Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
da bir Alman tıp tarihçisi, Batı Anadolu ve Mezopotamya’yı kapsayan bir gezi yapar ve Efes’te konaklar. Kendisi aynı zamanda bir göz uzmanıdır. Yöre halkının göz hastalıklarını tedavi eder. Bir gün bir köylü ona 35 parçadan oluşan çok iyi korunmuş bir koleksiyon getirir. Birkaç bıçağı da evinde bırakmıştır. Theodor MeyerSteineg, Efes’ten Kos Adası’na, oradan da Irak’a geçer. Oralardan da birkaç tıp aleti satın alır. Antik tıp literatürünü çok iyi bildiğinden başkaları için anlam taşımayan bu bronz parçalarını çok iyi değerlendirir. 1911’de Milne’nin bıraktığı eksiklikleri, özgün ve bugün klasik olan bir eserle tamamlar. Anadolu, bu eserle antik tıp aletleri alanında da devreye girer. Araştırıcı, kitaptaki aletlerin kendi boyutunda fotoğraflarını koymuştu. Aletler daha sonra Almanya’da Jena’da Friedrich Schiller Üniversitesi Tıp Tarihi Müzesi’ne geçer. İkinci Cihan Savaşında kaybolur. 1984’te güzel bir rastlantıyla birkaç eksik dışında yeniden gün yüzüne çıkar. Koleksiyondaki çok önemli aletlerden birisi "ok kaşığı" idi. Antikçağda yakın dövüşte yaralanan savaşçıların tedavisi zor hatta olanaksızdı. Oysa ok yaraları uzak atışlarla oluştuğundan tedavisi için revirler oluşturulabiliyordu. Bu nedenle yaradan ok çıkarma antikçağda çok önem verilen bir cerrahi işlemdi. M Ö. 4. yüzyılda yaşayan Yunanlı hekim Karystos’lu Diocles, bu işlem için özel bir alet icat etmiş ve tanımlayarak antik literatüre mal etmiş, fakat o zamana değin bir örneği bulunamamıştı. "Diocles’in ok kaşığı" adı verilen bu aletin bir kulpu kesik Efes buluntusu dünyada ele geçen tek parçadır. (Resim:3) Gene aynı koleksiyondaki bir "ünik" aleti de doğumun mümkün olmadığı durumlarda anneyi kurtarmak için kullanılan "Kranioklast" tır. 1984’te yeniden ele geçmeyen bu alet, mezar sahibi hekimin aynı zamanda usta bir jinekolog olduğunu da kanıtlamaktadır. (Re sim:4) Antik literatürde Scribonus Largus adındaki bir yazar 1. yüzyılda diş özünde biriken apseyi boşaltarak diş ağrısını dindiren bir delgi (trepan) icat etmiş, bunun da örneği bulunamamıştı. Efes buluntuları arasında bu aletin de halen tek olan örneği ele geçmiştir. (RESİM: 4)Solda: Doğum hekimliğinde kullanılan "Kranioklast’ın Efes’te bulunan Roma çağı örneği. Sağda: Efeste bulunan mesaneden taş çıkarma aleti. (RESİM:5,6,7)Efes’te bulunan ve halen Almanya’da Mainz RomaGermen Merkez Müzesi’nde sergilenen Efesli Doktor Kanpylios’un aletleri (Bıçak sapları, üroloji aletleri ve vajinal spekulum). lan delgi yayı, şimdiye kadar başka örneği bulunmayan cerrahi bıçaklar, pensler ve kan alma aletleri vb. gösterilebilir. İKİNCİ EFES BULUNTUSU 1962 yılında ünlü antik tıp aletleri uzmanı ve Türk dostu Dr. Ernst Künzl direktörü olduğu Mainz’daki RomaGermen Santral MüzesiMetal Objeler Bölümü koleksiyonlarındaki bir (RESİM: 8)Anadolu’dan Avalet serisini tanıttı. Yaklaşık 120 parçadan oluşan rupa’ya giden bronz ilaç kutusu (Kutunun solundaki ilaç analiz bu mezar buluntusundaki aletler edilmiştir.) den büyük bir bölümü adı biliontoloji Anabilim Dalı öğretim üyelerinin nen Efesli bir doktora aitti. Çünkü doktorun olağanüstü çabasına rağmen şimdi CumhuriApollon kültünün attribüsü olan fare biçimli yet Müzesi’ne taşınmıştır. bıçaklarına adı da (Hygenos Kanpylios) kazınOsmanlı dönemi aletleri konusunda Topmıştı. Aynı mezarda ele geçen bir jinekolojik