Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM VE TOPLUM Evrensel dahi Leonardo Haliç’te! Rahmi Koç Müzesi’ne misafir gelen Evrensel Deha Leonardo, hepimizi kendisine çağrıyor. Leonardo’nun 500 yıl önce çizdiği, nasıl yapılacağına ve çalışacağına ilişkin notlar yazdığı 40 kadar "mekanik" cihaz çalışır duruma getirildi ve çıktığı dünya turunda İstanbul Haliç kıyılarında nefes almaya başladı. O Haliç ki, Leonardo Di Vinci, üzerinde iki tane köprü kurmayı hayal etmiş ve çizimlerini de Fatih’in oğlu II. Bayezit’a bir mektupla göndermişti. Sergi aralık sonuna kadar açık. Orhan Bursalı eonardo, bize neyi çağrıştırır? Şüphesiz en başta, efsanevi gülüşüyle seyredenleri büyüleyen Mona Lisa’yı. O, tüm zamanların bir numaralı büyüleyici tablosunu. Başka? Çok yönlü bir sanatçıyı... mimar, mühendis, heykeltraş... Kendisi bu niteliklerine "müzisyenliği" de ekler. Ama dikkat, bütün bu sıfatlar eksiktir! Leonardo bağrında, kayalıkları ve oluşumlarını araştıran bir yerbilimciyi taşır. Keskin gözlemciliği ve büyük merakıyla, bir doğa bilimcisi vardır karşımızda. "Nasıl çalışıyor?" sorusunun peşinde koşup duran... Nasıl çalışıyor? Leonardo, her Leonardo’nun bu sorusunparmağında bir dan hiç bir şey sanat ve aynı zakaçamamıştır manda bir doğa neredeyse. İnsan bedeni üzebilimci olan bir rine çizimlerini dahi, ölümünden incelediğinizde, 500 yıl sonra İskas, kemik ve yapıtanbul’la buluşularını ve bunların nasıl çalıştığını inceyor. Çizimlerini leyen ve kavrayan bir hayata geçirmek anatomi ressamı duriçin yıllar boyu maktadır. çalışan bir uzBu soru, bütün bilimlemanlar grubunun rin temel sorusudur. Evren, dünya, doğa, yapraklar, kahazırladığı, yalar, insanlar... bütün dokunacağınız, bunlar "nasıl çalışıyor?" çalıştıracağınız Bütün Nobel bilim ödüllemekanik objelerri, bu soruya bulunan en önemli yanıtlara verilir! den oluşan bir Leonardo, bu açıdan, sergi ile üstelik... mekanik biliminin de önde gelenlerindendir. Nasıl çalışıyor, sorusuna bulduğu yanıtları, bu defa, binlerce çizime dökmüş, çağının bir kaç yüz yıl ilerisine koşarak, mekanik biliminin uygulamalı örneklerini vermiştir. Doğanın mekanizmalarını kavrayışı, bu defa yüzlerce makine ürününe ve makine düşüne dönüşmüş olarak karşımızda durmaktadır: Nasıl çalışmalı, nasıl uçmalı, nasıl döndürmeli, nasıl kaldırmalı, nasıl savaşmalı, nasıl yüzmeli, nasıl kesmeli, nasıl inceltmeli, nasıl kilitlemeli, gücü nasıl iletmeli, nasıl tahrik etmeli, nasıl dönüştürmeli, nasıl... Leonardo sergisi, bu olağanüstü insanın dışavurumudur. L CBT 1030/8 15 Aralık 2006 Ürettiklerini ve düşlediklerini hayata geçirecek bir ortam o zamanlar ne yazık ki yoktur. Yüzyıl, ikiyüzyıl daha olmayacaktır... Ne yazık ki, insanlık, Leonardo’nun keşiflerini, yeniden keşfetmek zorunda kalacaktır... bir bir... zamanı gelince! Leonardo, kendi toplumunda, çevresinde yalnızdır. Elleri, ayakları, bedeni, kendi düş gücüne ayak uyduramayan, düşünceleri kendi fiziksel varlığından bile hayli önde koşan bir beyin var karşımızda! Sadece şapka çıkartıp "Merhaba Leonardo!" demek, sadece 500 yıl önceki düşlerine dokunmak için bile, Haliç kıyılarına gidiniz. Ve Haliç kıyısında bir Leonardo köprüsü düşü kurup üzerinden karşı kıyıya geçmeyi deneyiniz! *** Serginin tasarımcıları, büyük dahinin binlerce çizimi arasında 40 tane seçmiş ve bunları 5 guruba ayırmışlar. İlk gurup, mekaniğin çalışma ilkelerini, mekanizmalarını anlatan ürünlerden oluşuyor. Diğerlerini de, "Toprak, Su, Hava ve Ateş" konularına denk gelen makinelerden oluşturmuşlar. Edinmenizi önereceğim sergi kitapçığındaki yazısında, sanat tarihçisi M. A. Rogan diyor ki: "Toprak gurubunda tamamen insan gücüne dayanarak bir iş veya üretim yapan makineler yer alıyor. Su gurubunda bulunan makineler, sudan enerji üretir ve insanların suyun içinde hareketini kolaylaştırır. Hava gurubunda da Vinci’nin gökyüzünü fethetmek için muhteşem gayretiyle tasarladığı uçan makineleri yer alır. Ateş gurubunda, Leonardo’nun tasarlamakla görevlendirildiği askeri araç ve silah örnekleri sergilenmektedir." Sergi alanının darlığı neden olsa gerek, ana giriş dışında, bu guruplaşmalar birbir ardına geliyor; izleyici bu cihaz guruplarını farketmeyebilir, ama bu gözle ve bilgiyle sergiyi gezmek gerekir. Makinelerin büyük çoğunluğu interaktif, yani çalıştırılabilir nitelikte. Makinelerin hemen hepsi, özel hazırlanmış ahşap yapımı. Bir zengin düş gücü. 500 yıl öncesinden günümüze uzanan bir zaman tüneli. Bir robot insan. Bir yağ presi. Baskı makinesi. Bugünün tıpkısı gibi bir döner vinç. Ağır taş sütunları kaldırma makinesi. Günümüzde bile kullanılan bir metal haddeleme makinesi. Gidilen yolu ölçmek için yol (kilometre!) sayacı! Otomatik beslemeli hidrolik testere. Günümüzdeki vidaların Leonardo imzalı ataları, Arşimed Vida. Nem ölçer. Paraşüt! Yatay ve dikey bisiklet. Rüzgâr ölçer. Kanatlar! Planör. Ve savaş araçları, makineli tüfek, tank vb... Size önerim: Sergiye gitmeden önce, İnternet’te kendi başınıza veya ailenizle bir Leonardo turu yapın. Resimlerini, heykellerini, fresklerini inceleyin. Leonardo "yüklenmiş" olarak