20 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Akasya ağacı karıncalar için şekersiz nektar üretiyor ZümrüttenAkisler MaxPlanck Enstitüsü'nden Martin Heil yönetiminde çalışan ekıbın Science dergisinde yayımlanan araştırma yazısına göre, akasya ağacı kendtsı üzerinde yaşayan karıncalar içın sakarozsuz nektar üretiyor Bu nektarı yiyen Pseudomyrmex ferrugineus karıncaları da buna karşılık olarak akasyayı zararlı böceklerden koruyorlar. Nektardaki sakaroz dışarı atıldıktan sonra ındirgendiği için akasya karıncalara nektarı "sindirdikten" sonra salgılıyor. Araştırma öte yandan bitki nektarlarında da bir tür sindirim sisteminin bulunduğunu göstermekte. Benzer enzimlerin diğer birçok sembiyozda bulunduğunu düşünen bilim adamları şimdi araştırmalarını bu yöne kaydırarak, bitki ve hayvanlar arasındaki karşılık ilişkiye bağlı uzmanlaşma hakkında bilgiler edinmeyi umuyorlar. Türkiye'den Paris'e bazan iyi haberler de geliyor. Naci GörOr'ün son telefon konuşmamızda verdiği iyi haber, Abant izzet Baysal Üniversitesi'ne giden Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan Bey'i Sayın Rektör Prof, Dr. Yaşar Akbıyık Bey'in ne karşıladığı ne de Sayın Başbakan 'ın konuk olduğu törene iştirak ettiği şeklindeydi. Sayın Akbıyık kendisi katılmadığı gibi, Üniversiteyönetiminden de hiç kimse katılmamış. Hepsini candan kutlarım. Gerekli ve onuriu olanı yapmışlar. Şimdi niçin bö'yle düşündüğümü anlatayım. Herşeyden önce Sayın Akbıyık ve arkadaslannın yaptığı ne başbakanlığa ne de Turkiye Cumhuriyeti Devletine saygısızlıktır. (Üstelik orada Tayyip Bey sandığı gibi, Türkiye Cumhuriyeti'ni değil, yalnızca hükümetini temsil etmekteydi. Devleti temsil yetkisi Sayın Cumhurbaşkanınındır.) Bilakis, onlar Tayyip Bey'in üniversiteye karşı yaptığı bir saygısızlığa gereken cevabı vermişlerdir. Bir başbakan bir üniversite'ye genellikle rektörünün daveti üzerine gider. Çok sıra dışı bir durumda kendisine öni versite içinden ama rektör dışında bir davet ulaşırsa, veya herhangi bir nedenle kenr disi gitmek isterse, derhal rektörü bizzat arayarak durumu kendisine söyler ve nezaketen iznini alır, üstelik rektörü de (varsa) davet edildiğiyere kendisi davet eder. Üniversite yot geçen hanı değildir. Değil Başbakan, hiç kimse üniversiteye elini kolunu sallayarak gidemez, hele hele rektörün bilgisi ve oluru dışında bir törene misatir olmaya kalkamaz. Benim hayrei ettiğim, Sayın Akbıyık'ın gelenleri niçin kapıdan çevirmediğidir. (Tabiîhiç bir üniversite ülkenin başbakanını kapıdan çevirmez, ama başbakan büyük bir nezaketsizlik örneği sergileyerek üniversite yönetiminden habersiz bir törene geliyorsa, yaptığının yanlışlığını kendisine hatırlatmak üzere kendisi kapıda durdurularak ziyaretinin sebebi sorulabilirdi.) Prot Dr. Yaşar Akbıyık'a Tebrik A.M.CelalŞengör c«r Guguk kuşunun daha fazla yem kapma taktiği Daha fazla yeme ulaşmak isteyen guguk kuşu yavruları, kanatlarının alt kısmındaki sarı tüyleri gaga gibi göstererek bakıcı annelerini kandırıyorlar. Guguk kuşları kuluçka paraziti olarak tanımlanabilecek bir üreme biçimini benimsemişlerdir. Yuva kurmadıkları için de kuluçkaya yatmazlar. Anne guguk kuşu, yumurtasını başka bir kuşun yuvasına bırakır ve yuvadaki diğer yumurtalardan birini de alıp götürür. Guguk kuşu yumurtadan çıkar çıkmaz, yuva sahibinin yumurtalarını ve yumurtadan çıkmış yavrularını yuvadan atmaya çalışsa da geriye yine de birkaç kıcı anne babasında kanadının altındaki sarı lekeyi göstermekte Guguk kuşu kanadının bu kısmıyla yem için yalvaran bir yavrunun taklidıni yapıyor. Rikkyo Üniversitesi'nden Keita Tanaka ve Keisuke bu bölgeyi sıyaha boyadıktanesi kalır ve bunlar aynı zamanda ga ları zaman guguk kuşuna daha az yem galarını açıp yem dilenmek için öttükçe düşmüş Kanat lekesi gerçı pek gagaya anne baba kuş yemleri böliiştürürler. benzemiyor, ama bilim adamları yuvaGüneydoğu Asya'ya özgü Cuculus fu nın karanlık olması nedeniyle anne bagax, daha fazla yeme ulaşmak için ba ba kuşun aldandığını sanıyorlar. Avını bir çırpıda parçalayıp mideye indiren piranhanın adı bile insanın tüylerini diken diken etmeye yetiyor. iskoçlu ve Brezilyalı bilim adamları şimdi kırmızı Piranha'nın (Pygocentrus nattereri) son dere korkak olduğunu buldu. Piranhalar yalnız kaldıklarında sinirli ve ürkek oluyorlar. iskoçya'daki Sî.Andrevvs Üniversitesi'nden Anne Magurran ve Brezilyalı meslektaşı