kapı Sarayı Hekimbaşı Kulesi’ndeki birkaç örmuayene aleti (vajinal spekulum) kendi örnek dışında hiç tıp aleti bulunmaması ilginçneklerinin dünyadaki en mükemmelidir. (Retir. Belki de tıp ve cerrahlık aletleri eskiyip sim:5,6,7). yıpranınca atılıyordu. Fakat Atina’da Benaki Tıp tarihi kitaplarında ve değişik tıp ve Müzesi’ndeki Osmanlı dönemi cerrahi takımı, cerrahlık kitaplarında, yayınlarda Avrupa müTürklerde alet yapımının çok üst düzeyde olzelerinden veya özel koleksiyonlardan alınan duğunu kanıtlamaktadır. Anadolu kökenli aletlerin ve tıp avadanlıklaBugün Türkiye müzelerinde teşhirde (Efes rının bolca yer aldığını görürüz. Bunların çeMüzesi hariç) tek tük tıp aletleri yer almaktaşitli (!) yollarla elde edildiği anlaşılıyor (Re dır. Efes Müzesi Koleksiyonları ise özel bir bösim: 8 ve 9). 1994’te başladığımız tıp aletleri lümde sergilenmektedir. Müze depolarında çalışmaları sırasında görmediğimiz ve 1998’de prehistorik çağdan geçen yüzyıla kadar tarihaçılan davanın sonuçlanıp İstanbul’a Arkeololenen yüzlerce tıp aleti sergilenmeyi bekji Müzeleri envanterine kaydedilince inceleme lemektedir. Mesela Gaziantep Müzesi’ndeki fırsatı bulduğumuz nefis bir cerrahi takımın çalışmalarımız sırasında "etütlük" olarak ayrılöyküsü çok ilginçtir. Aletlere, birlikte seyahat mış metal objeler arasında, demirden yapılmış eden biri Türk diğeri Alman iki arkadaş (!) tabir damar kıskacı pensin dünyadaki ikinci örrafından yurtdışına kaçırılırken havaalanında neğini bulmuştuk. Bu pens halen aynı müzede el konmuş ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde teşhir edilmektedir. koruma altına alınmıştır. Halen bu müzenin depolarında tıp tarihçilerini heyecandan ayağa KAYNAKLAR kaldıracak çok nadir tıp aletlerinin bulundu1. Bliquez, L.: Roman Surgical Instruments in the Archeological Museum of Naples, Philipp von Zappern, Mainz, 1994. ğunu da hatırlatalım. 2. Künzl, E. Medizinische Instrument aus Sepulkuralfunden der RömiscBaşka bir koleksiyon da İstanbul Üniversihen Kaiserzeit, KölnBonn, 1983. 3. Künzl, E: Medizin in der Antike, Theiss, Stuttgart,2002. tesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Mü4. MeyerSteineg, Th. : Chirurgische Instrument der Altertums, Jena, 1912. zesi’ndedir. Bir göz hekimine ait olan bu ko5. Milne, J.S. : Antique Surgical Iinstruments in Greek and Roman leksiyon MÖ 4. yüzyıldan kalmıştır. Ankara Times, Oxford, 1907 (New york 1970). 6. Uzel, İ.: Anadolu’da Bulunan Antik Tıp Aletleri, TTK Yayını, AnÜniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki 200 parçadan kara, 2000. oluşan çok değerli koleksiyon, korunduğu De7. Uzel, I.: Cerrahiyyetü’lHaniyye (2 cilt), TTK Basımevi Ankara, 1993. COLOPHON BULUNTUSU Efes buluntuları ile aynı yıllarda Colophon’da (Değirmendere) bulunan bir tıp alet koleksiyonu 1912’de, İzmir’in Hollanda Başkonsolosu tarafından satın alınır. Koleksiyonun mutlaka çok önemli bir doktora ait olduğu hemen anlaşılır ve İngiltere’de bir bilimsel dergide yayımlanır. Daha sonra koleksiyon bir ABD’li hayırsever tarafından Baltimore’daki ünlü John Hopkins Tıp Okulu’nun Tıp tarihi Müzesi’ne armağan edilir. Halen dünyanın en iyi korunmuş antik tıpcerrahlık alet koleksiyonu olarak bilinen takımda yer alan bazı önemli aletler arasında, vücuttan ok ucu çıkarmak için kullanılan başka tip bir pens, beyin ameliyatlarında kullanı CBT 1013/17 18 Ağustos 2006 TIP TARİHİ