25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu 5.000 derecenin (santigrat) üzerinde ısıtılıyor. Sonuçta ortaya çıkan yanabilir, zengin gaz, gazateşlemeli türbinlerde yakılarak elektrik üretebilir. Ne var ki Geoplasma emisyon konusunda bazı sorunları önceden çözmek zorunda. Küresel Fırın Alternatifleri Birliği, daha önce Almanya ve Avustralya’daki plazma tesislerini, emisyon standartlarını karşılamadıkları için kapatmak zorunda kalmıştı. TanolTurkoğlu@Gmail.com Modem cihazı görünümünde olan bu konsol bir yandan internete diğer yandan televziyona bağlı olacak ve böylece internetten dilediğiniz filmi indirip salondaki televizyondan izleyebileceksiniz. Apple’dan Yeni Bomba: iTV 12 Eylül günü San Francisco’da toplananlar, Apple başkanı Steve Jobs’un sadece yeni iPod modollerini açıklayacağını bekliyordu. Ancak Jobs bir sürpriz yaparak, iTV adlı yeni konsol ürününe önem verdi ve yeni iPod’larla ilgili açıklamalar da bir anda gölgede kaldı. Apple dükkânlarına girerseniz sizi öncelikle minimalist bir tasarım karşılar. Tıpkı Apple ürünlerinde olduğu gibi. Mesela iPod’un belki de bu kadar ses getirmesinin gerisinde yatan en önemli sebep, tasarımının sade ve kullanımının kolay olması. Yoksa MP3 çaları ilk icat eden firma Apple değil! iTV ürünü de son kuşak iPod’larda Apple’in kısmen girizgâh yaptığı video dünyasına el atıyor. iPod’larla, onu özel olarak hazırlanmış formattaki video klipleri izleyebilmeye başladık. Ancak ya oturma odasındaki geniş ekran televizyondan bir şeyler izlemek istersek ne yapacağız? 2007 yılının ilk çeyreğinden önce piyasaya çıkması beklenmeyen Apple iTV kutusu bu soruya cevap olacak. Modem cihazı görünümünde olan bu konsol bir yandan internete diğer yandan televizyona bağlı olacak ve böylece internetten dilediğiniz filmi indirip salondaki televizyondan izleyebileceksiniz. Doğal olarak video izlemenin tek kaynağı internet değil. DVD ya da bilgisayarınızdaki video klipleri de bu cihaza bağlayarak televizyonda izleme imkanınız olacak. Apple bu tür konsol üreten ilk firma olmayacak. Ancak görünen o ki iPod’daki performansını burada da gösterirse, bu alanda da başarılı olmuş ilk firma olacak. Apple’in tarihinde aslında bir şeyleri icat etmekten ziyade onu "kullanılabilir hale getirme" konusundaki uzmanlığı öne çıkıyor. Herkes Microsoft’un Windows yazılımının temel özelliklerini Apple’ın o zamanki bilgisayarları olan Macintosh’lardan aşırdığını bilir, ama Apple’ın da aşırılan o teknolojileri (mesela fare kullanımı, mesela ikon tabanlı bir kullanım ortamı vb) Jobs’un Xerox’un ünlü araştırma laboratuvarı PARC’a yaptığı bir gezide gördüğünü ve Mac’lerde kullanmaya orada karar verdiğini bilmez. Aslında bu işten en çok zarar eden Xerox firması olmuş diyebiliriz. Nedeni de firmanın kendisini fotokopici olarak görme stratejisi. Madem öyle, neden bir araştırma laboratuvarı kurmuş ve neden orada icat edilen şeyleri hayata geçirmemiş diye düşünebilirsiniz. Bunun temel cevabı o tür bir araştırma laboratuvarı kurmanın gerisinde, oradan çıkacak parlak fikirleri hayata geçirme beklentisinden ziyade, Amerika’nın en seçkin beyinlerini kendi kontrolleri altında tutma ve böylece rakiplerinin o beyinleri kendi aleyhlerine kullanma olasılığını en aza indirme arzusu. Ethernet’in, lazer yazıcının, farenin, ikonları tıklayarak bilgisayara komut vermenin icat edildiği bir laboratuvar! Ve