24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A DİNOZORLARI TEK BİR METEORİT ÇARPMASI YOK ETMİŞ Dinozorlar çağının ne şekilde bittiği sorusu, jeoloji biliminin uzun yıllardan bu yana tartıştığı bir konudur. Bilim insanlarının çoğu dinozorların, Meksika körfezine düşen bir meteoritle tükendi H A B E R L E R KALP HÜCRELERİ MİNYATÜR POMPAYI ÇALIŞTIRIYOR Japon bilim adamları, kalp hücreleri tarafından çalıştırılan minyatür bir pompa geliştirdiler. İlk önce farelerin kalp kası hücrelerinden bir doku oluşturan bilim adamları, bu dokudan elastik bir balon elde etmişler. Hücreler eşzamanlı olarak kasılarak sıvıyı iki açıklıktan balonun içine boşaltıyor ve yeniden geri çekiyorlar. Topu topu yarım santim büyüklüğünde olan pompa, enerjisini çevresindeki besleyici maddelerden aldığı için elektrik enerjisine gerek kalmıyor. Bu da gelişmeyi tıpta kullanılan implantlar için ilginç kılmakta. Araştırmacılar silikon balonun içine, açıklıkları farklı yönde bulunan iki minik tüp yerleştirmişler. Hücrelerin daha iyi yapışması için de balonun üzerini bir protein tabakasıyla kapladıktan sonra üzerine kalp hücre dokusunu sarmışlar ve doku sadece bir saat sonra tamamen balona tutunarak pompayı çalıştırmış. Tokyo Üniversitesi’nden Yo Tanaka, bu yapıyı solucanların tek odacıklı kalbine benzetiyor. ki bir habere göre bu tez gitgide daha fazla araştırmayla destekleniyor. Piramitlerin inşasında kullanılan taşların yapısı, Tura ve Maadi taşocaklarındakinden çok daha karmaşık. Uzmanlar, Mısırlıların kireç ve bağlayıcı maddeyle elde ettikleri jeopolimeri beton gibi kalıplara dökerek "hazır taşlar" elde ettiklerini sanıyorlar. Bu durumda taşları taşıma ve yontma işi ortadan kalktığından tahmin edilenden daha az işçi çalışmış olabilir. Bu tezi savunan Fransız Ulusal Hava makta. Kaliforniya Üniversitesi bilim adamı Frank Pajonk yönetiminde çalışan araştırmacılar, yeşil ve siyah çay özünü hastaların cildine uyguladıkları gibi hücre kültürleri üzerindeki etkisini de kontrol etmişler. Işın terapisi yüzünden hastaların cildi ilk önce güneş yanığında olduğu gibi kızardıktan sonra kabarıp soyulur. Böylece en üst deri tabakası yok olmakta diyor araştırmaya katılan Alman bilim adamı Michael Henke. Her iki çay özü de yaralara iyi geliyor ama yeşil çay daha etkili. Zarar gören cilt çay özüyle iyileştiği için, ışın terapisine ara verilmesi gerekmiyor ki bu da ışın tedavisini daha etkili kılmakta. CBT1030/4 15 Aralık 2006 ği görüşünü savunurken, diğer küçük bir grup, toplu dinozor ölümlerinin 300.000 yıl sonra meydana gelen ikinci bir çarpışmayla gerçekleştiğine inanıyordu. Kısa bir süre önce Missouri Üniversitesi’nden Kenneth MacLeod yönetiminde çalışan araştırmacılar, Güney Amerika kıyılarında gerçekleştirdikleri sondajlar sonucunda çoğunluğun görüşünü doğruladılar. Karot örneklerinde bulunan iki santimetre kalınlığındaki cam kürecikler içeren tabaka, Chicxulup’a düşen meteoridin, erittikten sonra havada binlerce kilometre savurmuş olduğu kayacın izlerin taşımakta. Kürecikler içeren tabakanın hemen altında tebeşir dönemi için tipik olan diyatom birikimi bulunmakta. Kürecikli tabakanın hemen üst kenarında ise araştırmacılar meteoride ait yoğun miktarda iridyum konsantrasyonu saptamışlar. Bu çarpışma tabakasının üzerinde neredeyse hiç diyatom iskeleti yok diyen MacLeod,bu tabaka sırasında birden fazla meteorit çarpışmasına işaret eden herhangi bir bulguya ulaşamamış. Anlaşıldığı üzere toplu dinozor ölümleri tek bir meteoridin düşmesiyle gerçekleşmiş. Konuyla ilgili tartışmalar, meteoridin düştüğü bölgenin yakınındaki kayaç tabakaları yüzünden ortaya çıkmıştı. Çarpışmadan sonra Meksika körfezinde meydana gelen dev dalgalar, heyelan ve depremler yüzünden yaşanan kargaşayı jeologlar farklı biçimlerde yorumluyorlardı. Yeni örnekler olay yerinin 4500 kilometre uzaklığında, tsunamilerden korunmuş ama çarpışmayı değerlendirmek için yeterli yakınlıkta olan bir bölgeye ait. PİRAMİTLER BETONLA MI İNŞA EDİLDİ? Fransız Sciences et Vie dergisinde ve Uzay Yolculukları Araştırma Enstitüsü’nden Gilles Hug ve Drexel Üniversitesi (Philadelphia) araştırmacısı Michel Barsoum, taşları röntgen ışını ve plazma lambalarıyla inceleyerek, belli başlı mikro içeriklerin hızlı kimyasal reaksiyona ait izler taşıdığını saptamışlar. Bu reaksiyonun varlığı taşların beton gibi dökül sağlık Kalp kası hücreleri, sıvının tüplere dolmasına dek silikon balonu bastırıyorlar. Koyu renkli bölgeler, balon ve tüpleri birbirine bağlayan yapışkanın kabartıları. SİGARAYI AZALTMAK YARARSIZ İçilen sigara sayısını yarıya indirmek yaşam beklentisini iyileştirmiyor Norveç Halk Sağlığı Enstitüsü ve Norveç Sağlık Taraması Servisi bilim insanlarının araştırma sonuçları, 51.000 katılımcının sigara içme alışkanlığına göre elde edilmiş. Aage Tverdal ve Kjell Bartveit yönetiminde çalışan araştırmacılar araştırmaya katılan sigara tiryakilerini 1974 ve 1978 yılında en az iki kez muayene ederek, altı kategoriye ayırdıktan sonra sigara tüketimini takip edebilmek için sigara içenlerin kanında bulunan ve tiyosiyanat olarak bilinen bir metabolizma ürününün oranını ölçmüşler. Son olarak da 2003 yılına dek meydana gelen ölüm vakalarıve nedenlerideğerlendirilmiş. Buna göre erkeklerde sigara içimine bağlı kanser hastalıklarında,içilen sigara sayısının az veya çok olması önem taşımamakta. Daha az sigara içenlerde ilk on beş yılda gerçi ölüm oranı daha düşük ama on beş yıllık tiryakilikten sonra az veya çok sigara içmek fark yaratmıyor diyor bilim adamları. Aynı sonuç sigarayı azaltan kadınlar için de geçerli. Bununla birlikte sigarayı azaltan tiryakilerin kanında daha az tiyosiyanat saptanmış. Araştırma özetle,sigaraya azaltmanın sağlık ve yaşam beklentisi açısından hiçbir yarar sağlamadığını göstermekte. Bilim insanları bu yüzden sigara içiminin tamamen bırakılmasını öneriyorlar. Sigarayı bırakan kişinin çok sigara içen bir insana göre yüzde 5 daha uzun yaşama şansı var. 37 derecelik bir besleyici madde içinde pompa beş gün çalışırken, araştırmacılar bu süre zarfında pompalama yetisini mikroskopla incelerken, tüplerin içindeki sıvıyı izleyerek, atım frekansını ve akış hacmini hesaplamışlar. Tanaka ve arkadaşları bundan sonra pompanın içine odacıklar ve supaplar yerleştirip, sıvının belli bir yöne akmasını sağlamak istiyorlar. Bilim adamları buluşun insan kalbi dışında, mesela kalp dolaşım modellerinde de kullanılabileceğini düşünüyorlar. ÇAY ÖZÜ, IŞIN TERAPİSİ YARALARINI İYİLEŞTİRİYOR Çay özü, kanserli hastaların cildinde ışın tedavisi yüzünden meydana gelen yaraları önemli ölçüde azaltıyor. Yeşil ve veya siyah çay özü iltihap önleyici etkisiyle tedaviden sonra da cildin daha çabuk iyileşmesini sağla
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle