26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TÜRKİYEROBOTİK TÜRKİYE TEKNOLOJİ KaleAltınay başarılı bir şirket görünümündedir. Ama bu tablo bizim ulusal hedef ve beklentilerimizi sağlamaktan ve dolayısı ile bizleri memnun etmekten şu an için uzaktadır. İleriye yönelik robot sanayiinde planlarınız, yeni yönelişleriniz nedir? 2015 yılına kadar dünyadaki robotlu hat yapımcısı ilk altı mühendislik firması arasında olmayı hedefliyoruz. İlk altı şirket arasında olabilmemiz için çalışan mühendis sayımızın en az 500’e toplam çalışanımızın ise 1500’e ulaşması gerekmektedir. Bu hedeflere ulaşmak için KaleAltınay önce Avrupa daha sonra Güney Amerika pazarına güçlü bir şekilde açılmayı hedeflemektedir. Yeni açtığımız Almanya ofisinin arkasından Fransa, İspanya, İngiltere, Slovakya ve daha sonra da Brezilya ve Arjantin de ofis ve merkezler kurmak öncelikli hedefimiz. Otomobil firmalarında yeni bir trend olan araç modelinin tasarımı devam ederken robotlu üretim prosesinin de eş zamanlı tasarlanması KaleAltınay tarafından bu yıl Avrupadaki ilkler arasında anılacak bir başarı ile gerçekleştirilmiştir. Kendi alanımızda önemli bir eşik nokBugün Ülke tasını aştık. 8 kişi dümende, 1 kişi kürek çekiyor Ahmet Oral, soruları yanıtlıyor. Şu an çok ilginç bir buluş ya da yöntem geliştirmiş bir doktora öğrencisine kendi şirketini kurması için maddi destek verecek mekanizmalar gerçekte yok!... Ciddi miktarda paralar işin bürokrasisine, binaya personele harcanıyor ama mucite harcanmıyor!... Bir kişi kürek çekiyor, sekiz kisi dümende!.. Başarılı olmuyor deyip, her yıl dümene bir kişi daha ekliyoruz. vizyonumuz ve onun tarif ettiği güçlü bir hedefimiz yok. Teknoloji ve bilim üretilmesi ve geliştirilmesi zor ve ciddi bir iştir. Ülkemizde üzülerek bu işin sahibini göremiyoruz. Robotik nereye gidiyor? Türkiye robotikte ne yapmalı? Günümüzde artık robotlar endüstriden sonra yaygın olarak savunma ve hizmet sektöründe kullanılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde binaların dış cephelerini temizleyen ve kalp ameliyatlarına yardım eden robotların yanında, yapay organlar robotik uzuvlar ve denizaltı araştırmalarında kullanılan robotlara kadar geniş bir alanda uygulamaya geçmiştir.. İnsan görünümündeki Humanoid robotları 20 ile 30 yıl içerisinde evlerde iş yerlerinde kısaca hayatın içinde görmeye hatta onlarla ortak yaşamaya başlayacağız. Bu gelişme tüm insanlığın yaşama biçimini ve hayat tarzını değiştirecektir. KaleAltınay’ın gelecek öngörüsü içinde insanımsı hizmet robotlarını ulusal kaynaklar ile geliştirmek ve üretmek önemli bir yer tutuyor. Bütün sahalarda bilim ve teknolojik altyapının gelişmesi iki önemli kaynağa bağlıdır. Bunlar; önemli miktarda ulusal projeler ve finansal kaynaklardır. Her ikisi için de bilim ve teknoloji stratejisine ihtiyaç vardır. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde, bilim ve teknolojinin gelişmesine imkân sağlayacak hükümetler üstü stratejik bir planın ve ulusal vizyonun sahibinin olması kaçınılmazdır. Bu konuda adımları hızla atabilirsek gerçek anlamda teknoloji üreten bir ulus olabiliriz. Bunu yapabilecek ve başarabilecek güçteyiz. Orhan Bursalı, soruları yöneltti T aramalı Hall Aygıtı ve Atomik Kuvvet Mikroskopları geliştirerek dünyanın önde gelen üniversitelerine ve Japonya’ya satan Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Ahmet Oral’in CBT panel konusmasını geçen haftaki sayımızda yayımlamıştık.. Oral’la yaptığımız kısa bir söyleşiyi sunuyoruz Soru: Konuşmanızda sözünü ettiği niz optik mikroskopların dünyadaki Pazar payı nedir? Hangi ülkeler bunu üretiyor? Türkiye’nin ihracatı (bu ko nuda) hangi ülkelere? Optik miskop kop üre tilme ka MIT'de geliştirilen rarı nasıl kireçlenmeyen alındı ve nasıl bir kalp stentlerini süreç iz üretip satan şirkelendi? tin cirosu gelecek Yanıt: Bizim geyıl 11 milyar dolar liştirip olacak, bu neresattığımız deyse Sabancı mikroskoplar grubunun cirosuna Taramalı eşit!... Hall Aygıtı ve Atomik Kuvvet Mikroskopları. Bu bir Japon üniversitesinden gelen istek ile başladı, dünyadaki pazar payımız bu mikroskop ailesi içinde henüz çok küçük, binde 12 diyebiliriz. Ama yeni bir teknoloji, mikroskobu ve pazarı geliştirmeye çalışıyoruz. Bilkent’te Nanoteknoloji merkezinde başka projeler var mı? Bir başka konuş manızda çok küçük manyetik nanosensörlerin biyolojik saldırılarda zararlı partikülleri tanıyacak şekilde üretileceğini söylediniz. Bu proje ne durumda? Bu proje geliştirme aşamasında MSB ve diğer kuruluşlardan destek almaya çalışıyoruz.. Arçelik ARGE yöneticileri ile sohbet ederken ve konu Çin’in bu alanda yaptığı atılımlardan açılmışken söz sizin merkezde bir Çinli doktora öğrenci sinin bulunduğuna geldi. Çin’in bu alandaki ilerlemeleri ne safhada? Bizde İran'dan Ukrayna'dan da öğrenciler var. Çin bu konuya da çok fazla yatırım yapıyor. Hatta İran'da da önemli kıpırdanmalar ve yatırımlar söz konusu. Bilkent'den bir İranlı hoca ülkesine geri döndü Nanoteknoloji konusunda çalışmak için, İngiltere'de uzun süredir yerleşik Iranlılardan da dönenler var!.. Türkiye’nin gerçekten teknolojik sıçra ma yapması mümkün mü? Mümkünse bu hangi alanlarda ve nasıl gerçekleşir? Bu tabi ki mümkün, ama hedef koyup, laboratuvarlar ve daha da önemlisi personel için ciddi yatıtımlar yapmak şart. Şu an aslında çok uygun bir zaman! Avrupa ve Amerika'daki malum histeri yüzünden oralarda yaşamak çok da hoş değil. Yurtdışında yetişmiş cok sayıda Türk ve diğer ülke vatandaşını ülkemize çekecek laboratuvarlar kurup, insiyatifler yaratabiliriz. Bu yurtdışına öğrenci yollamaktan çok daha ucuza gelir. Temel bilimlere ve Nanoteknolojiye yatırım şart. Bu bize büyük atılım sağayabilir. Ayrıca tezlerde yapılan çalışmaların sanayiye uygulanmasını ciddi bir şekilde teşvik etmeliyiz. Şu an çok ilginç bir buluş ya da yöntem geliştirmiş bir doktora öğrencisine kendi şirketini kurması için maddi destek verecek mekanizmalar yok. Kağıt üstünde var gözüküyor ama gerçekte yok!... Ciddi miktarda paralar işin burokrasisine, binaya personele harcanıyor ama mucite harcanmıyor!... Bir kişi kürek çekiyor, sekiz kisi dümende!.. Başarılı olmuyor deyip, her yıl dümene bir kişi daha ekliyoruz. Risk sermayesi de ülkemizde islemiyor. Ayrica sirketlerin ARGE yapmasi CBT1001/8 26 Mayıs 2006 1964 yılında İstanbul’da doğdu. 1990 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu. Endüstriyel nitelikli robot çalışmalarına 1990 yılında başladı. Kurduğu Altınay Robotik şirketi 1996 yılında dünya Robot Federasyonu (IFR) tarafından Avrupa’nın 28 robot üreticisinden biri olarak kabul edildi. 1993 yılında Fen ve Teknik gelişme dalında JAYCEES Ödülü, 1997 yılında Yüksek Teknoloji Girişimcilik Ödülü kazanan Altınay’ın şirketi, 1998’de yılın KOBİ’si seçildi. Farklı üniversitelerdeki birçok lisans ve yüksek lisans bitirme tezlerine danışmanlığı bulunmaktadır. 2001 yılında Kale Gurubu ile ortak yatırım şirketini kurdu. Halen KaleAltınay Robotik ve Otomasyon Anonim Şirketi’nin genel müdür ve yönetim kurulu başkan yardımcılığı görevini yürütmektedir. Evli ve iki kız çocuk babasıdır. Hakan Altınay:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle