Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TEKNOLOJİ=YAŞAM Edip Emil Öymen Bu yeni çevresel ışık sensörünün en önemli özelliği, insan gözünün hassasiyetine sahip olması. Böylece değişen ışık koşullarına göre ekranın parlaklığı otomatik olarak ayarlandığı için PC ve disüstü kullananlarda ortaya çıkan göz yorgunluğu sorunu önlenmiş oluyor. Göz yorgunluğu özellikle karanlık ortamlarda parlak ekran kullananlarda görülüyor. İnsan gözü en fazla 560 nanometre dalgaboyundaki ışığa karşı hassastır. Bu ışık yeşilimsi sarı renkte görülür. SFH 5711 adı verilen sensör işte bu renge karşı hassastır. Sensör bu özelliğini yeni yarıiletken malzemeye borçlu. Bugüne dek bu tip sensörlerde silikon kullanılıyordu. Önümüzdeki sonbaharda piyasaya çıkartılacak olan yeni sensör, birkaç milimetre çapında ve 2.3 ile 5 volt voltaj sağlıyor. [email protected] Soru: Kim ölümünü yazabilir? Yanıt: Sonlu olduğunu kabullenen herkes Ölürken Beyin Tümörünü Yazdı Bir bilim ve teknoloji yazarı, tümör tedavisini 2 yıl süreyle İnternet üzerinden dünya ile paylaştı. BBC News Online bilim ve teknoloji yazarı Ivan Noble, 2005 yılının ilk günlerinde, 37 yaşında beyin tümörüne yenik düşerek öldü. Evli ve iki küçük çocuk babasıydı. Ivan’ın ölümünü "farklı" yapan, tümörünün teşhis edildiği günden, ölümüne 1 ay kalana kadar sürdürdüğü "tedavi sitesi" oldu. Ivan’ın hep kısa tuttuğu, mahremiyete hiç girmediği, ayrıntı vermediği sitesi, bütün bu eksikliğine rağmen İtalya’dan Avustralya’ya kadar kaç yüzlerce kişinin eposta yolladığı bir umut ve ilham kaynağı oldu. Ivan’ın sitesine bu açıdan bakanlar, İnterneti hoşca vakit geçirmeye, oyuna yarayan, pırıltılı ve globalleşme kanıtlarını cilalayan bir sistem olarak görmediler. Tam aksine, son derece insancıl ve yaşamın odağına inen duygu ve izlenimleri bütün dünyaya duyurmaya yarayan bir iletişim aracı olarak gördüler. Ve Ivan’a, onu destekleyen, yüreklendiren mektuplar yazdılar. KLİMALARDA ENERJİ ÜRETİMİNİ YARIYA İNDİRMEK Siemens’in geliştirdiği bir enerji konverter’ı bina otomasyon sistemlerindeki pompa ve vantilatörlerin kullandığı enerjiyi yarı yarıya azaltıyor. SED2 inverter’ı, bir emniyet supabı ile hava akımını azaltmak yerine, enerji tasarrufu için motor hızını ayarlıyor. Sanayileşmiş ülkelerdeki elektrik enerjisinin üçte ikisi hareket (drive) sistemleri tarafından tüketilir. Bu rakamın da yarısı soğutma sistemlerindeki sıvıakışkanlı motorlara aittir. Bunun da nedeni hava akımının temel olarak mekanik yollarla boğulmasıdır. Bu arada motor maksimum gücünde çalışmaya devam eder. İşte bu nedenle klimalar en düşük seviyeye ayarlanmış olsa bile motoru en yüksek hızda çalışır. Kaldı ki pompalar ve pervaneler uzun süreler çalışan cihazlardır. Yeni frekans inverter’ı işte bu maliyetleri yarı yarıya azaltıyor. Sistemin içindeki entegre enerji tasarruf modu, motorun "tembelleştiğini" hisseder ve motoru, tam çıkış gücüne ihtiyaç duyuluncaya kadar kapatır. 2002 AĞUSTOS2005 OCAK Ivan’ın 2.5 yıl süren, ve araya bazen uzun haftalar koyarak aksattığı blog’u, BBC News Online sitesinde yer aldığı için dünyanın fark etmesi kolay oldu. Kendi başına bir blog yapsaydı bulunması zor olurdu. (Blog sayısı 50 milyona varmış durumda!) Ivan’ın üstelik BBC bilim ve teknoloji yazarı olması, sitesinin hemen "kült" bir izleyici akınına uğramasına yol açtı. Mahremiyete çok önem veren tipik bir İngiliz ketumluğuyla kaleme aldığı blog’u boyunca tümörün hangi lobda ne tür hasar yaptığını anlamak mümkün olmadı. Aldığı ilaçları anlatmadı. Ama belli ki son 1 aya kadar eli klavyeye gittiği gibi, okuduğunu anlama ve kendini ifadede bir sorun yaşamadı. Bu "sonuna kadar mücadele" şevki, kendisini dünyanın dört bir yanından izleyenlere müthiş bir moral oldu. Ona yollanan mektuplardan bunu izlemek mümkün. Ivan öleli epey oldu BBC’deki sitesi duruyor. Şu linki tıklarsanız, öyküsünü okuyabilirsiniz: http://news.bbc.co.uk/1/hi/health/2253201.stm YASADIŞI İLAÇLARI TEBPİT EDEN TABANCA Morötesi ışın tabancası, suç mahalinde metamfetamin adı verilen yasadışı ilacın izinin bulunup bulunmadığı hakkında dedektiflere bilgi veriyor. Maryland Rockville’deki CDEX isimli şirketin ürettiği bu tabanca, geniş anlamda yasadışı ilaç tespitinde kullanılıyor. Bir yüzeye UV ışını gönderen tabanca, yüzeyde metamfetamin moleküllerini tespit ederse moleküller floresan ışığı yaymaya başlıyor. "İmza" yerine geçen bu ışık, tabancanın içindeki bellekteki bilgilerle karşılaştırılıp maddenin türü hakkında ayrıntılı bilgi veriyor. Reyhan Oksay KANSER, HERHANGİ BİR HASTALIK... Kanser, sadece Türkiye’de değil, Batı dünyasında da tabu bir konu olarak görülür. Oysa kanser de diğer hastalıklar gibi tedavisi için çalışılan, bazen başarılı olunan, bazen olunamayan bir hastalık. İnsanlar sanki hepten ölümsüzmüş de, kanser teşhisi konulunca aniden ölümlü oluvermiş gibi bir tuhaf ruh hali içindedir hep. Bu nedenle kanser, konuşulmayan, hep "başkasının başına gelen" tabu bir konu muamelesi görür. Ivan Noble, bunun tam tersini yaptı. Bu yüzden, benzer sorunlarla boğuşanlardan ve durumuna empati duyanlardan destek mesajları aldı. Kendileri kanser olan pek çok kişi, durumlarını, hiç tanımadıkları yüzlerce kişiyle paylaştı. Bu yüzden de Ivan’a yollanan mektupların hemen hepsi ona teşekkür ediyordu. Ölüme doğru giderken dahi, böyle bir fırsata vesile olduğu için... CBT 1013/19 18 Ağustos 2006