Helder Ûueiroz, ürkekliklerini ancak grup içinde terk ettiklerini ve saldırdıklarını gözlemlemiş. Spiegel Online'daki haberde (9.5.05) balıklar bir araya gelerek, denizdeki düşmanlarına karşı bir savunma sistemi geliştirmişler deniyor. Piranhaların neden siirüler halinde yaşadıklarını öğrenmek isteyen Magurran ve uueiroz, yalnız ve sürüler halinde yaşayan piranhaların davranışlarını karşılaşttrmışlar. Buna göre tek başına veya çift halinde dolaşan piranhalar önemli ölçüde stres belirtileri gösteriyorlar. Oysa dört veya sekiz balıklık gruplar çok daha sakin. Araştırmacılar bir karabatak (Phalacrocorax carbo) saldırısı tasarladıklarında, yalnız dolaşan piranhalar paniğe kapılarak bir miiddet sakinleşememelertne rağmen, büyük gruplardakiler kısa bir süre normal yaşantılarına geri dönmüşler. Anlaşıldıjjı üzere piranhalar kendilerini grup içinde daha güvenli hissediyorlar, Balıkların grup halinde etrafları gözetlemeleri daha kolay, dolayısıyla da tehlike olasılığı da daha düşük. 948/5 21 Mayıs 2005 Piranhalar grup içinde daha güvenli hissediyorlar Yaptığı büyük saygısızlıktan ötürü özür dilemesi gereken Tayyip Bey ise tam tersine verdiği beyanatta edep ve akıl sınırlarını zorlayacak derecede ileri gitmiş "Böyle rektörlerin olduğu yerde anarşi de olur terör de" diyecek kadar kendini kaybetmiştir. iyi ki Sayın Akbıyık büyük bir sabır ve edep sergileyerek Tayyip Bey'e, kendisinin dünyaca şöhretsahibi teröristlehn dizi dibinde çekilmiş fotoğrafları bulunmadığını hatırlatmadı! Tayyip Bey'in sözlerinin tam tersine Sayın Akbıyık gibi rektörlerin olduğu yerde ne terör olur ne anarşi, çünkü ülkemizde yıllardır onuru örselenmiş, politik hırsların aleti haline getirilmiş üniversite onurunu pekiştirir, öğrencilerine güven verir ve hükümetlerin ikide bir işine karışmalarına engel olur. Üniversiteye, tüm öğrencilere ve ülkeye zarar vereceği kesin (ve tüm iiniversitece teslim edilmiş) olan bir al kanununu kim çıkarmıştır? Ülkenin TÜBİTAK gibi saygın bir kurumunu, artık tüm dünyada yankılandığı gibi, kim ehil ellerden alıp adını bilim dünyasının duymadıklarına teslim etmiştir? Bizzat şimdiki bilim kurumunun bir üyesi dünyanın en önemli bilim dergilerinden Nature'a verdiği demeçte, dağıtılan destek parasının hangi kıstaslara göre dağıtıldığını bilmediğini söylememiş midir? Bizzat başbakanlık müsteşarı intihal ile üniversite tarafından suçlanmamış mıdır? Yoksa bir bakanı uluorta televizyon önünde Maldiv Adalarının yerini bilmediğini ilan edivermemiş midir? Veya bir diğer bakanı komşumuz olan tüm bir ulusa sonradan görmeler diyecek derecede bilgi ve görgü zafiyeti sergilememiş midir? Tayyip Bey, Sayın Akbıyık'a veryansın edip, gençlerin bilim yolunda yetişmelerinin öneminden bahsederken acaba hükümetinin bu marifetlerini mi kastediyordu? Yoksa bir üniversitenin açılışında çok okuyanın aç kalacağını (herhalde kendisini davet eden rektörü bin pişman ederek) nasıl anlattığını mı ima ediyordu? Ancak gene bu sütunda yayınladığım bir başka yazımda açıkladığım gibi, Tayyip Bey'in içinden geldiği kırsal kültürden bu tür davranışlardan başkasını beklemek mümkün değildir. Atatürk Türkiye'de bir kültür devrimiyaparken işte bu kırsal kültürü uygar şehirli kültürüyle değiştirmeyi, Osmanlı 'nın taş devrine ittiği Anadolu insanına uygarlık ışığını taşımayı, Türkiye'yiuygar ülkelere entegre etmeyi ümitediyordu. 0 çaba 1946'da sabote edilmeseydi, Türkiye Atatürk sonrası dramlarıyaşamak zorunda bırakılmasaydı, o zaman Tayyip Bey'in nesli de Anadolu 'nun hangi köşesinden gelirse gelsin kırsal kültürün dar sınırlarına hapsolmağa, mahkum olmayacaktı. O mahkumiyet ülkemizi bugun Tayyip Bey ve arkadaşlama mahkum etmiştir. Bunun ne demek olduğunu uygar ülkelerin basınını yakından izleyebilenler ne yazık ki neredeyse hergün görmekte, ülkeleri için içleri yanmaktadır. Bundan bizi kurtaracak olaniar ise herşeyden ve herşeyden önce bilim insanlarımız ve eğitimcilerimizdir. Onlara değer verelim, üzerlerine titreyelim; kendilerine hak olan onuru istedikleri zaman da arkalarında olalım, iktidar şakşakçısı basının yaptığı gibi, görevini hakkıyla yapan, üniversitenin onurunu koruyan rektörü haksız çıkarmağa çalışmayalım. Yoksa birgün Türkiye geriye doğru sendelediğinde arkasında kimseyi bulamayabilir. ÖZÜRDİLEMESİ GEREKEN KİM KIRSALKÛLTÛRÛN DAVRANIŞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle