24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

UZAY ARAŞTIRMALARI Ay’a bu kez kalmak üzere gidiyoruz! NASA'nın milyar dolarlık projesi Constellation'ın ana hedefi güvenilir bir uzay ulaşım sistemi kurmak. Ve bu sistemin en önemli parçası Orion aracı. Öncelikle insanları aya götürüp, geri getirmek üzere tasarlanan araç, aynı zamanda Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) sevkıyat yapacak. Zaman içinde Mars'ta yaşam alanlarının kurulmasında kullanılacak. Mürettebat modülü Kenetleme adaptörü AYA YOLCULUĞUNUN AŞAMALARI NASA'nın Constellation programı fırlatma füzeleri, uzay aracı ve destek modüllerinden oluşuyor. Bunların hepsinin hedefi 2020 yılında insanoğlunu aya taşımak. Planlara göre astronotlar ay yüzeyinde dört günden altı aya kadar kalabilecekler. 6) Mürettebat ay aracına geçer ve ay yüzeyine iner. Bu sırada içinde insan kalmayan Orion ay yörüngesinde döner durur. Astronotlar yüzeyde keşif yaparlar. İniş modülü Çıkış modülü İ nsanlar yarım yüzyıldır aya gitmiyor, gidemiyor. Dünyaya en yakın gezegen olan ayın hâlâ gizemini koruması, NASA'nın Constellation projesini başlatmasının en önemli nedeni. Proje 2006 yılının ortalarında başladı. O tarihten bu yana, NASA'daki bilim adamları ve mühendisler Orion'un yapımına destek olan Lockheed Martin'nin çalışanlarıyla birlikte roket fırlatıcıları, mürettebat/hizmet modülleri, iniş takımları üzerinde çalışıyor. Böylece uzay mekiği 2010 yılında emekliye ayrıldığı zaman, yerine geçecek sağlam ve güvenilir bir uzay aracı hazır hale gelmiş olacak. şıyabilmesi ve daha büyük bir hacme sahip olması. Orion'da 4 kişi 20 metre küp hacmindeki basınçlı odada yolculuk yaparken, Apollo'da 3 astronot ekipmanlar da dahil 10 metre küplük alana sıkışmak zorunda kalmışlardı. Yan kapak Yükseklik kontrol motorları 5) Dört gün sonra Orion aya ulaştığı zaman ay aracının motoru uzay aracının durmasını sağlar ve uzay aracı ayın yörüngesine girer. APOLLO İLE ORİON'UN FARKI Yeni yapı tasarımları, elektronik/bilgisayar/haberleşme teknolojilerinden yararlanan proje tasarımcıları, koşullara uyum yeteneği açısından Apollo'dan çok daha üstün bir makine yapmaya çabalıyorlar. Örneğin, Orion, başka bir hava taşıtına otomatik olarak kenetlenebilecek ve ay yörüngesinde, içinde kimse olmasa da 6 ay boyunca dönüp durabilecek. Mühendisler ayrıca güvenlik önlemlerini de arttırmayı planlıyorlar. Fırlatma anında, acil bir durum oluşması durumunda güçlü bir kaçış roketi mürettebatı güvenli bir şekilde dışarı çıkartacak. Uzay mekiğinde bu özelliğin bulunmamasının bedelini bazı talihsiz astronotlar ödedi. 4) EDS'in tahrik gücünün yardımı ile uzay aracı aya doğru yola çıkar. Bu aşamada mürettebat EDS'i uzay boşluğuna bırakır. 7) Ay aracının yükselme modülü mürettebatı yörüngeye geri taşır ve Orion ile kenetlenir. Astronotlar mürettebat modülüne geçerler ve yükselme modülünü uzaya bırakırlar. İtici tank Su tankı Isı kalkanları 8) Servis modülünün motoru Orion'u Dünya'ya geri götürür. APOLLO PROGRAMININ İZİNDE NASA, maliyetleri ve üretimle ilgili tehlikeleri minimum düzeyde tutabilmek için Constellation programında, Apollo programından elde edilen denenmiş ve güvenilir teknik ilkeler ve knowhow'a başvuruyor. Apollo programını yaşama geçiren mühendislik bilgileri sayesinde 1960'lı yılların sonlarına doğru ve 1970'li yılların başında insan aya basmıştı. Eski bilgilerin yanısıra NASA mühendisleri, son teknolojiden yararlanarak pek çok sistemi ve parçayı yeniden tasarlıyor. Orion, Apollo uzay gemisinin genel işlevselliğinden de yararlanarak tasarlanıyor. Örneğin mürettebat kapsülü Apollo ile şekil bakımından benzeşiyor; ancak bu benzerlik yalnızca yüzeysel. Orion'un en belirgin farkı Apollo'dan daha fazla sayıda mürettebat ta Ay aracı 9) Dört gün sonra astronotlar servis modülünü de atarlar. Isı kalkanlarıyla korunan mürettebat modülü atmosfere girer. Mürettebat keşif aracı Ay aracı Dünya'nın yerçekiminden ayıran tahrik modülü CONSTELLATİON AYA NASIL GİDECEK? NASIL DÖNECEK? Orion mürettebatı uzaya çıkmadan önce Constellation programında yer alan tüm araçları tek tek inceleyelim. Önce yerde ne olup bittiğine bakalım. Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'nde bulunan iki kısımlı Ares V kargo fırlatma aracı, mürettebat taşımaz. Beş adet roket motoruna sahip olan Ares V, uzay mekiğinin eski tankından 10) Paraşütler mürettebat modülünün inişini yavaşlatırlar. Şişirilebilir hava yastıklarıyla desteklenen uzay aracı ABD'nin batı kısımlarında karaya iner. Uzay araştırmalarının geleceği Yarım yüzyıl önce Sputnik uydusunu uzaya fırlatan Sovyetler Birliği, Uzay Çağı olarak bilinen yeni bir dönemin başlamasına ön ayak oldu. Astronomlar şimdi gelecekte uzay çalışmalarının nasıl bir yol izleyeceğini tartışıyor. Ay’dan kalkışı sağlayan motor İtici tank 3) Orion EDS ve ay aracı ile buluşur. İniş için 4 motor yararlanarak üretilmiş. Araç, katı yakıt taşıyan iki adet yardımcı roketten destek alır. Bu yardımcı roketler, böceğe benzeyen ay iniş aracını ve “Earth departure stageEDS” adı verilen tahrik modülünü uzaya göndermek için Ares V'in ihtiyaç duyduğu ilave gücü sağlar. Yardımcı roketler Ares V havalandıktan sonra bağlantılarından kurtularak denize düşer. Bu aşamadan sonra Ares V, koruyucu kargo kılıfından kurtulur ve ortaya ay iniş modülü ile EDS olarak tanımlanan tahrik modülü çıkar. 300 kilometre yükseklikte dönmeye başlayan bu iki modül “Orion ile Randevu”ya hazırdır. Bu arada mürettebat kapsülü ve servis modülü, NASA'nin iki kısımlı Ares 1 mürettebat fırlatma aracının üzerinde yerini alır. Ares V'den daha ince bir gövdeye sahip olan Ares 1, yardımcı roketten destek alır. Bir adaptör, Orion aracı ile Ares 1 arasında arayüz vazifesi görür. Challenger'ın başına gelen felaketin ortaya çıkarttığı gibi uzay mekiğinin fırlatma ve ilk hızlanma evrelerinde önemli bir teknik sorun ile karşı karşıya kalındığında mürettebatın kurtulma şansının hemen hemen hiç olmadığı görüldü. Dolayısıyla Orion'in fırlatmaatma sistemi (LASLaunchabort system), mürettebat modülünü çok kısa bir süre içinde büyük bir kuvvet ile ayırabiliyor. Yeni teknik donanım sayesinde mürettebat 1.000'de 999 gibi yüksek bir güvenlik payı ile yere indirilebiliyor. Fırlatma sırasında Orion'un “cam kokpit”inde pilot ve kumandadaki diğer askronotlar yerlerini alır. Boeing 787 Dreamliner gibi son derece gelişmiş uçaklardan esinlenerek geliştirilmiş cam kokpit, 2) Kısa bir süre sonra Ares I, dört astronot, Orion mürettebat keşif aracı ve servis modülü ile birlikte havalanır ve alçak Dünya yörüngesine girer. A CBT 1074/12 19 Ekim 2007 CBT 1074/13 19 Ekim 2007 ralık 1957 tarihinde Sovyetler Birliği uzaya Sputnik uydusunu fırlattı. Bu olay pek çoklarına göre yeni bir çağın başlangıç noktası. Fütüristler uzayın keşfinin insan yaşamında köklü değişimler yaratacağını ileri sürerken, pragmatistler daha fırsatçı bir yaklaşımla, haberleşme ve meteoroloji uydularının sağlayacağı yararların peşine düştüler. Uzay programının evrimi her aşamasında yeni heyecanlar yaratıyor. 10 yıl içinde bu çalışmalar bugünkünden çok farklı bir noktaya gelebilecek. Her türlü eksikliğine karşın bugüne dek yapılmış en gelişmiş makine olma özelliğini taşıyan uzay mekiği, 10 yıl içinde tarihe karışacak. NASA şimdi Constellation (Takımyıldız) projesi üzerinde çalışıyor. Bu sistem, Apollo roketlerinin ve kapsüllerinin çok gelişmiş bir versiyonu olarak karşımıza çıkıyor. Mekik, iddiası olmayan amaçlara (yörüngeye düzenli olarak sevkıyat yapmak gibi) hizmet eden iddialı bir araç iken, Constellation iddialı amaçları olan (Ay'da üs kurmak, bir asteroiti ziyaret etmek, Mars'ta insanlar için yerleşim alanları kurmak gibi) iddiasız bir araçtır. NASA yöneticilerinden Michael Griffin, sürdürülebilir bir bütçe dahilinde, yavaş fakat kararlı adımlarla hedeflerine doğru yol aldıklarını belirtiyor. Pek çok uzmana göre bu yaklaşım 30 yıl önce benimsenmiş olsaydı şimdi çok daha iyi bir yerde olabilirdik. Gezegenlere robot gönderme projeleri, geleceği şekillendirme potansiyeli taşıyor. Güneş sisteminin keşfine yönelik büyük özverilerle sürdürülen ilk çalışmalardan elde edilen bilgiler, beraberinde yeni soruları da getiriyor. Güneş sisteminde yalnız olup olmadığımız sorusu, henüz yanıtlanmış değil. Jüpiter ve Satürn'ün uyduları gibi, bir zamanlar üzerinde canlı yaşamadığına inanılan dünyaların iç kısımlarının şimdi canlılar için uygun olabileceği olasılığı üzerinde duruluyor. Bundan yarım yüzyıl sonra, Sputnik'in fırlatılışının yüzüncü yıldönümünde, insanlı keşifler ve robotik bilimi arasında bugün varolan sınırlar büyük bir olasılıkla ortadan kalkacak ve robotlar astronotların altından kalkamadıkları görevlerin üstesinden gelecekler. Uzay programları ister insanlı, ister robotik olsun, en fazla ihtiyaç duyduğu şey kararlılıktır. Son yıllara dek, bütçe kaynaklı dalgalanmalar ve öncelikler konusundaki tartışmalar, çalışmaların zaman zaman kesintiye uğramasına ve pek çok projenin sonuçsuz kalmasına yol açıyordu. Şimdi bu kararlılığın sağlanmış olduğu görülüyor. Uzay Çağı'nda dünya tümüyle farklı bir yer olacak. Bu dönemde her şeyin olumlu olması beklenmese de, insan yaşamının zenginleşeceğini ve daha derin bir perspektife kavuşacağını söylemek mümkün. 1) Ares Kargo fırlatma aracı Earth Departure Stage (EDS) adı verilen tahrik modülü ve ay aracı ile birlikte havalanır. Yardımcı motorların yakıtı tükenince EDS hem kendisini hem de aya aracını 300 kilometre yüksekliğe çıkartır. Şişirilebilir hava yastıkları bilgisayarlı, uzaktan kumandalı, enerji tasarruflu elektrik aksamı ve minimum sayıdaki mekanik kumandası ile ortaya Apollo dönemi astronotlarının alışık olmadıkları bir görüntü çıkartır. Fırlatmadan iki buçuk dakika sonra Ares 1'in yardımcı roketi, hızı Mach 6'ya çıkartır. Yaklaşık 61.000 metre yükseklikte ilk kısım modül ayrılır ve bir paraşüt ile Dünya'ya düşer. 2.aşama roket motoru ateşler ve Orion mürettebat kapsülü ve servis modülünü atmosferin son katmanlarına çıkartır. Artık bu aşamada bu motorun da işlevi sona ermiş ve aracı atmosferden çıkartmıştır. Mürettebat kapsülü ve servis modülü 100 kilometre yüksekliğe ulaşır. DÜNYA'NIN YÖRÜNGESİNDE RANDEVU Orion ve Apollo arasındaki bir diğer önemli fark da servis modülünde şemsiye şeklinde açılıp/kapanabilir güneş panellerinin bulunmasıdır. Apollo'nun ay yolculuğunun süresi günlerle sınırlı olduğundan görece olarak kısa süreli enerji sağlayan hidrojen yakıt pillerinden yararlanıyordu. Oysa Orion'un en az 6 aylık enerjiye ihtiyacı vardır. Bunun da güneş enerjisi ile sağlar. Orion, yavaş yavaş Ares V'in alçak Dünya yörüngesine yerleştirdiği ay aracı ve EDS ile buluşma noktasına doğru ilerler. Mürettebat bu randevunun ve birleşmenin kazasız belasız gerçekleşmesi için Yazının devamı arka sayfada UZAY ARAŞTIRMALARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle