Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KONGRELERDEN POLİTİK BİLİM Aykut Göker http://www.ınovasyon.org Sağlık bilim ve teknolojilerinde yarınlara hazırlanmıyorsak geleceğin bizim için bugünden daha iyi olmayacağını da bilmek gerek. Sağlıkta nasıl bir gelecek... Sağlık sistemimizde hâl ve gidişin özellikle dar gelirlilerimiz için pek iç açıcı olmadığı hepimizce biliniyor. Amacım, umutları iyice kırmak değil; ama, sağlık bilim ve teknolojilerinde yarınlara hazırlanmıyorsak geleceğin bizim için bugünden daha iyi olmayacağını da bilmek gerek. Sağlık açısından daha iyi bir gelecek kurabilmek için bilim ve teknolojide ne yapmak gerektiğini belirleyip çabalarını o alanlarda yoğunlaştıran ülkeler var. Bunun son örneklerinden biri Japonya... Bu ülkenin Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikası Enstitüsü (NISTEP), 2035 yılını hedef alan 8’nci Bilim ve Teknoloji Öngörü Çalışması’nın sonuçlarını yayımladı. Raporda, ülkenin sağlık alanında önem vermesi gereken konular "Sağlık, Tıbbî Bakım ve Refah" başlığıyla belirlenmiş durumda. Bu başlık altında toplanan 80 konudan Japonya için en önemli onu şunlar (parantez içindeki ilk tarih konunun bilimsel açıdan açıklığa kavuşturulacağı ve/veya ilgili teknolojinin geliştirilip ortaya konabileceği; ikincisi, geliştirilen teknolojinin yaygın olarak uygulanabilir hâle geleceği yılı gösteriyor): 1. Arteriosklerozis patogenezinin [hastalığın köken ve gelişiminin] anlaşılması (2015). 2. Kanserleşme patofizyolojisindeki ilerlemelerin terapötik uygulamaları (2021/2028). 3. Kanser metastas patofizyolojisinin açıklığa kavuşturulması (2018). 4. Hastane enfeksiyonunu yenecek profilaktik teknolojiler geliştirilmesi (2011/2018). 5. Enfeksiyonlardaki ilâç direncini yenecek yöntemler geliştirilmesi (2014/2022). 6. Alzheimer hastalığını tedavi için ilâç geliştirilmesi (2019/2029). 7. Kişinin genetik profiline göre uygulanan kanser tedavi yöntemleri geliştirilmesi (2014/2023). 8. Hava ve deniz limanlarında enfekte insanları ve patojen taşıyıcılarını belirlemek için mükemmel sistemler geliştirilmesi (2014/2022). 9. Kuş gribinin insanlara bulaşmasını önleme ve tedavi yöntemleri geliştirilmesi (2013/2020). 10. Kan testiyle hemen her tip kanserin erken tanısı (2018/2026). Aynı raporda "Yaşam Bilimleri" başlığı altında toplanmış 65 konudan bir bölümü de sağlık bilimleriyle ilgili. Bunlardan, Japonya için taşıdığı önem sırasına göre, ilk ona giren dokuz konu ise şunlar: 1. Kanserde metastası önlemek için teknoloji geliştirilmesi (2020/2030). 2. Saman nezlesi, atopik dermatit ve başka alerjilere yol açan çevresel etkiler ve immünoregülatör mekanizmaların anlaşılmasına dayanılarak alerjileri tam ve hızla kontrol altına alabilmek için teknoloji geliştirilmesi (2015/2027). 3. Alzheimer hastalığının ilerlemesini önlemek için tedavi yöntemi geliştirilmesi (2019/2030). 4. Manik depresif psikoz etyolojisinin [hastalığa yol açan nedenlerin] moleküler düzeyde anlaşılması (2020). 5. Vücudun herhangi bir yerinde, 1 mm'den daha küçük çaptaki kanserli dokunun varlığını tespit için teknoloji geliştirilmesi (2014/2023). 6. Şizofreni etyolojisinin moleküler düzeyde anlaşılması (2022). 7. Proteinle protein, proteinle DNA ya da RNA, ve proteinle sentetik bileşikler arasındaki etkileşimler gibi protein biyoaktivitelerini önceden kestirmeye yarayacak ilâç ve bunun için gerekli teknolojinin geliştirilmesi (2015/2026). 8. Tedavide kullanılacak işlevsel hücre indüksiyonu için kök hücre diferansiyasyon [dönüşüm] ve büyümesini maniple etmeye yarayacak teknoloji geliştirilmesi. (2016/2029). 9. Çok sayıdaki çevresel risk faktörüyle kanser arasındaki ilişki açıklığa kavuşturularak uygulanabilecek kanser önleme tedbirlerinin bulunması (2020/2030). Gelecek hafta bu konunun devamında buluşmak üzere... 8. ULUSAL İç hastalıkları Kongresi’nde yapılan çalışmalar soldan sağa Prof. Dr. İhsan Ertenli, Prof. Dr. Sedat Kiraz, Üstte Prof. Dr. Serhat Ünal, Prof. Dr. Hasan Yazıcı, Prof. Dr. Kadir Biberoğlu ve Prof. Dr. Ahmet Demirkazık tarafından açıklandı. Haydi büyükler aşıya! 8. Ulusal İç hastalıkları kongresinde, aşılanmanın sadece çocuklara özgü bir korunma olmadığı, erişkinlerin ve özellikle de 65 yaş üstü insanların düzenli aşılanmasıyla sağlıklı, kaliteli bir yaşam sağlanabileceği açıklandı. Tüles Hasdemir 8 . Ulusal İç Hastalıkları Kongresi’nde ele alınan en önemli konulardan biri erişkinlerin aşılanması, ve bu konuda yapılan araştırmanın açıklanmasıydı. İç Hastalıkları Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Yazıcı, Prof. Dr. Ahmet Demirkazık, Prof. Dr. Ahmet Ertenli, Prof. Dr. Kadir Biberoğlu, Prof. Dr. Sedat Kiraz ve Prof. Dr. Serhat Ünal ’ın katıldığı basın toplantısında 2006 yılı içinde Ege Bölgesinde toplam 12 bin hasta üzerinde yapılan aşılama kampanyasının sonuçlarını ve iç hastalıklarında yer alan son araştırmalarla ilgili bilgileri verdiler. HAYDİ AŞIYA! Prof. Dr. Kadir Biberoğlu açıklamasında şunları söyledi: “Sağlıklı bir toplum oluşturmak için, sağlığa ayrılan kısıtlı bütçenin akılcı kullanılması ve koruyucu hekimlik anlayışının gerekliliği topluma yerleştirilmeli ve ‘Aşı karnesi’ kavramı yaşam boyu olmalıdır. Aşı denilince hep çocuklar akla gelir ama erişkin insanların da aşıya ihtiyaçları vardır fakat enfeksiyon uzmanları bile aşılanmanın öneminin daha yeni farkına varıyorlar. Sağlıkta alt yapı sorunlarını çözmüş gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de aşı ömür boyu süren bir anlayış içinde ele alınmalıdır. Toplumda sık raslanan ve enfeksiyonlara yatkınlığı arttıran, belirlenmiş hastalığı olan erişkinlerde özellikle pnömokok, ınfluenza (grip aşısı), hepatit B ve tetanoz gibi aşıların düzenli olarak kullanılması gerekiyor”. CBT 1019/6 29 Eylül 2006 ÖNCELİK HUZUREVLERİNDE Biz iç hastalıkları uzmanları olarak dahiliyenin alanına giren tüm sorunları nasıl minimuma indiririz düşüncesiyle, sağlık hizmetlerinde, eğitim seviyesinde, farkındalığın daha iyi durumda olduğunu düşündüğümüz Ege Bölgesi’nde geniş bir araştırma başlattık.