Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PolitikBilim TÜBİTAK'ın Özerkliği (2) Evrim Kuramı AykutGöker Çeşitli ülkelerden, TÜBITAK'la karşılaştırılabilir örnekler vermeyi sürdürüyorum: Yedincı ömeğimiz olan Alman Araştırma Topluluğu (Deutsche Forschungsgerneinschaft DFG), Almanya'da araştırmayı teşvikten sorumlu, merkezîkamu finansman örgütüdür. Üniversite ve finansmanı kamu tarafından sağlanan araştırma kurumlanndaki bilim insanları ve akademisyenlerin yürüttüğü projelere finansman sağlamak, faaliyetinin ağırlık noktasını oluşturur. DFG, genç bilim insanları ve akademisyenlerin eğitimleri ve gelişmeleri için de destek sağlar; ayrıca, parlamenterlere ve kamu otoritelerine, bilimsel konularda danışmanlık yapar. Bilimin bütün dallarında (beşerî bilimler dâtıil) hizmet veren DFG, özel hukuk hükümlerine tSbi bir dernek (association) statüsundedir ve özerk bir örgültür (selfgoyeming organisation). Alman Araştırma Üniversiteleri (sayıları 69), Bilim ve Beşerî Bilimler Akademileri (sayıları 7), üniversitedışı araştırma enstitüleri (sayıları 16) ve bazı bilim dernekleri (sayıları 3) DFG'nin üyesidirler. Dernek Genel Kurulu'nda birer delege ile temsil edilirler. Derneğin Başkan ve Yürütme Komitesi üyelerini Genel Kurul seçer. DFG'nin finansmanı federal bütçeden ve eyalet bütçelerinden karşılanır. Federal otorite ve eyalet otoriteleri karar organlarında temsil edilir; ama, çoğunluk bilim insanlarındadır. Sekizinci ömeğimizyine Almanya 'dan ve bilimin iierlemesine kendisini adayan Max Planck Topluluğu (MaxPlanckGesellschaft). Ûncelikle kendi enstitülerindeki araştırmaları destekleyen ve kâr amacı gütmeyen, bağımsız (independent) bir kurum olan Max Planck, finansmanı büyü'k ölçüde Federal Hökumet ve Eyalet Hükumetleri tarafından karşılanmakla birlikte, bir devlet kuruluşu değildir; dernek (association) statüsundedir. Topluluğu destekleyen üye sayısı yaklaşık 900'dür; ayrıca, şeref üyeleri ve bulundukları görevler dolayısıyla üye konumunda olanlar vardır. Üyeler, Dernek Genel Kurulu'nu oluştururlar ve derneğin merkez karar organı olan Senato'yu seçerler. Senato'da, görevleri gereği, doğal üye olarak bulunanlar da vardır. Dernek Başkanı'nı, Yürütme Kurulu'nun üyelerini Senato seçer; Genel Sekreteri de Senato atar. Max Planck'ın araştırma enstitüleri, doğa veyaşam bilimleri ile toplumsal ve beşerî bilimler alanında temel araştırma yaparlar; özellikle, üniversitelerin imkânlarının el vermediği türden araştırmaları üstlenirler. Max Planck'ın 80 araştırma enstitüsünde 12.000 kadrolu eleman yanında 9.000 doktora öğrencisi, 'postdok', konuk araştırmacı ve asistan öğrenci çalışmaktadır. Dokuzuncu ömeğimiz olan Italyan Ulusal Araştırma Konseyi (CNR), italyan araştırma sisteminde merkezî role sahip bir kamu kurumudur. İtalya'nın bilimsel araştırma yeteneğini ulusal ölçekte geliştirmek amacıyla çıkarılan özel yasalara göre, "CNR'nin birincil işlevi, kendi organları eliyle, ileri düzeyde temel ve uygulamalı araştırmalar yapmak ve ulusal plânlarda tanımlanan stratejik araştırma alanlarında yetkinleşmektir" Yasal mevzuata göre, CNR kuraüarını kendisini koyar ve düzenlemelerinde 'otonomdur'. Temel bilimler, yer, çevre, sağlık, mühendislik ve enformasyon bilimleri ile toplumsal ve beşerî bilimler alanlarını kucaklayan CNR'in 107 araştırma enstitüsü vardır. CNR'in en üst karar organı Kurum Başkanı'nın başkanlığındaki Yönetim Kurulu'dur. Kurum Başkanı Bakanlar Kurulu tarafından atanan bir bilim insanıdır. Yönetim Kurulu'nun diğeryedi üyesinden üçü Vniversiteler, Araştırma ve Bilim Bakanlığı'tarafından atanan bilim insanlarıdır. Üniversite Rektörleri Konferansı, Yerel Yönetimler Konferansı, Sanayi Konfederasyonu ve Odalar Birliği tarafından da birer üye atanır. Onuncu ömeğimiz, Hollanda Bilimsel Araştırma urgütü (NW0). Misyonu, bilimsel araştırmalarda yeni gelişmeleri teşvik etmenin yanında, araştırma kalitesini de artırmak olan NW0, özellikle üniversitedeki araştırmalarla ilgilidir ve farklı 170 araştırma ve hibe programı çerçevesinde bilimsel araştırmalara destek sağlamaktadır. NW0'nun sağladığı finansman sSyesinde, üniversite ve enstitülerde 4000 kadar araştırmacı istihdam edilebilmektedir. Bu, heryıl 400 milyon Euro'luk bir harcama demektir. NVVO'nun en üst yönetim organı bir başkan ve üç üyeden oluşan Yönetim Kurulu'dur. Başkan ve üyeler Krallık tarafından atanır. Özerklik tartışmasını daha sağlam bir bilgi zeminine oturtabilmek için iki hafta sonra başka örnekler de vereceğim. http://www.inovasyon.org Bilimsel keşifler ve EVREKA! anı Harvard Karşılaştırmalı Zooloji Müzesi'nde ders veren ve yazılar yazan Ingiliz bilim insanı Andrew Berry*, 23 Mayıs tarihinde Sabancı Üniversitesi'nin düzenlediği halka açık konferansta "Kaplumbağa ve İspinoz: Charles Darwin Galapagos Adaları'nda" isimli konuşmasmda başlıca şu konulara değindi: "Acaba Galapagos adalarındaki ispinoz kuşlarını incelemesi, gerçekten Darwin'in kavrayışında ani bir sıçrama yaratmış mıydı?" Dergimize özel yazdığı yazıyı sunuyoruz. Andrew Berry ilimsel keşif, bitirme projesi üzerinde çalışan lisansüstü öğrencilerinin çok iyi bildiği gibi zor bir süreçtir. Proje adım adım ilerler ve çoğunlukla bu adımlar küçüktür. Kaldı ki bilimle ilgili popüler görüş, bu küçük ancak sancılı adımları göz ardı ederek, daha seyrek rastlanan esin patlamalanna Evreka! anlarına odaklanır. Bu bağlamda bilim bir avuç düşsel ana indirgenebilir: Nevvton keşiflerinin tümünü ağaçtan düşen bir elmadan yararlanarak gerçekleştirmiş, James Watt buhar gücü ile ilgili çalışmalarını çocukken izlediği kaynayan bir çaydanlıktan esinlenerek geliştirmiştir. Elmalar ve çaydanlıklar isim ve olayları anımsamamıza yardımcı olsa da, bu öyküler aslında keşiflerin çok boyutlu ve karmaşık yapısını aşırı basitleştire rek ve çarpıtarak bilime iyilik etmiyor Evrimsel biyolojinin Evreka1 anının, 1835 yılı, eylül veya ekinı ayında, Charles Danvin'in Beagle isimli genıi ile Galapagos Adalan'na yaptığı 5 haftalık ziyareti sırasında meydana geldiğini varsayalım. Standart öyküye göre olay şöyle gelişmiştir: Danvin yolculuktan önce İncil'e inanan bir yaradılışçı iken, Güney Amerika'ya yaptığı yolculuklarda bu inancı giderek erozyona uğrar. Öyküye göre Danvin Galapagos Adalarına gelince bütün taşlar yerine oturur Evreka! anı ve evrim kuramı doğar. Darvvin'in özellikle ispinoz kuşlarından etkilenerek bu keşifte bulunduğu duşünülür. Büyüklükleri ve gaga şekilleri farklı olmakla birlikte bu kuşlar birbirine çok benziyordu; dolayısıyla Danvin'in bunların aynı kökten türemiş olduğunu düşündüğü varsayılır. Evreka! Türler evrim geçirir zaman içinde değişime uğrar. ALMANYA'DA ÖNEÇIKAN VERNEIC STATÜSÜ B İTALYA VEHOLLANDAVAKİFARKLIYAPILAR Aslında Galapagos Adaları'nda Darwin bir Evreka! anı yaşamadı. Yalnızca gözlediği ispinozlar kafasını karıştırmış ve oradayken S51/811 Haziran 2005. bilimsel örnek toplama konusunda da oldukça beceriksiz bir tavır sergilemiştir. Ancak İngiltere'ye döndükten bir süre sonra ve diğer bilim adamlarıyla konuştuktan sonra Danvin'in düşünceleri şekillenmeye başladı. Galapagos Adaları'ndan ayrıldığı zaman, İngiltere'den ayrıldığında olduğu gibi, hâlâ yaradılış felsefesine inanıyordu . Peki Danvin'i evrim kuramını kurmaya iten ne oldu?