01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Fotonik kumaşlar Çok yakında duygudurumunuza uygun mesajlar içeren tişörtlere, karanlıkta parlayan kanepelere, "doğum günün kutlu olsun" mesajları içeren perdelere sahip olacaksınız. Philips gelecek yıl fotonik tekstil ürünleri ile şimdilik hayal ürünü gibi görünen bu parlak fikirleri hayata geçirecek. Bu amaçla su geçirmeyen LED’ler ve teller kumaşın dokusu içine işlenecek ve daha önceden programlanmış grafikler yanıp sönerek kumaşın üzerinde kendini belli edecek. Elektronik giysilerle ilgili ayrıntılı bilgi için. http://tinyurl.com/Isuwo Fotoğraf: Philips sızlıkla sonuçlandı, çünkü bu şekilde boruların içinde başka yüke yer kalmıyordu. Şanghay’daki Donghua Üniversitesi’nden malzeme bilimcisi Cao Huiqin ve meslektaşları nanotüplerin yüzeyini manyetik bir kaplama malzemesi ile kaplamayı başardılar. Doğudan bir kimyasal reaksiyondan yararlanarak tüplerin dış duvarına manyetik demir oksit nanoparçacıklar eklediler. Bunlar günlük hayatta pas olarak bilinir (Journal of Magnetism and Magnetic Materials, vol 305, p 321). Hücre kodlamada yeni yöntemler Tek bir renk kullanarak birden fazla sayıdaki nesneyi renk ile nasıl kodlarsınız? İlk başta olanaksız gibi görünen bu işlem artık floresan boyalarla yapılabiliyor. Bilim adamları farklı bir moleküler hesaplama tekniğinden yararlanarak benzer boyaları çeşitli şekillerde birbirine karıştırmayı başardılar. Bu şekilde çok sayıda hücreyi etiketleme olanağı doğdu. Bu etiketler nano teknisyenlerinin binlerce nano cihazının izini sürmesini kolaylaştıracak. İngiltere, Belfast’taki Queen’s Universitesi’nden kimyacı A.Prasanna de Silva 100mikrometre çapındaki polistiren boncuklara, farklı floresan boya molekülleri ilave ettiler. Her bir boya molekülü, kod’lardaki tek bir sayı gibi işlev görüyordu. Kodu okumak için boyaların her biri floresanının rengi ile tanımlanabilecek özelliğe sahipti. Uygulamada pek çok boya benzer dalga boylarında ışıldar. Bu da kombinasyonları sınırlayan bir özelliktir. Buna çözüm ola rak de Silva ve meslektaşları bu boyaların farklı kimyasal koşullara farklı tepki vermelerine yol açacak bir yol geliştirdi. Sözgelimi, asit ilavesi bir boya molekülünün ışıldamasını engelleyebilir. Işıldayan etiketler, bir ışık sensörü ve işlemci yardımı ile kolayca tespit edilip analiz edilebilir. Bilim ekibi bu şekilde etiketlerin, bilgisayarların temel yapı taşları olan mantık kapıları gibi davrandığına dikkat çekiyorlar. (Nature Materials, DOI: 10.1038/nmat1733). Ayakkabıda NASA teknolojisi NASA’nın geliştirdiği nano malzemeden yararlanarak üretilen Toasty Feet ayakkabı tabanlığı, ayakları aşırı sıcak ve soğuktan koruyor. En yüksek ısı yalıtımına sahip gözenekli bir malzemeden üretilen tabanlık, ayağı dış hava sıcaklığındaki dalgalanmalara karşı normal bir sıcaklıkta tutuyor. Tabanlığın yapısında bulunan nanometre boyutlarındaki hava cepleri termal koruma sağlıyor. Çok ince ve hafif olan tabanlıklar her ayakkabı veya bota uyum sağlayabiliyor. Bilgi için: www.aerogel.com/news/051220 Reyhan Oksay PetrolOfisi’nin nanoteknolojiye bakışı Petrol Ofisi Ticari ve Endüstriyel Satışlar Müdürü Mutluay Doğan’a göre nanoteknoloji, beş yıllık kısa vadede otomotiv, paketleme, kozmetik, kaplama üretim kalemlerinde yer alırken, 510 yıllık orta vadede hafıza kartları, uzun vadede ise nanoelektroMutluay Doğan nik, uzay araçları gibi üretim kalemlerinde yer edinecek. Nanoteknolojinini tüm dünyayı saran bir dalga olduğunu ve Petrol Ofisi olarak Türkiye’nin bu dalgayı kaçırmaması gerektiğini düşündüklerini ifade eden Doğan, Petrol Ofisi olarak nanoteknoloji konusu ile özel olarak ilgilendiklerini belirtti. (Kaynak: BThaber 1117 Eylül 2006) SİNİR HÜCRELERİN BİRBİRİNE BAĞLAYAN NANOTELLER Yapay sinaps’lar ( iki sinir hücresinin birleşme noktası) sayesinde düşünce yardımı ile bilgisayarlar veya robotik kollar harekete geçirilebilecek. Yapay sinaps’lar beyin hücreleri arasındaki bağlantılara benzeyecek, ancak sinir hücreleri silikon nano teller ile birbirine bağlanacak. Elektrotlar halihazırda felçli hastaların beyinlerine yerleştiriliyor ve bunlar üzerinden hastanın bir bilgisayar imlecini ve robotik bir kolu hareket ettirmesi sağlanıyor (New Scientist, 15 Temmuz 2006, p 28). Fakat bu nöral protezler bir grup nörondan gelen sinyali ölçer ve beyin faaliyetinin yalnızca bir bölümünden oluşur. "Bunlar şaşırtıcı olmakla birlikte çok yetersiz gelişmelerdir" diye konuşan Harvard Üniversitesi’nden Charles Lieber, "Elektrotlar beynin yalnızca bir noktasını harekete geçirir" diyor. Lieber’in amacı beynin yaptığı gibi nöronlar ile iletişim kurmaktır. Bu sayede bilim adamları daha geniş bir düşünce aralığını elektriksel sinyale dönüştürebilecek. Böylece felçli hastaların hareket yeteneği güçlendirilecek ve sinir bilimcilere beynin nasıl çalıştığı konusunda daha fazla bilgi verecek. Lieber ve meslektaşları, üzerinde 20 nanometre kalınlığında silikon telleri olan bir çip geliştirdi (Science, vol 313, p 1100). Bilim adamları çipin üzerinde aksonları (diğer hücrelere sinyal gönderen uzantılar) uzatılmış sıçan hücreleri geliştirdi. Akson ve dentrit’ler (sinyalleri alan kısa uzantılar) nano tellerle nöron başına 50 bağlantı kurdu. Ve bu bağlantılar, doğal sinaps büyüklüğündeydi.Bilim adamları sinyaller akson’lardan nano tellerin üzerinden geçerken izleme olanağını elde ettiler. Ayrıca sinyalleri, nano tellerden gelen elektrik pulslarıyla uyararak güçlendirdiler. Bu sayede bilgisayar imleci veya robotik kol tarafından yapılan hareketlerin geri beslemesini içeren her nörona, sinir protez cihazları tarafından sinyal gönderebildi. Dolayısıyla hastanın gereken düzeltmeyi yapmasına olanak tanındı. Bilim adamları şimdi daha geniş nano tel demetleri oluşturmaya çalışıyorlar. Böylece nöron ağı geliştirilebilecek. Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nden biyomühendis Jose Carmena, bu çalışmanın nöronların bilgiyi nasıl işledikleri konusunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacağını ileri sürüyor. Ancak şimdi bilim adamlarının hücre kültürleri geliştirme aşamasından canlı hayvanlara yerleştirilebilecek cihaz geliştirme aşamasına geçmeleri gerekiyor. Lieber, ayrıca nöronları elektronik cihazlara bağlama konusuyla da ilgileniyor. Bu da yeni bilgisayarların temelini oluşturacak hibrit sistemlerin yaratılmasına zemin hazırlayacak. Lieber ve meslektaşları bir nöronu silikon nano tellere bağlamayı başararak, bir mantık kapısı gibi davranan basit bir devrenin yaratılmasında çok önemli bir gelişmeye imza attılar. Nanotüpleri manyetikleştirme işlemi Nano ölçek üzerinde çalışanlar, malzemeleri birleştirmekte zorlanırlar, çünkü çok az sayıda kompozit malzeme nano ölçekte çalışmaya izin verir. Şimdi Çinli kimyacılar karbon nanotüplere demir parçacıklarının mıknatıslanma özelliğini ilave ederek bu sorunu bir derece gidermeyi başardılar. Nanotüplerin kendilerine özgü elektriksel, optik ve mekanik özellikleri vardır. Dolayısıyla nanomühendislik uygulamalarına uygun bir yapıya sahiptirler. İçleri boş olduğu için ilaç ve katalistleri bir yerden başka yere nakledebilirler. Ne var ki bugüne dek ilaç taşıyan nanotüpleri manyetik olarak yönlendirmek çok zordu, çünkü manyetik güçleri çok düşüktü. Bu sorunu gidermek için tüplerin içini manyetik malzeme ile doldurma girişimleri başarı CBT 1019/10 29 Eylül 2006
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle