Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİYOPSİKOLOJİ Herkesin potansiyel bağımlı olduğu çağa girdik Yeni insan tipi hiçbir şeyle yetinmiyor. Aynı olayın müptelası oluyor ve daha fazlasını istiyor. Kumar, alışveriş, seks ve oyun... aşırı yemek ve internet oyunları... en ağır uyuşturucuların yaptığı bağımlılık etkisini yapıyor. Ayrı kaldığımızda bize acı, sıkıntı veren ve yokluğunda aklımızdaki tek unsur olan kişi ve davranışlara olan aşırı düşkünlüğün uyuşturucu bağımlılığından farkı var mı? la bağımlılığa dönüşüyor. GERİ ÇEKİLME SEMPTOMLARI Bağımlı bir kişi, bağımlı olduğu nesneden kendini geri çekmeye başladığında ruhsal ve fiziksel bazı tepkiler verir. Örneğin kumar bağımlısı bir kişi kumar oynamamaya direndiği zaman mutsuzluk, halsizlik, çabuk sinirlenme, bulantı, kusma, baş ağrısı, karın ağrısı ve terleme gibi durumları yaşayabilir. Bağımlı olduğu davranış ve nesneden kendini çeken bir kişi depresyon ve anksiyeteye yakalanabilir. Aslında davranışsal bağımlılıklar kimyasal bağımlılıklarla benzerlik gösterir ve her iki durumda da bağımlılık etkisi yaratan dürtü beyin tarafından yönetilir. Dallas’ta bulunan Güneybatı Tıp Merkezi’nden bağımlılık uzmanı Eric Nestler ise, uyuşturucu bağımlılığı ile doğal bağımlılıklarda davranışların, bağımlılığa dönüşene kadar beynin aynı yollarından geçtiğini saptadı. Her iki bağımlılık türünde de, beyin anormal cevaplar vermektedir. İster doğal uyarıcı olsun ister doğal olmayan uyarıcı, her iki durumda da kişiye zevk veren bir etki söz konusu ve etki kişinin ödülüdür. Beyinde gerçekleşen bu ödül döngüsü kişiyi bağımlı yapar. Bir şeye karşı aşırı istek duyduğumuzda beyindeki kimyasal uyuşturucu serbest kalır. Kişi bu zevk duygusunu saklamak amacıyla kimyasal uyuşturucuya karşı sürekli bir istek içine girer. Davranışların ve madde bağımlılığının beyindeki aynı döngüyü takip etmesi her ikisinin de kesinlikle bağımlılık yaptığını kanıtlamaz, ama bağımlılık yapıcı potansiyeli yüksektir. maya hem daha güdülü hem de kumardan daha çok zevk alıyor. Aynı deneyi esrar, eroin, alkol bağımlıları, casino çalışanları ve kumardan kendini çeken kişiler ile metadon ve naltrekson bağımlılığı tedavilerine maruz kalan kişilerde de yaptılar. Sonucunda EEG incelemesi sonrasında kasino çalışanları bağımlı grupların verdiği cevabı vermedi. ir sahil kasabasında doğup büyüyen ve mutlu bir çocukluk geçiren ama 18 yaşından sonra inanılmaz bir değişim geçiren Onur’un durumu araştırmalara konu oldu. Onur aniden asabileşmiş, okula gitmemeye, ailesinden ve arkadaşlarından para çalmaya başlamıştı. Onu hayatta mutlu eden ve ilgisini çeken tek bir meşguliyeti vardı: Kumar makineleri. Onur, bu makinelerle oynamadığı zaman uyku uyumuyor, anksiyet nöbetleri (sürekli kaygı durumu) geçiriyor ve çevresindekilere sebepsiz yere şiddet uyguluyordu. Onur’un ailesi ve psikoloğu bu durumdan, Onur’un bir "bağımlı olduğu’’ sonucunu Bağımlı bir kişi, bağımlı çıkardı. 4 yıl boyunca Onur’un kişiliği olduğu nesneden kendini değişmiş, dahası ongeri çekmeye başladıda davranış bozukğında ruhsal ve fiziksel lukları ortaya çıkmıştı. "Bağımlılık" bazı tepkiler verir. Örnesözcüğü genelde alğin kumar bağımlısı bir kol veya uyuşturucu gibi kimyasal madkişi kumar oynamamaya deleri sürekli kulladirendiği zaman mutsuznanları anlatır; fakat Onur’un durumunda luk, halsizlik, çabuk sikimyasal bir bağımlınirlenme, bulantı, kusma, lık söz konusu değilbaş ağrısı, karın ağrısı di. Acaba Onur’un ve terleme gibi durumları yaşadığı bu problem yaşayabilir bir eroinmanın yaşadığı problemle aynı değerde miydi? Bu tür bir bağımlılık, uyuşturucu bağımlılığı ile aynı kefeye konulabilir miydi? Öncelikle ‘bağımlılık’ sözcüğü ile çikolatakolik, işkolik ya da saatlerce son çıkan bilgisayar oyununu oynayan gençleri tanımlayamayız. B nan Charité Tıp Fakültesi araştırmacılarından Sabine GrüsserSinopoli ise bağımlılık türlerinin hepsinin aynı etkiyi uyandırdığı düşüncesinde. Bazı davranışlardaki aşırı düşkünlüğün kişisel tercihin dışında olduğu yönünde genel bir kanı var. Bu inanca göre, eğer gereğinden fazla yemek yiyorsak, gereğinden fazla seks yapıyorsak, elimizde avucumuzda ne varsa harcayacak kadar kumar oynuyorsak, bütün zamanımızı internette geçiriyorsak bu aşırılıklarımız ‘hastalık’ olarak yorumlanacak ve toplumun bu kişilere bakış açısı tiksinti verici olacaktır. Ancak bağımlılığı kınamak yerine bu kişileri tedavi olmaya yönlendirmemiz gerekir. YENİ FİZİKSEL DURUM Nestler ve arkadaşları son zamanlarda bağımlılığın başka bir fiziksel durumunu keşfetti. Kronik uyuşturucu kullanıcılarında nükleus akümbens olarak ifade edilen ödül döngüsünün bir bölümündeki delta FOS B düzenleyici geninde gözle görünür bir ürün artışına rastlandı. Bu durum beyni kemirerek alkol veya uyuşturucu kullanımı için baskı yapar. Davranışsal bağımlılıkları insanlar üzerinde test etmemiz zordur. Ama hayvanlarda yapılan bir araştırmaya göre sekse bağımlılık gösteren grupta kontrol grubuna nazaran sekse yönlendiren daha çok salgı olSon araştırmalar: Hepiduğu gözlemlendi. miz birer potansiyel Bağımlılığa neden olan bir diğer baskın bağımlı adayıyız. Budavranış ise, yemek nun için, doğru uyarıcıdavranışıdır. Hepimizin yemeye doyamadının doğru bir zamanda ğı, müptelası olduğu verilmesi yeterli. Bazıbir yemek çeşidi vardır. Hayvanlar üzerinde yamız bir aktivitenin bapılan bir araştırmada ğımlısı olurken, kimidelta Fos B’nin yüksek olduğu hayvanlarda şemiz de bu aktiviteyi bakere düşkünlük saptanğımlı olmadan sadece dı. hobi olarak yapar. Princeten Üniversitesi psikologlarından Önümüzdeki 5 yıldan Bart Hoebel, yiyecek sonra davranışsal babağımlısı olabileceğimize inanıyor. Bu alanğımlılıkların artacak. da yaptığı araştırmaya göre şekere düşkün olan farelerde de, yüksek dozda uyuşturucu verilen farelerde de aynı miktarda bağımlılık etkisi yaratan dopamin açığa çıkıyor. Bu durumda da çok tatlı yiyecekler bağımlılığa yol açıyor. KUMAR SİTELERİ Davranışsal bağımlılıklar üzerinde yapılan araştırmalara göre, deneyimler bağımlılığı geliştiriyor. Gün geçtikçe daha çok kişi alışveriş hastalığı, seks ve kumar düşkünlüğünü kontrol altına almak için kliniklere baş vuruyor. İnternet kullanımının hızla yayılması da yeni bağımlılıklar ortaya çıkardı. ABD’deki Online Bağımlılığı Merkezi’nin 10 yılı aşkın yaptığı araştırmaya göre, Amerikalıların yüzde 5 ile 10’u arası internet bazlı bir aktivitenin bağımlısı. Kumar problemi ise bağımlılıklar arasında en zarar verici olanı. İngiliz Ulusal Toplum Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir inceleme sonucu İngiltere’deki yetişkinlerin yüzde birinde patolojik kumar problemi olduğu açığa çıkarken bir kaç ay sonra tekrarlanan araştırmada özellikle kadınlarda kumar bağımlılığının arttığı gözlendi. Bazı araştırmacılar ise Amerikalıların yaklaşık yüzde 10’unun kumar problemi olduğunu düşünüyor; İnternetteki kumar sitelerine kayıt sayısına bakıldığı zaman 12 milyar dolarlık önemli bir endüstri oluştuğu ortaya çıkıyor. Londra’daki The Sunday Times gazetesinin yayımladığı zenginler listesindekilerin yarısı internet kumar sitelerinde ya da casinolarda kumar oynamakta. davranışsal bağımlılıkların hemen hepsi gün geçtikçe hayatımıza daha çok hâkim olmaya başlıyorsa ve alışkanlığın ötesinde dur durak bilmeyen bir uğraşa dönüştüyse o zaman bu davranış bağımlılık olarak yorumlanır." AŞK VE BAĞIMLILIK 1975’te psikolog Stanton Peele ‘Aşk ve Bağımlılık’ isimli kitabında ise, uyuşturucudan aşka, düşkünlük yaratan bütün davranışlar bağımlılık yapar, görüşünü savundu. Yazar, zamanında sadece eroinmanlar için kullandığımız bağımlılık ifadesine değinerek, ayrı kaldığımızda bize acı, sıkıntı veren ve yokluğunda aklımızdaki tek unsur olan kişi ve davranışlara olan aşırı düşkünlüğün uyuşturucu bağımlılığından farksız olduğunu savunmaktadır. Her ne kadar bağımlılığın anlamını bilsek de halen maddesel bağımlılığı tanımlayacak ortak bilimsel bir görüş yok. Bazı tıbbi tanımlar bağımlılığı bir hastalık olarak ele alırken kimisi de bağımlılığın doyumsuzluktan ileri geldiğini savunur. Griffiths ise aşırı obsesif (tutkun) davranışları 20 yıldır incelemekte ve patolojik kumar bağımlılığı ve diğer davranış bozuklukları olan hastalar üzerinde çalışmaktadır. Bu geniş çaplı araştırması ona bağımlılığı tanımlama da öncelik vermektedir. Ona göre bağımlılık: "Birbiri ardına gelen eroin bağımlılığı, nikotin bağımlılığı, alkolizm ya da DAVRANIŞLARIMIZLA ÖRTÜŞÜYORSA Alman araştırmacı GrüsserSinopoli’ye göre ise, eğer bir kişi bağımlı davranışını yemek, içmek, uyumak gibi günlük yaşamlar işlevlerinin üzerinde tutuyorsa, o zaman bu kişi bağımlıdır. Sadece bir işi yapmaktan hoşlanan kişi bu eylemi gerçekleştirmediği zaman kendini bu eylemi gerçekleştirmeye zorunlu hisseder. Griffiths’in tanımında yer alan diğer bir özellik ise toleranstır. Zaman geçtikçe zevk alarak yaptığımız davranışların dozunu arttırmaya ihtiyaç duyarız. Bu alanda Griffiths kumar oynayan iki grup ele alır. Birinci gruptakiler düzenli oynayıcılardır ve bunlar ancak uzun süreli ve büyük riskler alarak oynarlarsa oyundan zevk alan kişilerdir. İkinci gruptakiler ise kumar oynamaya yeni başlayanlardır. Henüz zevk almaya yeni başlayan bu gruptakilerin kalp atışları diğer gruba göre kısa dönemde daha hızlıdır. O halde heyecanı aynı oranda tutabilmek için düzenli oynayıcılar daha hızlı ve daha riskli oyun oynamayı tercih ediyor. Bunun doğal bir sonucu olarak da ilk bakışta normal düzeyde seyreden zevk verici davranış bireyin kendini kaptırmasıy BEYİNDEKİ TEPKİLERİ Yeni bir araştırma bazı davranışsal baskıların normal uyuştururcu seviyesine bağlı olduğunu göstermektedir. Bir uyuşturucu bağımlısı uyuşturucuyu bir hobi olarak algılayabilir. Bu kişinin uyuşturucuyu aldığı yer ve uyuşturucu ile ilgili hatıraları kişiyi, karşı konulmaz bir arzuyla uyuşturucu kullanmaya itebilir. Bilgisayar oyunu obsesifleri de aynı durumu yaşayabilir. GrüsserSinopoli ve arkadaşı Ralf Thal mann’ın gözlemlerine göre, şiddetli arzularını bastırmak için kumar oynayanların hafızalarındaki en sevdiği oyunlar, bu kişilerin tetikliyicileridir. Bu durumda etkiye uyuşturucu bağımlıları gibi cevap verirler. Bu kişilerin EEG sonuçları incelendi ve kumar oynayan kişilerin beyinlerinin imajlara verdiği cevap hiç kumar oynamamış kişilerin beyinlerinin aynı imajlara verdiği cevaba göre, birinci gruptakiler (bağımlılar) kumar oyna GÜNLÜK DAVRANIŞ OLURSA Yani bağımlılığı sadece aşırılıkla ifade demeyiz. Araştırmacı Griffiths’in 20 yıllık araştırması göstermektedir ki her aşırı davranışın belli bir limiti vardır ve bu limiti günbegün biraz daha aşar ve davranışı gündelik hayatımızın önemli bir parçası haline getirirsek, kişide psikolojik bir bağımlılık yaratır. Sayıları her geçen gün artan araştırmacılar, ister kimyasal ister davranışsal olsun anlattığımız bu sürecin her iki bağımlılık türü için de geçerli olduğunu saptadı. Buna ek olarak Berlin’de bulu POTANSİYEL ADAYIZ Davranışsal bağımlılıklar üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda çıkan en ilginç nokta ise, hepimizin birer potansiyel bağımlı adayı olmamızdır. Birmigham Üniversitesi’nden Jim Orford, doğru uyarıcının doğru bir zamanda verildiği takdirde hepimiz davranışsal bağımlılar olabiliriz diyor. Bazımız bir aktivitenin bağımlısı olurken, kimimiz de bu aktiviteyi kendimizi hasta etmeden sadece hobi olarak yaparız. Bu farklılaşmanın gerYazının devamı arka sayfada CBT 1019/12 29 Eylül 2006 CBT 1019/13 29 Eylül 2006 BİYOPSİKOLOJİ