25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Yeni bir gtineşötesi gezegen bulundu HarvardSmithsonian Astrofizik Merkezi'nden yapılan bir açıkiamaya göre uluslararası bir araştırma ekibi yeni bir teknik yardımıyla dünyamızın çok uzağında yer alan bir gezegen buldu.Dünyamızdan 15.000 ışık yıiı uzaklıktakı ve Jüpiter'den üç misli kütleye sahip gezegen, güneşe benzer bir yıldız etrafında dönmekte. ZümrüttenAkisler A.M. CelalŞengör Tiirkiye'de Eğitime Neler Oluyor? Sayın Cumhurbaşkanı'nın 59. hükumetin önerdiği TÜBİTAKyasasını veto etmesiyle aşağı yukarı aynı zamana gelen bazı olaylar, Türkiye'de bilimsel eğitim ve araştırma dünyasında bir şeylerin oluşmağa başladığını gösteriyor: Her şeyden önce İTÜ eski rektörü Sayın Prof. Dr. Gü'lsün Sağlamer'in Avrupa Üniversite dünyasının nabzını idare eden biravuç insandan biri olarak Avrupalılarca SEÇİLMESİ ve bunun bemen arkasından ABD Uiusal Bilimler Akademisine iki TÜRK üyenin SEÇİLMESİ, tü'm dünyada Türk bilim dünyasına bakışta olumluya gidişin olduğunu belgeleyen olaylar. Türk bilim dünyasının en azından bazı üyeleri, uygar dünya bilim dünyasının entegral üyeleri olarak görülüyorlar. Dün bu rakam bir elin parmaklarıyla sayılacak kadardı. Şimdi ise bir kişinin hafızasını zorlayacak sayılar bahis konusu. ikinci çok önemli olay, Abant Izzet Baysal Üniversitesi rektörü Sayın Prof. Dr. Yaşar Akbıyık'ın kendisinden izin alınmadan yapılan bir törene kendisine haber vermeden gelmeye kalkan Sayın Başbakanı karşılamaya gitmemesi ve onun katıldığı törene iştirak etmemesiydi. Üniversite yönetirnindeki arkadaşları da alkışlanacak bir davranış sergileyerek rektörlerinin gitmediği törene gitmediler. Üniversitede kulluk dönemi en azından bazı yöneticilerin kafasında bitmiş, üniversitenin toplumu ayakta tutan birkaç temel unsurdan biri olduğu ve bu nedenle TAM BAGIMSIZ davranması gerektiği en azından bazı üniversite mensuplarınca anlaşılmış. Bu, geleceğe ümitle bakmamızı sağlayan önemli parametrelerden biri. Sayın Cumhurbaşkanının vetosuna uğrayan TÜBİTAK yasasının geçmişindeyatan 59. hükumetin icraatı, dünyanın en önemli bilim dergisi olan Nature'da eleştiri konusu oldu. Demek artık Türk bilimi, dünya biümini ilgilendirir oldu. Burada her hükumetin bilim konusunda artık eskisi gibi kalasına estiği şekilde at oynatamayacağı görüldü. Türkiye, uygar dünyaya bilimiyle girmeye başladı. Bu büyük başarılar tabii Atatürk'ün başlattığı uygarlık projesinin meyvalarıdır. Uygarlık çiçeklerinin büyümesi ne yazık ki uzun zaman alıyor. 1990'dan sonra Kemal Gürüz'ün liderliğinde TÜBİTAK'ın başlattığı hamle, TÜBA'nın ülkenin el üstündeki bilim insanlarını bir çatı altında toplamada gösterdiği başan, gene Gürüz YÖK'ünün kalite kaygısını üniversiter yaşama enjekte etmesi bu başarıların temelinde yatan faktörlerin bazılarındandır. Bu başarılar ne yazık ki 59. hükumetin aldığı yanlış, hatta tehlikeli kararlar, yürürlüğe koyduğu veya koymağa çalıştığı bilime zararları olacağı kesin "öğrenci affı" veya yeni TÜBİTAK kanunu gibi yasalarla aşındırılacaktır. Bilimin kıymetini bilen bazı aydın köşe yazarlarımız yazarı oldukları gazetelerin haber servislerinin büyük bir sorumsuzluk sergileyerek hiç ilgilenmemelerine rağmen "at" ve TÜBİTAK konularına el atarak hükumete sert ve pek haklı eleştiriler yönelttiler. Burada tüm bilim camiasına düşen en önemli görev de tek bir ağızdan yapılanların yanlışlığını anlatmaktır. Yaratılan kargaşa ortamında "pastadan ne koparsak kârdır" mantığı, Türkiye'de bilimin geleceğini tehlikeye atabilir, böylece ülkenin karanlığa sürüklenmesine istemeden önayak olabilir. Tarihte pek çok zaman ve ortamda bilim ve bilimsel özgürlük tehlikeye girmiştir. Bu anlarda bilimi ve insanlığın geleceğini kurtaranlar, bilimi her ne olursa olsun yapmağa azimli bilim insanları olmuştur. Bu insanların bazısı engizisyonca mahkum edilmiş, bazıları hatta Roma'nın ortasında büyücü ithamıyla yakılmıştır. Bu insanlar bilimin kahramanlarıdır. Buna mukabil, Einstein'i Prusya Bilimler Akademisine kabul eden imzanın sahibi Max Planck, Nazi baskısı altında gunü kurtarmak için onun kovulması imzasını atmaktan da kendini alamamıştır. Planck'ın ve benzerlerinin davranışı 1945yılında çok sevdikleri vatanları Almanya'yı bir harabe yığınına çevirmiş, temsil ettikleri Alman biliminin yıkılarak bayrağı başkalarına bırakmasına neden olmuştur. Başkalarının felâketinden ders alamazsak henüz yeni tomurcuklanan Türk biliminin katledilmesine neden olabiliriz. Çok, ama çok dikkatli olmalıyız. Bilim oyunu ticaret oyununa benzemez. Fırsatçılık bazen geri tepen bir silâh oluverir. ••t Yeni gezegen, microlensing r tekniğiyle keşfedilen ikinci gökcismi. İlki Nisan 2004 tarihinde bulunmuştu ve dünyamızdan 17.000 ışık yılı uzaklıkta yer almakta. Microlen ı sing tekniğiyle çok uzaktaki ve küçük gezegenler saptanabiliyor. Gezegenlerinveyıldızlarının kütleçe j ', * • «#• « . kimi, bir mercek görevini görerek ' i t i f e f < j M w "* * daha uzaktaki bir yıldızın ışığını bü ^ *m S küp, odaklayarak daha pariak gö " * * rünmesint sağlıyor. Bükülmüş ışığın eğimi sayesinde gezegenin büyüklüğü hesaplanabiliyor. Bu kütle çekim mercek etkisi Albert Einstein tarafından öncelenmişti. "Bu microlensing çağının bir başlangıcıdır, önümüzdeki yıllarda daha birçok gezegen bulacağımızı sanıyoruz" diyor Harvard Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden Scott Gaudi, www.cfa.harvard.edu sitesindeki haberde. 11 iilkenin 33 bilim adamından oluşan ekibin araştırma raporu, Astrophysicai Journal Letters dergisinde yayımlandı. Bugüne kadar 150 kadar güneşötesi gezegen bulundu. önce Asya'dan Amerıka'ya göçen ilk insan yorgun hissederler. ların aşağı yukarı 70 kişi olduklarını hesapBu durum uyanmadan önceki uyku ladılar Amerikalı biyolog Jody Hey, bu so evresine bağlı. Bu evre uyanan kişinin yornucu genetik analizlerle elde ettı Ameri gun veya dinlenmiş otmasından sorumlu. ka'ya ilk yerleşenlerin, Sibirya'dan çıkıp Hafif uykuda uyananlar kendilerini Bering boğazı üzerindeki kara köprüsüngayet dinç hissederler Ama saat REM evden Yeni Dünyaya ulaştıklan uzun süredir resinde çalarsa, kişi kendısın yorgun hısbilinıyordu. Jody Hey şimdi bu göç hakkınsediyor. Rtıode island Üniversitesi öğrenda ayrıntılar bulmak için bir bılgisayar mocileri şimdi bu fenomenden yeni bir çalar deliyle, o zamanki nüfus hakkında bilgi vesaat modeli için yararlanacak. recek ve bilimsel dergilerde çok iyi araştı"SleepSmart" olarak adlandırılan rılmış dokuz geni analiz etmiş. Araştırmacı, alet, beynin farklı uyku evrelerindeki etkınbu amaçta günümüz Asyalıların ve Amerikan yerlilerinin DNA sekanslarından yarar liğini ölçüyor. Üzerinde sensorların bulunlanmış. Bu inceleme her şeyden önce ilk duğu bir alın bandı, beyin akımlannı ölçenüfus yoğunluğu ve göçün/yerleşmenin rek "SleepSmart" çalar saatine iletmekte. süresi hakkında bilgi vermekte. Hey'in Çalar saat, kişinin kalkması gerektiği zaaraştırması, Amerikan nüfusunun temelini mana göre ayarlandığında, bu zamandan atan grubun yetmiş kişıden oluştuğunu önceki son hafif uyku evresinde çalıyor göstermekte. New Scientist dergisindeki habere göre öğrenciler prototıpi tamamlamak üzereler ve alet önümüzdeki yıl içinde pıyasa verilecek. Uyku evresine göre uyandıran çalar saat, dört üniversite öğrencisi tarafından kurulan Axon Sleep Research Laboratorıes firması tarafından geliştirilmekte. Ritmık bir süreç olan uyku farklı evrelerden oluşur. REM evresı (Rapid Eye Movement) en fazla rüya gördüğümüz evredir. Gözlerimiz yoğun bir tıareket ıçindedir Nabız ve soluk frekansı yüksek ve düzensizdir. Hatta beyin akımı etkinliği bile uyanık halimizden daha yüksektir. NonREM evresi derin ve hafi uyku evresi olarak ikiye ayrılır. Derin uyku bedensel dinlenme için çok önemlidir. Soluk ve kalp frekansı çok yavaş ve düzenli, beyin etkinliği düşuktür Oerin uykuda kaslar gevşek ve göz hareketleri mınimum düzeydedir. Uyku döngüsünün başı ve sonu olan hafif uyku gecede 90 dakikada bir tekrarlanmakta. Kaslar gerilir, gözler yavaş hareketeder. Beyin etkinliği göreceli olarak yüksek olsa da REM evresinden düşuktür. Hazırlayan: Nilgün özbaşaran Dede TÛRKİYEYEİLGİARTIYOR BİLİMİN KURTARICILARI Dcrin uykuyu bölmeyen çalar saat SleepSmo/t •«nmı knaaıno V M «VM*«4D» N M M i n i an Yeni saat, derin uyku devresini ölçelek 'sahibini' uyardırmayacak ve böylece insan gereksiz yere uyanıp sabah yorgun düşmeyecek. Akıllı saat, hafif uyku devresinde çalacak... siz detatlıtatlıuyanacaksınız! Sabahlan kalkmak birçok insan için bir işkencedir. Dokuz saatlik uykudan sonra bile saat çaldığında hala kendilerini mrn ır. a » ı m ı m I* * > *w) »m «• 951/5 11 Haziran 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle