Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sağlıklı Yaşam farklı kondisyon düzeylerindeki insanlara aynı sürede, aynı tempoda aynı hareketler yaptırılmaya çalışıldı. "No pain, no gain/Acı yoksa, kazanmak da yok" gibi yanlış bir felsefe yıllarca bu alana hakim oldu. Sonra Jane Fonda bu yanlışından döndii. GönüldenBilime Ahmet Inam ÖZET Özdemir Asaf özetliyor: ÖZET Seni büyük buldum, anladım, Seni güzel buldum, korudum, Seni kü'çük buldum, uyardım, Seniyakın buldum, uyudum, Biri yanlış idi, unuttum. Okudum. Çarpıldım. Şiirin "güzelliğine" değil, kurcaladığı sorunu bu denli "çarpıcı", hem de sade bir biçimde ele alışına. Burada "sen'l, tek bir kişi olarak okuyorum. Sen, sevgilimdir. Sen, ötekidir. Ötedekidir. "Özet", ötekiyle kurduğum, kurmaya çalışıp beceremediğim bir ilişkinin özetidir. Neden ulaşamayız, birbirimize? ötekine giden yolu tıkayan nedir? Sen insan. Ben insan. Neden "biz" insan olamayız? Yan yana geliriz; birlikte yaşarız. "Bir" olamayız. Birlikte ayrı yaşarız. Birlikte yok olup, birlikte yok edip yaşarız. "Özef'teki ilişkiye dönelim: Ezilmedim. Kıskanmadım. Rahatsız olmadım. Eziklik duymadım. Anladım. Sevgilinin büyüklüğünü anlamak: Onu büyük görmemenin küçüklüğüne düşmemek. Ezilme, kıskanma, tepki, nefret duymadan büyüklüğünü anlamak yârin. Soru: Hangimiz, sevgilimizin büyüklüğünü anlıyoruz? "Büyük değil ki" diyenlerinize: "Siz de öylesiniz", derim. Sevgili büyüktür. Çünkü bizim sevgilimizdir, dostumuzdur. Her sevgilinin büyük yanları vardır. (Erotik bir cümle gibi okuyanlannızvarmı?) Büyük: Ilişki büyük. Ne demek büyük? Sıradan değil, olağan dışı demek. Aşkın düzlemi âşinalığın, alışılmışın ötesindedir. Güzel buldum, seni. Güzel, incinir, incitilir, hırpalanır. Güzelin savunmasızlığı, kınlganlığı, kolayca yaralanabilirliği vardır. Hoyrat, sağlam, zâlimden, güzel olamaz. Korudum, seni. Hoyrat dünyaya karşı. Olağan dünya hoyrat. işte bu dünyadan kaçmadan, bu dünyada dünya kurduk. Güzel: Bana uzanmış saflığındı, uyumundu, çocuksuluğundu. Korudum. Sakladım seni. Sakındım. Savundum. Büyük ve güzeldin: Savundum, seni. Küçüktün de. Sevgili küçüktür. Insandır. Büyüktür ve küçüktür. Güzeldir ve çirkindir. Içimizde ve dışımızdadır. Abartırım, büyütürüm; anlarım, severim, korurum: Uyanrım da. Burada sevdanın hası var: Uyarılmalıdır sevgili. Neden? Çünkü, onu yakın bulur, uyuruz. Büyük, güzel, çirkin ve yakın. Uzak olsaydı hiç sevgilimiz olabilir miydi? Neden, yakınlarımızın yanında, onlarla ilişkilerimizde uyuruz? Neden uyutur sevdâ bizi? Sevdâ uykusu nasıl bir uykudur? Savım şu: Her sevdâda uyunur. Yakın bulunur. Deriz ki: 0 sevgili bizdendir. Elimizin altında. Yakınlık, kolaylığa, tembelliğe, alışkanlığa dönüşür. Sevdâda uyursanız, düşlerin çekimine kapılabilirsiniz. Düşlere gider, sevgiliyi ardınızda bırakırsınız. Biri yanlış bu dörtlüğün. Acaba hangisi? Büyük görüp anlamam, güzel görüp korumam, küçük görüp uyarmam, yakın bulup uyumam mı? Büyük, güzel, küçük, yakın: Anlama, koruma, uyarma, uyuma. Sevdâ biter: Sevgili suçlanır: Büyük değildi. Güzel de. Küçüktü zaten uyarmıştım. Yakınlık unutulur: Hiç ısınamamıştım zaten. Anlama unutulur; korumadan vazgeçilir; uyarma, küçük görmeye dönüşür. Uyumaya gelince: Kim kabul eder ki uyuduğunu? Yanlış bunlardan biri de, unutuluyor nedense yanlış olan. llk bakışta, "uyumam" yanlıştı, öyle görünüyor. Uyumasam ne olurdu?Ne demeliydim? Seniyakın buldum, uyandım" mı? Uyku haram mı sevdâda? Bir bakıma evet. Ocağa odun atılmalıdır. Ateşe körük gerek: Uyumakla olmaı. Sevgiliyi abartmaktan korkmamalı. Yalnız, yakışmasına dikkat etmeli. Unutmamalı. Pişman olmamalı. Uyumasak aşk, aşk olur mu? Sevgiliye demek "Sen yanlış idin. Neyın, nerelerinyanlıştı? Unuttum." Yanlışlar unutulmalı. Unutulmazsa, sevdâ biter. Her sevdâ bir bellek yitimi ister. Özdemir Asat'ın "Özet'i de yanlış. Benim buyazım da. Ben, yaşadığım çağda, neden iki canın bir sevdayı kotaramadığını anlamaya çalışıyorum. iki cambazın bir ipte yürüyüp yürüyemeyeceğini. Sevgilim; gel birlikte araştıralım. Bulalım ve unutalım. Unuttuğumuzu unutmayalım, olurmu? TEK SİLAH Dünyada bunlar olup biterken 1980 sonrası ülkemizde de sağlık için spor faaliyetleri çeşitli boyutları ile başlatıldı. Ama tüm bunların öncesinde Dr. Necmettin Erkan, Amerika'dan dönünce 1970'li yıllann başında o zaman yerel yayın yapmakta olan Ankara televizyonunda bir dizi "sağlık ve zindelik için egzersizler" isimli program yapmıştı. 197582 yılları arasında da TRT'de 100 kadar "Yaşam Boyu Spor" programı yaptı. İzmir'de ise bu konu Spor Hekimleri Derneği'nin kurucularından Prof. Dr. Necati Akgün'ün önderliğinde yaygınlaştı. Kuşkusuz çeşitli illerde çeşitli spor insanlarımız konuya illerinde öncülük yapmıştır. Yukarıda kısaca sanayi devrimi ve sonrası oluşan modern yaşam formunun getirdiği hareketsiz yaşam formunun beraberindeki sağlık risklerini, sağlık için sporun dünyada ve ülkemizdeki tarihsel gelişimini özetlemeye çalıştık. Bu hareketsiz yaşam formuna karşı koyabileceğimiz tek silah, bu hastalıklar grubunun tek ilacı "spor"dur. SEVGİLİNİN BÜYÛKLÛĞÛ NELER GETİRÎYOR? Düzenli sporun insan sağlığına ve vücuduna katkılarını birkaç ana başlık altında toplamaya çalışırsak, sporun öncelikle bireyin • Aerobik gücünü arttırdığını görürüz. Bu gücün artması maksimal oksijen kullanımı adı verilen kişinin kilogramı başına dakikada kullandığı oksijen miktarı artarak, günlük yaşam için gereksinim duyduğu enerjinin, spor yapmayan kişiye göre daha ekonomik bir biçimde sağlanmasına neden olur. (Astrand, P.O. Rodalh.K; Fox,J; Katch Katch; Clarke.D; Babalık, A; Kuter, M.Öztürk, F). • Spor ayrıca kas kuvveti, kas sürati, kasın esnekliğini ve eklemlerin hareket edebilme açılarını geliştirir. (Morehouse, Miller; Akgün.N). Şeker hastalığının (Odabaş, İ; Kayserlioğlu.K), • Yüksek tansiyonun (Saçaklı, H) bazı türlerinde, kireçlenmelerde tedavi edici etki gösterir. •Stresin azalmasına neden olur, kilo düzenleyici rolü vardır, dengeyi geliştirir. Özet olarak spor yapan kişinin günlük yaşam kalitesi, spor yapmayana oranla daha yükselir. Sonuç olarak eğer hareketsiz bir yaşam formu içinde yaşıyorsak, mutlaka haftanın en az üç günü birer saati spor yapmak için ayırmalıyız. Ve bunun öncesinde mutlaka bir sağlık kontrolünden geçip, yapacağımız spor ile ilgili de mutlaka bir spor eğiticisinden destek almalıyız. (*) Spor Bilimler Doktoru, TMOK Üyesi www.sporbilim.com 946/11 7 Mayıs 2005 aeli için büyük bir çalışma yürütüyordu. Dr. Co3per spor alanlarında kullanılan meşhur 12 Jakikalık Cooper testinin bulucusudur. (Bu test özünde Dr.Balke'nin 15 dakikalık testinin bir modifikasyonudur). Cooper hava kuvetlerinde her an savaş uçağına binecekmiş konumunda yaşayan 10 bin pilot için özel bir program geliştirdi. Bu programa süreç içinde 800 bin havacı katıldı. Cooper bu programlarını daha sonra "Aerobics, Aerobics for women ve New Aerobics" isimli kitaplarda topladı ve kitapları best seller oldu. (Cooper.K ; Erkan, N) 1970'li yıllann başından itibaren tüm dünyada bir sağlık için spor modası başladı. Herkes için spor, sağlık için spor, kitle sporu gibi çeşitli isimlerle spor yaygınlaştırılmaya ve insan yaşantısının içindeki yerini almaya başladı. Kuşkusuz bu furya içinde son derece sağlıksız temellere dayanan ve Jane Fonda'nın öncülüğünü yaptığı aerobik dans modası da yerini aldı. Burada şu yanlış yaşandı. Aynı yaş, aynı boy ve aynı kiloya sahip insanların bile aerobik enerji üretebilme güçleri (kondisyon düzeyleri) farklı olmasına rağmen; aerobik dans çılgınlığı içinde farklı yaş, farklı kilo ve HANGİSİ YANLIŞ?