bakın bugün bu teknolojilerden kimler istifade ediyor. iTV’nin bu kadar beklemesinin gerisinde, DVD kalitesinde video görüntülerinin kesintisiz iletebilmek için gerekli olaran kablosuz teknoloji eklerinin ancak o zamana yetişmesinden kaynaklanıyor. Bu yeni versiyon mevcuda göre 10 kat daha hızlı veri aktarımı yapabilecek. iTV’nin kendisine ait bir ekranı ya da klavyesi olmayacak. Sadece uzaktan kumanda ile cihaza komut verilebilecek. Apple daha şimdiden Disney ile 75 film için anlaşma imzalamış durumda. 75 figürü oldukça düşük. Ancak iPod’lar ilk çıktığında, Apple’ın sunduğu müzik parçası adedi 200 bin idi. Bugün bu figür 3.5 milyon adede çıkmış durumda. iTV’ler de evlerde yerini aldığında 75 figürünün onbinlere ulaşması kaçınılmaz olacak. iTV de iPod gibi bizim ülkemize de gelecek, bizi de etkisi altına alacak mı şimdiden kestirmek zor. Ancak ABD’de 299 dolara satılacağı söylenen cihazın önemli bir başarı kazanacağını bekleyenler çoğunlukta. KOMŞULARI RAHATSIZ ETMEYEN HOPARLÖRLER JVC’nin Near Speaker Surround System’i duvarları ince apartmanlarda oturan insanların DVD’lerini yüksek sesle izlemelerine olanak tanıyor. Bu sistemin en önemli özelliği dinleyicide sesi iki misli yüksek dinliyormuş hissini uyandırması. DVD video, TV’ye sessiz olarak gönderilir. Surround sound özelliği taşıyan ses, kanepenin önüne yerleştirilmiş ikiz hoparlör kutularına girer. Akıllıca düzenlenmiş ses ayarı sayesinde dinleyici sesi iki misli yüksekmiş gibi algılar. BİTKİSEL ŞEKER İLE ÜRETİLEN PLASTİK Petrol fiyatlarındaki artışlar bilim adamlarını plastik üretiminde yeni kaynak arayışlarına yönlendiriyor. Şimdi bu yeni kaynaklardan biri olarak fruktoz denilen bitkisel şekeri kullanan bilim adamları 5hidroksimetilfurfuran (HMF) isimli plastiği ürettiler. Bu reaksiyon suda gerçekleşiyor ve bazı istenmeyen yan ürünler de meydana geliyor. Saf HMF elde etmek için kimyacılar bunu yeniden eritmek zorunda kalıyordu. Bu da pahalı ve düşük randımanlı bir işlem olduğu için pek tercih edilmiyordu. Madison’daki Wisconsin Üniversitesi’nden bir grup bilim adamı, yan ürünlerin oluşmasını engelleyen bazı bileşimleri karışıma ilave ederek randımanı yüzde 80 oranında artırmayı başardılar. Dahası, bu ilave edilen bileşimler HMF’nin daha düşük sıcaklıklarda kaynama noktasına erişerek eriyik haline gelmesine yol açıyor. UZAKTAN KÖRLEŞTİRİLEN DİJİTAL KAMERALAR Dijital kameralar kısa bir süre sonra güvenlik sistemleri tarafından geçici olarak "körleştirilebilir". Bu işlemde dijital kameraların kullandığı görüntü sensörlerinin bazı özelliklerinden yararlanıyor. Bu sensörler genellikle retroreflektiftir. Başka bir deyişle ışığı, dağıtacağı yerde doğrudan çıkış noktasına geri gönderir. Georgia Institute of Technology’den bilim adamlarının ürettiği bir prototip güvenlik sistemi, retroreflektif noktalar için alan tarıyor ve daha sonra sensörleri körletmek için ışın bombardımanına tutuyor. İleri versiyonlarında ışın yerine daha güvenli olan kızılötesi lazerlerden yararlanabilecek. Kameraları nötralize eden teknoloji, gizli çekilen fotoğraflara ve sinema korsanlığına da son verebilir. Ne var ki bu sistem konvansiyonel film kameralarında etkili olmuyor, çünkü bunlar sensörleri maskeleyen katlanan aynalardan yararlanıyor. Hazırlayan: Reyhan Oksay CBT 1019/19 29 Eylül 2006
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle