El”i, ideal koşullarda piyasalarda kısıtlı kaynakların en verimli şekilde paylaşımını sağlayan bir kavramdır. Ancak gerçek dünyada koşullar genellikle ideal değildir. Örneğin, rekabet hiçbir zaman tümüyle özgür olmaz, tüketiciler satın aldıkları ürün hakkında tam anlamıyla bilgilendirilmezler ve kişilerin beklentilerini karşılayan üretim ve tüketim toplumsal maliyet ve yarar üretir. Dahası, pek çok ekonomik işlem açık piyasalarda değil, bireyler veya çıkar grupları arasında, şirketlerin içinde gerçekleşir. Bu tür farklı kurumlar veya dağıtım mekanizmaları ne kadar başarılı olabilir? Belirli bir hedefe ulaşmak için optimum mekanizma nasıl olmalıdır? Hükümetlerin piyasalara bir düzenleme getirmesi gerekiyorsa, bu düzenleme en iyi şekilde nasıl tasarlanmalıdır? Bu soruları yanıtlamak zordur. Çünkü bireysel tercihler önceliklidir ve halihazırdaki üretim teknolojileri çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan aktörlerin elindedir. Bu aktörler sahip oldukları bilgileri kendi çıkarları doğrultusunda kullanmayı tercih ederler. Hurwicz, Maskin ve Myerson bu gibi durumlarda optimal paylaşım mekanizmalarının özelliklerini ortaya çıkartan bir kuram oluşturdu. Bu kuram, piyasaların iyi çalıştığı koşulları, kötü koşullardan ayırt etmemize yarar. Bugün mekanizma tasarım kuramı ekonominin ve siyaset biliminin pek çok dalında çok önemli bir rol oynar. Eric S. Maskin: ABD vatandaşı. 1950 yılında New York City'de doğdu. Princeton Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi'nde öğretim görevlisi www.sss.ias.edu/community/maskin.php http://home.uchicago.edu/~rmyerson1 CBT 1074/15 Roger B. Myerson: ABD vatandaşı. 1951 Boston doğumlu. Chicago Üniversitesi Ekonomi Fakültesi'nde öğretim görevlisi. 19 Ekim 2007